Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/486 E. 2022/499 K. 21.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Öncelikle borçlu aleyhine açtıkları davanın borçlunun kendi aleyhlerine açmış olduğu Konya Asliye Ticaret Mahkemesi … E. numaralı dava dosyası ve Konya Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. numaralı dava dosyasıyla birleştirilmesini talep ettiklerini, davalının borcuna karşılık müvekkiline 3 adet bono verdiğini, söz konusu bonolar 01.10.2017 vade tarihli ve 35.000,00 (Otuzbeşbin) TL, 01.06.2017 vade tarihli ve 9.000,00 (dokuzbin) TL ve 01.03.2018 vade tarihli ve 10.000,00 (Otuzbeşbin) TL bedelli olduğunu, müvekkilinin alacaklı sıfatıyla bu bonolara dayanarak davalı hakkında Konya . İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığını, davalının bu takibe haksız itirazı nedeniyle bu takibin 27/06/2022 tarihinde durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmesi neticesinde anlaşma sağlanamadığını, takip talebi ekinde de sunulan bonolardan anlaşılacağı üzere davalı borçlunun müvekkiline borcunun olduğunun sabit olduğunu, davalı borçlu tarafından bonolara ve bonolarda bulunan imzalara ilişkin itiraz gelmediğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 661. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacağın genel hükümlere göre talep edilebileceğini, zamanaşımına uğraması nedeniyle kambiyo senedi vasfını yitiren bono, doktrindeki görüş birliği uyarınca adi senede dönüşmemekte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 202. maddesi kapsamında delil başlangıcı olarak kabul edildiğini, aynı görüşün Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2007 gün ve … -… Esas, … ve … – … sayılı Kararında ve benzer birçok emsal kararında da benimsenmiş ve “Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde.” olduğu hükme bağlanarak içtihat birliği oluşturulduğunu,
Yargıtay . Hukuk Dairesi … Esas … Karar 19.02.2018 tarihli kararında ”… HMK’nın 202/1. Maddesinde ise ; yazılı delil niteliğinde bir belgenin bulunması halinde senetle ispatı gereken bir hukuki işlemin tanıkla ispat edilebileceği hüküm altına alınmıştır…”
Yargıtay . Hukuk Dairesi … Esas … Karar 19.02.2018 tarihli kararında ”… Dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından, davalı şirketin davacıdan borç aldığı ve karşılığında bono verdiği , bono bedelinin ise davalı şirket tarafından ödenmediği ve nihayetinde davalı şirketin borçlu olduğu anlaşılmaktadır…” emsal olarak verilen kararlardan da anlaşıldığı üzere bono vadesi geçmiş sayılsa da yazılı delil başlangıcı sayılarak ispat aracı olarak kullanılabileceğini, borcun kaynağının Konya İli Ereğli İlçesinde bulunan müvekkiline ait olan çiftliğin devredilmesi olduğunu, müvekkilinin çiftliği ve ayrıca içindeki yonca vesaire malları ile ayrıca aralarında koyun kuzu ve benzeri mal alım satım ilişkisi olduğunu, bu işlemler karşılığında ise senet aldığını, ancak davalı senet bedellerini müvekkiline ödemediğini, vadesi geçmiş bir bononun delil başlangıcı sayılacağı noktasında tereddüt olmadığını, bono kambiyo senedi özelliğini kaybetse de delil olma özelliğini kaybetmemekte sadece kambiyo senedine tanınan üstün ispat gücünü kaybettiğini, bu nedenle delil olma özelliğini kaybetmeyen bonoda nasıl ki tanık dinletilerek borç kanıtlanabiliyorsa tanık dinletilerek de bonoda yazan vadenin ispatı yapılabileceğini, bu kapsamda bonoda yazan vade tarihininde tanık veya diğer yan delillerle ispatlandığı taktirde borçlunun temerrüdünün söz konusu olacağının aşikar olduğunu, bu nedenle davalı borçlunun işlemiş olan faize ilişkin iddiaları usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu takibin ferileriyle birlikte kabulüne karar verilmesi gerektiğini, açılan davanın kabulü ile davanın Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … ve … esas sayılı dosyaları ile ayrı ayrı birleştirilmesine, davalı …’ın haksız olan itirazının iptaline ve takibin devamına, %20 ‘den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır. Talebe konu alacak zamanaşımına uğramış bonolara dayalı bir alacak mahiyetindedir.
Her ne kadar kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olsa da huzurdaki davaya konu bonolar zamanaşımına uğramış bir bono mahiyetinde olduğundan dolayı açılan davada Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.03.2016 tarih … -… E. … K. Sayılı ilamında da belirtildiği gibi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ve yahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerektiği, taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemeyeceği, ticari davaların, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olarak üç gruba ayrıldığı, mutlak ticari davaların, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olduğu, mutlak ticari davaların TTK’ nın 4/1. Maddesinde bentler halinde sayıldığı, bunların yanında kooperatifler kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davaların da bulunduğu, bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartların aranmadığı, TTK’ nun 4/1 bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesinin yeterli olduğu, bu davaların kanun gereği ticari dava sayılan davalar olduğu, nispi ticari davaların, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olduğu, TTK 4/1 maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için hem iki tarafın ticari işletmesi ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gerektiği, bu şartlar birlikte bulunmadıkça uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari sayılması davanın ticari dava olması için yeterli olmadığı, ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’ nun 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyeceği, TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davaların haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği, hal böyle olunca işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmeyeceği, üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar olduğu, yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgisi olması TTK’ da yeterli görülmektedir. Oysa huzurdaki dava Ticaret Mahkemelerinin görevine giren bir dava niteliğinde değildir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … K. Sayılı ve 17/10/2016 tarihli ilamından da vurgulandığı üzere; tarafların tacir oldukları yönünden bir iddia bulunmadığı gibi takibe konu bonoların zamanışımına uğradığı, zamanaşımına uğrayan bonoların kambiyo senedi niteliğinde olmadığı, zamanaşımına uğramamış olsa idi o zaman TTK 4/1-a anlamında mutlak ticari davalardan olması nedeniyle mahkememizin görevli olacağı, yargı yeri belirlemesinin yapıldığı ve huzurdaki davaya emsal olabilecek Konya BAM . HD.nin … E., … K. Sayılı ve 16/07/2020 tarihli ilamı ve başkaca ilamlarında da görüleceği üzere zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinden sebep açılan davalarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiş olması hususları ile zamanaşımına uğramış bonolardan kaynaklı uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden dolayı mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davada mahkememiz görevsiz olduğundan davanın HMK 114/1-c ve 115/2 Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, verildiği anda kesin olan kararlarda kararın tebliği tarihinden, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşen kararlarda kararın kesinleştiği tarihten ve kanun yoluna başvurulan kararlarda da kanun yolu başvurusunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren yasal iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine,
3-H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına, görevsizlik kararından sonra dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama, harç giderleri hususunun karara bağlanmasına,
Dair; tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 21/07/2022

Katip … Hakim …