Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/625 E. 2022/589 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirkete ait iş aracı ile şantiye sahası içerisinde bulunan zarar gören üçüncü kişiye ait aracın 09.04.2021 tarihinde kazaya karaştığını, zarar gören üçüncü kişiye taraflarınca ödenen zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden talep edildiğini ancak netice alınamadığından ötürü huzurdaki davayı ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkili şirkete ait … plakalı yükleyici aracı ile zarar gören üçüncü kişiye ait … plakalı araç arasında 09.04.2021 tarihinde şantiye sahası içerisinde kaza yaşandığını, … Sigorta A.Ş. acentesi olan … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti tarafından Konya ilinde … numara ile 20.06.2020 tarihinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, araçta meydana gelen hasarın ödenmesi için davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini, fakat kazanın meydana geldiği yerin özel mülk olduğu gerekçesiyle bu taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine taraflarınca davalı sigorta şirketine Konya .Noterliği’den 28.04.2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtar çekildiğini, sigortalanan aracın poliçede de yer aldığı üzere iş makinası olması ve kazanın oluşumu dikkate alındığında özel mülk gerekçesiyle ödeme taleplerinin reddedilmesinin kabul edilemeyeceğini, zira kazanın meydana geldiği yerin karayolunun devamı olan ve kamuya açık olan bir alan olduğunu ve sigortalanan aracın genellikle şantiyede çalışan bir iş makinası olduğunu, bu nedenlerle haklı davalarının kabulü ile müvekkili şirketçe zarar gören üçüncü kişi şirkete ödenen 19.623,40 TL’nin kazanın vuku bulduğu tarihten itibaren işletilecek ticari temerrüt(avans) faiziyle beraber davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının uğramış olduğu zarardan dolayı ikame edilen işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, usulüne uygun müracaat şartının yerine getirilmediğini, davaya konu alacak hakkında zamanaşımı defini ileri sürdüklerini, davacının dayandığı deliller tarafına tebliğ edilmediğini, 09.04.2021 tarihli kazaya ilişkin görgü tespit tutanağı uyarınca kolluk kuvvetleri tarafından taraflara kusur değerlemesi yapılamadığını, davacı tarafın müvekkili şirket sigortalı araç sürücüsüne karşı kusurlu olduğuna yönelik iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davacı tarafından ikame edilen işbu davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu nedenle dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmelisi gerektiğini, bu nedenlerle davacı yana yapılan ödemeler dikkate alınarak davadaki taleplerin sebepsiz zenginleşme amacıyla ileri sürüldüğü beyanla davanın reddine, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile müvekkili şirketin dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, 09/04/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde dava dışı 3. Kişide meydana gelen zararı karşılayan davacının taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi gereğince davalıya rücuuna ilişkin maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
II.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Dosya içerisinde yer alan 20/06/2020 Tarih ve … Nolu poliçenin incelenmesinde özetle; Davacı … Tic. Ltd. Şti ile davalı Sigorta şirketi arasında … motor numaralı iş makinesinin ZMMS Poliçesinin yapıldığı anlaşılmıştır.
2.Davacı vekili 23/09/2022 Tarihli dilekçesinde eldeki davanın poliçe lehtar olan … Tic. Ltd. Şti tarafından açıldığı, dava dilekçesi davacı olarak bu şirketin bulunduğu lakin UYAP bilişim sistemi üzerinden davanın açılması sırasında yapılan maddi hata nedeniyle UYAP bilişim sisteminde davacı olarak “… Tic. Ltd.” göründüğü, yapılan bu maddi hatanın 6100 Sayılı Kanunun 124. Maddesi gereğince düzeltilmesi talep edilmiş, Mahkememizce dosya içerisinde yer alan poliçe ve sigorta şirketin müracaatı içerir 25/05/2021 tarihli ihtarname içeriği de nazara alınarak davacının talebi yerinde görülmüş, 26/09/2022 tarihli tensip zaptının 10 nolu ara kararı gereğince maddi hata düzeltilmiştir.
3.Davacı … Tic. Ltd. Şti tarafından dava açılmadan önce dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığına ilişkin tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış sureti talep edilmiş, davacı vekili tarafından dava dışı “… Tic. Ltd.” ile davalı sigorta şirketi arasında yapılan arabuluculuk tutanağı ibraz edilmiştir.
4. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 06/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren ve 7155 sayılı kanunun 23.maddesi ile eklenen madde 18/A’ya göre; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” hükmü getirilmiştir.
5.01/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile 01/01/2019 tarihinden itibaren ticari davalarda arabuluculuğa başvurunun dava şartı haline geldiği, yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 06/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren ve 7155 sayılı kanunun 23.maddesi ile eklenen madde 18/A’ya göre de, zorunlu arabuluculuğa tabi ticari davalarda, arabulucuya başvurulduğuna dair son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretinin sunulmasının dava şartı olduğu, bu tutanak sunulmadan açılan davalarda, mahkemece, tutanağın sunulması için davacı tarafa 1 haftalık kesin mehil verileceği, süreye rağmen tutanağın sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
6.Tüm dosya kapsamından davacı … Tic. Ltd. Şti ile davalı sigorta şirketi arasında dava şartı arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağının ise dava dışı ve ayrı bir tüzel kişiliği bulunan “… Tic. Ltd.”‘ye ait olduğu görülmekle eldeki davanın 6100 Sayılı Kanunun 114/2 maddesi delaletiyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 ve 6102 Sayılı Kanunun 5/A-1 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı Kanunun 114/2 maddesi delaletiyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 ve 6102 Sayılı Kanunun 5/A-1 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan 335,12 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazladan alınan 254,42‬ TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili yararına AAÜT’nin 7/2 maddesine göre hesaplanan 3.139,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip Hakim