Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/471 E. 2023/156 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine T.C. Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin (ticaret mahkemesi sıfatıyla) 28/12/2021 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesindeki iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalıdan hurda malzemeleri aldığını ve 24.000,00 TL borcunun bulunduğunu, teminat olarak 2 adet açık miktarlı senet verdiğini, ödediği zaman senetleri iade alacağını, borcunu geciktirince davalı …’ ın senedin birini 30/06/2019 vade tarihli 24.000,00 TL bedelli olarak, diğer senedi ise kendisine böyle bir borcu olmadığı halde 20/06/2019 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli olarak kendi el yazısıyla doldurarak Ilgın İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, 35.000,00 TL miktarlı haksız ve fazladan koyduğu takip nedeniyle … adına kayıtlı olan mal varlığına haciz konulduğunu, …’ nin, kocası …’ ye sanki borcu varmış gibi İİK 89/1 gereği haciz ihbarnamesi gönderildiğini, dükkana yapılan ve eline geçmeyen hileli tebligatlarla ve ihbarname tekrarıyla borcun kesinleştiğini, aynı aile yaşantısı içinde bir kadının kocasına borcu olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, … adına gönderilen haciz ihbarnamelerinin Kayabaşı mahallesi … Sk. No:… Kadınhanı adresine gönderildiğini, bu adresin dükkanın adresi olduğunu, yapılan tüm tebligatların dükkan adresine yapıldığını, … adına gönderilen haciz ihbarnamelerinin kendisini borçlu olmadığı halde borçlu çıkarma amacıyla hileli olarak yapıldığını beyan ederek …’ nin 20/06/2019 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının menfi tespit yoluyla tespitine, …’ nin icra dosyasına borçlu olmadığının tespiti ile İİK 89. Maddeye göre işletilen ve borçlandırılan haciz ihbarnamesinin iptaline, kendi adına ve murisi adına konulan menkul ve gayrimenkullerdeki hacizlerin kaldırılmasına, İİK 72/3 gereğince paranın tahsil edilmesi halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili … ın davacı-borçlu …’den icra takip muamelesinde belirtilen takip dayanağı kambiyo senetleri ile alacaklı olduğunu, borcun zamanında ödenmesi için davacı-borçlu ile defalarca şifahi olarak görüştüğünü ancak davacı-borçlu müvekkilinin sürekli olarak oyalama girişimlerinde bulunduğunu, daha sonra ise müvekkilinin alacağına bir an önce kavuşmak amacıyla Ilgın İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davacı tarafından senedin anlaşma hilafına doldurulduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, takip tarihi olan 2019 yılında takibe ilişkin herhangi bir itirazda bulunmazken aradan geçen üç yıllık sürenin ardından işbu davayı ikame ettiğini, bu hususun dahi davacı tarafın iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu gösterdiğini, kaldı ki davacı tarafın senedin sonradan doldurulduğuna ilişkin iddialarını yazılı belge ile ispatlamak zorunda olduğunu, ayrıca davacı tarafın davaya konu kambiyo senetleri altındaki imzalarını ise ikrar ettiğini, bu nedenlerle alacağı sürüncemede bırakmak maksadıyla açılmış bulunan davanın reddini, müvekkili hakkında doğabilecek herhangi bir zarar sonucu açacakları her türlü dava ve tazminat haklarını saklı tutarak davacı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; davaya ve takibe dayanak bono sebebiyle davacının borçlu olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise dava ve takip konusu senet sebebiyle davacının herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/06/2008 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddianın usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle takip ve dava konusu bonodaki imzanın davacıların eli ürünü olduğunun anlaşılmasına ve anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddianın kanıtlanamamış bulunmasına, bononun düzenlenmesinde farklı kalem kullanılmış olmasının bononun geçerliliğine etkili olmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 16.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Senette malen veya nakten kısmında ibare olmadığı, Davacının yaptığı şikayetler üzerine Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandığı,suçlamaların mahiyeti itibarıyla konusu suç teşkil eden konularda yemin teklif edilemeyeceğinden yemin deliline dayanılmasının da söz konusu olamayacağı anlaşıldığı, davacının iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerekmekte olup, davacının dayandığı ve ibraz ettiği delillerin takip dayanağı 30/06/2010 tanzim tarihli , 01/07/2010 vade tarihli 200.000,00TL bedelli senedin teminat senedi olduğunu, bedelsiz olduğunu ve takip alacaklısı hamilin senedin teminat senedi ve bedelsiz olduğunu bile bile borçlunun zararına iktisap ettiğini ispatlamaya elverişli olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği, kötüniyet tazminatı talep eden davalı … takip alacaklısı olmadığı gibi, ihtiyati tedbir yolu ile takip durdurulmamış olması nedeniyle İİK.72. maddesindeki tazminat koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.DAVAYA DAYANAK İCRA DOSYASININ VE TAKİBE DAYANAK BONONUN İNCELENMESİNDE;
a.Davaya dayanak T.C. Ilgın/Konya İcra Dairesinin 2019/1698 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının … olduğu, takip borçlusunun … ve … olduğu, takibin 24.000,00 TL bedelli dava konusu olmayan ve 35.000,00 TL bedelli dava konusu olan bonolar dayanak olmak suretiyle başlatıldığı anlaşılmıştır.
b.Dava ve takibe dayanak bononun incelenmesinde; Keşide tarihinin 27/05/2019, keşidecisinin … (TCKN:…), kefilinin dava dışı … , lehtarının …, bedelinin 35.000,00 TL ve vade tarihinin ise 20/06/2019 tarihi olduğu, bononun ihdas nedeninin “nakden” olarak ifade edildiği, 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve davamı maddeleri gereğince bononun kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır.
2.TEFRİK EDİLEN DOSYA AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davanın kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi konumundaki davacı Havva tarafından iş bu dava diğer davacı ile birlikte açılmış ise de Havva tarafından açılan davanın 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, 04/07/2022 Tarihli Tensip Zaptının 11 nolu ara kararı gereğince davacı Havva yönüyle eksik yatırılan başvurma harcının tamamlandığı, davacı Havva yönüyle açılan davanın iş bu dava dosyasından tefrikine karar verilerek Mahkememizin … Esasına kaydının yapıldığı ve Mahkememizin 06/10/2022 Tarih ve … Karar sayılı ilamıyla karşı görevsizlik kararı verildiği, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 28/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği anlaşılmakla eldeki davaya sadece davacı … yönüyle devam olunmuştur.
3.CEZA SORUŞTURMASI, TANIK DELİLİ, ÖDEME BELGELERİ, KRİMİNAL İNCELEME VE TİCARİ DEFTER VE BELGELER AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
a.Ceza Soruşturması Açısından Yapılan Değerlendirmede; Davacının, dava ve takip konusu bononun taraflar arasında kararlaştırılandan başka şekilde doldurulduğu iddiası üzerine Mahkememizin 03/01/2023 Tarihli duruşmasında davacı vekilinden açıkça sorulmuş, davacı vekili alınan beyanında davalı hakkında yapmış oldukları herhangi bir adli müracaat olmadığı, bir başka ifade ile dava konusu iddialar sebebiyle davalı hakkında herhangi bir adli tahkikat olmadığı anlaşılmıştır.
b.Tanık Delili Açısından Yapılan Değerlendirmede; Her ne kadar davacı vekili tarafından dava ve takip konusu bono yönüyle peyderpey ödeme yapıldığı, bononun tarafların aralarındaki anlaşma hilafına aykırı olarak doldurulduğu hususunda tanık dinletmek istediklerini ifade etmiş ise de dava değeri karşısında davacının açığa atılan imzanın sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğu iddialarını yazılı olarak ispatlamakla yükümlü olması, 6100 Sayılı Kanunun 200/1-2 ve 201/1 maddeleri karşısında davalının, davacının tanık dinletmesine “açıkça” müvafakat etmemesi sebebiyle davacının tanık dinletme talebi Mahkememizce kabul edilmemiştir.
c.Ödeme Belgeleri Açısından Yapılan Değerlendirmede; Her ne kadar davacı vekili gerek dava dilekçesinde gerekse de Mahkememizin 03/01/2023 tarihli duruşmasında peyderpey yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgelerini ibraz edeceğini ifade etmiş ise de kendisine verilen süreye rağmen dava dosyasına yazılı herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmemiştir. Bu sebeple ödemeye ilişkin iddialarına itibar edilmemiştir.
ç.Bono Üzerinde Yer Alan Yazıların ve Rakamın Davacının El Ürünü Olup Olmadığı Açısından İnceme Talebinin Değerlendirilmesi; Her ne kadar davacı vekili tarafından dava ve takip konusu bono üzerinde bulunan yazı ve rakamların davacının el ürünü olmadığı ve davalı tarafından sonradan doldurulduğu, bu açıdan kriminal inceleme yapılması talep edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/06/2008 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak bono altında bulunan imzaya yönelik olarak davacının herhangi bir itirazının bulunmaması, bononun açık olarak düzenlenip tedavüle koyulmasına herhangi bir yasal engel olmaması, davacının, bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasını yazılı olarak ispatlamakla mükellef olması nazara alınarak bu yönde yapılacak bir araştırmanın yargılamaya bir yenilik getirmeyeceğine kanaat edilerek davacının talebinin reddine karar verilmiştir.
d.Ticari Defter ve Belgeler Açısından Yapılan Değerlendirmede; Dosya içerisinde yer alan kurum cevaplarından davacının tacir olmadığı ancak davalının vergi dairesi kayıtlarından II. Sınıf Tüccar olduğu ve işletme hesabına göre defter tuttuğu anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 222/5 maddesi gereğince münhasıran davalı tacirin ticari defter ve belgelerindeki kayıtları kabul edip etmediği ve bu delile dayanmak isteyip istemedikleri hususunda davacı0 vekilinden sorulmuş, Mahkememizin 03/01/2023 tarihli duruşmasında davacı vekili tarafından 6100 Sayılı Kanunun 222/5 maddesi gereğince davalı tacirin tek taraflı olarak kendisinin tutmuş olduğu ticari defter ve belgelerindeki kayıtlara dayanmıyoruz denilmesi üzerine davalının ticari defter ve belgeleri incelenmemiştir.
4.İHTİYATİ TEDBİR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar Mahkememizin 16/08/2022 tarihli ara kararı ile davalı aleyhine tedbir kararı verilmiş ise de tedbirin davacı tarafından teminatın yatırılmaması sebebiyle infaz edilmediği anlaşılmıştır.
5.NETİCE; Her ne kadar davacı tarafından dava ve takip konusu keşide tarihi 27/05/2019, keşidecisi … (TCKN:…), kefili dava dışı … , lehtarı …, bedeli 35.000,00 TL ve vade tarihi 20/06/2019, ihdas nedeni “nakden” olarak ifade edilen senedin imzalanıp boş olarak verildiği, lehtar ve takip alacaklısı tarafından aralarındaki anlaşma hilafına doldurularak icra takibine konu edildiği iddiasıyla menfi tespit davası açılmış ise de davacının iddialarını 6100 Sayılı Kanunun 200/1-2 ve 201/1 maddeleri gereğince yazılı olarak ispatlaması gerektiği, davacının tanık dinletme talebine davalının açıkça muvafakat etmediği, davalı hakkında dava konusu iddialara ilişkin olarak yürütülen herhangi bir adli tahkikat olmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı gibi dayanmış olsa dahi 6100 Sayılı Kanunun 226/1-c maddeleri gereğince yemin hakkının hatırlatılması da mümkün olmadığından, davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş, her ne kadar davalı tarafından kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de Mahkememizce verilen tedbir kararının infaz edilmemesi sebebiyle davalının alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından yasal şartların oluşmaması sebebiyle tazminat talebinin de reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’nin davasının REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından davalının 2004 Sayılı Kanunun 72/4 maddesi gereğince talep etmiş olduğu kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Dava açılırken peşin olarak alınan 597,72 TL harçtan alınması gereken 179,90TL maktu harcın mahsubu ile fazla alınan 417,82‬TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harcı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı vekilinin yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.07/03/2023

Katip … Hakim …