Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/459 E. 2023/107 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, bu bağlamda müvekkili firma tarafından davalı şirkete cam üretimi yapıldığını ve üretilen camlara yönelik de 04.09.2020 tarihinde düzenlenen faturanın da tebliğ edildiğini ancak davalı şirket tarafından söz konusu 04.09.2020 tarih ve 25.246,60 TL fatura bedelinden 11.684,41 TL kısmının ödemesini yaptığını, bakiye kalan 13.562,19 TL kısmın ödemesini yapmaması üzerine davalı şirket hakkında Konya .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini alan davalı/borçlu şirketin süresinde itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin talikine karar verilmiş ise de, davalı/borçlu şirket tarafından icra takibinden sonra bakiye kalan 13.562,19 TL borcunu değişik tarihlerde iki taksit halinde ödemiş ise de işleyecek faiz ve ferilerini ödemediğini belirterek davalının icra takibine yaptığı itirazının iptalinİ, faiz ile icra takibinin devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalıya duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; davacı tarafından faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise davalı tarafından takip başlatıldıktan sonra asıl alacağın ödenmesine rağmen takip öncesi işlemiş faiz, vekalet ücreti ve takip sonrası faiz borcunun ödenip ödenmediği, davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edip edemeyeceği, takip öncesi işlemiş faiz talep edebilir ise vekalet ücreti, takip öncesi ve sonra bir faiz alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İtirazın iptali davası yukarıda açıklandığı üzere takip ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan icra takip tarihi itibariyle belirlenen asıl alacak ve temerrüt faizi ile ferîleri, borçlunun takip tarihindeki sorumlu olduğu miktarı gösterir. Borçlunun takibe itirazından sonra yasal süresi içinde itirazın iptali davası açılması ve bu dava açılana kadar borçlu tarafından icra dosyasına ihtirazi kayıt konulmadan yapılan ödemeler veya alacaklının şahsına ya da onun gösterdiği üçüncü kişiye (kabul edilmek koşulu ile) haricen yapılan ödemelerin bulunması durumunda ise ödeme rızaen yapılmış olduğundan borçlunun bu ödemeler yönünden itirazından vazgeçtiğinin kabulü gerekmektedir.
Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır.
Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir.
Tüm bu tespitlerden sonra mahkemece itirazın iptali davasında, itiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak ve icra inkâr tazminatının da bu miktar gözetilerek değerlendirilmesi gereklidir.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davacı tarafça, faturada son ödeme tarihinin belirtildiği, faturaların davalı defterine kaydedildiği, bu nedenle temerrüt ihtarına gerek olmadığı iddia edilmiş ise de, faturaya itiraz edilmemesinin, fatura içeriğindeki miktar ve bedel yönünden etkili olacağı, davacı tarafça tek taraflı olarak faturada son ödeme tarihinin belirtilmiş olmasının davalıyı temerrüde düşürmeyeceği, sözleşme de bulunmadığından faturaya dayalı işbu alacak yönünden temerrüt ihtarı gerektiği kanaatine varılmakla davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf istemi de yerinde görülmemiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Davacı fatura tarihi ile takip tarihine kadar işlemiş faiz de talep edilmiş ilse de … takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlu temerrüde düşürülmediğinden ve kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığından temerrüt, icra takibinin başlatıldığı tarihte oluşmuştur. Mahkemece fatura tarihinin temerrüde esas alınarak ve faize başlangıç yapılarak fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf Mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de dava konusu takip fatura ve cari hesap alacağından kaynaklandığından likit niteliktedir. Bu nedenle yasal olmayan gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bir tarafın bilirkişi raporuna itiraz etmemesi ile, diğer (bilirkişi raporuna itiraz eden) taraf lehine usulî kazanılmış hak doğar. Yani, bir taraf bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğerinin itirazı (veya mahkemenin kendiliğinden gerekli görmesi) üzerine yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılır (veya aynı bilirkişiden ek rapor alınır) ve ikinci bilirkişi raporu (veya ek rapor) birinci rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, ilk rapora itiraz etmeyen taraf bakımından ilk bilirkişi raporu kesinleştiğinden ve bununla diğer (itiraz eden) taraf lehine usulî kazanılmış hak doğduğundan, mahkemenin ilk bilirkişi raporuna göre karar vermesi gerekir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Gerek davacının gerekse de davalının 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olduğu ve tüzel kişi tacirlerin tüm iş ve işlemlerinin ticari olduğu anlaşılmakla eldeki davanın nispi ticari davaya vücut verdiği ve Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilmekle işin esasına geçilmiştir.
2.DAVAYA DAYANAK İCRA TAKİBİ VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından fatura dayanak olmak üzere alacak aslı 13.562,19 TL, takip öncesi işlemiş faiz 3.361,10 TL olmak üzere toplam 16.923,29 TL üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin 28/04/2022 tarihinde durduğu, davalı itirazının davacıya tebliğ edilmediği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
3.TARAF DELİLLERİNİN TOPLANMASI, TAKİP SONRASINDA YAPILAN ÖDEMELER VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce taraflarca bildirilen delillerin toplanması akabinde takip ve dava konusu faturaya ilişkin olarak BA/BS formalarının ilgili vergi dairesine bildirilip bildirilmediği araştırılmış, T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul/Kartal Vergi Dairesi Müdürlüğünün 16/01/2023 tarihli müzekkere cevabında davalı tarafından BA formunun bildirildiği anlaşılmıştır. Yine Mahkememizce davaya dayanak icra dosyası ve takip sonrasında davalı tarafından yapılan ödemeler dosyamız arasına kazandırılmış ve akabinde yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve var ise takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunması hususunda İcra ve İflas Kanunundan Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Alanında uzman bilirkişiden rapor aldırılmış, 18/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından icra takibinden sonra yapılan ödemelerin mahsubu neticesinde davacının 2.696,24 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir. İlgili rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 6102 Sayılı TTK’nın 1530. Maddesi gereğince takip öncesi faiz yönüyle ek rapor aldırılması talep edilmiştir. Lakin yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı da emsal alındığında takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlu temerrüde düşürülmediğinden ve kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığından temerrüt, icra takibinin başlatıldığı tarihte oluşmuştur. Bu sebeple davacının fatura tarihinin temerrüde esas alınarak ve faize başlangıç yapılarak fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı yönünden talebi yerinde görülmemiş ve ek rapor aldırma talebi reddedilmiştir. Yine bilirkişi raporunun davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir itirazda bulunmaması, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporu, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında ticari ilişki hasıl olduğu, bu ilişki çerçevesinde takip konusu faturanın kesildiği lakin söz konusu faturanın ödenmediği iddiasıyla davacı tarafından davalı hakkında T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile fatura dayanak olmak üzere alacak aslı 13.562,19 TL, takip öncesi işlemiş faiz 3.361,10 TL olmak üzere toplam 16.923,29 TL üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin 28/04/2022 tarihinde durduğu ve eldeki davanın açıldığı, icra takibinden sonra lakin dava tarihinden önce davalı tarafından bir kısım ödemelerde bulunulması üzerine T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve var ise takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunması hususunda İcra ve İflas Kanunundan Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Alanında uzman bilirkişiden rapor aldırıldığı, 18/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından icra takibinden sonra yapılan ödemelerin mahsubu neticesinde davacının 2.696,24 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının bu miktarı üzerinden kabulüne karar verilerek T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından itirazın iptaline, takibin alacak aslı 2.669,74 TL ve işlemiş faiz alacağı 26,50 TL olmak üzere toplam 2.696,24 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
5.İCRA-İNKAR TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/11/2018 Tarih ve… Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince itiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak ve icra inkâr tazminatının da bu miktar gözetilerek değerlendirilmesi gerektiğinden alacak miktarının 2.696,24 TL olduğu, yine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında alacağın likit olduğu, davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 539,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından itirazın İPTALİNE, takibin alacak aslı 2.669,74 TL ve işlemiş faiz alacağı 26,50 TL olmak üzere TOPLAM 2.696,24 TL ÜZERİNDEN DEVAMINA,
b) Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 539,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 184,18 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 80,70TL peşin harcın ve 84,62 TL icra harcının mahsubu ile 18,86TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Harçlar Kanunun 29. maddesi gereğince davacı alacaklının icra müdürlüğüne yatırdığı binde beş tahsil harcı mahkeme harçlarına mahsup edildiğinden bu hususun icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.560,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 165,32TL peşin harç, 11,50TL vekalet suret harcı, 124,00TL posta ve tebligat gideri, 750,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬1.131,52‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 2.696,24TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip Hakim