Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/527 E. 2022/511 K. 01.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : …
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – […] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – […] UETS
İLİŞKİLİ KİŞİLER : … – …
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇE YAZIM TARİHİ: …
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalının takip alacaklısı dava dışı icra dosyası esas borçlusu … hakkında icra takibi başlattığını, takibi kesinleştirdiğini, icra dosyasının esas borçlusunun müvekkilinin oğlu olduğunu, akabinde müvekkili hakkında İ.İ.K. 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin köyde olmaması sebebi ile ihbarnemeden haberi olmadığını, ancak aracına ve mal varlığına haciz konulması ile 89/1 haciz ihbarnemesinden haberdar olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin derhal 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamalerinden haberdar olmayan müvekkilinin kendisine ait olmayan borç sebebi ile müvekkilinin tüm mal varlığına haciz konulduğunu, müvekkilinin bunun üzerine Konya …. İcra hukuk mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile usulsüz tebligat sebebi ile 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz etmişse de daha önce ıttıla ettiği gerekçesi ile davanın reddedildiğini, görüldüğü üzere sayın mahkemede tebligat üzerine değil ıttıla edilmesi sebebi ile davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin hali hazırda ne bugün ne geçmişte oğlu …’a hiçbir borcu olmadığını, hali hazırda böyle bir iddia var ise belgeleri ile bu hususun davalı alacaklı tarafça derhal ispat edilmesi gerektiğini, Konya …. İcra Hukuk Mahkemesi… esas sayılı dava dosyası ile müvekkiline yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ancak ıttııla sebebi ile 7 günlük sürenin aşılması sebebi ile davayı ret ederek müvekkiline yapılan tebligatların bir nevi usulsüz olduğuna karar verdiğini, iş bu sebeple müvekkiline usulüne uygun bir tebligat yapılmadığını, tedbiren müvekkili hakkında icra takibinin derhal durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini öncelikle talep ettiklerini, bu nedenlerle müvekkilinin Konya …İcra dairesi …esas sayılı icra takibinin öncelikle İ.İ.K. 89/1,89/2,89/3 sebebİ ile üçünçü kişi tarafından açılan menfi tespit davası olmasından dolayı teminatsız olarak takibin durdurulmasını, akabinde dava dışı takip borçlusu … ‘a borcu olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yaptığını, bu nedenle dava değerinin % 20sinden aşağı olmamak üzere;  kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın haksız şekilde bu davayı açtığını, davacının iddialarının kesinlikle doğru olmadığını, haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, İİK madde 89 gereğince ilgili kanun maddesinde sözü geçen 15 günlük sürenin hak düşürücü süre olduğunu taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi yargılamanın her aşamasında resen dikkate alındığını, davacının hak düşürücü süre olan 15 günlük süreyi geçirdiğinin yadsınamaz bir gerçek olduğunu, dilekçelerinde yer alan içtihatlar ve ilgili kanun maddesi gereğince 15 günlük süre hak düşürücü süre olduğunu, yasal süresinde açılmamış olan davanın usulden reddininin gerektiğini, görevsizlik itirazlarının olduğunu, davanın asliye ticaret mahkemesinde açıldığını, işbu davada asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının oğlu olan …’ın davalı/alacaklı müvekkiline olan borcundan dolayı taraflarınca Konya … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak ilgili borcun ödenmemesi sonucunda …’ın … şirketinin sahibi ve yetkilisi olması sebebiyle ve ayrıca harici edindikleri bilgiler neticesinde babası ile birlikte çalıştığının öğrenildiği için davacıya İİK madde 89 gereğince icra prosedürleri gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle davacı tarafın haksız ve dayanaksız olan davasının öncelikle usulden reddine, mahkememizce aksi kanaatte olunması halinde esastan reddine , %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve 2021/158 Esas-2021/219 Karar sayılı ilamında;
“İstinaf konusu, kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından İİK’nun 89/4 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince Konya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin söz konusu olması nedeniyle, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı ile borçlu olup, sadece onlar arasında mutlak ticari dava söz konusudur. İİK’nun 89/4 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan Günay Şen ise, kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olup, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu değildir. Kaldı ki, İİK’nun 89. Maddesi uyarınca menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve 2022/792 Esas-2022/847 Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
Bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, görevli olduğunun kabulüyle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve 2021/667 Esas-2021/553 Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye 2. Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle 15/10/2019 Tanzim, 05/11/2020 vade tarihli, keşide yeri Konya, bedeli 200.000,00 TL, keşidecisi …, lehdarı … olan bono dayanak olmak suretiyle keşideci/borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, dosyamız davacısına iş bu icra takibi dolayısıyla 2004 Sayılı İİK’nın 89/1 ve devamı maddeleri gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği anlaşılmıştır.
2.Dosya içerisinde yer alan T.C. ……. Birliğinin 15/08/2022 tarihli müzekkere cevabında davacı …, davalı … … ya da dava dışı takip borçlusu …’ın herhangi bir kaydı olmadığı bildirilmiştir.
3.Dosya içerisinde yer alan T.C. ……. 15/08/2022 tarihli müzekkere cevabında davacı …, davalı … … ya da dava dışı takip borçlusu …’ın herhangi bir tacir kaydı olmadığı bildirilmiştir.
4.Dosya içerisinde yer alan T.C. … Vergi Dairesinin 29/08/2022 Tarihli müzekkere cevabı ile T.C. …Malmüdürlüğünün 18/08/2022 tarihli müzekkere cevabında davacı …, davalı … … ya da dava dışı takip borçlusu …’ın potansiyel vergi mükellefi olduğu ifade edilmiştir.
5.Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
6.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
7.Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
8.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, icra dosyası, kurum müzekkere cevapları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında görülmekte olan davanın kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, her ne kadar bir an için takip dayanağının “bono” olması sebebiyle eldeki davanın mutlak ticari dava olabileceği düşünülebilir ise de yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve 2021/158 Esas-2021/219 Karar sayılı ilamında ve T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve 2022/792 Esas-2022/847 Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı/davalı … ile borçlu/dava dışı … olup, sadece onlar arasında mutlak ticari davanın söz konusu olabileceği, 2004 sayılı İİK’nun 89/3 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan …’ın ise kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olduğu, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu olmadığı, yine yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve 2021/667 Esas-2021/553 Karar sayılı ilamı da emsal alındığında tarafların tacir olmaması sebebiyle aralarında nispi ticari davanın varlığında da söz edilemeyeceği, ezcümle 2004 Sayılı İİK’nun 89/3. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır