Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/53 E. 2022/662 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili için, davalı aleyhine 14.02.2020 tarihinde Konya . İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile taraflarınca icra takibine başlandığını, davalı-borçlunun hem yetkiye hem de borca itiraz ettiği için icra takibinin durduğunu ve zorunlu arabuluculuk sürecinde de davalı ile bir anlaşma sağlanamadığını, icr a takibinin 27.07.2019 tarihli 47.033,86 TL (bakiye 34.356,86 TL), 03.08.2019 tarihli 30.231,60 TL, 07.08.2019 tarihli 14.396,00 TL, 27.08.2019 tarihli 108.947,04TL, 30.09.2019 tarihli 18.549,60 TL, 08.10.2019 tarihli 70.431,84 TL, 17.10.2019 tarihli 30.167,88 TL, 01.11.2019 tarihli 14.273,28 TL, 06.11.2019 tarihli 110.794,92 TL, 08.02.2020 tarihli 6.938,40 TL bedelli faturalara ilişkin olduğunu, toplam asıl alacağın 439.087,42TL olduğunu, fatura içeriğindeki ürünlerin davalı tarafından teslim alındığını ancak bakiye miktar yönünden davalının uzun süre müvekkilini oyaladığını, icra takibi yapılınca da kötü niyetle borca itiraz ettiğini, esasen borçlunun ilk başta hemen itiraz da etmediğini, müvekkilini arayarak “biz bu borcu ödeyeceğiz, biraz daha zaman tanı, avukatına söyle takibi geri çeksin, bunca senelik ticaretimiz var…” şeklinde yaklaşımda bulunduğunu, ancak isteklerine yanıt alamayınca takibe itiraz etme ve yukarıda izah ettikleri davayı açma yoluna gittiğini, tarafların tacir olduğunu, bu faturaların müvekkilinin usulüne uygun açılış ve kapanış tasdiki yapılmış olan ticari defterlerinde de karşı tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğunu, fatura bedellerinin ödenmediğinin sabit olduğunu, bilirkişi incelemesi ile de alacağın varlığı ve itirazın haksızlığının sübut bulacağını, davalının itirazının sadece usulen takibi durdurup zaman kazanmaya yönelik olduğunu, kötü niyetle borca ve yetkiye itiraz ettiğini, bu nedenle de davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle dava sonuna kadar “… ili, … ilçesi, … köyü, … ada, … parsel”de şu anda … TC No’lu … adına kayıtlı taşınmazın kaydına ihtiyati haciz konulmasını, davanın kabulü ile davalının yetkiye ve borca yaptığı itirazın iptalini, takibin icra dosyasında talep olunan şekilde devamını, kötü niyetle itiraz ederek takibi durduran davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalıya duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın davacı tarafından faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise takibe konu faturalar dolayısıyla davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Hal böyle olunca, davalının ticari defterlerinin de incelenmesi gerekmektedir. O nedenle HMK.220. uyarınca davalıya ticari defterlerini sunması için ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde davacının ticari defter kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edileceğinin açıkca belirtilerek sonuçları ayrıntılı olarak belirtilmek suretiyle ihtaratlı kesin süre verilmesi, davalının defterlerini ibraz etmesi veya yerini bildirmesi durumunda bilirkişi marifetiyle inceleme yapılıp sonucuna göre, ibraz etmemesi halinde dosya kapsanıma göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan incelemeye istinaden düzenlenen rapora göre davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle ve dolayısıyla eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmayıp kanun yararına bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz.” denilmiştir.
5. T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Eldeki dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesine göre HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir.
Eş söyleyişle, mahkemece davalı tarafın yetki itirazı hadise şeklinde incelenip taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun tespiti hâlinde, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek TBK’nın 89/1. maddesi ve HMK’nın 10. maddesi hükümleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin de yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken; mahkemece yargı çevresi içinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının davacı … … Ltd. Şti, takip borçlusunun davalı … Asansör … Ltd. Şti olduğu, takibin 439.087,47 TL alacak aslı ve 15.307,83 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 454.395,25 TL üzerinden ödeme tarihine kadar %9 yasal faiz talepli olarak başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından takibe 28/02/2020 tarihinde itiraz edildiği, icra müdürlüğünün 02/03/2020 tarihli kararı ile takibe itirazın yasal sürede yapılmamış olduğu gerekçesiyle itirazın reddedildiği lakin davalı/borçlu tarafından bu karara karşı yapılan itiraz üzerine T.C. Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı ilamıyla tebligatın usulsuz olması sebebiyle davalı/borçlunun itirazının süresinde kabul edildiği, ilgili kararın 11/05/2021 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmış, Mahkememizce işin esasına geçilmiştir.
2.İCRA DAİRESİNİN YETKİSİ YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;Her ne kadar davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında taraflar arasındaki ilişkinin faturadan kaynaklanması, davalının icra dosyasında borca itiraz ettiği, fatura sebebiyle kaynaklanan ticari ilişki yönüyle açık bir itirazı olmadığı gibi yine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da nazara alındığında davacının incelenen ticari defterlerinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin sabit olduğu, para borcunun ise TBK’nın 89/1. maddesi ve HMK’nın 10. maddesi hükümleri uyarınca götürülecek borç olması sebebiyle davacının ikametgahı icra dairesinin de yetkili olduğu görülmekle davanın esasına girilmiştir.
3.TİCARİ DEFTERLER YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde taraflardan ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için 17/01/2022 ve 28/03/2022 tarihli zabıtlar ile taraflara şirkete ait ticari defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/3 maddesi gereğince karşı tarafın kanuna uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgelerindeki kayıtların aleyhine delil olabileceğinin ihtar edilmiş, usulüne uygun yapılan tebliğlere rağmen davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılmıştır.
4.BİLİRKİŞİ RAPORU; Mahkememizce taraflarca bildirilen delillerin toplanması akabinde icari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi tarafından davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmış, 20/09/2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelene kayıtlarda davacının 557.297,18 TL tutarında davalıdan alacaklı göründüğü, icra takibinde ise asıl alacak tutarı olarak 439.087,42 TL talep ettiği rapor edilmiştir. Söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı değerlendirilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
5.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, icra dosyası, bilirkişi raporu ve Yüksek Mahkeme içtihatları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında icra takibine konu faturalardan kaynakla ticari ilişki hasıl olduğu, davalı tarafından faturaya konu borçların ödenmemesi üzerine davacı tarafından T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiği, davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde taraflardan ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için 17/01/2022 ve 28/03/2022 tarihli zabıtlar ile usulüne uygun olarak davetiye çıkarıldığı ancak davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, davacı tarafından ibraz edilen ticari defter ve belgelerin incelenmesinde davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelene kayıtlarda davacının 557.297,18 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalının defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla davacının icra dosyasındaki talebiyle bağlı kalınarak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak olan 439.087,42 TL üzerinden devamına karar verilmiş ANCAK yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davalı/borçlunun icra takibinden önce 6098 Sayılı TBK’nın 117. Maddesi çerçevesinde temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından dosyadaki mevcut delil durumuna göre ispat olunamadığı görülmekle Asıl alacağa 14/02/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması, dava konusu alacağın likit olması ve davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 87.817,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 439.087,42 TL üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacağa 14/02/2020 tarihinden itibaren yasal faiz UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 87.817,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 29.994,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.226,54 TL’nin, 2.271,98 TL icra harcının ve 261,41TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 22.234,13TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına (439.087,42/454.395,25) göre hesaplanan 1.275,53 TL nin davalıdan tahsil edilerek, fazlası 44,47 TL nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından karşılanan 80,70 TL başvuru harcı, 5.226,54 TL peşin harç, 2.271,98TL icra harcı, 261,41TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 7.840,63‬ TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından karşılanan 11,50TL vekalet suret harcı, 217,00TL posta ve tebligat gideri, 900,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬‬1.128,50 ‬TL’nin davanın haklılık oranına (439.087,42/454.395,25) göre hesaplanan 1.090,48 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 64.472,24 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip Hakim