Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/582 E. 2023/463 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 02/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin 14/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 3.maddesinde tasfiye kararı alınması hususunda yapılan oylama sonucunda tasfiye kararı alındığını, müvekkilinin ilgili karara muhalefet şerhi koydurduğunu, bu karara karşı ret oyu kullandığını, davalı kooperatifin henüz tasfiye aşamasına geçebilecek durumda olmadığını, kooperatifin ana sözleşmesinde geçen işlerin tamamlanmadığını, müvekkiline konut teslim edilmediğini, inşaata dahi başlanılmadığını, müvekkile yapılacak konut arsasının da satıldığını, müvekkiline ne arsa ne de konut rayiç değerinin ödenmediğini, müvekkilinin kooperatifin kurucu üyelerinden olup peşin ödemeli 6 üyeden biri olduğunu, bu konuda Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada davalı tarafın yazılı beyanlarında müvekkiline konut yapılacağına dair beyanları olduğunu ancak gelinen aşamada müvekkiline konut teslimi yapılmadığını, diğer kooperatif üyesi ortakların tamamına konut teslimi yapıldığını, davalı kooperatif tasfiye kararı almasının hatalı olduğunu bu nedenle öncelikle iş bu tasfiye kararının iptaline ilişkin açılan dava sonuçlanıncaya kadar müvekkili adına ileride telafisi mümkün olmayan zararların doğmasını önlemek amacıyla davalı kooperatifin tasfiye işlemlerinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olarak alınan genel kurul kararının iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Kooperatif vekili mahkememize vermiş olduğu 19/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu genel kurulda 9 maddeden oluşan kararlar alındığını, davacı tarafın tüm kararlara muhalefet şerhi koymadığını, tüm kararlara ret oyu kullanmadan yalnızca 3. maddeye muhalefet şerhi koymuşken genel kurul kararlarının tamamının iptalini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili kooperatifin unvanının dava dilekçesinde gösterildiği gibi olmayıp Tasfiye Halinde … Konut Yapı Kooperatifi olduğunu bu nedenle de usul eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava şartı olan arabuluculuk şartını da yerine getirmediğini arabuluculuk dava ön şartı yokluğunda da davanın usulden reddine karar verilmesini gerektiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının önce 399 adada yapılan konutu almaktan vazgeçerek 402 adada yapılan konutu almak istediğini daha sonra 401 adada yapılacak konuttan almak istediğini beyan ettiğini, sonrasında da konut almaktan vazgeçerek rayiç bedel ödemesi istemi ile açmış olduğu davayı kaybettiğini, ret kararı verilen davadaki beyanın açık olduğunu, rayiç bedel üzerinden zararının tazminini istediğini, isteminin reddedildiği, iş bu davayı da kötü niyetle açtığını, genel kurulda alınan kararların hukuka uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı kooperatife ait tüm bilgi ve belgeler ile davaya konu genel kurul tutanakları ile hazirun cetveline ilişkin tüm bilgi ve belgeler, Meram Tapu Müdürlüğünden davaya konu taşınmazın tüm geldi gittilerini de gösterir şekilde tapu kayıtları ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, mahallinde keşif yapılarak inşaat mühendisi, mali müşavir ve kooperatifler hukukunda uzman nitelikli hesap bilirkişisi heyetinden bilirkişi raporu alınmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali davasıdır.
Davalı Kooperatifin 14/08/2022 tarihinde yapılan genel kurulunun 3. gündem maddesinde, davacı …’un muhalefet şerhine karşılık on beş kabul oyuyla, kooperatifin tasfiyesi yönünde karar alındığı, davacı vekilinin diğer kooperatif üyesi ortakların tamamına konut teslimi yapıldığı halde müvekkiline konut teslimi yapılmadığını, kararın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek iş bu tasfiye kararının iptalini dava ettiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu edilen genel kurul toplantısında, çağrının, mevzuat ve kooperatif ana sözleşmesi hükümlerine göre yöntemince yapıldığı, toplantı ve karar nisaplarına uyulduğu, davanın yasal bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının kooperatif üyesi olmak ve muhalefet şerhini toplantı tutanağına işletmekle taraf ve dava ehliyetini haiz olduğu, Mahkememizce re’sen tespit edilmiştir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesi ; “Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler.
” hükmünü amirdir.
Davaya emsal Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 17/11/2020 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararı: “…Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği gibi davacıya kur’ada isabet eden villanın yer aldığı … ada 2 parselde hiçbir villanın bitirilmediği, 3 parselde yer alan 14 adet villanın ise ortaklara tesliminin yapıldığı uyuşmazlık dışıdır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesince kooperatifin teslim tarihi konusunda bir taahhüdünün bulunmadığı, davacıya genel kurul kararlarına dayanmadan gönderilen yazıların bağlayıcı olmadığı, aynı durumda olan ortaklar arasında nisbi eşitliğin sağlandığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi’nin eşitliğe ilişkin tesbitleri dışındaki tesbitlerinde isabet bulunmaktadır. Ancak kooperatifin tüm ortaklarına eşit davranması Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinin bir gereğidir. Kooperatif tarafından yapılacak inşaatların farklı parsellerde bulunması bu eşitliğin bozulmasına gerekçe olamaz, nisbi eşitliğin de somut olayda uygulanması mümkün değildir.
Hal böyle olunca aynı parselde olmasa bile davalı kooperatifin aynı statüdeki üyeleri arasında aynı kur’a da çekilen villaların bazı ortaklara teslim edildiği sabit olduğuna göre Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin nisbi eşitlik ilkesi gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvuran asıl ve birleşen davada davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Dava konusu kooperatif binalarının inşa edildiği alanda Mahkememizce icra edilen keşif ve keşfe iştirak eden inşaat mühendisi, mali müşavir ve kooperatifler hukukunda uzman hesap bilirkişinin düzenlemiş olduğu 02/05/2023 tarihli rapordan, bir kısım kooperatif üyelerine tahsis edilecek konutların inşaatları tamamlandığı ve kullanımına başlandığı halde, davacıya tahsis edilmesi planlanan konutun içinde kaldığı 401 ada 2, 3, 4 ve 5 parseldeki konutlara ilişkin inşaat faaliyetinin olmadığı, subasman seviyesinde kaldığı, bu durumun davacı ve diğer kooperatif üyeleri arasında olması lazım gelen eşitlik ilkesine aykırı düştüğü anlaşılmıştır.
Davalı vekili, davacının daha önce kooperatif aleyhine açtığı Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında kendisine konut tahsisinden vazgeçtiğini ve bunun yerine konutun rayiç bedelini talep ettiğini belirterek, daha sonra açılan bu davada davacının kötüniyetli olduğunu savunmuştur. Sözü edilen dosya, Mahkememiz dosyası arasına celp edilmekle incelenmiş olup; davacısının Mahkememiz dosyası davacısı, davalısının da Mahkememiz dosyası davalısı olduğu, dava tarihinin 21/12/2012 tarihi olduğu, davacının o davada da yine aynı yakınmalarla, aynı statüde bulunmalarına rağmen diğer kooperatif üyelerinin konutları bitme aşamasına geldiği halde kendisinin konutunun inşasına dahi başlanılmamış olduğunu ileri sürerek tazminat talebinde bulunduğu, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 03/11/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı karar ile; “… davacı konutunun keşif günü herhangi bir inşai faaliyeti bulunmasa da kooperatifin dava konusu konutu yapım süreci içinde teslimini sağlayacağı, dava konusu olayda nisbi eşitlik ilkesinin geçerli olduğu, nisbi eşitlik ilkesi gereği aynı adada bulunan ortaklara konut tesliminin aynı tarihte ve emsal üyelerin ödemeleri nazara alınarak aynı nitelikte yapılması gerektiği…” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verildiği, kararın istinafı üzerine Ankara BAM . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ile; “….özellikle kooperatif tarafından kooperatif üyesine verilebilecek bir dairenin olmaması durumunda talep edilebilecek maddi tazminatın somut olaya uygun düşmediği, çünkü kooperatifin davacının inşaasını istemiş olduğu 401 nolu adada su basman inşaatların mevcut olması karşısında, bu aşamada kooperatif üyeliği devam ederken tazminat talep edemeyeceği…” şeklinde ifadesini bulan gerekçeyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Anılan dosyadaki dava tarihi olan 21/12/2012 tarihinden bu yana davalı kooperatifin davacıya tahsis edilecek konut için hiçbir inşai faaliyette bulunmadığı, buna karşılık diğer kooperatif üyelerine düşecek dairelerin inşasını bitirdiği ve fiili kullanımın başlatıldığı ve nihayetinde kooperatifin tasfiyesi yönünde dava konusu genel kurul kararının alındığı anlaşılmaktadır. Buradan hareketle, davacının kooperatifteki üyeliğinin devam etmesi, üyelikten ihraç durumunun söz konusu olmaması, üyelikten doğan yükümlülüklerinin yerine getirilmediğine dönük bir iddia veya delilin olmaması karşısında -tazminat talepli davanın davacı açısından olumsuz sonuçlanması da gözetildiğinde- tazminat davasının bu davanın önüne engel koyamayacağı ve davalı kooperatifin yasada ifadesini bulan eşit işlem yükümlülüğünü bertaraf edemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davanın kabulü yönünde aşağıdaki hükmün tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalı kooperatifin 14/08/2022 tarihli genel kurulunun 3. gündem maddesinin İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70TL başvuru harcı, 80,70TL peşin harç, 11,50TL vekalet suret harcı, 133,00TL tedbir harcı, 1.274,90TL keşif harcı, 1.094,00TL posta-tebligat gideri ve 4.456,00TL bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 7.130,80TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bölümünün karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/07/2023

Başkan Üye Üye Katip