Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/411 E. 2022/657 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 18/06/2021 tarihinde müvekkili şirkete … numaralı poliçe ile kasko sigortalısı olan … ait kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … TİC LTD ŞTİ ait … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu araçta meydana gelen hasar bedeli için müvekkili şirket tarafından sigortalısına 06/08/2021 tarihinde 140.000,00 TL ve Ankara . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına 16/11/2021 tarihinde 24.355,46 TL (stopaj ve KDV tevkifatı dahil) ödendiğini, ödenen hasar bedeli doğrultusunda 77.000,00 TL sovtaj bedeli tahsilatı ve … SİGORTA A.Ş. … numarası ile ZMM sigortalısı olan … plaka sayılı araç sigortacısından 43.000,00 TL tahsilat yapıldığını, sigortalıya ödenen bedelden aracın sovtaj bedeli ve yapılan tahsilat düşüldükten sonra bakiye borç 44.355,46 TL olduğunu, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü … tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 6102 sayılı TTK m.1472 gereğince “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir”. hasar bedelini sigortalısına ödeyen müvekkili şirketin hukuken sigortalısının yerine geçtiğinden ödenen hasar bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı taraftan talep edilmesi için iş bu davanın açılması zorunlu hale geldiğini, müvekkili şirket tarafından arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak davalılar ile anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, 18/06/2021 tarihinde gerçekleşen kaza sebebiyle müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen ve bakiye kalan 44.355,46 TL ‘nin 06/08/2021 ve 16/11/2021 ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir.
Davalı … . Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin maliki olduğu … plakalı aracın müvekkilince diğer davalı … ’ya kiralandıktan sonra ve … sevk ve idaresinde iken … ’ın maliki olduğu … plakalı araç ile 18/06/2021 tarihinde kazaya karıştığını, Davacının talebine karşı öncelikle zamanaşımı, yetki, hak düşürücü süre, tahkim ilk itiraz ve def’ilerini ileri sürdüklerini, yine aynı şekilde sigorta şirketinin rücu hakkının doğmadığını da belirttiklerini, davacı yan tarafından davaya konu kaza ile ilgili olarak her ne kadar müvekkili şirketin maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü … tam kusurlu olduğu ifade edilmekteyse de bahse konu kusurun belirlemesinin gerekçesiz ve hatalı olduğunu, mahkememizce kazaya ilişkin kusur değerlendirmesinin yeniden yapılması gerektiğini, şöyle ki; kaza tespit tutanağında … tarafından G ve F koridorları arasında park etmiş olan aracı ile çıkış yaparken müvekkiline ait araç ile çarpıştığını, müvekkili şirkete ait aracı kullanan … tarafından ise park alanının çıkışına doğru (tek yön) ilerlerken A aracının kendi sevk ve idaresindeki araca çarptığının beyan edildiğini, işbu tutanağın taraflarca imza altına alındığını, … ’ın Karayolları Trafik Kanunu’nun 67. Maddesine göre kazaya sebebiyet verdiğinin açık olduğunu, müvekkiline ait aracın sürücüsünün meydana gelen kazada tamamen kusursuz olduğunu, tüm bunların yanı sıra taraflarınca kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu trafik sigortasının (poliçe numarası:… ) sigortacısı olan … Sigorta A. Ş. aleyhine değer kaybı bedeli ve araç onarım bedeli talepli olarak tahkim başvurusunda bulunulduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … sayılı dosyasına konu olan başvuruda yeniden kusur incelemesi yapıldığını ve 04/04/2022 tarihli kusur raporu ile trafik bilirkişisi tarafından;”… plakalı otomobil sürücüsü … için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84. J Maddesi sürücülere ait ASLİ kusurlar bölümüne göre Araç manevralarını düzenleyen kurallar Manevraları Düzenleyen Genel Şartlara Uymamak 1.Araç sürücüleri yerleşim yerleri içerisinde nizami bir şekilde park etmiş olan araçlar arasında geçerken, yol güzergahlarının her iki tarafına da yanaşırken, her türlü dönüş ve manevralarda karayolunu kullanan diğer araç sürücülerinin, yayalarının can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürebilecek aynı zamanda onların hareketlerini zorlaştıracak davranışlarda bulunmaları durumunda asli kusurlu sayılırlar. 2. Karayolu üzerinde yönetmeliklerde belirtilen hususların dışında geriye hareket ve dönüşler kesinlikle yasaktır. Aynı yönetmelikte uygun görülen haller çerçevesinde geriye dönüş yapacak olan araç sürücüleri karayolu üzerinde bulunan diğer araç ve yayaları tehlikeye düşürecek davranışlardan kaçınmalıdır. 3. Sürücüler yol durumuna veya ihtiyaca bağlı olarak şerit değiştirme, dönüş ve diğer manevralar sırasında arkalarında ve yanlarında seyreden araçlara niyetlerini dönüş ışıklarıyla ya da kol işaretiyle belirtmeleri gerekmektedir. Diğer sürücü ve yayalara bildirilen ikazlar aracın dönüşü boyunca devam etmeli ve manevranın bitimiyle birlikte de sonlandırılmalıdır. Bu uygulamalara dikkat etmeyen sürücüler herhangi bir kaza karışmaları durumunda kesinlikle asli kusurlu sayılmaktadırlar. Karayolu üzerinde yer alacak araç sürücüleri trafik kanununda belirtilen yukarıdaki asli kusur hallerinden herhangi birini yapmaları durumunda aynı kanunun diğer maddeleri çerçevesinde haklarında cezai müeyyide ve tazminat davası açılmalarına sebep olabilirler. Trafik kazası birkaç sürücünün asli kusurundan veya trafik kanununda belirtilen diğer hususlar ve yasaklar çerçevesinde yapılmışsa kusur oranında yer alan yönetmelikteki esaslara göre gerekli hükümler uygulanır. Kuralnı ihlal ettiğinden (YÜZDE YÜZ) %100 oranında kusurlu olduğu; Sürücü … ’NIN sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin park etti koridordan çıkarak çıkış istikametine seyri sırasında trafik kurallarına uygun nizami olarak hareket ettiğinden. Bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmış ise de; Tahkim komisyonunun takdirlerine arz ederim.” şeklinde kanaat bildirildiğini, netice itibariyle bahse konu kaza dolayısıyla müvekkilinin maliki olduğu aracın sürücüsü … meydana gelen kazada kusursuz olduğunun tespiti akabinde tesis edilen karar ile müvekkilinin zararlarının tazminine karar verildiğini, bu nedenlerle davalı müvekkili şirketin maliki olduğu araç sürücüsünün kusursuz olduğu tahkim başvurusu ile tespit edildiğinden davanın reddi, aksi kanaat halinde dahi mahkememizce yeniden kusur incelemesi yapılması gerektiğini, tüm bunların yanı sıra mahkememizce aksi kanaatte olunması yahut tanzim edilecek rapor ile … kusur atfedilecek olması halinde dahi davacı yanın sigortalı için ödeme yaptığını iddia ettiği Ankara . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının içeriğinin ne olduğunu, sigorta şirketince ödeme yapılması gereken bir alacak kalemi olup olmadığını ve öyle ise dahi icra takibine neden mahal verildiğini, yapılan ödemenin sigortalı tarafından talep edilebilir olup olmadığının dava dilekçesinden anlaşılamadığını, yine aynı şekilde sigortalıya “sigortalı aracın hasar tarihindeki hasarsız emsalinin piyasa peşin rayiç değeri” açıklaması ile yapılan 140.000,00 TL’lik ödemenin makul olup olmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın kazadan önceki nitelik ve niceliklerinin yeterince değerlendirilip değerlendirilmediğinin de meçhul olduğunu, aracın bedeli belirlenirken daha evvelden kazaya karışıp karışmadığını, kaç kilometrede olduğunu, kozmetik olarak ne durumda olduğunun gibi unsurların dikkate alınması gerektiğini, 18/06/2021 tarihinde gerçekleşen kazada müvekkili şirketin maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde kusuru olmaması nedeniyle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı … ait hususi nitelikteki özel aracın uğradığı zararın “Genişletilmiş Kasko Sigorta” poliçe kapsamında ödenmesi üzerine ödenen miktarın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davaya konu kaza sebebiyle davalılara atfı mümkün herhangi bir kusur olup olmadığı, dava dışı 3. Kişinin meydana gelen kaza sebebiyle herhangi bir zararı olup olmadığı, var ise gerçek zararının miktarı ve bu zarardan davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli … Esas ve … Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli … Esas ve … Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/05/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Halefiyet ilkesi doktrinde ”zarar gören sıfati ile sigorta ettiren rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle meydana gelen zararlar için üçüncü şahsa karşı harhangi bir hukuki sebebe binaen tazminat alacağına sahip ise, bu hakkı ödenen sigorta tazminatı miktarınca kanun icabı sigortacıya geçmesi hali” şeklinde tanımlanmıştır.( … , Uygulamalı Zarar Sigortaları hukuku, Ankara 2012, syf: 224 ve devamı) iş bu tanımdan da anlaşılacağı üzere buradaki halefiyet ilkesi dava hakkını tanımakta olup, sigortalının diğer bir deyimle yerine kaim olunanın sahip olmadığı bir takım özel üstünlükleri halefe vermiş değildir. Buradan hareketle yerine halef olunan ile zarar verenin arasındaki dava hangi şartlarda görülecek ise halef sigorta ile zarar veren arasındaki dava da aynı şartlarla görülmesi gerekmektedir. Bu durumda zarar veren davalı ile zarar gören sigortalı arasındaki dava haksız fiil sorumluluğundan kaynaklı olup Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, sigortalının yerine kaim sigorta şirketi ile davalı zarar veren arasındaki salt halefiyet ilkesine dayalı iş bu davanın da Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Keza zarar veren ile davacının arasında bir sigorta ilişkisi doğmuş değildir. ( halefiyet ilkesi ve yukarıda vardığımız sonucu öngören örnek içtihad 22/03/1944 tarih … -… sayılı yargıtay içtihadı birleştirme kararı; … , age sayfa: 225 ve devamı, )” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Somut olayda davacı ile dava dışı sigortalı … arasında akdedilen poliçenin incelenmesinde; Poliçenin 12/01/2021 tarihinde başladığı ve 12/01/2022 tarihinde sona erdiği, sigortalının dava dışı … olduğu, sigorta konusunun … plakalı “Hususi” olarak kullanılan … marka aracın çeşitli risklere karşı korunmasına dair “Genişletilmiş Maksimum Kasko Sigorta Poliçesi” olduğu anlaşılmıştır.
2.Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/05/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da nazara alındığında; Davacı sigorta şirketinin, eldeki davayı dava dışı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre görevli mahkemenin tayininde dava dışı sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekmektedir. T.C. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli … Esas ve … Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmıştır.
3.Halefiyet ilkesi doktrinde ”zarar gören sıfati ile sigorta ettiren rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle meydana gelen zararlar için üçüncü şahsa karşı harhangi bir hukuki sebebe binaen tazminat alacağına sahip ise, bu hakkı ödenen sigorta tazminatı miktarınca kanun icabı sigortacıya geçmesi hali” şeklinde tanımlanmıştır.( … , Uygulamalı Zarar Sigortaları hukuku, Ankara 2012, syf: 224 ve devamı) iş bu tanımdan da anlaşılacağı üzere buradaki halefiyet ilkesi dava hakkını tanımakta olup, sigortalının diğer bir deyimle yerine kaim olunanın sahip olmadığı bir takım özel üstünlükleri halefe vermiş değildir. Buradan hareketle yerine halef olunan ile zarar verenin arasındaki dava hangi şartlarda görülecek ise halef sigorta ile zarar veren arasındaki dava da aynı şartlarla görülmesi gerekmektedir. Bu durumda davaya dayanak sigorta poliçesinin Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi olması, dava dışı sigortalının hususi mahiyetteki aracını sigorta ettirmesi karşısında zarar verdiği iddia edilen davalılar ile zarar gören sigortalı arasındaki dava haksız fiil sorumluluğundan kaynaklı olup Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2022

Katip Hakim