Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/580 E. 2023/727 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizin 09/12/2021 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 26/05/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı , dosyanın Mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile müvekkili ve diğer davalılar aleyhine alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından takip başlatıldığını, müvekkilinin dava dışı banka tarafından diğer borçlulara kullandırılan kredi kapsamında gayrimenkulunü ipotek olarak verdiğini, ancak borçluların borcunu ödememesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazının icra takibi kapsamında satış tehlikesine girdiğini, bu nedenle söz konusu icra takibindeki borç tutarını ödediğini ve bu kapsamda diğer borçlulara karşı alacaklı konumuna geçtiğini, müvekkili tarafından yapılan ödeme ile söz konusu icra takibinin kapatıldığını, müvekkilinin rücu hakkı kapsamında davalıların da müşterek sorumlulukları gereği davalılar ile dava dışı üçüncü kişi Abdurrahman Solmaz’ ın borçlu olduğu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile usulüne uygun icra takibi başlatıldığını, ancak davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için defalarca borçlular ile iletişime geçmeye çalıştığını, ancak olumlu bir sonuç alamadığını, borçluların mal kaçırma ihtimalinin çok kuvvetli olduğunu beyan ederek ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalıların itirazının iptaline, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının herhangi bir borç ödemesinin söz konusu olmadığını, borcu dava dışı üçüncü kişi … isimli şahsın ödediğini, davacının hukuki yararının ve taraf ehliyetinin olmaması sebebiyle işbu davanın esasa girilmeden usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının bankanın halefi olmadığını ve bu nedenle rücu hakkının bulunmadığını, takip ve davanın eksik açıldığını, mecburi dava arkadaşı olan bir kısım borçluların takipte ve davada taraf gösterilmediğini beyan ederek davanın reddi ile davayı açan davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin 09/12/2021 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 26/05/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı görülmektedir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 26/05/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı doğrultusunda Mahkememizce Yapı Kredi Bankasına müzekkere yazılarak dava konusu krediye ilişkin tüm bilgi ve belgeler ve … Şubesin’den … AŞ tarafından kullanılan kredi ile ilgili kredi sözleşmesi ve sözleşmeye ekli tüm bilgi ve belgeler ve ayrıca sözleşmeye kefil olan kişilere ait tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır. Gelen belgelere göre dava dışı asıl borçlu … A.Ş. İle dava dışı … Bankası A.Ş. Arasında 13/02/2018 tarihinde imzalanan sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesi olduğu görülmekle Mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak esas hakkında yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dosyanın bir bankacı bilirkişi, bir icra hesap uzmanı bilirkişi ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiden oluşturulan heyete tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 04/09/2023 tarihli raporda özetle; Dava dışı asıl borçlu … San. A.Ş. İle dava dışı … Bankası A.Ş. Arasında 13/02/2018 tarihinde imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde davacı ile davalılardan … ve …’ın ayrıca dava dışı … ‘ın 2.000.000 TL’er limitlerle müteselsil kefil oldukları, kredilerin teminatı olarak mülkiyeti davacıya ait olan Konya ili … ilçesi … Mahallesi … ve … parseli tamamı dava dışı … A.Ş.’nin dava dışı … Bankası A.Ş’den kullandığı kredilerin teminatı olarak 23/02/2018 tarih … yevmiye numarası ile Karatay Tapu Müdürlüğünden 1. Derecede (boş ve serbest dereceden istifade şartıyla) 2.040.000 TL bedelle müştereken ipotek tesis edildiği, dava dışı asıl borçlu … San. A.Ş.’nin dava dışı … Bankası A.Ş.’den 17/10/2018 tarihinde kullanmış olduğu 200.000 TL tutarındaki … Nolu BCH Kredisinin vadesinde ödenmediğinden dava dışı banka tarafından 17/07/2019 tarihinde Beyoğlu . Noterliğinin … yevmiye numaralı kat ihtarının çekilerek 15/07/2018 tarihi itibariyle 182.631.39 TL anapara üzerinden kanuni takip hesaplarına aktarıldığı 02/04/2021 tarihinde de takip hesabının davacı ipotek veren … adına … tarafından Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına 384.083.78 TL yatırılmak suretiyle kredinin kapatıldığı, dava konusu uyuşmazlığın Borçlar Kanunu 488. Maddesinde düzenlenen birlikte kefillerin birbirlerine rücudan doğduğu ve davacının bu kefalet sebebi ile bankaya ödediği 384.083.78 TL tutarı diğer müteselsil kefillerden birlikte kefillerin birbirlerine rücu hakkında dayanarak istediğinin anlaşıldığı davacının müteselsil kefil olduğu dava dışı asıl borçlu … San. A.Ş.’in dava dışı … Bankası A,Ş.’ne olan kredi borcunun tamamının ödenmek suretiyle kapatılması nedeniyle dava konusu yapılan diğer kefillerden … ve …’in hisseleri oranında 12/04/2021 icra takip tarihi itibariyle 192.041.89 TL asıl alacak ve 480.10 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 192.521.99 TL alacağının hesap edildiği şeklinde tespitlere yer verildiği görülmektedir.
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalıların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalılardan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı 29.05.2023 tarihli ilamında özetle;”…. Yine 6098 sayılı Kanun’un 596 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca rehin kefaletten sonra ve asıl borçlu dışında bir 3 üncü kişi tarafından verilip de borcun rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ödenmesi nedeniyle ipotek verenin kefile rücu hakkının bulunduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmektedir.
6098 sayılı Kanun’un 596. Maddesinin 4. Fıkrasında ;”Bir alacağın güvencesini oluşturan rehin paraya çevrildiği veya borç rehin veren malik tarafından ödendiği takdirde malik, kefile karşı rücu hakkını, ancak kefil ile kendisi arasında böyle bir anlaşma varsa ya da rehin sonradan bir üçüncü kişi tarafından verilmişse kullanabilir. ” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
6098 sayılı Kanun’un 587. Maddesinde ;” Birden çok kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olur.
Borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her biri, borcun tamamından sorumlu olur. Ancak, bir kefil, kendisiyle birlikte daha önce veya aynı zamanda müteselsilen yükümlü bulunan ve Türkiye’de takip edilebilen bütün kefillere karşı takibe girişilmiş olmadıkça, kendi payından fazlasını ödemekten kaçınabilir. Bir kefil, bu hakkı, diğer kefillerin kendi paylarını ödemiş veya ayni güvence sağlamış olmaları durumunda da kullanabilir. Aksine anlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borcu ödeyen kefil, kendi paylarını daha önce ödememiş olmaları ölçüsünde, diğer kefillere karşı rücu hakkına sahiptir. Bu hak, borçluya rücudan önce de kullanılabilir.
Alacaklı, kefilin aynı alacak için başka kişilerin de kefil olduğunu veya olacağını varsayarak kefalet ettiğini biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, bu varsayımın sonradan gerçekleşmemesi veya kefillerden birinin alacaklı tarafından kefalet borcundan kurtarılması ya da kefaletinin hükümsüz olduğuna karar verilmesi durumunda kefil, kefalet borcundan kurtulur.
Birbirlerinden bağımsız olarak aynı borç için kefil olanlardan her biri, kefalet borcunun tamamından sorumlu olur. Ancak, borcu ödeyen kefil aksine anlaşma olmadıkça, diğerlerine toplam kefalet miktarındaki payı oranında rücu hakkına sahiptir. ” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen Yargıtay ilamı , kanuni düzenlemeler ,bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 04.09.2023 tarihli rapor ve dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve deliller uyarınca Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dava dışı asıl borçlu … San. A.Ş. İle dava dışı … Bankası A.Ş. Arasında 13/02/2018 tarihinde imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde davacı ile davalılardan … ,… ile dava dışı … ve … 2.000.000 TL’er limitlerle müteselsil kefil olduklarının görüldüğü, kredilerin teminatı olarak mülkiyeti davacıya ait olan Konya ili … ilçesi … Mahallesi … ve … parsellerin tamamına dava dışı … A.Ş.’nin dava dışı … Bankası A.Ş’den kullandığı kredilerin teminatı olarak 23/02/2018 tarih … yevmiye numarası ile Karatay Tapu Müdürlüğünden 1. Derecede (boş ve serbest dereceden istifade şartıyla) 2.040.000 TL bedelle müştereken ipotek tesis edildiğinin görüldüğü, dava dışı asıl borçlu … San. A.Ş.’nin dava dışı … Bankası A.Ş.’den 17/10/2018 tarihinde kullanmış olduğu 200.000 TL tutarındaki … Nolu BCH Kredisinin vadesinde ödenmediğinden dava dışı banka tarafından dava dışı asıl borçlu … San. A.Ş. Ve davacıya yönelik Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, 02/04/2021 tarihinde takip hesabının davacı ipotek veren … adına … tarafından Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına 384.083.78 TL yatırılmak suretiyle kapatıldığı görülmektedir. Davacı tarafından yapılan ödemeye istinaden davalılar ve dava dışı Abdurrahman Solmaz’a yöenlik Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, davalılar tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine iş bu davının açıldığı görülmektedir. Davacının dava dışı bankaya ödediği 384.083.78 TL tutarı ipotek veren sıfatı ile müteselsil kefillere rücu hakkına dayanarak istediğinin anlaşıldığı,dosya arasında mevcut resmi senet incelendiğinde 23.02. 018 tarihinde dava dışı borçlunun dava dışı bankaya olan kredi borcu nedeni ile davacıya ait taşınmazlar üzerinden ipotek tesis edildiğinin görüldüğü, kefalet sözleşmesinin ise daha önceki tarihli olacak şekilde 13.02.2018 tarihinde imzalandığı, davacının dava dışı asıl borçlu … San. A.Ş.’in dava dışı … Bankası A,Ş.’ne olan kredi borcunun tamamını ödediği bu suretle davacının TBK’nun 596/4 maddesi uyarınca müteselsil kefillere rücu hakkının bulunduğu kanaatine Mahkememizce varılmıştır. Davacının davalılara ne miktarda rücu hakkının olacağına yönelik yapılan değerlendirmede ise; Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda davacının davalılar … ve …’e rücu edebileceği miktarın davalıların hisseleri oranında 12/04/2021 icra takip tarihi itibariyle 192.041.89 TL asıl alacak ve 480.10 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 192.521.99 TL olacağının hesap edildiğinin belirtildiği görülmekle bu miktar itibari ile davacının davasında haklı olduğu değerlendirilmiş , bu nedenle açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilerek icra dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin davalı … yönünden alacak aslı 96.020,945 TL, takip öncesi işlemiş faiz 240,05 TL olmak üzere 96.260,99 TL üzerinden devamına, takibin davalı … yönünden alacak aslı 96.020,945 TL, takip öncesi işlemiş faiz 240,05 TL olmak üzere 96.260,99 TL üzerinden devamına, her bir davalı yönünden belirlenen asıl alacağa tahsil tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili iş bu davada dava değeri olarak 385.043,99 TL’yi göstermiş ve her iki davalının paylarını belirtmeyip müşterek müteselsilen sorumlularmış gibi davayı açmış , 08.09.2023 tarihli dilekçesinde ise talebini daraltarak her bir davalının sorumlu olduğu oranlar doğrultusunda ayrı ayrı itirazın iptaline karar verilmesini istediğinden Mahkememizce de davalıların iş bu dosyada müşterek müteselsil sorumlu olmayıp payları oranlarında sorumlu oldukları değerlendirilmekle davacının talep ettiği kısmın dışında kalan miktar yönünden davasından zımnen feragat ettiği değerlendirilmiş, hüküm kısmının 1 numaralı bendinde her iki davalı yönünden ayrı ayrı olacak şekilde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, davada kabul edilen miktar 192.521,98 TL olacak şekilde , reddedilen miktar ise 192.522,01 TL olacak şekilde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretleri hesaplanmıştır.
İcra inkar tazminatına yönelik yapılan değerlendirme ise; davacı vekili dava dilekçesinde % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İİK.`nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylede borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, davalı borçluların takibe itirazlarının haksız olduğu değerlendirilmekle kabul edilen asıl alacak miktarları üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatlarının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ,KISMEN REDDİ ile; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalılar(borçlular) tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalı … yönünden alacak aslı 96.020,945 TL, takip öncesi işlemiş faiz 240,05 TL olmak üzere 96.260,99 TL üzerinden DEVAMINA, takibin (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalı … yönünden alacak aslı 96.020,945 TL, takip öncesi işlemiş faiz 240,05 TL olmak üzere 96.260,99 TL üzerinden DEVAMINA, her bir davalı yönünden belirlenen asıl alacağa tahsil tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Davalıların(borçluların) takibe itirazlarında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 19.204,18 TL icra inkar tazminatının davalı …’den (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) ve asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 19.204,18 TL icra inkar tazminatının davalı …’tan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre (192.521,98/385.043,99) 680,00-TL’nin davalılardan 1/2 oranında olacak şekilde 340,00’ar TL alınarak hazineye gelir kaydına, 680,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-) Alınması gereken 13.151,18TL harçtan, peşin olarak alınan 4.650,37 -TL harç ve icra dosyasına yatırılan 1.925,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.575,59 TL’nin davalılardan 1/2 oranında tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı ve 4.650,37 -TL peşin harç olmak üzere toplam 4.709, 67 TL’nin davalılardan 1/2 oranında alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 8,50 -TL vekalet suret harcı, 4.500,00TL bilirkişi ücreti, 140,10-TL posta ücreti, 220,70TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 4.869,30TL yargılama giderinin haklılık oranına göre (192.521,98/385.043,99) hesaplanan 2.434,65 TL’nin davalılardan 1/2 oranında alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalılar tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı yargılama giderinin haklılık oranına göre (192.521,98/385.043,99) hesaplanan 4,25-TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, artan bölümün davalılar üzerinde bırakılmasına,
8-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 30.803,52 TL vekalet ücretinin davalılardan 1/2 oranında alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-)Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 30/11/2023

Katip … Hakim …