Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/422 E. 2023/93 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-)
VEKİLİ :
2-)
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olanTazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.02.2022 tarihinde davalılardan … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç dur levhasını görmeyerek müvekkili …’nin sevk ve idaresindeki ve müvekkiline ait olan … plaka sayılı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın ardından taraflarca düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere sigortalı aracın sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, müvekkili aracın sürücüsünün ise kusursuz bulunduğunun tespit edildiğini, kaza neticesinde hasar gören parçalar yerine hem orijinal olmayan parçalar takıldığını, hem de aracın değer kaybına uğradığını, müvekkiline ait araçta meydana gelen iş bu dava konusu değer kaybı ve orjinal parça fark bedellerinin de ödenmediğini, müvekkilinin aracının uzun bir süre tamirhanede kaldığını, bu süreçte aracını kullanamadığını, aracın tamir edilerek tekrar çalışmaya başlayana kadar geçecek olan sürede araç yokluğu nedeniyle oluşan zararın karşılanması gerektiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen zararların karşılanması için davalı sigorta şirketine 18/04/2022 tarihli dilekçe ve ekleri ile başvuruda bulunduklarını, dilekçe ve eklerinin davalı sigorta şirketine 19.04.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak sigorta şirketi tarafından müspet yahut menfi bir dönüş gerçekleşmediğini, bunun üzerine hem sigorta şirketi hem de diğer davalı ile Arabuluculuk müzakereleri yürütüldüğünü, ancak olumlu bir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkiline ait … plaka sayılı aracında meydana gelen değer kaybının şimdilik 25,00-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte tüm davalılardan teselsülen alınarak müvekkiline ödenmesini, yine müvekkilinin aracında meydana gelen orjinal parça fark bedellerinin şimdilik 25,00-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte tüm davalılardan teselsülen alınarak müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin aracının yapılarak tekrar çalışmaya başlayana kadar geçecek olan sürede araç yokluğu nedeniyle oluşan zararın şimdilik 25,00-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, sigorta şirketinin genel merkezinin İstanbul Üsküdar olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davaya ilişkin delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili şirket tarafından davacının maddi ödemesi hesaplamalara göre yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa 28.000,00-TL maddi hasar ödemesi yapıldığını, davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığını, yapılan ödemeler teminat kapsamında dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca teminat limiti ile sorumlu olduğunu, yapılan ödemelerin faizi ile birlikte tenzilinin gerektiğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının aracında kasko sigortacısı öğrenilerek ilgili sigorta şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyasının celbinin yapılması gerektiğini, mahrum kalınan süreçte davacının masraflarına ilişkin olarak talepte bulunulmuş olduğunu, müvekkili şirketin teminatı kapsamında olmadığından konuya ilişkin taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddinin gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle usule yönelik itirazların karara bağlanmasını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, kusur durumunun şüpheye mahal vermemesi adına dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevkine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … ise yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; Meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı, orjinal parça kullanılmamasından sebep fark bedeli ve aracın kullanılamamasından doğan zararın tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 12/02/2022 tarihinde davalı sigorta şirketince sigortalı ve davalı … idaresindeki … Plaka sayılı aracın davacı …’nin sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı araca çarpması sonucunda davacının aracında meydana gelen araç değer kaybı, orjinal parça fark bedelleri, araç yokluğu nedeniyle oluşan zararın tazmini hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası ödeme makbuzu, trafik kazası tespit tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ve tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya adli trafik bilirkişisi ile makine mühendisi bilirkişiye verilerek kazadaki tarafların kusur durumu ve davacı aracındaki araç değer kaybı, orjinal parça kullanılmamasından dolayı oluşan kayıp ile araç mahrumiyet zararının belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 26/11/2022 tarihli heyet raporunda özetle; “Kural İhlali Yönünden; … plakalı Kamyonet Sürücüsü …’ün % 100 oranında kural ihlal ettiği, … plakalı otomobil sürücüsü …‟ ise her hangi bir kural ihlali yapmadığı,
Hasar Yönünden İse; Davaya konu … şasi numaralı, … plaka sayılı, … 1.9 TDI Comfortlıne (130) marka/ tip, 2004 model aracın, kaza tarihinde 365.192 kilometrede 18 yaşında olduğu, davaya konu kazada sağ yan kısımlarından hasarlandığı, dosyadaki tramer kayıtlarından dava konusu kaza öncesi sağ yan kısımlarından herhangi bir kazasının olmadığı, yapılan hesaplama neticesi orijinal parça listesine göre 31.927,42 TL olduğu, kullanılan parça tutarının 18.500,00-TL olduğu, aradaki farkın (31.927,42-TL – 18.500,00-TL) = 13.427,42-TL olacağı, işçilik bedellerinde değişiklik olmayacağı,
Davaya konu aracın 12.02.2022 kaza tarihi itibariyle hasarsız şekli ile 2. el araç piyasasındaki değerinin 147.000,00-TL, hasar görüp onarıldıktan sonra değerinin 133.000,00-TL olduğu, aradaki farkın 14.000,00-TL olduğu,
Araç mahrumiyetinden kaynaklı toplam zararın: 10 gün x 150,00-TL/gün = 1.500,00-TL olacağı rapor edilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut tutanaklar, kaza tespit tutanağı, kroki, dosyadaki bilirkişi raporu ve diğer tutanaklara göre yapılan inceleme neticesinde; … plakalı Kamyonet Sürücüsü …‟ bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun 84. maddesinin asli kusurlardan kod No:8‟e denk gelen Madde-57/1-A (Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar, kuralını ihlal ettiği ve %100 (yüzde yüz) oranında kural ihlalinin olduğu, … plakalı Otomobil Sürücüsü …’nin ise her hangi bir kural ihlali yapmadığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 28/11/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; Ek dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının şimdilik 14.000,00-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan, dava konusu araçta meydana gelen orjinal parça fark bedellerinin şimdilik 13.427,42-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan, araç yokluğu nedeniyle oluşan zarar için şimdilik 1.500-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava dosyasında mübrez Trafik Sigorta Poliçesine göre sigorta şirketinin sorumluluk poliçe limiti tanzim tarihinde araç başına 43.000,00-TL ise de; 01/01/2022 tarihinden itibaren bu limit 50.000,00-TL olmuş bulunduğundan dolayı kaza tarihine göre mahkememizce verilen kararda 50.000,00-TL limit baz alınmıştır.
Davacı vekili tarafından kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiş ise de; sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından kaza tarihi itibarı ile temerrüt olgusu gerçekleşmiş ise de, davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt davadan önce başvurunun kendisine ulaştığı 19/04/2022 tarihine 8 iş günlük sürenin ilavesi suretiyle 02/05/2022 tarihinde gerçekleşmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili yetki itirazında bulunmuş ise de yapılan yetki itirazının reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar davalı sigortacı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de kazanın meydana geldiği ve zarar gören davacının yerleşim yerinin Konya olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybını talep etmiştir. Davaya konu olan kazada davacıya ait araç hasara uğramıştır. Söz konusu hasar bedeli davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiştir. Fakat aracın kaza sonrası onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin, olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü araç tamamen onarılmış olsa bile bu aracın tahribatın izlerini taşıyacağı aşikardır. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden daha düşük olacaktır. Bu da aracın cari değerini düşürecektir.
Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gören kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonraki ikinci el satış değeri arasındaki fark değer kaybını gösterir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama da emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olarak bahsi geçen şekilde yapılmış ve hükme mesnet alınmıştır.
Yine davalıların orjinal parça fark bedelinden de teselsülen sorumlulukları bulunmakta olup, araç mahrumiyet zararından ise bu zarar gerçek zarar kapsamında olmadığından başka bir ifade ile yansıma zarar olduğundan dolayı sigorta şirketi dışındaki davalının sorumlu olacağı hususu emsal yargı kararları ile istikrar kazanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada, 12/02/2022 tarihinde davalı sigorta şirketince sigortalı ve davalı … idaresindeki … Plaka sayılı aracın davacı …’nin sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı araca çarpması sonucunda davacının aracında meydana gelen araç değer kaybı, orjinal parça fark bedelleri, araç yokluğu nedeniyle oluşan zararın tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi raporuna göre davalı …’ün kazada %100 (yüzde yüz) oranında kural ihlalinin olduğu, davacı araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, araçtaki değer kaybının 14.000,00-TL, orjinal parça fark bedelinin 13.427,42-TL, araç mahrumiyet bedelinin ise 1.500,00-TL olduğu tespit edilmiş, mahkememizce sunulan rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edilerek belirlenen bedelin talep artırım dilekçesi de nazara alınarak az yukarıda kaza tarihindeki poliçe limiti de gözetildiğinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)14.000,00-TL araç değer kaybının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 02/05/2022 tarihinden, diğer davalı … bakımından ise kaza tarihi olan 12/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)13.427,42-TL orjinal parça fark bedelinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 02/05/2022 tarihinden diğer davalı … bakımından ise kaza tarihi olan 12/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (bu talep yönünden davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bakiye poliçe limiti olan 8.000,00-TL ile sorumlu olmasına,) davalı sigorta şirketi bakımından fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)1.500,00-TL araç mahrumiyet bedelinin davalı …’den kaza tarihi olan 12/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Alınması gereken 1.976,03-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 492,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.402,61-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin 22.000,00/28.927,42 oranında 1.066,72-TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olması kaydıyla)
5-)Hazine tarafından karşılanan 1.600,00-TL arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına göre (22.000/27.427,42) hesaplanan 1.283,39-TL’sinin davalı sigortalı şirketinden, 316,61-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 80,70-TL başvuru harcı, 80,70-TL peşin harç, 492,72-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 654,12-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 22.000,00/28.927,42 oranında 497,47-TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olması kaydıyla)
7-)Davacı tarafından yapılan 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 11,50-TL vekalet harcı, 226,50-TL posta ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.838,00-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 22.000/28.927,42 oranında 1.397,84-TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olması kaydıyla)
8-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.427,42-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
10-)Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 11,50-TL vekalet harcı yargılama giderinin haklılık oranına göre (5.427,42/27.427,42) hesaplanan 2,28-TL’sinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
11-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından artan kısımların yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı …’ün yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 09/02/2023

Katip Hakim