Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/606 E. 2023/466 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı … plakalı aracın 10/08/2020 tarihinde Konya ili … ilçesi … Mah. … Cad. … Pazarı park alanında park halinde iken, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … Plakalı aracıyla hatalı bir şekilde geri manevra yaparak müvekkilinin aracına arkadan çarpmasıyla çift tarafla maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kazada müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, … plakalı aracın sürücüsünün ise asli ve tam kusurlu olduğunu, trafik kazasına sebebiyet veren aracın kaza tarihinde … poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında davalı … Sigorta Anonim Şirketin’de sigortalı olduğunu, dolayısıyla müvekkiline ait araçta oluşan değer kaybından davalının sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin genel müdürlüğünün İstanbul Üsküdar olması sebebiyle davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davaya ilişkin delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, delillerin taraflarına tebliğini, kaza tarihi itibariyle 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, mahkememiz aksi kanaatte ise davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, her halükarda müvekkili şirketin ancak ZMMS Genel Şartlarında öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, dava konusu aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, kazanın varlığının tespiti halinde hangi bölgeden hasar aldığının önem arzettiğini, aynı bölgeden hasarlı olması halinde değer kaybının meydana gelmeyeceğini, davacı aracının kasko sigortacısı öğrenilerek ilgili sigorta şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyasının celp edilmesini, bu nedenlerle öncelikle usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasını, akabinde haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; 10/08/2020 tarihinde meydana gelen tarafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer düşüklüğünün sigorta şirketinden tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı adına kayıtlı … Plakalı aracın 10/08/2020 tarihinde park halindeyken sürücüsü … idaresindeki … Plakalı aracın hatalı manevra yaparak davacı aracına arkadan çarpması nedeniyle davacı aracında hasar oluşmasından sebep meydana gelen değer kaybının ZMMS sigorta şirketi olan davalıdan tahsili hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, arabuluculuk tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Yapılan yargılama neticesi dosya Adli Trafik bilirkişisi ile makine mühendisi bilirkişiye verilerek kazadaki tarafların kusur durumu ve davacı aracındaki değer düşüklüğü talebinin belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 06/04/2023 tarihli heyet raporunda özetle;
Kusur Yönüyle; … Plakalı Otomobil Sürücüsü …’in bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun asli kusurlardan Madde-67/1-B (Yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek, izin verilen hallerde bu manevraları yaparken karayolunda kullananlar için tehlike veya engel yaratmak.) kural ihlali olduğunu, % 100 (yüzde yüz) oranında kural ihlalinin yaptığı, … plakalı otomobil sürücüsü Necip Kara’nın ise bu kazada her hangi bir kural ihlali yapmadığı rapor edilmiştir.
Değer Kaybı Yönüyle; Dosyada mevcut bilgi, belgeler üzerinden yapılan tespitler ve değerlendirmelere göre dava konusu … plakalı 2020 model, … HB JOY 0.9 TCE 90 marka otomobilin sıfır alınmış olması ve kaza öncesinde başka bir hasar kaydının olmaması durumu da göz önüne alındığında, aracın kazadan önceki piyasa rayiç değerinin küsuratlar yuvarlatılarak yaklaşık olarak 147.000,00-TL olabileceği, kaza nedeniyle aracın arka tampon ve sol arka çamurluk sacı onarım görmüş olup değişen ve boyanan parça olmaması, yapılan onarımlar için işçilik ücretleri olarak 03.09.2020 tarihi itibariyle toplam 800,00-TL masraf oluşmuş olması bununla beraber aracın sıfır alınmış olması ve kaza öncesinde başka bir hasar kaydının olmaması ile yapılan tamiratın her ne kadar iyi yapılmış olsa bile detaylı bir ekspertiz incelemesi sonucu belirlenebilecek olması ve kazanın TRAMER kayıtlarına girmiş olması sebepleriyle aracın satışında olumsuz etki yapacağı kanaatiyle aracın kaza tarihi itibariyle hasar kayıtlı haldeki piyasa rayiç değerinin küsuratlar yuvarlatılarak yaklaşık olarak 140.000,00-TL olabileceği bu itibarla araçta kaza tarihi itibariyle oluşabilecek değer kaybının 7.000,00 TL olabileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili 07/04/2023 tarihli bedel artırım dilekçesinde özetle; Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya istinaden müvekkili adına kayıtlı … Plakalı araçta 10/08/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasara ilişkin değer kaybı bedelini 6.900,00-TL daha artırarak 7.000,00-TL değer kaybı bedelinin sigorta şirketinin temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Her ne kadar bilirkişi heyet raporuna itiraz edilmiş ise de; dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki kusur oranı ile kaza tespit tutanağının uyumlu olduğu anlaşıldığından ve dahi yapılan değer kaybına ilişkin belirlemeler Yargıtay İçtihatlarına uygun ve hükme elverişli olduğundan dolayı yeniden rapor ya da ek rapor aldırılmasına gerek duyulmamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki ve hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ise de verilen cevap dilekçesi süresinde olmadığından dolayı bu itirazlar nazara alınmamıştır.
Kaldı ki; 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar davalı sigortacı vekili süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de kazanın meydana geldiği ve zarar gören davacının yerleşim yerinin Konya olması nedeniyle ve de cevap dilekçesinin de süresinde olmaması nedeniyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir.
Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 109. maddesi; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Hükmünü amir olup, huzurdaki davada kaza tarihi 10/08/2020 tarihi, davanın açılış tarihi ise 14/09/2022 tarihi olup iki yıllık süre açılan davada geçmemiş olup ve de cevap dilekçesinin de süresinde olmaması nedeniyle zamanaşımı itirazı nazara alınmamıştır. ( Arabuluculuğa başvuru ve anlaşmama tutanağının düzenlendiği tarihler arasında da zamanaşımı süreleri işlemeyecektir. )
Davacı vekili kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybını talep etmiştir. Davaya konu olan kazada davacıya ait araç hasara uğramıştır. Söz konusu hasar bedeli davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiştir. Fakat aracın kaza sonrası onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin, olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü araç tamamen onarılmış olsa bile bu aracın tahribatın izlerini taşıyacağı aşikardır. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden daha düşük olacaktır. Bu da aracın cari değerini düşürecektir.
Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gören kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonraki ikinci el satış değeri arasındaki fark değer kaybını gösterir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama da emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olarak bahsi geçen şekilde yapılmış ve hükme mesnet alınmıştır.
Davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Ancak davacı vekili tarafından yapılan talep davalıya 09/08/2022 tarihinde tebliğ edilmiş ve söz konusu talepte 15 günlük süre verilmiştir. Bu nedenle temerrüt sigorta şirketi bakımından 25/08/2022 tarihinde gerçekleşmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan davada davacı adına kayıtlı … Plakalı aracın 10/08/2020 tarihinde park halindeyken sürücüsü … idaresindeki … Plakalı aracın hatalı manevra yaparak davacı aracına arkadan çarpması nedeniyle davacı aracında hasar oluşmasından sebep meydana gelen değer kaybının tazmini talep edilmiş olup alınan rapor, dosya kapsamı ve talep artırım dilekçesi nazara alınmak sureti ile davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-)7.000,00-TL araç değer kaybının davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile temerrüt tarihi olan 25/08/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 478,17-TL harçtan dava açılarken peşin olarak alınan 80,70-TL ile ıslah harcı olarak alınan 117,84-TL olmak üzere toplam 198,54-TL’nin mahsubu ile bakiye 279,63-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.600,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından sarfedilen 80,70-TL başvuru harcı, 80,70-TL peşin harç, 117,84-TL ıslah harcı, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 11,50-TL vekalet suret harcı, 123,00-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.813,74-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 06/07/2023

Katip Hakim