Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/455 E. 2022/790 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine mahkememizin 05/12/2017 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememiz dosyası Konya . Tüketici Mahkemesinin … Esas sırasına kaydının yapıldığı, Konya . Tüketici Mahkemesinin 11/04/2019 tarih … Esas … Karar sayılı kararı üzerine davacı tarafın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 17/11/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı sayılı ticari kamyonet müvekkili sigorta şirketi nezdinde … numaralı Karayollara Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile 08/09/2016-08/09/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında tespit edildiği üzere sigortalı araç sürücüsü 23/03/2017 tarihinde maddi hasarlı bir trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğunu ve bu kazada … plakalı aracın zarar gördüğünü, sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra poliçe genel şartları hilafına kaza mahallini terk ettiğini, kaza tespit tutanağı ile sigortalı aracın firari sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazada zarar gören … plakalı araç hasarı için yapılan başvuruya istinaden açılan … numaralı hasar dosyası kapsamında 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunun 22.maddesi gereğince bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın miktarı ve niteliği yönünden tespit yaptırıldığını, eksper raporu ile tespit edilen sigorta tazminat bedelin olan KDV dahil 8.539,75 TL’nin müvekkili şirket tarafından 25/04/2017 tarihinde ödendiğini, kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra firar ederek olay yerini terk ettiğinin sabit olduğunu, müvekkili şirketin meydana gelen zarardan dolayı ödediği tazminatı Trafik sigortası Poliçesi ve Poliçe Genel Şartları uyarınca davalıya rücu etme hakkı bulunduğunu, dava öncesinde davalıya yapılan müracaatlardan hiçbir sonuç alınamadığından bahisle, fazlaya ilişkin tüm hak, alacak ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 8.539,75 TL’nin 25/04/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı asıla usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği, ancak 05/12/2017 tarihli duruşmada; davaya konu aracın kendisine ait olduğunu, olay günü aracı … kullandığını, bu kişinin yaşının küçük olması ve ilk kazası olması nedeniyle kazadan sonra paniklediğini ve olay yerini bu nedenle terk ettiğini, kasıtlı bir terk etme olmadığını ve davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 23/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı … şirketi tarafından dava dışı 3. Kişiye ödenen bedelin olay yerini terk etmek suretiyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarını ihlal eden davalıya rücusuna ilişkin tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalıya atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, dava dışı 3. Kişide meydana gelen gerçek zarar miktarının ne olduğu, davalıya rücu şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 17/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu durumda, 6502 sayılı Kanun gereğince Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığı eldeki davada, davalının tüketici sıfatını taşımadığı, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde olmadığı, davanın dayanağını ZMSS sözleşmesinin oluşturduğu ve TTK’nın 4/1-a ve 5. maddeleri gereğince davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gözetilmek sureti ile mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi işin esasına girilerek hüküm tesisi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında;
“Rücu davaları; gerçek zararın giderilmesi amacına yönelik olup zenginleşmeye bir vesile teşkil etmemelidir. Dolayısıyla zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı da, ödediği meblağın tamamını değil ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusundan isteyebilir. Bu nedenle mahkemece, zarar görene yapılması gereken gerçek ödeme miktarı tespit edilerek davacı tarafça yapılan ödeme miktarı daha fazla olsa da davalının gerçek zarar miktarıyla sorumluluğuna karar verilmesi gerekir.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 01/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Rücu için gerekli olan ikinci sebep ise, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden birine dayanması gerekmektedir.
Somut olayda; sigortalı araç sürücüsü … un olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden olmadığı anlaşılmıştır. Hattı zatında bu amaçlarla terk edildiği de davalı tarafça ileri sürülmemiştir. Bu halde B.4.f maddesi gereği rücu imkanı olduğu açık olmakla itiraz yerindedir.
Rücu davaları; gerçek zararının giderilmesi amacına yönelik olup, zenginleşmeye bir vesile teşkil etmemelidir. Dolayısıyla zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı da, ödediği meblağın tamamını değil, ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusu bulunanlardan isteyebilir.” denilmiştir.
4.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3.şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; T.C. Konya . Tüketici Mahkemesinin 24/02/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 17/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı kaldırma ilamı gereğince Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla işin esasına geçilmiştir.
2.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dosya içerisinde yer alan Kaza Tespit Tutanağı ve Mahkememizce aldırılan 12/11/2022 tarihli kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde sürücüsü tespit edilemeyen davalıya ait araç sürücüsünün asli ve %100 oranında tam kusurlu olduğu, dava dışı sürücüye ise atfı mümkün bir kusur olmadığı rapor edilmiş, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.GERÇEK ZARARIN TESPİTİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce dava konusu araca ilişkin olarak sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası ile Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine müzekkere yazılarak davaya konu kaza tarihinde, dava dışı 3. Kişiye ait aracın değerine ait bilgi ve belgelerin ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak tramer kayıtlarının onaylı suretleri dosyamız arasına kazandırılmış, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 01/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde gerçek zararın tespiti hususunda rapor aldırılmış, dosya içerisinde yer alan 23/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda kaza neticesinde dava dışı sürücünün aracında meydana gelen zararın 8.540,84 TL olduğu rapor edilmiş, Mahkememizin 27/06/2022 tarihli tensip zaptının 1 nolu ara kararı gereğince bu bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflara bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere 6100 Sayılı Kanunun 281/1 maddesi gereğince 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde raporda eksik gördükleri, açıklığa kavuşturulmasını istedikleri veya tamamlattırılması istedikleri hususları ayrıca ve açıkça belirtmeleri aksi halde mevcut raporun esas alınarak yargılamaya devam olunacağı ihtar edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna karşı herhangi bir itiraz ileri sürülmemiş ve söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4. İLGİLİ SIFATIYLA BEYANI ALINAN DAVA DIŞI SÜRÜCÜ …’IN 01/11/2022 TARİHLİ DURUŞMADA ALINAN BEYANINDA; Dava dışı sürücü Mahkememizin 01/11/2022 tarihli duruşmasında alınan beyanında kazanın meydana gelmesi sebebiyle heyecanlandığını, daha önce hiç kaza geçirmediğini, kaza tarihinde ehliyeti olduğunu, ilk kazası olması sebebiyle olay yerini terk ederek kaçtığını, kendisinde herhangi bir yaralanma olmadığını, bu nedenle hastaneye gitmediğini ifade etmiştir.
5.KAZA SONRASI KESİLEN TRAFİK CEZA MAKBUZU; Kaza sonrasında davalıya ait aracın sürücüsü olduğu iddiasıyla … tarafından kolluk güçlerine müracaat edilmiş, dosya içerisinde yer alan 24/03/2017 Tarih ve … nolu Trafik İdari Para Cezası Tutanağı ile dava dışı sürücüye kaza yerini terk etmek ve araç muayenesi olmaması sebebiyle 301,00 TL trafik cezası kesildiği anlaşılmıştır.
6.DEĞERLENDİRME VE NETİCE; Dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağının incelenmesinde 23/03/2017 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği ve … plakalı araç sürücüsünün olay yerini yaya olarak terk ettiği/kaçtığı anlaşılmıştır. Nitekim davalı … plakalı araç işleteni … tarafından gerek sigorta şirketine verilen 21/09/2017 tarihli beyanında gerek 02/02/2018 havale tarihli cevap dilekçesi gerekse de T.C. Konya . Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının 06/12/2018 tarihli duruşmasında araç sürücü olan … “yaşının küçük olması ve daha ilk kazası olması sebebiyle heyecan ve panikten dolayı olay yerini/kaza mahallini terk ettiğini ikrar etmiştir. Yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 01/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden birine dayanması gerekmektedir. Lakin somut olayımızda davalının 21/09/2017 ve 02/02/2018 tarihli dilekçelerinde sürücünün heyecan ve panik sebebiyle olay yerini terk ettiğini ikrar ettiği, olay yerini terkin “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden birine dayanmadığı değerlendirilmekle sigorta şirketi açısından rücu şartlarının gerçekleştiği, kazanın meydana gelmesinde davalının aracını kullanan sürücünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, dava dışı sürücüden meydana gelen gerçek zararın 8.540,84 TL olduğu, davacı tarafından dava dışı sürücüye bu tutarın altında olmak üzere 8.539,75 TL ödemenin yapıldığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile 8.539,75 TL’nin ödeme tarihi olan 25/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı araç maliki …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
7.HER NE KADAR DAVALI TARAFINDAN; Mahkememizin 01/11/2022 tarihli duruşması ile 20/12/2022 tarihli duruşmasında dava dışı sürücünün olay yerini darp edilmekten korktuğu için terk ettiği yönünde beyanda bulunmuş ise de söz konusu beyanlarının 6100 Sayılı Kanunun 319/1 maddesi gereğince savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi mahiyetinde olduğu, davalının gerek sigorta şirketine verilen 21/09/2017 tarihli beyanında gerek 02/02/2018 havale tarihli cevap dilekçesi gerekse de T.C. Konya . Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının 06/12/2018 tarihli duruşmasında bu yönde bir savunmada bulunmadığı, ve dahi somut olayda tüm dosya kapsamındaki delillerden dava dışı sürücünün kaza akabinde can güvenliğinin tehlikede olduğuna dair herhangi bir delil ya da emare bulunmadığından bu yöndeki anlatımlarına itibar edilmemiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; 8.539,75 TL’nin ödeme tarihi olan 25/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı araç maliki …’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 583,35TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 145,84TL peşin harcın mahsubu ile 437,51TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından karşılanan 31,40TL başvuru harcı, 145,84TL peşin harç, 501,50TL posta ve tebligat gideri, 1.000,00TL bilirkişi ücreti gideri, 121,30TL istinaf kanun yolu harcı, 4,60TL vekalet harcı gideri olmak üzere toplam 1.804,64‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 8.539,75 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip … Hakim …