Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/594 E. 2022/712 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirkete … ili … ilçesi … köyünde kain gayrimenkulü üzerinde bulunan besihanesine sureti ekli sözleşme ve faturada yazılı olan işleri 2 yıl garantili olarak yaptırdığını, sözleşme gereğince 6 m3 yem karma makinesi, 8 adet donmaz suluk, 5 adet hayvan kaşıma fırçası, 30 adet yem kilit seti, otomatik süt sağım sistemi ve süt soğutma tankı satın alındığını ve müvekkilinin besi çiftliğine kurulduğunu, ekte sunulan faturalarda satın alınan malların tüm özelliklerinin belirtildiğini, dava konusu cihaz ve aparatlar için 2 yıl süreli garanti verildiğini ve sözleşmeyle hüküm altına alındığını, bu süreçte imalattan kaynaklanan her türlü arızanın davalı şirket tarafından giderileceğini, bu işlemleri ve envanteri de … . Etap Proje kapsamında yaptırıldığını, daha 1. yılı dolmadan ekipmanlar ve kurulmuş olan süt sağım ünitesi elemanlarının arızalandığını, bu arızaların giderilmesi için şirketle iletişime geçildiğini, davalı şirketin yalnızca bir kez servis elemanı gönderdiğini, servis elemanının arızaları tespit ettiğini, ancak şirket tarafından gerekli teknik desteğin sağlanmadığını, davalı şirketin yetkilisinin müvekkilinin telefonlarını bile açmadığını, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen hiçbir sonuç alamadığını, bu kere arızaların eksikliklerin ve kullanılan malzemenin kalitesinin tespiti için … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş … K. sayılı dosyasından talepte bulunduklarını, bilirkişi tarafından makine ve teçhizatlar üzerinde teknik incelemeler yapıldığını, süt soğutma tankının otomatik yıkama sisteminin çalışmadığı, süt soğutma tankında yıkama işleminin manuel yapıldığını, süt soğutma tankının otomatik yıkama programının çalışması ve otomatik olarak temizlik malzemesini alması gerekirken bu programın çalışmadığını, otomatik süt sağım sisteminde bulunan elektrik motorunun tamir edildiğini, otomatik süt sağım sisteminde bulunan rezerv tankında kaçak olduğunu, müvekkili tarafından sızdırmazlık için siyah bantlama yapıldığını, bu şekilde bir önlem alınmak zorunda kalındığını, otomatik süt sağım sisteminde bulunan sağım demetlerinden iki tanesinin arızalı olduğunu, sağım demetlerindeki ikişer meme vakum aldığını ve sağım yapabildiğini, otomatik süt sağım sisteminde bulunan ve sağılacak hayvanların giriş çıkışındaki kapı sisteminin arızalı olduğunu ve kapının tam kapanmadığını, iple bağlanmak zorunda kalındığını, 6 m3 kapasiteli yem karma makinesinin sağ tarafında bulunan yükleme bandının çalışmadığı için sökülmüş olduğunu, sol taraftaki bandın ise yırtık olduğunu, değişmesi gerektiğini, ayrıca yem karma programının ayarlanmadığını, proje kapsamında 8 adet donmaz suluk bulunduğunu, ancak sulukların tıkanarak çalışmadığını, proje kapsamında 5 adet hayvan kaşıma fırçası bulunmakla birlikte 3 adet fırçanın sökülmüş olduğunu, halen 2 adet fırçanın yerinde olduğunu, fırçaların verimli bir şekilde çalışmadığını, süt sağım vakum pompasının verimli çalışmadığını, sık sık yağ eksilttiğini ve yağ eklendiğinin tespit edildiğini, tüm bu arızaların sözleşmedeki cihaz ve aparatlar kurulduktan kısa bir süre sonra baş gösterdiğini, meydana gelen arızaların imalattan kaynaklandığını ve garanti kapsamında olduğundan müvekkilinin davalı şirketten arızaları gidermesi için talepte bulunduğunu, ancak davalı yerine getirmesi gereken bakım, onarım ve değiştirme işlemlerini 2 yıl garantili sözleşme yapmasına rağmen yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşme gereğince ödemesi gereken parayı gerek kredi olarak gerekse de banka havaleleri suretiyle ödemiş olduğu halde davalı şirket iade etmesi gereken bir senedi iade etmediğini, ciro ederek yeniden tahsil ettiğini, müvekkilinin … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açtıklarını, davalı şirketin kasıtlı olarak müvekkilini mağdur ettiğini, hayvan kaşıma fırçası kablosundaki kaçak sebebiyle müvekkilinin ineklerinden birine elektrik çarptığını, ineğin veriminin hayli düştüğünü, meydana gelen tüm arızalardan dolayı üretim düşüklüğü oluştuğunu, müvekkilin hayvanlarından beklediği verimi alamadığını, dolayısıyla maddi zarara uğradığını, müvekkilinin … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından söz konusu cihazlardaki arızaların neler olduğunu, tüm cihazların verimli çalışabilmesi için gerekli onarım/bakım bedeli, eksik işler bedeli ve yapılan işlerdeki malzeme kalite farkı bedeli tespit edildikten sonra arızaların giderilmesi için uğraşmışsa da onarım için fahiş ücretler istenmesi sebebiyle arızaların büyük bir kısmının halen giderilmediğini, davaya konu cihazlardaki ayıbın gizli ayıp olduğunu, meydana çıktığı anda şirkete derhal bilgi verildiğini, ancak davalının kötü niyeti sebebiyle sonuç alınamadığını, müvekkilinin ayıpların varlığı anlaşılır anlaşılmaz durumu davalı şirket yetkililerine bildirdiğini, ancak davalı şirketin sözleşmenin 2 yıl garanti hükmüne rağmen sorumluluğunu kabul etmediğini, davalı şirket yetkililerinin tamamen kötü niyetli olduğunu, satış bedeli gerek kredi gerek banka havaleleri şeklinde ödenmesine rağmen bedeli teminat maksadıyla verilen senedi anlaşmak suretiyle üçüncü bir kişiye ciro ederek bir kez daha tahsil ettiğini, davalının müvekkilinin mağdur etmekle yetinmeyip bedelsiz senedi kullanarak suç işlediklerini, müvekkilinin davalı tarafından kandırıldığını anlayınca vakit kaybetmeden malın ayıplı durumunu usulüne göre tespit ettirmek için … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş … K. sayılı dosyasından talepte bulunduklarını, müvekkilinin mağduriyetinin daha fazla artmaması için müvekkilinin dava konusu cihaz ve aparatları alıkoyarak ayıp oranında bedelden indirim ve tazminat talebinde bulunmaktan başka çaresinin kalmadığını, ayrıca imalat hatasından kaynaklanan nedenlerle belirtilen maddi zararların da tazmini için işbu davayı ikame etme ettiklerini, bu nedenlerle her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, bilirkişiler tarafından hesaplandığında arttırılmak üzere ayıp nedeniyle şimdilik 5.000,00-TL’nin satış bedelinden indirilerek dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, bilirkişiler tarafından hesaplandığında artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde iddia edilen olgu ve hususları kabul etmediklerini, zira davacı taraf ile müvekkili şirketin yetkilisi … arasında hukuki anlamda öncesine dayalı husumetlerin bulunduğunu, davacı tarafa teslim ettikleri ürünlerde ki sözde ayıbın ortaya çıktığı iddia ettikleri tarihin oldukça manidar olduğunu, davacı yanın kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından dava dışı müvekkili şirket yetkililerine sürekli biçimde farklı hususlarda hukuki husumetler yöneltildiğini, açılan davaları kaybedilmesi ve sonuç alınamaması üzerine bu seferde ayıp iddiası ile müvekkili şirkete iş bu kötü niyetli davayı ikame ettiğini, davalı müvekkili şirket yetkilisi ile davacı arasında yaşanan öncesine dayalı husumetlerden dolayı davacının böyle bir iddia ile müvekkili şirketi zor durumda bırakmak istediğini, davacı tarafa dava konusu ürünü … seri numaralı İrsaliye Faturası ile 23/01/2019 tarihinde teslim ettiğini, bu tarihten itibaren davacının işletmesinde tam teşekküllü kullanmaya başladığını ve teslimat tarihinden 4 ay sonra 14.05.2019 tarihinde en üst düzey bilimsel rapor alındığını, teslimatı yapılan ürünün TKDP proje kapsamında olduğu için … Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarım Makinaleri ve Teknolojileri Mühendislik bölümünden alınan … … 14.05.2019 tarihli deney raporuna delil olarak dayandıklarını, söz konusu rapor suretinden de görüleceği üzere … proje kapsamında davacının bu ürünü müvekkili şirketten temin ettiği için ürünün test ve kalite kontrolü mevzuat gereği zaten yapılmak zorunda olduğunu, alınan rapor da Prof…., Öğrt. Görevlisi … ve Araşt. Görev. …’ın imzalı raporda teslim edilen 12 Üniteli Sabit Süt Sağım Tesisinin standartlara uygunluğu, amacına uygunluğu deney raporları ile ortaya çıktığını, 23.01.2019 tarihinden yıllar sonra taraflar arasında müvekkili şirket yetkilisi ile davacı arasında baş gösteren alacak verecek mevzularından sonra bu yönde davalara konu olunması da davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacının ÇİFTÇİ TV’ye 26.03.2019 tarihinde bir röportaj verdiğini, TV ekranlarında müvekkili şirketten ve teslimatı yapılan mallardan, tesisten ve ürünlerden övgü ile bahsettiğini, davacı tarafın Süt Soğutma Tankının otomatik Yıkama Sisteminin çalışmama olgusu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, zira böyle bir olgu ortaya çıkmışsa bile bunun üretim hatası olarak kabulünün bilimsel olarak mümkün olmadığını, bu yönlü bir hata ürünün imalatından öte elektrik voltajının yükselmesi ve düşmesine bağlı cihazın kendi kendini korumaya almasından kaynaklanacağını, ayrıca bu bahsedilen cihazın günlük çalışması gerektiğini, sağım sistemi ve soğutma tankını olumsuz etkileyen faktörlerden en önemlisi de cihaza direkt etki eden davacının da bilgisi dahilinde olan 07.12.2018 tarihli sözleşme ile imza altına alınan hususun “……. Ltd.Şti temizlik solisyonları; alkali sağım bitiminde kullanılmalıdır.’ sözleşme maddesine rağmen davacı tarafça bu yönde bir temizleme mamulleri müvekkili şirketten hiç bir şekilde alınmadığını, davacı tarafça yokluklarında yapılan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacının dilekçesinde beyan ettiği hayvan kaşıma fırçasındaki kablo kaçak sebebi ile ineğe elektrik çarpma olgusunun tamamen hayal ürünü olduğunu, gelen elektrik akımının 220 wolt olduğunu, söz konusu böyle bir durum da hayvanın bu akıma kapılması durumunda ölmesi gerektiğini, ayrıca söz konusu fırçalarda kaçak akım rölesi devreye girdiğini ve elektrik akımını keserek, böyle bir durum fiilen ve teknik olarak gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği ayıbın gizli ayıp olduğu hangi teknik bilgi ile tespit edildiğini, müvekkili şirkete bilgi verilme olgusunun gerçek dışı olduğunu, böylesine iddia edilen ve kabulü dahilinde olmayan hadise ve olaylar noktasında tacir olmanın gereklerinin davacı tarafça yerine getirilmediğini, ne telefon yolu ile bildirim, ne ihtar, ne de mail ile hiç bir şekilde müvekkili şirkete bildirim yapılmadığını, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş ve … K. sayılı ilamın başvuru tarihinin 28.01.2020 olduğunu, bu tarihte tespit ve B. Kişi incelemesi yaptırıldığını ve taraflarına iddia edilen ayıplara ilişkin bildirim yapıldığını, oysa ki davacı tarafın dilekçesinin 3 No’lu bendinde söz konusu ürünlerin kurulumdan kısa bir süre sonra arızalandığı belirtilmesine rağmen … Asliye Hukuk Mahkemesin’de yapılan başvuru tarihinin 28.01.2020 olduğunu, ayıbın kısa bir süre sonra baş gösterdiğini belirten davacının 1 yıl sonra iddia ettiği ayıplara ilişkin resmi işlemlere başlamasının hukuken korunacak bir durum olmadığını, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, zira kendi dilekçelerinde de açıkça davacı tarafça iddia ettikleri arızaların çok kısa bir süre sonra meydana geldiğini beyan etmesine rağmen (ayıbı kabul etmemekle beraber ) hukuken gerekli ayıp bildirim koşullarına riayet edilmediğini, günlük sağım demetlerinin arızalı olduğu iddiasının tamamen kullanıma bağlı oluşabilecek, hatalı ve yanlış kullanım neticesinde doğabilecek sorunlar olduğunu, hayvanın sağım esnasında tekme atması vs. sebebi ile hortumların çıkıp yere düşmesi, yerde hayvan pisliğinin bulaşması ve içine girmesi olası bir ihtimal olduğunu, bu sebeple davacı tarafından gerekli temizliğin yapılmadan hortumun yerine geri takılması ile vakumun iki memeye gitmemesinden kaynaklı arıza olabileceğini, temizlikle çözülebilecek bir problem olduğunu, yem karma makinesinin arızalı olma olgusunun ise mümkün olmayan bir durum olduğunu, süt rezerve tankının içerisinde ki süt seviyesini algılayan sıvı seviye rolesinin bantlandığı yerin sütün sızma ihtimalinin imkansız olduğu, tankın tepe noktasındaki kablo giriş buradan da anlaşıldığı gibi davacının bantladım dediği yerin tankın üst kablo giriş noktası olduğunu, buradan sütün sızması imkansız olduğunu, davacı ile yapılan 07.12.2018 tarihli sözleşmede sağım odalarında meme lastiği 6 aylık periyodik olarak değiştirilmesi önerildiğini, değişmediği takdirde garanti kapsam dışında kaldığının belirtildiğini, söz konusu davacı tarafa bu hususlar hatırlatılıp bildirilmesine rağmen bu şarta riayet edilmediğini, dolayısı ile iş bu dava da asıl çözümlenmesi gereken hususun davacı tarafından kasıtlı oluşturulmak istenen yahut kasten oluşturulan bir ayıbın söz konusu olup olmadığının işin uzmanlarınca araştırılması teknik şartnamede belirtilen hususlara riayet edip etmediği olgusunun araştırılması gerektiğini, bu nedenlerle izah edilen maddi olgular ışığında MK 2 dürüstlük kuralına aykırı olarak açılan iş bu davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ilk olarak Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 08/02/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş olup, mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Ancak 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Ancak davada arabuluculuğa başvurulmadan huzurdaki dava açılmış ( Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinde ) görevsizlik kararı sonrası arabuluculuk ikmal edilmiştir.
Dosya Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ve 08/02/2022 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Bidayette dava Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile 08/02/2022 tarihinde açılmış, görevsizlik kararından sonra dosyada mevcut arabuluculuk son oturum tutanağından da anlaşılacağı üzere görevsizlik kararından sonra 01/03/2022 tarihinde arabuluculuk son oturum tutanağı tanzim edilmiştir. Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile dava açılmadan evvel yapılmış bir arabuluculuk başvurusu söz konusu değildir.
Aynı hususa yönelik olarak Konya BAM . HD’nin … E., … K. Sayılı ve 12/10/2022 tarihli ilamı ve Konya BAM . HD’nin … E., … K. Sayılı ve 26/05/2022 tarihli ilamında da belirtildiği üzere;Taraflar tacir olup, davanın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle TTK.’nun 4/1 maddesine göre nisbi ticari dava niteliği taşıdığı tartışmasız olduğu halde, davacı vekili tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, görevsiz mahkemeye dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu ve her davanın açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği hususları göz önüne alındığında, ticari davanın arabulucuya başvurmadan açılması kanuna aykırı olduğundan ve ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuk 6100 sayılı HMK’nin 115/son maddesi kapsamında sonradan tamamlanabilir bir dava şartı da olmadığından dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Nitekim 09/12/2018 tarih ve 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” düzenlemesi ile, TTK’nın geçici 12. maddesinde; “(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği (01/01/2019) tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz” düzenlemesi getirilmiştir.
Bunun yanı sıra, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK) dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi eklenmiştir. HUAK’ın 18/A-2 maddesinde, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi de mevcut olup, alacak ve tazminat davalarında dava şartı olarak arabuluculuğun zorunlu olduğu görülmektedir.
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere 01/01/2019 tarihinden itibaren arabuluculuğa başvurulmadan açılan davaların dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmekte olup, dava Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile 08/02/2022 tarihinde açılmış, görevsizlik kararından sonra dosyada mevcut arabuluculuk son oturum tutanağından da anlaşılacağı üzere 01/03/2022 tarihinde arabuluculuk ikmal edilmiştir.
Esasen davanın açıldığı tarih olan ( Görevsiz mahkeme olan Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya ile açılan davanın açılma tarihi olan ) 08/02/2022 tarihinde arabuluculuk zorunlu olup davacı vekili bu şartı yerine getirmeden davayı görevsiz mahkemede açıp görevsizlik kararından sonra bu eksikliği gidermesi mümkün olmadığından dolayı davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava şartları kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasından mahkemece nazara alınması icabettiğinden, huzurdaki davanın arabuluculuk dava şartları yokluğundan dolayı usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Açılan davanın HMK 114/2, 115/2 ve TTK 5/A ve HUAK 18/A maddeleri gereğince arabuluculuk dava şartı gerçekleştirilmediğinden dolayı USULDEN REDDİNE,
2-)Peşin alınan 87,10-TL harçtan alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 6,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesine göre belirlenen 816,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-)Davalı tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada fazla kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 24/11/2022

Katip … Hakim …