Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/488 E. 2023/432 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :1-)
2-)
3-)
4-)
5-)
6-)
7-)
😎
9-)
VEKİLLERİ :
DAVALILAR: 1-)
VEKİLİ :
: 2-)
VEKİLLERİ :
: 3-)
VEKİLİ :
: 4-)
5-)
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Tic. Ltd. Şti’ nin sahibi olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş. ) tarafından sigortalı olan … Plakalı yolcu otobüsüne muris …’ın Şırnak ilinden Konya’ya gelmek için yolcu olarak bindiğini, otobüs biletinin müteveffanın üzerinden çıktığını, otobüsün Konya’ya 10. Km de iken 12.12.2016 tarihinde Adana yolu güzergahından gelirken henüz şehir dışında bulunduğu esnada, yaya trafiğine kapalı şehirlerarası yolda gece vakti müteveffa …’ı indirdiğini, otobüsün bu şekilde otogar dışında ve yaya trafiğine kapalı şehirlerarası yolda yolcu indirmesinin yasak olup ağır kusur olduğunu, indiği yerde müvekkillerinin murisi …’a davalı …’ın kullandığı, davalı …’ün sahibi olduğu ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortaladığı, … plakalı kamyonun çarptığını ve vefat etmesine sebep olduğunu, ölümlü trafik kazası nedeniyle ceza yargılamasının görüldüğü Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile kamyon şoförü davalı …’ın kusurlu olduğunun tespit edildiğini ve taksirle ölüme sebep olma suçundan dolayı hüküm giydiğini, kararın kesinleştiğini, kamyon sürücüsünün aracını yol görüş açısı şartlarına uygun kullanmadığını, şeridinde gitmeyerek müteveffaya çarptığını ve ölmesine sebep olduğunu, kamyon sürücüsünün de tam kusurlu olduğunu, otobüs firmasının da ağır kusurlu olduğunu, müteveffayı gece vakti, yaya trafiğine kapalı, kaldırımı bile olmayan şehirlerarası yolda indirmekle kazanın meydana gelmesine tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, müteveffanın indirildiği yerde yaya güvenliğinin olmadığını, bu kaza nedeniyle müvekkillerinin büyük manevi ve maddi kayıplarının olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müteveffanın babası … için 50.000-TL, annesi … için 50.000-TL, kardeşi … için 20.000-TL, kardeşi … için 20.000-TL, kardeşi … için 20.000-TL , Kardeşi … için 20.000-TL, kardeşi … için 20.000-TL, kardeşi … için 20.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 240.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, müteveffanın babası … için 2.000,00-TL, annesi … için 2.000,00-TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesini, cenaze giderleri olarak şimdilik 100,00-TL’nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkilleri … ve …’a ödenmesini, … plakalı otobüs ile … kamyon üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, HMK 334/335 vd maddeleri gereği adli yardım taleplerinin teminatlar ve bütün yargılama giderleri yönüyle kabulüne karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete ve otobüs sürücüsüne atfedilebilecek her hangi bir kusurun söz konusu olmadığını, dosya kapsamında yer alan Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında yer alan belgelerden ve tanık anlatımlarından ‘’ … beyanında;…petrolü geçeli 5 dk oldu ben petrolü geçtim dediğini, kendisine sen nerede isen orada in dediğini onunda tamam dediğini, … kendisine doğru geldiğini onunda kendisine doğru gelmesini söylediğini…’’ anlaşılacağı üzere müteveffa …’ın kendi isteği ve talimatı doğrultusunda kaza yerinden yaklaşık 3-5 km ileride müvekkil şirketin … plakalı aracından güvenli yerde indiğini, müvekkili şirkete ait araçta yolcu olarak bulunan ve inmek istediğini beyan eden müteveffanın araçtan indirilmemesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davacı tarafın 4952 sayılı kanuna atıfla müteveffanın otogar dışında istediği yerde indirilmesi nedeni ile müvekkili şirketin sorumlu olacağını beyan etmesinin hukuki olmadığını, müteveffanın müvekkili şirkete ait araçtan indikten sonra yaklaşık 10-15 dakika kadar yürüdüğü ve sonrasında kazanın meydana geldiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde, kamyon şoförü …’ın tam kusurlu olduğunu beyan ettiğini, davacı tarafın bu beyanı dikkate alındığında müvekkili şirketin ve şirkete ait aracı kullanan şoförün kusurlu olmasının hukuken mümkün olmadığını, müteveffa …’ın müvekkili şirkete ait yolcu otobüsünden inmesi ve yaklaşık 20-25 dakika sonra oluşan kaza nedeni ile vefat etmesi arasında illiyet bağı olmadığını, müteveffa …’ın kendi istediği ile müvekkili şirkete ait araçtan güvenli şekilde indiğini, yaklaşık 20-25 dakika kadar yürüdükten sonra kazanın meydana geldiğini, davacılar tarafından istenilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacıların tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, ZMMS genel şartlarının uygulanmasının zorunlu olduğunu, davacı tarafça tazminat talep edilen zararın poliçe ile teminat altına alınmış bir rizikodan dolayı meydana geldiğini, davacıların murisinin kusurlu olduğunu, murisi yolda otogar dışında otobüsten indiren araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “A.3. SİGORTANIN KAPSAMI” başlıklı düzenlemesi ile, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketinin sorumluluk kapsamı hakkındaki esasların belirlendiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, genel şartlarda yer alan hüküm gereği, destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat tutarları sigorta koruması dışında tutulduğunu, zararın oluşumunda davacıların murisinin kusurlu eylemleri ağırlıklı bir etkiye sahip olduğu için, davacı tarafında destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, manevi tazminat talepleri ile cenaze masrafları yönünde de sigorta koruması sağlanmadığını, destekten yoksunluk tazminatı, ölüm nedeniyle ortaya çıkan, miras hukukundan bağımsız, yansıma yolu ile uğranılan maddi zararın tazmini amacını güden bir talep olduğunu, kusur durumunun belirlenmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması durumunda, müvekkili şirketin de sorumluluğunun doğmayacağından kusur durumunun belirlenmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin poliçesindeki teminatın tamamından sorumlu olmadığını, kaza olayının meydana gelmesinde tüm kusurun müteveffanın olduğunu, yayaların uymaları gereken şartlara uymaması nedeniyle müteveffanın zararın oluşumunda asli ve tek kusurlu olduğunu, bunun yanında murisi yolda otogar dışında otobüsten indiren araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müteveffaya hangi aracın çarptığının belli olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kazaya karıştığına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığını, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi gereği kusurlu davacının tazminat talebinin reddi gerektiğini, sigortacının gerçek zarardan kusur oranında sorumlu olduğunu, mütevaffaya hangi aracın çarptığının belli olmadığından murisin tam kusurlu olduğu ve otobüs sürücüsünün kusuru dikkate alındığında işletenin sorumluluğu ve dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, destekten yoksun kalma tazminatının teminatları dışında olduğunu, açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. ) vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu mezkur olayın gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia olunan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ancak aracın söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olmasının, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, müvekkili Şirketin 2918 sayılı kanuna göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olup işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesinin mümkün olmayacağını, olayda müvekkil Şirketin sorumluluğunun varlığı kanaatine varılmış olsa dahi, davacı tarafın vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalıp kalmadığını, desteğinden yoksun kalmış ise bunun miktarının ne kadar olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, vefat eden …’ın, mali-sosyal ve içtimai durumunun araştırılması gerektiğini, …’ın yaşı da göz önüne alınarak aktüerya hesabı konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasının gerektiğini ve davacı tarafın gerçekten …’ın desteğinden yoksun kalıp kalmadığı hususunun ortaya çıkartılması gerektiğini, zaman aşımına yönelik itirazlarının olduğunu, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir
Davalılar … ve …’e usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava, müteveffa …’ın trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle davacılar anne … ve baba …’ın uğradıkları maddi (Destekten Yoksun Kalma Tazminatı) ve tüm davacıların manevi zararların davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 12/12/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …’ın vefat etmesi nedeniyle davacılar anne … ve baba …’ın davalılardan destekten yoksun kalma, tüm davacıların manevi tazminat ve cenaze gideri talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … K. Sayılı dosyası, SGK kayıtları, tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları, araç tescil belgeleri, poliçe ve hasar dosyaları ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Mahkememizce alınan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi kusur raporuna göre müteveffa …’ın %75 oranında kusurlu, davalı sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen olayda … plakalı otobüsün sahibi davalı … … Tic. Ltd. Şti.’nin kazaya etken kusurunun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı ifade edilmiştir. Sunulan kusur raporunun kesinleşen ceza dosyasında alınan raporlarla da uyumlu olduğu görülmüştür.
Kusur raporu sonrası dosya aktüerya bilirkişisine verilerek rapor alınmıştır. Aktüerya raporunda özetle; Davacı anne … için 41.168,47-TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı baba … için 26.862,35-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış ve hesaplanan maddi tazminatların Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik ) Sigortası teminat limitleri dahilinde olduğu belirtilmiştir.
Davacılar vekili aktüerya raporu sonrasında 01/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini hesap raporuna göre ıslah etmiştir.
Böylelikle davacılar vekili bilirkişi raporununa göre müteveffanın annesi … için 41.168,47-TL ve müteveffanın babası … için 26.862,35-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesap edildiğini, bu nedenle müteveffanın annesi … için dava dilekçesinde talep edilen 2.000,00-TL maddi tazminatı 41.168,47-TL’ye, müteveffanın babası … için dava dilekçesinde talep edilen 2.000,00-TL maddi tazminatı 26.862,35-TL’ye ıslah etmiş, ayrıca cenaze gideri olarak talep edilen 100,00-TL’yi de Şırnak Belediye’sinin gönderdiği cevabi yazıda belirtilen tutarların en alt rakamı olan 9.200,00-TL olarak ıslah etmiştir. Islah edilen bedellerin de …, … ve … SİGORTA A.Ş.’den müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekillerince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, … , … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacıların oğlu ve kardeşleri …’ın öldüğü görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 15 yıldır. Davaya konu trafik kazası 12.12.2016 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 28/09/2020 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle ölümlü trafik kazasından sebep ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan dolayı bu itirazın reddi gerekmiştir.
Davacı vekili sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından kaza tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren avans faizi, davalı sigorta şirketleri bakımından ise temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş.bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Bu nedenle sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine, bu tarihten itibaren 8 iş günü sonunda sigortacı bakımından temerrüt 06/12/2019 tarihinde gerçekleşmiştir. Yine sigortalı araç kamyon olup bu nedenle avans faizi talebi de yerinde görülmüştür.
Davacılar vekili davalılardan cenaze masrafı talebinde de bulunmuştur. Meydana gelen ölüm nedeniyle cenaze için herhangi bir masraf alınıp alınmadığı hususunda Şırnak Belediye Başkanlığına müzekkere yazılmış olup verilen cevapta; Davaya konu ölüm nedeniyle Belediye Başkanlığınca herhangi bir cenaze masrafı alınmadığı belirtilmiş, akabinde de Şırnak ilindeki örf ve adetlere göre bir cenaze süresince yapılabilecek masraflar çizelge halinde bildirilmiştir.
Cenaze giderleri ile ilgili olarak;
Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/02/2020 tarih ve … E., … K. Sayılı ilamında da görüldüğü üzere;
“6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf, davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup, davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir.” şeklinde değerlendirmelerde bulunulmuş olup, Şırnak Belediyesinden gelen cevabi yazıda da herhangi bir cenaze masrafının alınmadığı, Şırnak ilindeki örf ve adetlere göre bir cenaze süresince yapılabilecek masrafların çizelge halinde bildirildiği görülmüştür. Davacılarca cenaze ve defin için masraf yapıldığına ilişkin somut bir delil sunulmadığı, öte yandan emsal ilamlara göre milli değerlere, yerel örf ve adetlere göre yapılan ya da yapılması için gerekli olabilecek özel giderlerden davalılar sorumlu değildirler. Konya BAM 3. HD.nin emsal ilamları da aynı mahiyettedir. Bu nedenle cenaze giderlerine ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
T.B.K. 53/3. Maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınanlardan oluşan zarardır. Destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Ölen ile destekten yoksun kalanlar arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı yeterlidir. Dolayısı ile davacılar anne ve babanın müteveffanın desteğine ihtiyaç duyduğu hususu aşikardır.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacıların yakınlarının kaza sonucu ölümüyle aile birliği içinde korunması gereken bağlılığın zarar gördüğü gerçektir,bu ölümle davacılar manevi olarak elem ve ızdırap duymuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, davacıların çocukları ve kardeşleri olan …’ın vefatı nedeniyle duyduğu ızdırap, acı ve elem nedeniyle tarafların kusur durumu, olayın meydana geliş şekli ve yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak hakkaniyet gereği davacılardan baba … için 20.000,00-TL, anne … için 20.000,00-TL, kardeşler … için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL , … için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 110.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Meydana gelen kazada … plakalı otobüsün sahibi davalı … … Tic. Ltd. Şti.’nin kusurunun bulunmaması nedeniyle bu davalı hakkındaki ve de bu şirkete ait aracın sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş.) hakkındaki davaların reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde 23/12/2021 tarih … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile davacılar talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiş, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile “Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,” karar verilerek mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kaldırma ilamında özetle; PMF 1931 yaşam tablosuna göre hesap yaptırılıp rapor alınması, müteveffanın asgari ücretin üzerinde kazanç elde ettiğinin iddia edilmesi halinde bu durumun araştırılması gerektiği, öte yandan gerçek cenaze ve defin gideri zararının müftülükten sorularak saptanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği ifade edilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında cenaze giderleri hususunda Şırnak Müftülüğüne müzekkere yazılarak; müteveffa …’ın gerçek cenaze ve defin giderlerinin tespiti amacıyla 12/12/2016 tarihinde meydana gelen kaza ve ölüm neticesinde müteveffa … için herhangi bir cenaze gideri alınıp alınmadığı, alınmış ise buna ilişkin belgelerin (yıkama, tabut, kefen, nakil, defin vb) gönderilmesi talep edilmiştir. Gelen 10/11/2022 tarihli cevabi yazıda; İl genelinde söz konusu hizmetlerin ( kefen,nakil,defin ) belediyelerce yürütüldüğü ve müftülüğün bu anlamda ücretli bir hizmetinin bulunmadığı ifade edilmiştir. Kaldırma kararı öncesinde Şırnak Belediyesinden gelen cevabi yazıda da herhangi bir cenaze masrafının alınmadığı ifade edilmiştir.
Diğer yandan 20/10/2022 tarihli celsede davacılar vekiline; müteveffa …’ın vefat etmeden önce maaşlı bir işte çalışıp çalışmadığı hususunda beyanda bulanmak, çalışıyor ise çalıştığı yeri bildirmek ve buna ilişkin olarak müzekkere yazdırmak üzere 2 haftalık süre verilmesine karar verilmiş, davacılar vekili 04/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile hizmet dökümünde çalışmasının olmaması durumunda mevcut duruma göre hesaplama yapılması için dosyanın aktüerya bilirkişisine verilmesi talep edilmiştir. Uyap sisteminden alınan sorgulama sonucuna göre de müteveffanın sigortalı çalışmasının olmadığı görülmüş, aksi de davacılar vekili tarafından iddia edilmemiştir. Bu nedenle aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplamada asgari ücret baz alınmıştır.
Akabinde dosya mahkememizce aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek PMF 1931 yaşam tablosuna göre rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 10/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Müteveffa destek …’ın 12/12/2016 tarihinde trafik kazasından vefatı nedeniyle davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma zararlarının anne … için 72.882,52-TL, baba … için 58.651,35-TL olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kaldırma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılmış, aktüerya bilirkişisinden MF 1931 yaşam tablosuna göre ek rapor alınmış, cenaze gideri bakımından masraf alınmaması nedeniyle bu talebin reddine karar vermek gerekmiş, öte yandan manevi tazminat talepleri bakımından daha evvel verilen karar kesinleşmiş olmakla kazanılmış haklar da korunmak sureti ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davacıların maddi tazminat davasının ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Anne … için 41.168,47 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, baba … için 26.862,35 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 68.030,82 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş nin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı vede faizin başlangıcı temerrüt tarihi olan 06/12/2019 tarihinden, davalı … ve … bakımından ise kaza tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte işbu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile işbu davacılara verilmesine,
2-)Davacıların 9.200,00 TL cenaze gideri tazminatı talebinin reddine,
3-)Davalılar … Petrol Ür….. Ltd Şti. ile … Sigorta’ya (… Sigorta) karşı açılan davanın reddine,
(Hükmün infazında tereddüt oluşmaması için kesinleşen bölümler yönünden de aşağıda hüküm kurulmuştur.)
4-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.161,29-TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 833,72-TL peşin harç ve yargılama sürecinde alınan 249,78-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.083,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.077,79-TL karar ve ilam harcının davalılar … Sigorta, … ve …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalı … Sigortanın (68.030,82/178.030,82 oranında) 4.233,15-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, davalılar … ve …’ün tamamından sorumlu olduğuna,)
5-)Hazine tarafından karşılanan 1.440,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre (68.030,82/77.230,82 oranında) hesaplanan 1.268,46-TL’sinin davalılar … Sigortadan, bakiye 171,54-TL sinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 833,72-TL peşin harç, 249,78-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.137,90-TL’nin davalılar … Sigorta, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (Davalı … Sigortanın (68.030,82/178.030,82 oranında) 434,83-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, davalılar … ve …’ün tamamından sorumlu olduğuna,)
7-)Davacı tarafından sarfedilen 1.103,75-TL posta ve tebligat gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 723,00-TL adli tıp gideri, 7,80-TL vekalet suret harcı, 1.986,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 5.320,85-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre (178.030,82/317.230,08) hesaplanan 2.986,08-TL’sinin davalılar … Sigorta, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (Davalı … Sigortanın (68.030,82/178.030,82 oranında) 1.141,07-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, davalılar … ve …’ün tamamından sorumlu olduğuna,)
8-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta, … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta, … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
10-)Davalılar … Ltd Şti ve … Sigorta A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden dolayı reddedilen cenaze gideri yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak işbu davalılara verilmesine,
11-)Davalılar … Ltd Şti ve … Sigorta A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden dolayı reddedilen maddi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan işbu davalılara verilmesine,
12-)Davalılar … Ltd Şti ve … Sigorta A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden dolayı reddedilen maddi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan işbu davalılara verilmesine,
13-)Davalı … Sigorta kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı ıslah ile arttırılan cenaze gideri yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigortaya verilmesine,
14-)Davalı … … Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … … Tic. Ltd. Şti’ye verilmesine,
15-)Davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan 7,80-TL vekalet harcı yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
16-)Davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan 7,80-TL vekalet harcı yargılama giderinin davanın haklılık (9.200/77.230,82)oranına göre 0,93-TL’sinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, bakiyesinin davalı … Sigorta AŞ üzerinde bırakılmasına,
17-)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-Mahkememizce … Esas … Karar sayılı dosyamızdan verilen davacıların manevi tazminatları taleplerinin kısmen kabulü ile;
1-Davacılardan … için 20.000,00 TL, … için 20.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL , … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam takdir edilen 110.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile işbu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, şeklinde verilen karar kesinleştiğinden dolayı bu hususta yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Manevi Tazminat Yönüyle; mahkememizce verilen 23/12/2021 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 Tarih ve … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği anlaşılmakla tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla;
a-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
e-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
f-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
g-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
ğ-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
h-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
i-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
ı-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
j-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
k-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
l-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
m-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
n-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
o-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
ö-)Davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ….. Ltd Şti.ne verilmesine,
Dair; davacılar vekili ile davalılar … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 08/06/2023

Katip Hakim