Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/406 E. 2023/165 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesinin tarafına tebliğ edildiğini, süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiklerini, davalı tarafın yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyeti olduğunu, davalıya satılan mal karşılığında ürün teslim edildiğini, faturasının da kendisine gönderildiğini, 03/01/2020 düzenleme tarihli … numaralı faturaya göre 880,00 USD, 14/01/2020 tarihli … numaralı faturaya göre 3.960,00-USD ve 09/07/2019 tarihli ve … seri numaralı faturaya göre 610,80-USD’nin müvekkilinin satılan mal karşılığında davalıdan alacağının olduğunu, ayrıca davalı tarafından fatura içeriğine itiraz edilmediğini, bu nedenlerle fazlaya dair her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında yaptığı haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptalini, takibin aynen devamını, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celbedilmiş, ticari defter ve kayıtlar, takibe konu fatura ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Taraflara ticari defterlerini sunmaları ya da bulundukları yeri bildirmeleri için süre verilmiş, davacı yanca defterler sunulmuş, davalı yan tarafından ise yapılan tebligata rağmen defterler sunulmamıştır.
Yapılan yargılama neticesi davacının ticari defterleri incelenerek alınan 07/02/2023 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle;
Davacı firmanın incelenen ticari defter kayıtlarına göre, davacı firma ile davalı arasında ticari ilişki olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz bulunduğu, davacı firma nezdinde takip edilen davalı firmaya ait … nolu hesabın 2020 yılı sonunda 33.193,92-TL, döviz karşılığı ise 5.450.80-USD davalının borçlu olduğunun görüldüğünü, döviz borcunun takip tarihi olan 10.03.2022 tarihli Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi sonucunda ise; 5.450,80 USD x 14.7922-TL = 80.629,32-TL, dolayısı ile davacı firmanın ticari defter kayıtlarına göre, davacı firmanın davalı firmadan 33.193,92-TL, döviz olarak ise 5.450,80-USD, döviz borcunun takip tarihi olan 10.03.2022 tarihli Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi sonucunda ise; 80.269,32 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davalı tarafa 10/02/2023 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır. H.M.K’nın 281.maddesi hükmüne göre, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur.( Emsal Konya BAM . HD… E., … K. sayılı 09/04/2019 tarihli ilamı ) Böyle bir durumda önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği son alınan rapor aleyhine olursa ilk rapor nazara alınır. Başka bir ifade ile de itiraz etmeyen bakımından ilk rapor kesinleştiğinden dolayı rapora itiraz etmeyenin aleyhine sonuç doğuracaktır. Huzurdaki davada da davalı yan rapor tebliğ edilmesine rağmen rapora beyanda bulunmamakla davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde davacı taraf ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu bu haliyle defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan döviz alacağı söz konusu olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilirken takip tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı bulunup buna göre bulunan rakamın %20 sine hükmedilmesi gerektiği, vekalet ücret bakımından ise karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı bulunup buna göre bulunan rakamın Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre karşılığı nispi vekalet ücretinin hesaplanması gereği emsal Yargıtay . H.D.’nin 03.03.2016 tarih ve … E., … K. Sayılı ilamında vurgulandığından dolayı bu şekilde hesaplama yapılmıştır. 1 USD’nin takip tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı 14,7922-TL, karar tarihi olan 09/03/2023 tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı ise18,776-TL olarak alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan rapor ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz bulunduğu, öte yandan davalı yanın defterlerini ibraz etmediği, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 5.450,80-USD tutarında asıl alacağının bulunduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 5.450,80-USD üzerinden İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, 5.450,80-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtildiği şekilde faiz uygulanmak suretiyle takibin devam olunmasına,
2-)Hükmolunan 5.450,80-USD alacağın takip tarihindeki efektif satış kuru ( Takip tarihinde 1 USD=14,7922-TL) üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı 16.125,86-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 5.507,79-TL harçtan peşin alınan 944,60-TL harcın ve icra dairesine yatırılan 391,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.172,14-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından sarfedilen 80,70-TL başvuru harcı, 944,60-TL peşin harç, 391,05-TL icra harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 11,50-TL vekalet harcı, 217,50-TL posta ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.445,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ( Karar tarihinde 1 USD=18,976-TL) 16.515,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından artan kısımların yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 09/03/2023

Katip … Hakim …