Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/50 E. 2022/69 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : 1-
VEKİLİ :
DAVACI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin Çatalpınar mahallesi Yüreğir /Adana ilinde ikamet ettiğini, müvekkillerinin hayvancılık işiyle uğraşmakta olduğunuve hayvan alım satımı yaptığını , müvekkillerinin hayvan satın almak amacıyla … İline gittiğini ve … ile görüşme sağladıklarını, müvekkilleri hayvan satın almak için 40.000 TL miktarlı alacaklı kısmı boş senet verdiğini, taraflar arasındaki anlaşma ve senede rağmen … hayvanları teslim etmediğini, hayvanları teslim etmediği gibi senedin alacaklı kısmı boş olduğu için senedi müvekkilleri ile herhangi bir ticari ya da şahsi ilişkisi olmayan … adlı kişiye verdiğini, müvekkilleri ile herhangi bir ticari ya da şahsi ilişkisi bulunmayan … Ereğli İcra Dairesinin … E sayılı dolayısıyla müvekilleri hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, müvekkillerinin … adındaki şahsı tanımamakta ve icra takibinde alacaklı görünen kişiyle de herhangi bir ticari ya da şahsi ilişkisinin de bulunmadığını, müvekkilleri hayvan satın alması amacıyla … ile muhatap olduklarını, müvekkillerinin alacaklı görünen …’a herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkillerinin alacaklı görünen kişiyle şahsi ya da ticari bir münasebetinin olmadığını kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükünün davalı alacaklı olduğunu davalı davacı ile arasındaki hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini, senet düzenlenmesine neden olan hukuki olgunun varlığının davalı alacaklı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, icra takibine konu olan senettte malen ibaresinin bulunmadığını, senetteki malen kaydı senedin mal karşılığı düzenlendiği anlamını taşıyan tali bir unsur olduğunu, taraflar arsında bir satış ilişkisi var ise satıcının mal teslimini ispat etmesi gerektiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında mal tesliminin yazılı deliller ile ispatlanması gerektiğini, senet metninde bir kere malen kaydı var ise senedin mal karşılığı düzenlendiği taraflarca kabul edilmediğini ispat konusunda ticari faaliyet gösteren davalı alacaklının ticari defter ve kayıtları uyuşmazlığın çözümünde önemli bir rol oynadığını, daha önce belirtmiş oldukları müvekkillerinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, tarafların birbriyle herhangi bir ticari ya da şahsi münasebetinin bulunmadığını , davalı tarafça senet metninde yazılı malen kaydı nedeniyle mal tesliminin ispatlanması gerektiğini alacaklı tarafça icraya konulan senette malen kaydı bulunduğunu için mal tesliminin davalı alacaklı tarafça ispatının zorunlu olduğunu, davalı alacaklı ticari faaliyeti olan bir tacir olduğunu ticari faaliyet gösteren tacirin mal satışı nedeniyle düzenlenmiş bir senedin ticari defterlerine işlemesinin zorunlu olduğunu, mal karşılığı düzenlenen senede istinaden faturanın düzenlenmesinin gerektiğini tüm bu nedenlerle Ereğli İcra Dairesinin … E sayılı dosyasından başlatılan takibin haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkillerinin Ereğli İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibe konu icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu müvekkilleri ile hiçbir hukuki münasebet bulunmadığını senedin açık senet olarak tedavüle konulduğunu senedin mal teslimi mukabili düzenlendiğini, senette malen kaydı bulunduğunu, mal teslim edildiğini müvekkillerinin ispat etmesi gerektiğini ve bunu ticari defter kayıtlı ile ispat etmesi gerektiğini iddia ettiklerini, müvekkilleri tarafıdan yapılan takip gerçek bir borç ilişkisine ve yazılı senede dayalı olup yazılı senedin aksine ilişkin tüm iddiaların yine yazılı delil ise ispatının gerektiğini, davacıların dilekçelerinden senedin açık bir biçimde tedavüle çıkarıldığı beyan edildiğine göre aksine iddia ve beyanlarının yazılı delil ile ispatı gerektiğini, davacıların iddialarını kabul etmemekle birlikte açık senedin yani unsurlarıı tamamlanmamış senedin tedavüle çıkmasına engel bir husus mevcut olmayıp açık olarak senedi tedavüle çıkaranların sonuçlarına da açık senet tanzim edenlerin katlanması gerektiğini, senette malen kaydı ve ispat ile ilgili beyanların da yerinde olmadığını, senetteki malen kaydının taraflarınca talil edilmiş olmadığını, senedin ihdas sebebi değiştirilmiş olmadığını , davacıların iddialarını ispatla yükümlü olduğunu, aksine beyanların yerinde olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesindeki delillerden yazılı delile karşı yazılı delille ispat kuralı gereği tanık dinlenmesine rızalarının olmadığını, tüm bu nedenlerle davacıların haksız ve yersiz açtığı davasının reddi ile dava giderleri ve vakalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sırasına kaydedilmiş, Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18/11/2021 gün ve … Esas … karar sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı ile dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, dosya Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun dayanağını 5235 sayılı Kanun’un 7. maddesinden alan, 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Konya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Konya İlinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, İş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına.” karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus, anılan HSK Genel Kurulu Kararının 01.09.2021 tarihinden önce açılmış olan davalara tahmil edilip edilemeyeceği, bu tarihten önce açılmış davalara bakan İlçe Mahkemelerince, dosyaların, görevsizlik veya gönderme kararı yoluyla Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine devredilip devredilemeyeceği meselesidir.
Konuya ilişkin emsal yüksek yargı kararlarının ilgili kısımları aşağıya aynen alınmıştır.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve … E. … K. sayılı içtihadı;
“…Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklindedir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 28/12/2021 tarih, … Esas … Karar sayılı kararı;
“…Görüldüğü gibi, mahkemelerin görev ve yetkilerine ilişkin kuralların kanunla yapılmasının öngörülmesi gerekli olmakla birlikte, bu güvence tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda bu yargılama merciinin, uyuşmazlığın ortaya çıkmasından önce kurulmuş olması gerekir. Bu yönüyle Doğal hâkim ilkesi, sırf bir olaya ya da uyuşmazlığın taraflarına özgü olağanüstü yargı mercilerinin kurulmasına engeldir.
Doğal hâkim ilkesi, hukuksal belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine hizmet ettiği için hukuk devletinin temel unsurlarından biridir. Kişilerin, bir suç işlediklerinde ya da bir hukuki uyuşmazlıkla karşılaştıklarında, söz konusu suçtan dolayı yapılacak yargılanma yerini ya da hukuki uyuşmazlığı çözecek olan yargı merciini ve hangi yargılama süreçlerinden geçileceğini bilmeleri gerekir. Aksine eğer uyuşmazlığın ortaya çıkmasından sonra sadece o uyuşmazlığın çözümü için ya da belirli bir suçun yargılanması için yargı yetkisi kullanan merciler oluşturulur ve hâkim görevlendirilirse doğal hâkim ilkesi ihlal edilmiş olur.
Doğal hâkim ilkesi, Anayasa ve AİHS ile garanti altına alınmış bağımsız ve tarafsız mahkemece yargılanma anlamında adil yargılanma hakkı ile de doğrudan bağlantılıdır. Eğer suçun işlenmesinden ya da hukuki uyuşmazlığın ortaya çıkmasından sonra, kişiye veya olaya göre mahkemeler kurulur ve hâkimler görevlendirilirse orada yargı bağımsızlığından da söz edilemez.
Bununla birlikte mahkeme kurulmuş olmakla birlikte mahkeme üyelerinin zaman içinde değişmesi mümkündür. Olağan usuller içerisinde görülmekte olan davaların hâkimlerinin değişmesi doğal hâkim ilkesine aykırılık oluşturmaz.
( … , Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 2002, s.118; … , 2015, s. 405. … , 2002, s. 118. …, 2021, s.709. …, 2021, s.710. …, 2021, s.719)
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde Mutlak Ticari Dava niteliğindeki davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı kapsamında kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık ilke kararının yürürlüğü tarihinden önce açılmış olan Ticari davada yetkili mahkemenin belirlenmesinden ibarettir. Yukarıda açıklamalarımız ve Anayasal Hak olan Doğal hakimlik gereğince, doğal hâkim ilkesine uygunluğunun sağlanabilmesi için, bu alana ilişkin belirlemenin kanunla yapılmış olması tek başına yetmez. Ayrıca sözü edilen belirlemenin, yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması da gerekir. Bu nedenle, doğal hâkim ilkesinin bünyesinde, “kanuniliğin” yanı sıra “önceden belirlenmiş” olmaya da yer verilmiştir.
Hülasa Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararının taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu ticari davada DOĞAL HAKİMLİK İLKESİ GEREĞİNCE uygulama yeri yoktur. Hattı zatında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun ilgili kararında da açıkça iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına denilmek suretiyle bu tarihten önce açılmış ticari davaların bu belirleme kapsamı dışında tutulduğu ve ilgili kararda DOĞAL HAKİMLİK İLKESİNİN gözetildiği de çok açıktır.
Davacı tarafından 27/11/2020 tarihinde açılan bu ticari davada yetkili ve görevli olan Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerekmiştir.” şeklindedir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 27.12.2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı MERCİ TAYİNİ kararı;
“Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.(T.C.Anayasası madde.37 )
Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir..(T.C.Anayasası madde.142 )
Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde.6)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(6100 sayılı HMK madde.1)
Kanuni hâkim, görev ve yetkisi kanunla belli edilmiş olan mahkemenin hâkimidir. Dolayısıyla mahkemenin görev ve yetkisinin tayin edilmesi işleminin kanun ile yapılmış bulunmasıdır.
Yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan mahkemenin hâkimine, tabii hâkim denir. Bu çerçevede, tabii hâkim ilkesine uygunluğun sağlanması için, kanunla mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesi işleminin yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması şarttır.
Tabii hâkim ilkesi, kişilerin, hangi mahkeme önünde yargılanacaklarını kesin olarak bilmelerini mümkün kılmak, bağımsız ve tarafsız mahkemeler önünde yargılanma haklarını güvence altına almak, yargıya güveni sağlamak ve yürütmenin yargıya müdahalesini olabildiğince önlemek amaçlarına yönelmiştir. Bu ilke uyarınca herkes işlem veya eylem tarihinde tabi olduğu mahkeme ve hakim huzurunda yargılanma hakkına sahiptir.
(… Adalet MYO Yargı Örgütleri )
Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ve 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlemesi gereğince uyuşmazlığın Konya (Ereğli) . Asliye Mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bu nedenlerle Konya (Ereğli) . Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir” şeklindedir.
Yukarıda işaret edilen emsal içtihatlardan ve yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların, Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların gönderme kararı ya da görevsizlik kararı ile Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı içtihatlarda belirtilen tabii hakim ilkesine aykırıdır. Sözün özü iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli değildir.
Bu itibarla Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın görevsizlik kararı olması nedeniyle Mahkememizce karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddesi gereğince açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Daha önceden görevsizlik kararı veren EREĞLİ (KONYA) . ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan dolayı işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA RESEN GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç ve yargılama giderleri hususunun görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 26/01/2022

Katip … Hakim …