Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/440 E. 2022/735 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan 3. şahıs tarafından açılan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısının dava dışı takip borçlusu …’dan olan 3.400,19 TL alacağı için müvekkiline İİK 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, ancak müvekkilinin 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği tarihlerde taşınma durumunda olduğu için haciz ihbarnamelerinin fark edilmediğini, 3. haciz ihbarnamesinin ise müvekkilinin “… Mah. … Cad. No: … Selçuklu/KONYA” olan yeni adresinde kapıya yapıştırıldığını ve bu durumdan müvekkilinin ancak o zaman haberi olduğunu, müvekkilinin takip borçlusu …’a herhangi bir borcunun bulunmadığını, …’ın müvekkilinin üvey kardeşi olup uzun yıllar (25 yıla yakın) görüşmediklerini, sadece kağıt üzerinde kardeş olarak gözüktüklerini, herhangi bir alacak verecek durumlarının olmadığını, borçlu ile müvekkili arasında hesaptan herhangi bir para giriş çıkışının olup olmadığına bakılması halinde bu durumun görüleceğini, bu nedenlerle takibin 3. kişi müvekkili açısından tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin takip borçlusu …’a borçlu olmadığının tespitini, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olup davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava davacı 3. şahıs tarafından 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Serik İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Serik İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ve Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü, Mevlana Vergi Dairesi Müdürlüğü, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği cevabi yazıları ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Davada öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının belirlenmesi icap etmektedir.
Görev hususu kamu düzeninden olup ve de dava şartları arasında düzenlendiğinden dolayı açılan davada mahkememizin görevli olup olmadığının tetkiki gerekmektedir.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki açılan davada genel mahkemeler görevlidir. Nitekim aşağıda emsal olarak sıralanan yüksek yargı kararları da bu hususu destekler mahiyettedir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf konusu, kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından İİK’nun 89/4 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin söz konusu olması nedeniyle, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı ile borçlu olup, sadece onlar arasında mutlak ticari dava söz konusudur. İİK’nun 89/4 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan … ise, kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olup, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu değildir. Kaldı ki, İİK’nun 89. Maddesi uyarınca menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.” denilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
Bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. … , İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, … 2013, sh:476)
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, görevli olduğunun kabulüyle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
Yine Yargıtay . H.D.’nin benzer mahiyetteki … E., … K. Sayılı ve 12/04/2016 tarihli ilamında da özetle; İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece, bu husus gözetilerek, işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. Şeklinde karar verilmiştir.
Aşağıda ayrıntılı olarak Ticaret Mahkemelerinin görevleri ile alakalı izahatlar yapılacaktır.
Dosya içerisinde yer alan Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliğinin, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün ve Mevlana Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen yazı cevaplarında da davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, icra dosyası, kurumlardan gelen müzekkere cevapları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında görülmekte olan davanın kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, her ne kadar bir an için takip dayanağının “bono” olması sebebiyle eldeki davanın mutlak ticari dava olabileceği düşünülebilir ise de yukarıda detayı verilen Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında, … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ve dahi Yargıtay . H.D.’nin benzer mahiyetteki … E., … K. Sayılı ve 12/04/2016 tarihli ilamında da ifade edildiği üzere ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı/davalı şirket ile borçlu/diğer davalı … olduğu, sadece onlar arasında mutlak ticari davanın söz konusu olabileceği, 2004 sayılı İİK’nun 89/3 maddesine dayalı olarak açılan işbu menfi tespit davasının davacısı olan …’ın ise kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olduğu, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari davanın söz konusu olmadığı, neticeten 2004 Sayılı İİK’nun 89/3. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, 2004 Sayılı Kanunun 89. Maddesi gereğince açılacak menfi tespit davasında “Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur.” şeklinde amir kanun hükmü bulunduğu, dolayısıyla açılan davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi ve H.M.K.’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davada mahkememiz görevsiz olduğundan dolayı davanın HMK 114/1-c ve 115/2 Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, verildiği anda kesin olan kararlarda kararın tebliği tarihinden, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşen kararlarda kararın kesinleştiği tarihten ve kanun yoluna başvurulan kararlarda da kanun yolu başvurusunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren yasal iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
3-H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına, görevsizlik kararından sonra dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama, harç giderleri hususunun karara bağlanmasına,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 01/12/2022

Katip … Hakim …