Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/617 E. 2022/658 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin davalı takip borçlusundan olan alacağının tahsili amacıyal 10/02/2022 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla ile ilamsız icra takibi başlattığını, örnek 7 ödeme emri davalı takip borçlusuna 17/03/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı takip borçlusu 18/03/2022 tarihli borca itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını beyan ederek icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davalı takip borçlusunun borca itiraz dilekçesinde her ne kadar borcu olmadığını iddia etmiş ise de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, takip borçlusunun e- fatura ile müvekkili şirketten 8/10/2021 tarihinde … ve … 2/1 toplam 70.000,00 TL bedelli deniz motoru ve şanzuman aldığını ve ödemesini gerçekleştirmediğini, 01/07/2022 tarih … Arabuluculuk başvuru numarasıyla yapmış oldukları arabuluculuk başvurusunun, müvekkili şirketin alacağı konusunda anlaşma yapılmaksızın sona erdiğini, davalı takip borçlusunun yaptığı itirazın kötü niyetli olduğunu, borcun tahsilinin engellenmesine yönelik olduğunu, karşı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle takip borçlusu davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki borca itirazının iptali ile icra takibinin devamını, icra takibine haksız olarak itiraz eden davalıdan %20 icra inkar tazminatının tahsilini, yargılama harç ve gideriyle ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili … ve davacı şirket … TİCARET LTD. ŞTİ arasında 24.06.2021 tarihinde motor satış sözleşmesi imzalandığını, huzurda açılan davaya ilişkin taraflar arasında yapılan satış işleminin tüketici ile tacir arasında olduğundan görev yönünden itirazlarını bildirdiklerini, davanın usulden reddini talep ettiklerini, işbu sözleşme uyarınca müvekkilinin sözleşmenin akdedildiği 24.06.2021 tarihinde borçlu şirketin sözleşmede de yer alan şirket IBAN numarasına “… … dizel marin motor ödemesi” açıklaması ile motor ve şanzıman bedeli olan 45.000,00 TL bedeli ödediğini, müvekkilinin satış sözleşmesine istinaden tüm edimlerini süresi içerisinde ve tam olarak ifa etmiş olmasına rağmen borçlu … Ticaret LTD. ŞTİ. nin sözleşmenin yükümlülüklerine aykırı davranarak motor ve şanzımanı müvekkiline teslim etmediği gibi bedel iadesi de yapmadığını, müvekkilinin tüm iyiniyeti ile borçlu şirkete defalarca ulaşmaya çalışmışsa da tüm girişimlerinin karşılıksız kaldığını ve ödemiş olduğu bedelin kendisine iade edilmediğini, işbu nedenle müvekkili yönünden İcra ve İflas Kanunu m. 257 hükmü ile belirlenen ihtiyati haciz şartları gerçekleştiğini ve İstanbul Anadolu .Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş dosyası ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, iş bu İhtiyati Haciz kararı gereği İstanbul Anadolu . İcra müdürlüğünün … esas sırasına kayıtlı dosyasından İhtiyati Haczin uygulanması için Konya . İcra Müdürlüğünün … Talimat yazıldığını, 01/11/2021 tarihli haciz tutanağında belirtildiği üzere borçlu şirket yetkilisi ile görüşüldüğünü, haciz mahallinde borçlu ile anlaşma ihtimali olması sebebi ile fiilen haciz işlemi yapılmadığını, hemen akabinde borçlu şirket yetkilisi ile yapılan görüşmeler sonrası dosya borcunun haricen taraflarına ödenerek dosyanın infaz edildiğini, ancak gelinen aşamada davacı şirketin dosyaya sunmuş olduğu 08/10/2021 tarihli faturayı haricen düzenlemiş olduğunun görüldüğünü, davacının yukarıda belirtilen davaya konu alışverişe ilişkin yeniden fatura tanzim ettiğini, halbuki yapılan alışverişe ilişkin motor satış sözleşmesi ve fatura (tarafımızca açılan icra takibine dayanak fatura) 24/06/2021 tarihinde düzenlendiğini, davacının dosyaya sunmuş olduğu faturadan müvekkilinin bi haber olduğunu, belirtilen faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, ayrıca fatura içeriğinde bahsedilen motor ve şanzumanın müvekkiline teslim edilmediğini, davacı tarafın hem faturanın tebliğine ilişkin hemde belirtilen ürünlerin teslim edildiğine ilişkin dava dosyasına hiç bir dayanak belge sunmadığını, bu durumunun ispat yükü davacıda olduğunu, kaldı ki 24/06/2021 tarihli alışverişe ilişkin taraflarınca yapılan ödeme karşılığında teslim edilmeyen motor ile davacının davaya dayanak olarak eklediği faturada belirtilen motor bilgileri aynı olduğunu, ( Nissan Bd30 Marin Motor 3800 Rpm 110 Hp 1) dolayısıyla bu motora ilişkin ihtilaf, dosyaya ödeme yapılması ile çözüldüğünü, davacının iş bu dava ile alacak talep etmesinin kötü niyetinin göstergesi olduğunu, buna ilişin kötü niyet tazminat taleplerinin bulunduğunu, bu nedenlerle öncelikle görev yönünden davanın usulden reddini, esas incelemeye girilmesi halinde haksız ve mesnetsiz iş bu davanın esastan reddini, davacı tarafın kötüniyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, faturaya dayalı olarak davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine dayanak faturalar dolayısıyla davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı Mustafa Demirbaş gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
3.T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 19/10/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, Esenyurt Vergi Dairesi Müdürlüğünün 02/12/2019 tarihli cevabi yazısından, davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, 2. sınıf tüccar olduğu ve limitleri dahilinde olduğu anlaşılmış, Vergi Usul Kanunu’ nun 177. Maddesinde belirlenen limitlerin yarısından az beyanda bulunduğu ve mükellefin 2018 yılında birinci sınıf tüccar olmasını gerektirecek tutarda alım ve satımının bulunmadığı bildirilmiş olup, bu haliyle davacının tacir olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve esnaf olarak kabulü gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.” denilmiştir.
4.T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 08/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 28/04/2021 tarihli yazısına göre davalı Kamil Türk’ün 02/08/2019 tarihinde faaliyetini terk ettiği, işletme hesabı esasına tabi olduğu, 2. sınıf tüccar olduğu ve tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Taraflar arasındaki davaya dayanak faturanın deniz motoru ve şanzuman satışından kaynaklı olması sebebiyle 6102 Sayılı Kanunun 5. maddesinden kaynaklanan mutlak ticari dava mahiyetinde olmadığı anlaşılmıştır.
2.Dava dosyasının incelenmesinde davacının 6102 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır. Ancak davalının gerçek kişi olduğunun anlaşılması üzerine tacir sıfatı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmıştır.
3.Dosya içerisinde yer alan T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Aydın/Didim Vergi Dairesi Müdürlüğünün 29/09/2022 tarihli müzekkere cevabında davacının 213 Sayılı Kanunun 178. Maddesi gereğince II. Sınıf tüccar olup işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu bildirilmiş, ilgili müzekkere ekinde yıllık gelir vergisi beyannameleri de gönderilmiştir. Yine T.C. Aydın Ticaret Sicil Müdürlüğünün 24/09/2022 Tarihli müzekkere cevabı ile T.C. Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğünün 04/10/2022 tarihli müzekkere cevabında davalının tacir kaydının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
4.Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
5.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
6.Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
7.Yukarıda yapılan açıklamalar, detayı verilen Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında görülmekte olan davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, her ne kadar davacı tüzel kişi tacir ise de davalının gerçek kişi olduğu, T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Aydın/Didim Vergi Dairesi Müdürlüğünün 29/09/2022 tarihli müzekkere cevabı ile T.C. Aydın Ticaret Sicil Müdürlüğünün 24/09/2022 Tarihli müzekkere cevabı ve T.C. Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğünün 04/10/2022 tarihli müzekkere cevabından davalının tacir kaydının bulunmadığı, 213 Sayılı Kanunun 178. Maddesi gereğince II. Sınıf tüccar olup işletme hesabı esasına göre defter tuttuğunun anlaşıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 19/10/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 08/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından anlaşıldığı üzere davanın TTK 4.maddesi gereğince TİCARİ DAVA NİTELİĞİNDE DE OLMADIĞI görülmekle davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2022

Katip … Hakim …