Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/507 E. 2023/457 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin oto servis , araç bakımı ve yedek parça ile ilgili faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkili şirkete ait oto servise bırakılan ve deneme sürüşüne çıkarılan … plakalı … adına kayıtlı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle araçta meydana hasar bedeli için dava ikame etmeleri gerektiğini, Müvekkili şirkete bırakılmış olan … plakalı aracın tadilat sonrası deneme sürüşüne çıkarıldığını, seyir halinde iken motordan ses gelmesi sebebiyle parka çekildiğini, bu sırada davalı … idaresindeki … plakalı kamyonun kural ihlali nedeniyle … plakalı araca çarptığını, çarpmanın etkisiyle savrulan … plakalı aracın, Konya ilinde … Sk. No:… civarında , … plakalı aracın sol arka ve sol yan kısmına çarpmak suretiyle hasarlanmasına sebep olan kaza meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı ve kazaya ilişkin görüntülerin dava dilekçesinin ekinde olduğunu, müvekkili şirketin kazada herhangi bir kusuru olmadığının tutanakla da sabit olduğunu, kaza anında aracın park halinde olduğunu, … Plakalı araç sahibinin … olduğunun kaza tespit tutanağından anlaşıldığını, müvekkili şirketin davalı sigorta şirketi bünyesinde, işyerim sigorta poliçesi bulunduğunu, işyerim sigorta poliçesi isimli bu poliçe ; … poliçe numaralı, 25.06.2021-25.06.2022 tarihlerini ve tamirhane deneme sürüşlerini kapsar şekilde olduğunu, zararın karşılanması konusunda sigorta şirketine başvuru yapıldığını, herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin kaza nedeniyle araç malikinin meydana çıkan zararını gidermek zorunda kaldığını, bu nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, ilerde telafisi güç zararların ortaya çıkmaması adına tedbir taleplerinin kabulü ile davalı … ve … adına araç ve tapu kayıtları hakkında tedbir kararı verilmesini, müvekkili uhdesine bırakılan araçta meydana gelen hasar nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL hasar bedelinin müşterek ve müteselsil sorumlu olan … Sigorta A.Ş , … ve …’dan olay tarihi olan 26.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Uyuşmazlığa konu davacı şirket uhdesine bırakılan … plakalı araçta hasar meydana geldiği iddiasının davacının işyeri müvekkili şirket nezdinde … numaralı, 25/06/2021-2022 vadeli İş Yerim Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, diğer davalılara ait araçların müvekkili şirketle yapılmış herhangi bir Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmadığını, davacının hasar gördüğünü iddia ettiği … plakalı aracın da müvekkili şirketle yapılmış zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığını, bu nedenle gerçekleştiği iddia edilen hiçbir maddi hasar/değer kaybı zararını tazmin etme yükümlülüğü bulunmadığını, görüleceği üzere hem genel şartlar bakımından hem özel şartlar bakımından dava konusu hasar müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, itirazlarının kabul görmemesi halinde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının taleplerinin zamanşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, davacı tarafın kaza tarihinde kasko sigortası varsa Kasko Sigortacısından ödeme alıp almadığına ilişkin araştırılması gerektiğini, harici olarak kasko şirketinden ödeme alması halinde kaza kapsamındaki zararı giderilmiş olacağını, aynı zarara ilişkin ikinci ödemenin sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı, başvurucunun talebinin Medeni Kanun md. 2 ve devamı maddelerinde ifadesi bulunan iyi niyet kurallarına ve çelişkili davranma yasağına aykırı olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerle sabit olduğunu, bu itibarla müvekkili şirketin mükerrer ödeme yapmasının önüne geçmek adına kasko sigortacısına müzekkere yazılarak kaza tarihi ve davacı araç bilgisi ile hangi konuda ödeme yapıldığının sorulmasını talep ettiğini, davayı kabul etmemekle birlikte dava konusu kazanın meydana geldiğini ve iddia olunan hasar ile kazanın illiyetinin olduğunun ispatlanması gerektiğini, haksız başvurunun reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere davacı yan iddia ettiği şekilde bir meydana gelen bir hasarda özellikle hasarın hangi parçalarda olduğu, boyutu, olay ile illiyetinin tespit edilebilmesi için, hasar ve hasar onarımına ilişkin belgelerin, fotoğrafların sunulmasının zorunlu olduğunu, aksi halde aracı inceleme, aracı hasarlı görme ve dahi detaylı eksper incelemesi yapma şansı olmayan müvekkili şirketin, hangi parçaların ne oranda hasarlandığını anlayarak araçta oluşan maddi hasarı tespit etmesi mümkün olmayacağını, nitekim işyerim sigortası bir meblağ sigortası olmadığından her bir durumda talep edilen tazminat miktarının doğrudan talep edene ödenmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirketin hasarın niteliğinin yanında hasarın oluş şekli itibariyle poliçe teminatlarına girip girmediği, illiyet gibi hususları da araştırması gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle haksız davanın usulden reddini, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın esastan reddini, teminat dışı olan sair gider taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 26/02/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya tamir için bırakılan araçta meydana gelen zararın 3. Kişiye ödenmesi akabinde davacı ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen İşyerim Sigorta Poliçesi Kapsamında rücusuna ilişkin olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise 26/02/2022 tarihinde meydana gelen kazada dava dışı 3. Kişide meydana gelen gerçek zararın ne olduğu, zarardan davalının sorumlu olup olamayacağı, sorumlu tutulabilir ise sorumlu olduğu miktarın ne olduğu hususunda olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/09/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinde teminat sigortalının sadece poliçede belirtilen riziko adresindeki faaliyetleri sırasında meydana gelecek zararlar için geçerlidir şartının bulunduğu, söz konusu iş kazasının davacının Finike/Antalya adresindeki taş ocağında gerçekleştiği, teminat kapsamında bulunmayan tazminat talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Davacı vekili, işbu davada müvekkili adına 09/03/1981 tarihinde davalı bankaya yatırılan 1.500,00 TL’nin alım gücü üzerinden bugünkü karşılığını talep etmiştir. Bu haliyle dava, HMK’nın 107. maddesinde belirtilen belirsiz alacak davası niteliğinde olup, belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez. Bu durumda, mahkemenin 19/06/2015 tarihli davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak esasa yönelik temyiz incelemesine geçilmesine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacının ve davalının 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir oldukları, taraflar arasındaki ihtilafın İşyerim Sigorta Poliçesi Kapsamında davacıya tamir için bırakılan araçta meydana gelen zararın 3. Kişiye ödenmesi akabinde poliçe sözleşmesi kapsamında davalıya rücusuna ilişkin olduğu, davacının özel hukuk tüzel kişi tacir olması sebebiyle ticari faaliyet olmayan bir alanı bulunmadığından eldeki davada Tüketici Mahkemelerinin değil Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilerek işin esasına geçilmiştir.
2.TEFRİK AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizin 29/09/2022 tarihli Tensip Zaptının 1 nolu ara kararı gereğince kazaya sebebiyet veren sürücü ve işleten yönüyle davanın tefrik edildiği, Mahkememizin … Esasına kaydı yapıldığı ve Mahkememizin 30/09/2022 Tarih ve … Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, kararın 08/11/2022 tarihinde kesinleştiği, 6100 Sayılı Kanunun 20. Maddesi gereğince yasal süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilme talebinde bulunulmadığından 23/11/2022 tarihli Ek Karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, eldeki dava dosyasında davalı sıfatıyla sadece sigorta şirketinin kalmış olduğu anlaşılmıştır.
3.TARAFLAR ARASINDA AKDEDİLEN SİGORTA POLİÇESİNİN TAMİRHANE SORUMLULUK BAŞLIKLI KLOZUNUN DEĞERLENDİRİLMESİNDE; “Sigortalının, poliçede yazılı sigorta konusunu oluşturan faaliyetleri esnasında ve sigorta süresi içinde meydana gelecek bir hadise neticesinde sigortalıya düşen hukuki sorumluluğu, 3. Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şortları ve özel şartlar kapsamında poliçe limitlerine kadar teminat altındadır. Sigorta ettirenin beyanınaı göre genel şartların madde 3(A) ve 3(B) ikinci paragraf, sigortalıya emanet, kira, muhafaza, tamir, satış maksadıyla emanet verilen motorlu kara taşıt aracına, yukarıda belirtilen riziko adresinde, gerek hareket gerek durma halindeyken harici ve ani tesirler sonucunda sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya böyle bir cisme çarpma devrilme düşme ve yuvarlanma gibi kazalar sonucu oluşan ziya ve hasarlar sonucu sigortalıya yansıyan maddi sorumluluklar teminat altındadır.” denilmiştir. Sigorta poliçesinin incelenmesinde riziko adresinin ise “… Mah., … Cad./Sok., No:2 D, Pafta:… , Ada:… , Parsel:… Selçuklu/Konya” adresi olduğu anlaşılmaktadır.
4.KAZA TESPİT TUTANAĞININ İNCELENMESİ VE KAZA ADRESİNİN TESPİTİ: 26/02/2022 Tarihli ve Kolluk Kuvvetleri tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağının incelenmesinde kazanın … Sokak ile … Caddesi İstikametinde No: … önünde dava konusu aracın park halinde bulunduğu esnada meydana geldiği anlaşılmaktadır. Nitekim davacı da dava dilekçesinde kazanın Konya İli … Sokak No:… civarında meydana geldiğini ifade etmektedir.
5.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde her ne kadar davacı tarafından 26/02/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya tamir için bırakılan araçta meydana gelen zararın 3. Kişiye ödenmesi akabinde davacı ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen İşyerim Sigorta Poliçesi Kapsamında kaldığından bahisle eldeki rücu davası açılmış ise de taraflar arasında akdedilen poliçesinin Tamirhane Sorumluluk Klozunda açıkça “emanet verilen motorlu kara taşıt aracına, yukarıda belirtilen riziko adresinde zarara” uğraması halinde teminat kapsamında kaldığının belirtildiği, riziko adresinin ise “… Mah., … Cad./Sok., No:2 D, Pafta:… , Ada:… , Parsel:… Selçuklu/Konya” adresi olduğu, zararın ise riziko adresi dışında Konya ili … Sokak ile … Caddesi İstikametinde No: … önünde meydana geldiği anlaşılmakla yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/09/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacının teminat kapsamında yer almayan zarar talebinin reddine karar verilmiştir.
6.KANUN YOLU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar eldeki dava 10.000,00 TL üzerinden harçlandırılmak suretiyle açılmış ise de Mahkememizce aldırılan 14/04/2023 Tarihli bilirkişi raporunda dava dışı 3. Kişide meydana gelen zarar miktarının 42.361,73 TL olduğu, davacı vekiline verilen kesin süreye rağmen davasını ıslah etmediği lakin yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile 6100 Sayılı Kanunun 341/3 maddesi de nazara alınarak istinaf kanun yolu açık olmak üzere hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 170,78TL peşin harcın mahsubu ile alınması gereken 9,12TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.600,00 TL arabulculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50TL vekalet harcı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.04/07/2023

Katip Hakim