Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/60 E. 2023/526 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin davalı şirketin imal ettiği … Marka ve … plakalı (…), imalat yılı 2017 olan ve … seri nolu araca monte … Vinç kamyonu 16.08.2017 tarihinde satın aldığını, müvekkili şirketin yüklenici … Ticaret Anonim Şirketi ve … İnş. San. ve Tic. A.Ş. ortaklığının alt taşeronu olduğunu, Tokat – Niksar arasındaki yolun yapımını üstlendiğini, satın alınan bu Vinç’te Niksar’a bağlı Döneksi Mevkiinde yolun yapımı sırasında perde kalıbı kurulurken, Vincin dayanak kısmı olan Vinç Ana Şasisi 26.01.2021 tarihinde kırıldığını, herhangi bir zorlama olmamasına rağmen davalı şirketten satın alınan … plakalı kamyona monte edilen bu ikinci Vinçte’de Vinç Ana Şasisi kırığı meydana geldiğini, vincin ana şasisinin kırıldığını, öncelikle davalı şirketin telefonla arandığını, hasarın giderilmesinin istenildiğini, ancak satın alınan vinçteki gizli ayıptan kaynaklanan Vinç Ana Şasisi Kırığını davalı şirketin bedeli karşılığında tamir yapabileceklerini müvekkiline söylemesi üzerine, vincin kırılan aksamını Tokat’ta tamir edecek firma bulunmaması nedeniyle, sözkonusu kamyone monte Vinç Niksar(Tokat’tan)’dan, Ankara’ya getirildiğini, Ankara . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile hasar tespiti yapıldığını ve Makine Mühendisi Bilirkişisi tarafından düzenlenen 08.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda; vincin ön denge ayak kutusunda imalat hatası bulunduğu ve gizli ayıplı olduğunu ve raporda tespit edilen diğer ayıp ve arızalarla birlikte tamirinin KDV dahil yaklaşık 37.000,00-TL bedelle giderilebileceğini ve hasarın yaklaşık giderilmesi için yaklaşık 10 iş gününün gerekli olduğunu vincin tamir edilip iş yapabilir hale gelene kadar normal şartlarda 18.500,00-TL kiralama zararının oluşacağının rapor edildiğini, müvekkili şirketin Sulh Hukuk Mahkemesin’ce yapılan delil tespiti sonrası Ankara’da vinci kendi imkanları ile KDV dahil 46.020,00-TL’ye tamir ettirdiğini, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik kısmi dava olarak; davalı şirketin usul ve fennine uygun olmayan ve gizli ayıplı olarak imalatı nedeniyle müvekkili şirketin vinç ana şasisi kırığının tamiri için ödediği 46.020,00-TL’lik zarardan, vinç ana kırığının tamiri için ödediği bedel için şimdilik 8.000,00-TL ve vincin tamir edilip iş yapar hale gelene kadar geçecek sürede müvekkilinin kiralamış olduğu vincin kira bedeli için ödemiş olduğu bedelden şimdilik 2.000,00-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL’lik zararının olayın meydana geldiği 26/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalı şirketin davayı sonuçsuz kılmaya yönelik eylemlerinin önlenmesi ve alacağının tahsili amacıyla tensiple birlikte davalı şirket adına tapu kayıt sistemi, UYAP üzerinden tespit edilerek araç ve gayrimenkullerine teminatlı veya teminatsız ihtiyati haciz tedbiri uygulanmasını, arabuluculuk gideri ile Ankara . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasındaki masraf ve yargılama giderleri ile iş bu davadaki her türlü yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 16.08.2017 tarihinde davacı tarafından davaya konu aracın satın alındığını, bu tarih üzerinden 2 yıl geçtikten ve 24 aylık garanti süresi dolduktan sonra 26/01/2021 tarihinde meydana gelen zarardan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, kullanıcının vinci tonajının üstünde yük yükleyerek kullanması sonucu doğan zararlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacıya satılan dava konusu makinenin teslim edildikten yıllar sonra işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, iş ekipmanlarının kullanımında sağlık ve güvenlik şartları yönetmeliği kapsamında davacı tarafından makinenin bakım onarım ve periyodik kontrollerinin yaptırılmamasının külfetinin müvekkiline yüklenemeyeceğini, davacının iddia ve taleplerini kabul etmemekle birlikte bunun aksi düşünülse dahi; Türk Borçlar Kanunu madde 223/2’ye göre satıcının ayıptan sorumlu tutulabilmesi için, alıcının, malı teslim aldıktan sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmesi ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir niteliğe ilişkin ayıp bulmuşsa, bunu uygun bir süre içinde satıcıya bildirmesi gerektiğini, alıcı uygun bir süre içinde gözden geçirme ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, ayıplı da olsa malı kabul etmiş sayılacağını, davacının yıllarca davaya konu vinci kullandığı dikkate alındığında herhangi bir ayıp olmadığı ve malı kabul ettiğinin sabit olduğunu, 3,5 yıl davaya konu vinci kullandıktan sonra davaya konu makinede ayıp olduğu iddiası kötü niyetli olduğunu, davacının müvekkilinden herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davaya konu vinçte müvekkilinin sorumlu tutulabileceği herhangi bir ayıbın olmadığını, bu nedenlerle davacının ihtiyati haciz talebinin reddini, akibinde davanın usulden reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; satım sözleşmesinden kaynaklı gizli ayıp sebebiyle uğranılan zararların tazminine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından davalının imal ettiği ve satışını yaptığı … marka … plakalı ve 2017 yılı imalatı olan vincin 16/08/2017 tarihinde satın alınmasından sonra taşeron olarak iş yapılırken bahsi geçen vincin , vinç ana şasisinin 26/01/2021 tarihinde kırılması nedeniyle davacının vinç ana şasi tamir bedeli ve tamir süresi boyunca geçerli olan vinç kiralama bedelinin tazmini talebinin haklı olup olmadığına yöneliktir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, Ankara . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası, Hukuk Uyuşmazlarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, bilirkişi raporu ve diğer tüm belgeler celp edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; davaya konu vinç üzerinde keşfen inceleme yapılması suretiyle dosyadaki bilgi ve belgeler, değişik iş tespit dosyası ve sunulan rapor, iddia ve savunmalar nazara alınmak suretiyle davacı talebinin yerinde olup olmadığı, dava konusu vinçte yük kaldırma ile ilgili moment kontrol sistemi olup olmadığı, araçta meydana gelen ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, davacı talebi yerinde ise isteyebileceği tamir bedeli ile vincin tamirde geçecek süre kadar hesaplanacak kiralama bedelinin tespiti için mahallinde keşif yapılarak rapor alınması hususunda Tokat Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Keşif sonucu bilirkişiler tarafından düzenlenen 13/04/2023 tarihli raporda; Dava konusu vinçte Moment Kontrol sisteminin mevcut olduğu, tamiratının ve tamirde geçecek süre için kiralama bedelinin (KDV dahil) 18.000,00-TL, gizli ayıplı hasarın giderilmesi için harcanan bedelin (KDV dahil) 46.020,00-TL olduğu, toplamda 64.020,00-TL olduğu rapor edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddiaları ve tüm dosya kapsamında davalı taraf süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunmuş olup, öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava konusu vincin davacı tarafından teslim alınma tarihi 16.08.2017 olup bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İş bu dava ise 10/01/2022 tarihinde açılmıştır. Dava dosyası içerisinde yer alan teklif formunda ise imalat hatalarına karşı garanti süresi 24 ay olarak belirtilmiş olup, dava açıldığı tarih itibariyle 2 yıllık süre dolmuş durumdadır. Davacı tarafça bunun haricinde garanti belgesi ibraz edilmemiş olup,vincin uzatılmış garantisi bulunup bulunmadığı da tespit edilememiştir. Kaldı ki davacının uzatılmış garanti olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmamaktadır. Zaten uzatılmış garanti süreleri servis hizmetleri yönünden geçerli olup garanti süresinin sağladığı taahhütler ile farklı sonuçlar doğurmaktadır. Garanti süresi 2 yıldır.
TTK madde 23/1 ; ” Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki atıf dolayısıyla somut olayda TBK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
TBK madde 231’de ise ; ” Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemede görüleceği üzere zaman aşımı süresi 2 yıl olduğundan, dava tarihi itibariyle bu süre dolmuştur. Her ne kadar Borçlar Kanununda iğfal durumunda zaman aşımına dayanılmaz ise de somut olayda iğfalin bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. Malın sonradan ayıplı olduğunun saptanması ve bunun gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirlenmesi dahi tek başına iğfal için yeterli değildir. Netice itibariyle 2 yıllık zaman aşımı süresi dolmuş olup, davalı taraf süresinde zaman aşımı itirazında bulunduğundan davacının davasını zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Açılan davanın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
2-)Peşin alınan 1.093,31-TL harçtan alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 823,46-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-)Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından sarfedilen 11,50 TL vekalet suret harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 07/09/2023

Katip Hakim