Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/435 E. 2023/421 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası 6.000 TL tutarındaki bono ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak söz konusu bono üzerinde bulunan imzaların müvekkiline ait olmaması nedeniyle müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti için işbu davayı açtıklarını, takibe konu senetlerde bulunan imzaların müvekkiline ait imzalar olmadığını, senet üzerinde müvekkiline ait olduğu iddia edilen imzaların müvekkilin imzası ile uyuşmadığını, mahkememize işbu dava dilekçesi ile sunulan vekaletname suretinde de görüleceği üzere müvekkilinin imzasının incelendiğinde bono üzerinde imza ile uyuşmayacak nitelikte farklı imzaların bulunduğunun açıkça görüleceğini, bu nedenle müvekkiline ait olduğu iddia edilen imzanın taklit imza olduğunun açık olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde bonolar üzerinde yer alan imzaların müvekkiline ait imzalar olmadığının ortaya çıkacağını, bu nedenlerle öncelikle teminatsız olarak veya müvekkilinin ekonomik imkanlarının yetersiz olması sebeplerinden ötürü uygun görülecek bir miktarla icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir taleplerinin kabulünü, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile .İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinin iptaline ve kötü niyetli ve ağır kusurlu olunması sebebiyle de davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesinden ve icra takibine konu senetten de anlaşılacağı üzere, davalı müvekkilinin ve davacının tacir sıfatına haiz olmadıklarını, ayrıca taraflar arasında ki ilişkinin kişisel borç ilişkisinden kaynaklandığından huzurda açılan davanın mutlak ticari dava olmadığını, işbu nedenle görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, öncelikli olarak davanın esasına girilmeden görev itirazlarının dikkate alınarak görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacı yanın dava dilekçesinde takibe konu senet üzerinde ki imzaların kendisine ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini dava ve talep ettiğini, davacının bu yönde ki iddiasının kötü niyetli olup gerçekle bağdaşmadığını, müvekkilinin davacının söz konusu senede ilişkin olarak borcundan dolayı Konya İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davacı aleyhine başlatın bu icra takibine davacı herhangi bir itiraz etmeyerek takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden sonra davacı adına kayıtlı olan araç üzerine haciz şerhi koyulduğunu ve bu aracın yakalaması yapılarak araç yeddiemin otoparkına çekildiğini, aracın satışı için gerekli işlemlere başlanılmasıyla birlikte davacı tarafın taraflarıyla irtibata geçerek borcunu ödeyeceğini ve araç satışının durdurulmasını şifahen talep ettiğini, müvekkilinin davacının bu talebini olumlu karşılayarak araç satışı için yapılması gereken işlemleri beklemeye aldığını, ancak davacının uzunca bir süre müvekkilini oyaladığını ve borcunu ödemekten imtina ettiğini, müvekkilinin davacının kendisini oyaladığını borcunu ödemek gibi bir niyetinin olmadığını anlayınca araç satışı için gerekli işlemlere tekrardan başladığını, araç satışı için gerekli işlemlere başlanması ile birlikte davacı müvekkiline olan borcunu ödememek veya geciktirmek adına kötü niyetli olarak huzurda ki davayı ikame ettiğini, huzurda ki dava da davacının İhtiyati Tedbir Talebi reddedilince davacının taraflarınca tekrardan irtibata geçerek borcunu ödeyeceğini söyleyerek icra dosya borcuna ilişkin olarak 7.500TL banka aracılığı ile ödeme yaptığını, ancak yeddiemin masrafları davacı borçlu tarafından ödenmediği için icra dosyasının kapama işlemlerinin yapılamadığını, bu nedenlerle açılmış davanın da görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise kötü niyetli ve haksız olarak açılmış davanın esastan reddini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 01/11/2019 Keşide Tarihli ve 6.000,00 TL bedelli bono altında bulunan imzanın keşideci davacıya ait olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine dayanak 01/11/2019 Keşide Tarihli ve 6.000,00 TL bedelli bono altında bulunan imzanın keşideci davacıya ait olup olmadığı, ait ise davacının herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1. T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/01/2015 Tarih ve … Esas- … Karar sayılı benzer nitelikteki ilamında;
“Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; uyuşmazlığın icra takibine konu bonolardan kaynaklandığı, bonoların Yeni Türk Ticaret Kanununda 776 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, anılan kanunda düzenlenen hususların ticari dava olarak kabul edildiği, 6102 sayılı TTK’nun 5/3 maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğundan ve dava konusu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğundan mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekârlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”,“senedin zamanaşımına uğramış bulunması” gibi def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir.
Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekârlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/06/2021 tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, İİK’nın 72. maddesi uyarınca sahtecilik iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra Adli Tıp Kurumu tarafından alınan raporda, 31.10.2006 tanzim tarihli senetle ilgili hiç bir inceleme yapılmamış ancak diğer senetlerdeki imzanın kuvvetle muhtemel davacıya ait olduğu belirtilmiştir. Hazırlık soruşturması ve Ağır Ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda ise senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece alınan raporla, ceza dosyasında alınan raporlar arasında çelişki oluşmuştur. Mahkemece yapılacak iş Osmaniye .Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin beklenilmesine, şayet Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kesinleşmiş ise çelişkinin giderilmesi için TBK’nın 74. maddesi kapsamında değerlendirilmesine, kesinleşmemiş ise çelişkinin giderilmesi için 3 kişilik Grafoloji ve Sahtecilik konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden eksik incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/02/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece fizik ve grafoloji incelemelerinde Adli Tıp İhtisas Dairesi’nin nihai merci olmadığı göz önünde bulundurularak öncelikle davacının huzurda HMK’nın 211. maddesi hükmüne uygun olarak imzaları alındıktan sonra grafoloji ve kriminal alanlarında uzman başka bir kuruma (Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuarı, Güzel Sanatlar Akademisi gibi) grafolojik metotlar ve optik aletler ile inceleme yaptırılarak denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Dava konusu bonodaki kendisine atfen atılan imzaların eli ürünü olmadığını beyan etmesinin üzerine, imza örnekleri alınmış ve diğer belge asıllarındaki imza örnekleri ile karşılaştırma yapılarak, 17.07.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu, 21.11.2019 tarihli Jandarma uzmanlık raporu, 13.07.2020 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyeti raporu tanzim edilmiş ve dosyaya sunulmuştur. Bozma ilamından sonra alınan bu üç raporda, dava konusu senet üzerine atılı bulunan imzaların davacının eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğu belirtilmiş olup, raporlar birbirini teyit etmiştir. Mahkemece yapılan araştırma sonucunda alınan raporların denetime elverişli olması, birbirini doğrulaması sebebiyle senet üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olduğu anlaşılmasına rağmen davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” İİK 72. maddesinin 4. fıkrasında “Dava, alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmüne göre dosyada ihtiyati tedbir nedeni ile davalının alacağını geç alması söz konusu olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davalı tarafından Mahkememizin görevli olmadığı yönünde dava şartı itirazında bulunulmuş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/01/2015 Tarih ve … Esas- … Karar sayılı benzer nitelikteki ilamı da emsal alındığında uyuşmazlığın icra takibine konu bonodan kaynaklandığı, bonoların 6102 sayılı TTK’nın 776 ve devamı maddelerinde düzenlenmesi nedeniyle, aynı Yasanın 4. maddesi uyarınca eldeki menfi tespit davasının mutlak ticari dava olduğu anlaşılmakla davalının görev dava şartı yönüyle yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek işin esasına geçilmiştir.
2.DAVAYA DAYANAK İCRA DOSYASININ VE BONONUN İNCELENMESİNDE; T.C. Konya. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde Takip alacaklsının …, takip borçlusunun … olduğu, alacaklı tarafından 01/11/2019 Keşide Tarihli ve 6.000,00 TL bedelli bono dayanak olmak üzere alacak aslı 6.000,00 TL, takip öncesi işlemiş faiz 56,22 TL, komisyon 12,00 TL olmak üzere toplam 6.068,22 TL üzerinden Örnek-10 Kambiyo senetlerine mahsus icra takibine geçildiği, takibe dayanak bononun 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve davamı maddeleri gereğince şeklen kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır.
3.BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ: Eldeki davada davacının dava ve takip konusu bono altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığı yönünde itirazda bulunduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında senet metninde sahtekârlık (tahrifat) iddiasının mutlak def’ilerden olması sebebiyle imza yönüyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
(a) 27/12/2022 Tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin Uzmanlık Raporunda; Mahkememizce davacıya ait ıslak imzalı belge örnekleri toplanmış, akabinde mukayeseye elverişli imza örnekleri alınmış ve ATK Fizik İhtisas Dairesinden senet altında bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda rapor aldırılmıştır. 27/12/2022 Tarihli ATK Raporunda “İnceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğu hususlarını bildirir kanaat raporu” tanzim edilmiştir.
(b) Kati Rapor Açısından Yapılan Değerlendirilmede; Mahkememizin 14/02/2023 Tarihli Duruşmasının (1) nolu ara kararı gereğince yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/06/2021 tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/02/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı nazara alınarak dosya içerisinde yer alan davacıya ait ıslak imza örnekleri ile davaya konu bonolar üzerinde yer alan imzanın grafolojik metotlar ve optik aletler ile inceleme yapılarak davacıya ait olup olmadığı hususunda grafoloji alanında uzman öğretim görevlilerinden oluşturulacak(Marmara üniversitesi ya da Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) 3’lü bilirkişi heyetinden rapor alınması hususunda İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılmasına, bilirkişilere emek ve mesaileri karşılığında ayrı ayrı 1.500,00’er TL ücret takdirine, eksik kalan talimat ve delil avansı 5.750,00 TL’yi yatırması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve dosyanın 27/12/2022 Tarihli ATK raporları nazara alınarak karara çıkarılacağı ihtar edilmiş LAKİN verilen kesin süre içerisinde rapor masrafı yatırılmadığı gibi davacı vekili Mahkememizin 06/06/2023 tarihli beyanında açıkça rapor masrafının yatırılmayacağını ifade etmiştir.
4.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporu, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde her ne kadar davacı tarafından dava konusu senet altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığı yönünde eldeki menfi tespit davası açılmış ise de 27/12/2022 Tarihli ATK Raporunda inceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğunun rapor edildiği, Mahkememizin 14/02/2023 Tarihli Duruşmasının (1) nolu ara kararı gereğince verilen kesin süreye rağmen grafoloji alanında uzman öğretim görevlilerinden yeni rapor aldırılması için gerekli masrafın davacı tarafından yatırılmadığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında dava konusu senet altında bulunan imzanın davacıya ait olduğu kabul edilerek davacının haksız davasının reddine karar verilmiştir.
5.KÖTÜNİYET TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: 2004 Sayılı Kanunun 72/4 maddesi gereğince davanın alacaklı lehine neticelenmesi halinde talep olmasa dahi şartların gerçekleşmesi halinde alacaklı lehine tazminata hükmolunması gerektiğinin düzenlendiği lakin somut olayımızda davacının tedbir talebinin Mahkememizin 15/06/2022 tarihli ara kararı ile reddedildiği dolayısıyla davalı/alacaklının alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davalı lehine bir tazminat takdir olunmamış ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Yasal şartların oluşmadığına kanaat edilmekle 2004 Sayılı Kanunun 72/4. Maddesi gereğince davalı lehine KÖTÜNİYET TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL harçtan peşinen alınan 102,47TL harcın mahsubu ile eksik kalan 77,43‬TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Suç üstü ödeneğinden ödenen 1.100,00TL Adli Tıp Kurumu ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından karşılanan 11,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak 2023 yılı için belirlenen 17.830,00 TL’lik parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip … Hakim …