Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/403 E. 2022/372 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı … Site Yöneticiliği ile müvekkili … arasındaki iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturaya konu borcun 30.03.2022 tarihinde davalıca ödenmesi gerekirken bugüne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosvasıyla faturaya dayalı genel haciz yoluyla 84.670,90 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz şekilde 20/04/2022 tarihinde itiraz etmesi neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili … ın … Mah. … Cad. No: … -… … /KONYA adresinde bulunan davalı …’nin … sisteminin kurulum, montaj ve devreye alınma işini üstlendiğini, belirtilen iş karşılığı müvekkili üzerine düşen edimini tam ve eksiksiz olarak 13/07/2021 tarihinde yerine getirdiğini, iş karşılığı taraflarca kararlaştırılan ürünlerin montajı Eylül sitesine eksiksiz şekilde gerçekleştirildiğini, montajı gerçekleştirilen tüm ürünlerin faturada belirtildiğini, hali hazırda site sakinleri tarafından kullanıldığını, takibe konu faturanın içeriği ile teslim tutanağının içeriğinin birebir örtüştüğünü, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyetli olduğunu takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına mahküm edilmesini, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, faturaya dayalı olarak davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine dayanak faturalar dolayısıyla davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/12/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
Davacı şirketin uyuşmazlık konusu havuz çevresine twinson deck uygulanması işini ticarî işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı site yöneticiliği olup tacir sıfatını taşımamaktadır.
Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. Bu durumda, mahkemece, davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, dosyanın talep halinde görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken görev hususunda yanılgılı değerlendirmeyle işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/03/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olaya gelince; davacı gerçek kişi olup tacir olduğunu gösterir dosyada bilgi, belge bulunmadığı gibi davalı da site yöneticiliği olup tacir sıfatını taşımamaktadır. Her ne kadar mahkemece davacının tacir olduğu, davalı tacir olmasa da bir taraf için ticari sayılan işin diğer taraf içinde ticari sayılacağı, davalının davanın ticari mahiyette olduğu yönünde beyan ve ikrarının bulunduğu, bu nedenle mahkemenin görevli olduğu kabul edilip yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmiş ise de, göreve ilişkin bu kabul isabetli bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davaya ticaret mahkemelerinde bakılması mümkün değildir. 6100 sayılı HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 06/06/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Uyuşmazlığın temelinde, hizmet temeni (alım) sözleşmesi bulunmakta olup kendisine has özellikleri olan bu sözleşme türü için Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri uygulanmalıdır. (HGK 06.04.201 gün ve … E. … K).Diğer taraftan davacı tacir olmakla birlikte davalı Site Yönetimi tacir olmadığı gibi TTK.nın 4. Maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan da bulunmadığından uyuşmazlığın Küçükçekmece . Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
2.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
3.Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
4.Somut olayımızda icra takibine dayanak faturanın temelinde davalı site yönetiminin bulunduğu apartman binasına Multitek IP Alarm ve Diyafon Sisteminin Kurulması, Montaj ve Devreye Alınması işine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin tipik bir örneği olduğu, söz konusu sözleşmenin 6102 Sayılı Kanunda düzenlenen mutlak ticari davalardan sayılamayacağı bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin mutlak ticari davaya vücut vermeyeceği, her ne kadar davacı gerçek kişi ise de ve tacir olması muhtemel ise de davalının site yöneticiliği olduğu ve tacir olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu haliyle eldeki davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği anlaşılmakla yukarı detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/12/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/03/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 06/06/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Dosya üzerinden yapılan incelemede, tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2022

Katip … Hakim …