Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/525 E. 2023/686 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … Sanayi Ltd.Şti. (Davacı Şirket) ile Konya Büyükşehir Belediyesi Su Kanalizasyon İdare Genel Müdürlüğü (Davalı İdare) arasında ihale dokümanı … İhale Kayıt Numaralı “Araç Kiralama Hizmet Alımı İşi-27.Kısım” sözleşmesi 06.11.2017 tarihinde imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 19’uncu maddesi “Açık İhale Usulü” ile 11.09.2017 tarihinde ihale edilen araç kiralama hizmet alımına istinaden düzenlenmiş ve Kamu İhale Kurumunun internet sitesinde yer alan EKAP (Elektronik Kamu Alımları Platformu) bilişim sistemine kayıt edildiğini, imzalanan sözleşme birim fiyat sözleşme olup, davalı idarece idari şartnamede hazırlanmış cetvelde yer alan “27.Kısım Otomobil (510 gün) Şoförlü (52 Adet)” kiralanma iş kalemi için düzenlenmiş ve 01.01.2018 ile 30.09.2019 tarihleri arasındaki 638 takvim gününde Davacı Şirket tarafından ifa edildiğini, işin eksiksiz ve sorunsuz olarak bitirildiğine ilişkin 16.01.2020 tarihli “Hizmet İşleri Kabul Tutanağı sunulduğunu, davacı şirketin ihale dokümanında yer alan “Konya Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü Taşıt Kiralanması Teknik Şartnamesi”nin “C-Araçlar, Şoförler Ve Muayene Kabul İle İlgili Genel Hususlar” bölümünün 8’inci maddesinde yer alan “8-Yüklenici işe başlarken işin süresince çalışacak araç plaka listesini ve şoför listesini kontrol teşkilatına yazılı olarak bildirecektir” hükmüne istinaden hazırladığı 52 adet otomobil ve 52 kişilik şoför ad ve soyadı bilgilerini ihtiva eden listeyi, davalı İdareye teslim etmiş olduğunu, mezkûr sözleşmeye esas ihale tarihinin 11.09.2017 olması nedeniyle 2017 yılında geçerli Brüt Asgari Ücret Tutarı (BAÜ) (1.777,50 TL; … sayılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı) üzerinden teklif verildiğini, ayrıca, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.3.3’üncü maddesi gereğince asgari işçilik maliyeti hesabında, Kurumca hazırlanan EKAP “İşçilik Hesaplama Modülü”nün (www. ekap.kik.gov.tr/EKAP) kullanılması zorunlu olduğundan, söz konusu modül üzerinden yapılan hesaplamada da 2017 yılı BAÜ tutarı esas alınmıştır. 2017 Yılı EKAP “İşçilik Hesabında Esas Alınan Maliyet Unsurları (Girdiler)” çizelgesi de sunulduğunu, ihale tarihinde geçerli olan 2017 yılı BAÜ (1.777,50 TL) tutarı; “2017/1 sayılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı”nın 30 Aralık 2017 Tarihli ve 30286 sayılı Resmî Gazetede yayımlanması ile 01.01.2018-31.12.2018 dönemine ait olmak üzere artırılarak 2018 yılı BAÜ 2.029,50 TL olarak yürürlüğe girdiğini, işin başlangıç tarihinin 01.01.2018 olduğunu, 2019 yılında da işin devam etmesi kapsamında BAÜ, “2018/1 sayılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı”nın 27 Aralık 2018 Tarihli ve 30638 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanması ile 01.01.2019-31.12.2019 dönemine ait olmak üzere artırılarak 2019 yılı BAÜ 2.558,40 TL olarak yürürlüğe girdiğini, İşin bitiş tarihinin 30.09.2019 olduğunu, 2018 yılı EKAP “İşçilik Hesabında Esas Alınan Maliyet Unsurları (Girdiler) Çizelgesi” ve 2019 Yılı EKAP “İşçilik Hesabında Esas Alınan Maliyet Unsurları (Girdiler)” Çizelgesi sunulduğunu, Brüt Asgari Ücretin 2018 ve 2019 yıllarında ilgili yasal düzenlemeler gereğince artırılması sonucunda “Brüt İşçilik Maliyetleri” de artmıştır. Ancak, işçilik maliyetlerindeki artışa rağmen Davalı İdare tarafından “ihale tarihi itibarıyla hesaplanan brüt işçilik maliyeti ile uygulama ayındaki brüt işçilik maliyeti arasındaki fiyat farkı”, ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık oluşturarak Davacı Şirkete ödenmemiştir. 2017 yılına göre esas alınan asgari ücret maliyetlerinde 2018 ve 2019 yıllarındaki yasal artışlar kapsamında müvekkili şirketin katlanmak zorunda olduğu işçilik maliyetindeki artış telafisi mümkün olmayan zararlarına da neden olduğunu, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk sürecine başvurulduğunu, anlaşamadıklarını, sonuç olarak bahse konu işçilik maliyet farklarının ödenmesi için işbu davanın mahkememiz nezdinde açılmasının zorunluluğu hâsıl olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile … ihale kayıt numaralı, davalı … Genel Müdürlüğü ile Davacı … Limited Şirketi arasında akdedilen sözleşme nedeniyle, asgari ücret artışı nedeniyle oluşan “brüt işçilik maliyeti fiyat farkının” tespiti ile şimdilik 108.000,00 TL ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının davasını istinaf kesinlik sınırı olan 107.090,00-TL”’nin üzerinde 108.000,00 TL den belirsiz alacak davası şeklinde açtığını, ancak asgari ücretteki artış rakamının belli olduğunu ve ihale kapsamındaki tüm diğer veriler davacının elinde mevcut olduğunu, yani davacı iddiası doğrultusunda alacaklarını hesaplayabilir durumda olduğunu, bu nedenle davacı davasını belirsiz alacak davası şeklinde açamayacağını, davacının belirsiz alacak davası şeklinde açması usüle aykırı üsüle aykırı olup davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Konya Su Kanalizasyon İdare Genel Müdürlüğü ile davacı … Sanayi Ltd. Şti. Arasında 06.11.2017 tarihinde … ihale Kayıt Numaralı “Araç Kiralama Hizmet Alımı Sözleşmesi imzalandığını, davacı şirket ile imzalanan sözleşmenin araç kiralama sözleşmesi olduğunu, davacının 2018 ve 2019 yıllarını kapsayan sözleşme nedeniyle asgari ücrette artış olduğunu bu nedenle şirketin zarar ettiğini iddia ettiğini ve asgari ücret farkını talep ettiğini, davacının bu talebinin sözleşmeye ve mevzuata aykırı olduğunu, taraflar arasında sözleşmenin imzalanan araç kiralama sözleşmesinin 14.1 maddesinde “Yüklenici gerek sözleşme süresi, gerekse uzatılan süre içinde sözleşmenin tamamen ifasına kadar vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı talebinde bulunamayacağını, 14/2 “Sözleşme kapsamında yapılacak işler için fiyat farkı hesaplanmayacaktır. ancak mücbir sebeplerin ve idareden kaynaklanan nedenlerle işin bitim ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı verilmesi işin bitim tarihinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılmasına halinde yürürlükte bulunan fiyat farkına ilişkin esaslar dikkate alınarak fiyat farkı hesaplanabileceğini, 14.3 Sözleşmede yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve usullerde sözleşme imzalandıktan sonra değişiklik yapılamaz. ”denildiğini, sözleşme hükümlerinden açıkça anlaşılacağı üzere davacının fiyat farkı talebi öncelikle taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, öte yandan meri mevzuatta süre uzatımı ve mücbir bir sebep bulunmadığı bir durumda fiyat farkı talebinin istenebilmesi mümkün olmadığını, mücbir sebepler ise hem 4735 Sayılı Kanunun 10.maddesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 17.1 maddesinde açıkça aşağıdaki şekilde belirtildiğini, buna göre mücbir sebepler “ a)Doğal afetler, b) Kanuni grev, c) Genel salgın hastalık, d) Kısmi veya genel seferberlik ilânı, e) Gerektiğinde Kurum tarafından belirlenecek benzeri diğer haller” şeklinde sayıldığını, Süre uzatımı verilmesi, sözleşmenin feshi gibi durumlar da dahil olmak üzere, idare tarafından yukarıda belirtilen hallerin mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için; yükleniciden kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olması, yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemiş bulunması, mücbir sebebin meydana geldiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yüklenicinin idareye yazılı olarak bildirimde bulunması ve yetkili merciler tarafından belgelendirilmesi zorunlu olduğunu, bu sebeple somut talep mücbir sebep niteliğini taşımadığını, görüldüğü üzere somut olaya bakarsak davacı şirket yönünden ortada bir mücbir sebep durumu sözkonusu olmadığını, davacı şirketin müvekkili idarenin mevzuata aykırı bir işlem yaparak fiyat farkı talebinin karşılamadığını iddia ettiğini, zira taraflar arasında akdedilen sözleşme, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunun 19’uncu maddesi “Açık ihale Usulü” ile 11.09.2017 tarihinde ihale edilen araç kiralama hizmet alımına istinaden düzenlenmiş ve Kamu ihale Kurumunun internet sitesinde yer alan EKAP (Elektronik Kamu Alımları Platformu) bilişim sistemine kayıt edilmiştir. İhale süreci EKAP sistemi üzerinden yürütüldüğünden sisteme kayıt yapmak için verileri ihaleye ilişkin mevzuat hükümlerine uygun olarak girmek gerekli olduğunu, aksi halde ihale sürecini yürütmek mümkün olmadığını, davacı şirketin profesyonel ve tecrübeli bir şirket olup T.T.K.16.maddesi kapsamında bir tacirdir ve TTK. m.18/2 gereğince her tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduğunu, davacının bu mesnetsiz talebinin karşılanması ihale süreci açısından ihale yapmanın anlamsız hale gelmesine diğer ihale katılımcıları açısından ise haksızlık ve haksız rekabet oluşmasına neden olacağını, sözleşmeye dayanak bir kamu ihalesi sözkonusu olup yukarıda zikredildiği üzere kamu ihaleleri sözleşme tipleri yasal olarak EKAP üzerinden yürütülmekte olup ve keyfi bir durum sözkonusu olmadığını, yapılan ihale personele dayalı olarak yapılan bir ihale olmayıp günlük yevmiye olarak şoförü ile birlikte araç kiralama hizmet alımı ihalesi olduğunu, fiyat farkının idari kararnamelerde düzenlenmekte ve bu konuda idarenin takdir yetkisi bulunmadığını, bu nedenlerle tahkikat aşamasında ortaya çıkacak sebeplere binaen haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24/10/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Islah dilekçelerinin kabulü ile 108.0000,00 TL olarak açmış oldukları kısmi davayı bilirkişi raporunun (b) hesaplamasında hesap hatasının düzeltilmesi doğrultusunda 532.317,60 TL artırarak toplam 640.317,60 TL avans faiz alacağının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı İdareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Taraflar arasında akdedilen 2017/390015 İhale Kayıt Numaralı, 01/01/2018-31/12/2019 Tarihleri arasını kapsayan 06/11/2017 Tarihli Araç Kiralama Hizmet Alımına Ait Sözleşme gereğince ihale tarihi ile ihalenin sona erdiği tarih arasındaki asgari ücret fiyat farkından kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkin olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise yukarıda künyesi verilen ihale sebebiyle davacının herhangi bir asgari ücret fark alacağı olup olmadığı, hizmetin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği, idari şartnamenin 46/1 ile ihale sözleşmesinin 7/1 ve 14/1-2-3 maddeleri gereğince davacının fark ücret talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
(1). T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/06/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Az yukarıda belirtildiği şekilde, asgari ücret kamu düzenine ilişkindir. İşçiye asgari ücretten az ücret ödenmesi halinde devlet kamu gücünü kullanarak ücretin asgari ücret seviyesine çıkartılmasını sağlamalıdır. Tarafı kim olursa olsun sözleşmelerde asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler konulması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçmeye çalışılması asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmaz.
Bu durumda mahkemece, alanında uzman bilirkişi marifetiyle eski ve yeni brüt asgari ücret tutarları arasındaki fiyat farkının hesaplanması ile tespit edilecek miktar üzerinden asgari ücret fiyat farkı alacağına karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu gerekçeyle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
(2).T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile dava konusu talebin TBK’nın 146. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olması …” denilmiştir.
(3). T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 22/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Islah yoluyla, dava dilekçesindeki faiz türünün değiştirilmesinin mümkün olmasına ve davacı yanın bu değişikliği yapmış olmasına; zarara neden davalı yana ait araç da ticari araç olmasına rağmen, temerrüt faizi olarak ticari faize hükmedilmeyişi de hatalıdır.” denilmiştir.
(4).T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 26/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda davacının talebinin atık su aboneliğinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olduğu, yukarıda belirtilen hükümler uyarınca davalı …’nin tacir olduğu, taraflar arasındaki aboneliğin ticarethane aboneliği olduğu, ticaret sicil kaydına göre davacının da tacir olduğu ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili hususlardan doğduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesi uyarınca Ticaret Mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü gerekir (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/05/2019 tarih … Esas … Karar ve 24/09/2014 tarih … Esas … Karar sayılı ilamları). ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
(1)GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 26/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere davacı …’nin tacir olduğu, yine davalının da 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olması ve taraflar arasındaki ihtilafın ise tarafların ticari işletmesine ilişkin 06/11/2017 Tarihili “Araç Kiralama Hizmet Alım Sözleşmesinden” kaynaklanması sebebiyle Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilerek işin esasına geçilmiştir.
(2)TARAFLAR ARASINDA AKDEDİLEN SÖZLEŞMENİN İNCELENMESİNDE; Davacı ile davalı arasında 06/11/2017 Tarihinde “Araç Kiralama Hizmet Alım Sözleşmesi” akdedildiği, işin başlama tarihinin 01/01/2018, sona erme tarihinin ise 30/09/2019 tarihi olduğu, işin konusunun idarece hazırlanan cetvelde yer alan araçların şoförlü olarak idarenin hizmetine sunulmasına ilişkin olduğu, sözleşmenin (14) maddesi gereğince fiyat farkı verilmesi talebinde bulunulamayacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından sözleşmeye konu edimin yerine getirildiği, sözleşme hükümleri gereğince davacı tarafından davalı idareye sözleşme konusu için her ay fatura düzenleneceği, faturada araç kiralama bedeli ile işçilik bedelinin yer alacağı, idare tarafından davacı yanca kesilen faturalar çerçevesinde ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
(3) TARAFLAR ARASINDAKİ İHTİLAFIN TESPİTİ AÇISINDAN YAPILAN İNCELEMEDE: Davacı ile davalı arasında sözleşmeye konu edimin yerine getirildiği ve sözleşmede kararlaştırılan bedelin davacıya ödendiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf taraflar arasında akdedilen ihale sözleşmesinin 7/1 ve 14/1-2-3 maddeleri ile İdari Şartnamenin 46/1 maddesi gereğince davacının vermiş olduğu hizmet karşılığında asgari ücret fark alacağı talep edip edemeyeceği, talep edebilir ise miktarının ne olduğu hususunda olduğu anlaşılmıştır.
(4) ASGARİ ÜCRET FARK ALACAĞI TALEP EDİLİP EDİLEMEYECEĞİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davalı idare tarafından sözleşmenin (14) maddesi gereğince fiyat farkı verilmesi talebinde bulunulamayacağı şeklinde kararlaştırılan hükmün tacir olan davacıyı bağlayacağı ve davacının asgari ücret fark alacağı talebinde bulunulamayacağı iddia edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/06/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere asgari ücret kamu düzenine ilişkin olması ve davalı idarenin kamu gücünü kullanarak asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler koyması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçmeye çalışılmasının asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmayacağı anlaşılmakla davacının asgari ücret artışından dolayı ortaya çıkan fark ücreti talep edebileceğine Mahkememizce kanaat edilmiş ve bu yönde araştırma ve hesaplama yapılmasına karar verilmiştir.
(5) BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ: Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eki mahiyetindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız arasına kazandırılmıştır. Akabinde taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davacı tarafından davalı idareye sözleşme konusu için her ay fatura düzenleneceği, faturada araç kiralama bedeli ile işçilik bedelinin yer alacağı, idare tarafından davacı yanca kesilen faturalar çerçevesinde ödeme yapılacağı tespit edildiğinde davacının ticari defter ve belgeleri ile hizmeti fiilen yerine getiren dava dışı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesine karar verilmiş, bu yolla davacı tarafından verilen hizmet için belgelendirilen ve faturalandırılan ücretler tespit edilmiştir.
14/09/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı şirket tarafından davalı idareye sözleşme konusu her ay için fatura düzenlendiği, faturada araç kiralama bedeli ve işçilik bedellerinin ayrı ayrı yer aldığı, Ocak 2018 yılından başlamak üzere her ay olacak şekilde Eylül 2019 yılına kadar eksiksiz olarak faturanın tanzim edildiği, söz konusu faturalarda yer alan işçilik ücretlerinin faturanın tanzim edildiği aylarda geçerli olan asgari ücret üzerinden faturalandırıldığı, bir başka ifade ile davacı tarafından fatura edilen ücretlerin sözleşmenin akdedildiği 2017 yılında geçerli olan asgari ücret üzerinden değil de faturanın tanzim edildiği ve güncellenen asgari ücret üzerinden faturalandırıldığı, 2017 yılı asgari ücret tutarı ile faturaların tanzim edildiği aylarda fatura edilen asgari ücret tutarları karşılaştırıldığında, brüt asgari ücret üzerinden işverene maliyeti de nazara alınarak 2018 ve 2019 yılında davacı tarafından yapılan ödemelerin 2017 yılına indirgenmiş değeri üzerinden yapılan hesaplamada davacının 2018 yılı için 52.634,83 TL, 2019 yılı için 137.062,05 TL olmak üzere toplam 189.696,88 TL asgari ücret farkından dolayı fazla ödeme yapmak durumunda kaldığı rapor edilmiştir. Söz konusu raporun, davacı tarafından vergilendirilen ve belgelendirilen faturalar üzerinden yapılan bu hesaplama Yüksek Mahkeme içtihatlarına uygun bulunmuş, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
(6) NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, ihale evrakları, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri, bilirkişi raporları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında 06/11/2017 Tarihinde “Araç Kiralama Hizmet Alım Sözleşmesi” akdedildiği, işin başlama tarihinin 01/01/2018, sona erme tarihinin ise 30/09/2019 tarihi olduğu, işin konusunun idarece hazırlanan cetvelde yer alan araçların şoförlü olarak idarenin hizmetine sunulmasına ilişkin olduğu, davacı tarafından sözleşmeye konu edimin yerine getirildiği ve sözleşmede kararlaştırılan bedelin davacıya ödendiği hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, sözleşmenin 2017 yılında akdedildiği lakin davacı tarafından edimin yerine getirildiği 2018 ve 2019 yıllarında güncellenen asgari ücret artışından dolayı şoförlere fark ücret ödenmek durumunda kalındığı, her ne kadar davalı idare tarafından sözleşmenin (14) maddesi gereğince fiyat farkı verilmesi talebinde bulunulamayacağı şeklinde kararlaştırılan hükmün tacir olan davacıyı bağlayacağı ve davacının asgari ücret fark alacağı talebinde bulunulamayacağı iddia edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/06/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere asgari ücret kamu düzenine ilişkin olması ve davalı idarenin kamu gücünü kullanarak asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler koyması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçmeye çalışılmasının asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmayacağı anlaşılmakla davacının asgari ücret artışından dolayı ortaya çıkan fark ücreti talep edebileceğine kanaat edildiği, davacı tarafından davalı idareye sözleşme konusu her ay için fatura düzenlendiği, faturada araç kiralama bedeli ve işçilik bedellerinin ayrı ayrı yer aldığı, Ocak 2018 yılından başlamak üzere her ay olacak şekilde Eylül 2019 yılına kadar eksiksiz olarak faturanın tanzim edildiği, söz konusu faturalarda yer alan işçilik ücretlerinin faturanın tanzim edildiği aylarda geçerli olan asgari ücret üzerinden faturalandırıldığı, bir başka ifade ile davacı tarafından fatura edilen ücretlerin sözleşmenin akdedildiği 2017 yılında geçerli olan asgari ücret üzerinden değil de faturanın tanzim edildiği ve güncellenen asgari ücret üzerinden faturalandırıldığı, 2017 yılı asgari ücret tutarı ile faturaların tanzim edildiği aylarda fatura edilen asgari ücret tutarları karşılaştırıldığında davacının 2018 yılı için 52.634,83 TL, 2019 yılı için 137.062,05 TL olmak üzere toplam 189.696,88 TL asgari ücret farkından dolayı fazla ödeme yapmak durumunda kaldığı ve bu tutarın davacının zararı olduğu anlaşılmakla davacının davasının bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
(7) FAİZ TALEBİ HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulmuş ise de ıslah dilekçesinde faiz türü değiştirilerek avans faizi talebinde bulunulduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 22/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere ıslah yoluyla dava dilekçesindeki faiz türünün değiştirilmesinin mümkün olmasına, tarafların tacir olması ve taraflar arasındaki işin ticari iş mahiyeti nazara alınarak davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu 108.000,00 TL’ye dava tarihi olan 29/07/2022 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, 81.696,88 TL’ye ise ıslah tarihi olan 24/10/2023 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
(8) BİR KISIM DAVACI İDDİALARININ KARŞILANMASI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE:
(a) Her ne kadar davacı tarafından hesaplamanın Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 9/5 maddesi gereğince “Asgari ücret ve diğer işçilik maliyetlerinde ilgili mevzuatından kaynaklanan değişiklikler nedeniyle yaklaşık maliyetin ihale tarihine kadar geçen sürede değişikliğe uğradığının belirlenmesi durumunda, gerekçesi belirtilmek suretiyle ihale komisyonu tarafından, bu maliyetler dikkate alınarak yaklaşık maliyet güncellenir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere hesaplamanın eski ve yeni brüt asgari ücret tutarları arasındaki fiyat farkı üzerinden yapılması gerektiği anlaşılmakla davacının bu yöndeki iddialarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
(b) Her ne kadar davacı tarafından hükme esas alınması gereken hesaplamanın güncelenen asgari ücret üzerinden maliyet artışına göre ihale bedelinin ve hak ediş tutarlarının artırılıp/güncellenip hesaplama yapılması şeklindeki 614.184,48 TL’lik hesaplama olduğu iddia edilmiş ise de; Davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılan açık ihale neticesinde verilen teklifler nazara alınarak hazırlandığı, yapılan ihale neticesinde sözleşmenin en iyi teklifi veren davacı ile akdedildiği, davacı iddiaları nazara alınarak güncelenen asgari ücret üzerinden maliyet artışına göre ihale bedelinin ve hak ediş tutarlarının artırılıp/güncellenip hesaplama yapılması halinde ihalenin bir kıymeti kalmayacağı ve anlamını yitireceği, bir başka ifade ile davacı ile birlikte ihaleye katılan ve teklif veren ancak teklifi kabul edilmeyen dava dışı şirketler nezdinde haksızlığa/haksız rekabete sebebiyet vereceği, asgari ücretin kamu düzeninden olması sebebiyle yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere davacı asgari ücret farkını talep edebilir ise de bu hesaplama yapılırken davacının asgari ücret artışı sebebiyle oluşacak gerçek zararının tespiti ve tazmininin gerektiği, yukarıda detayı verilen 14/09/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda davacının, davalı idareye her ay düzenlemiş olduğu faturalarda yer alan işçilik ücretlerinin faturanın tanzim edildiği aylarda geçerli olan asgari ücret üzerinden faturalandırıldığı, 2017 yılı asgari ücret tutarı ile faturaların tanzim edildiği aylarda fatura edilen asgari ücret tutarları karşılaştırıldığında, brüt asgari ücret üzerinden işverene maliyeti de nazara alınarak 2018 ve 2019 yılında davacı tarafından yapılan ödemelerin 2017 yılına indirgenmiş değeri üzerinden yapılan hesaplamada davacının 2018 yılı için 52.634,83 TL, 2019 yılı için 137.062,05 TL olmak üzere toplam 189.696,88 TL asgari ücret farkından dolayı fazla ödeme yapmak durumunda kaldığı anlaşılmış bu sebeple davacının gerçek zararı, vergilendirilen ve belgelendirilen faturalar üzerinden yapılan hesaplama nazara alınarak tespit edilmiş, davacının iddia ettiği şekliyle oluşan asgari ücret farkı nedeniyle maliyet artışına göre ihale bedelinin ve hak ediş tutarlarının artırılıp/güncellenip hesaplama yapılması şeklindeki talebinin reddine karar verilmiştir.
(9) DAVALININ ZAMANAŞIMI DEFİ YÖNÜYLE YAPMIŞ OLDUĞU SAVUNMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİNDE; Her ne kadar davalı tarafından ıslah dilekçesi ile artırılan kısım yönüyle zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de taraflar arasında sözleşmenin 06/11/2017 yılında akdedildiği edimin 30/09/2019 tarihinde sona erdiği, yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki davanın 6098 Sayılı Kanunun 146/1 maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, eldeki dava ve ıslah tarihi nazara alındığında davacı talepleri için kanunun öngördüğü zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı define itibar edilmemiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
(a) 108.000,00 TL’nin dava tarihi olan 29/07/2022 tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla değişen oranlarda) işleyecek yıllık avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) 81.696,88 TL’nin ıslah tarihi olan 24/10/2023 tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla değişen oranlarda) işleyecek yıllık avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(c) Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.958,19TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.844,37TL harcın ve 9.090,65TL ıslah harcının mahsubu ile 2.023,17TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre (189.696,88/640.317,60) hesaplanan 462,16TL’sinin davalıdan, 1.097,84TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 1.844,37 TL peşin harç ve 9.090,65TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‬‬11.015,72TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan 381,00TL posta ve tebligat gideri, 2.750,00TL bilirkişi ücreti gideri, 11,50TL vekalet harcı gideri olmak üzere toplam 3.142,50 TL ‘den davanın haklılık oranına göre (189.696,88/640.317,60) hesaplanan 930,98TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 30.351,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 69.086,90‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2023

Katip Hakim