Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2022/669 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
DAVALI : Hasımsız
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Ortağı ve yöneticisi olduğu … Mah. … Sk. … … /Konya adresindeki davacı şirketin Genel kurul toplantı ve müzakere defteri ve ortaklar pay defterinin kayıp olduğunu, şirketlerinde belge düzeni ve arşivleme hususunda tüm dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen söz konusu defterlerin kayıp olduğunun 01/08/2022 tarihinde anlaşıldığını, bu nedenle söz konusu defterlerin zayi olduğunu bildirerek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava, TTK.nun 82/7.maddesinde öngörülen zayi belgesi verilmesine ilişkindir.
Davacı şirket ile ilgili olarak Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Davacı şirket yetkilisi, genel kurul toplantı ve müzakere defterinin ve ortaklar pay defterinin kayıp olduğunu, zayi olduğuna dair TTK madde 82 (7) numaralı fıkra uyarınca zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 82. maddesinde tacirlerin saklamakla yükümlü oldukları defter ve belgelerin neler olduğu belirtilmiş olup, aynı maddenin yedinci fıkrası ile, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğraması halinde tacirin, mahkemeden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, düzenleme altına alınmıştır. Yasada açıkça ifade edildiği üzere tacirin bu hükümden yararlanabilmesi için ziyaa uğrayan defter ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir nedenle meydana geldiğinin ispatı gerekli olup, zayinin, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle meydana geldiği iddia ve ispat edilmelidir. (Yargıtay . Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı 30/03/2015 tarihli kararı)
Tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir.
İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmelidir.
Ancak az yukarıda ifade edildiği üzere davacı şirket yetkilisi ziyaın yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle meydana geldiğini iddia etmemiş ve buna ilişkin olarak da herhangi bir ispatta da bulunmamıştır.
Davacı şirket yetkilisi 17/09/2022 tarihli dilekçe ile; Uzunca bir süre şirkette pay devri yapılmamış ve karar defterine yazılacak herhangi bir karar alınması ihtiyacı da olmadığını, dolayısıyla mezkur tarihe kadar söz konusu defterlerin mevcut olup olmadığı ya da nerede bulunduğu konusunda bir araştırma gereği de ortaya çıkmadığını, 01.08.2022 tarihinde karar defterine ihtiyaç duyulduğunu, tüm ofis birimleri, arşiv bölümleri, fabrika geneli ve olası her yerde yaptırılan aramalara rağmen defterlerin bulunamadığını, tüm dikkat, özen ve araştırmalara rağmen Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri ile Ortaklar Pay Defteri’nin kayıp olduğunun 01.08.2022 tarihinde anlaşıldığını, bundan sonraki işlemleri yürütebilmek için yeni defterlerin tasdik edilip kullanılabilmesi amacıyla süresi içinde 11.08.2022 tarihinde zayi belgesi talebiyle mahkemeye müracaat edildiğini, tüm ticari ve idari işlemlerin aksamadan devam edebilmesi için en kısa sürede zayi belgesi verilmesini talep ettiklerini ifade etmiştir.
6102 Sayılı Kanunun 64 ve devamı maddeleri gereğince tacirler ve ticari işletmeler kendileri için kanunlarda belirlenen defterleri tutmak ve muhafaza etmekle yükümlüdürler. Kanun koyucunun, tacir ve ticari işletmeler için defter tutmayı zorunlu kılmasının temelinde ticari hayattaki güvenliğin, sürat, ispat ve dürüstlüğün sağlanması yatmaktadır. Bu hususun yanı sıra ticari defterler, bir işletmenin tüm hesap ve ticari ayrıntılarını içerirler. Aynı zamanda, devlete ödenecek vergilerin hesabında da aktif rol oynarlar. Bu sebepten dolayı ticari defterler hem ticari, hem hukuki, hem de vergisel olarak çok önemlidirler. Tacirlerin ve ticari işletmelerin faaliyetleri ticari defterler sayesinde denetlenmektedir.
6102 Sayılı Kanunun 82/7. Maddesinde düzenlenen zayi kavramı; defter ve belgelerin yalnızca elden çıkmasını veya yok olmasını değil, tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen önleyemediği bu nedenle kendisine kusur olarak yüklenemeyen harici bir olay nedeniyle ileri sürülmesinin mümkün olmamasını ifade etmektedir.
Zayi kararıyla tacir, defterleri ibraz etmemenin vergi hukuku, ceza hukuku ve ispat hukukuna yönelik sonuçlarından söz konusu kurtuluş beyyinesiyle muaf tutulmaktadır. Bu nedenle Mahkemelerce zayi kararı verilmeden önce tacirin iddialarında samimi ve inandırıcı olup olmadığı, defter ve kayıtların korunması hususunda basiretli bir tacirden beklenen dikkat ve ihtimamı gösterip göstermediği hususları titizlikle değerlendirilmelidir.
Yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde her ne kadar açılan davada genel kurul toplantı ve müzakere defterinin ve ortaklar pay defterinin kayıp olduğu, zayi olduğu iddia edilmiş ve zayi belgesi verilmesi talep edilmiş olsa da zayinin, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle meydana geldiği iddia ve ispat edilmemiş olup, diğer taraftan 6102 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi olan davacının 18/2 maddesi gereğince ticari defter ve belgelerini basiretli tacir gibi muhafaza etmesi gerektiği, lakin defter ve kayıtların korunması hususunda basiretli bir tacirden beklenen dikkat ve ihtimamın somut olayda gösterildiğinden söz edilemeyeceği, davacının defter ve belgelerin muhafazasında gerekli özeni göstermemiş olması karşısında subuta ermeyen davanın reddi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.10/11/2022

Katip … Hakim …