Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/386 E. 2023/185 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-)
VEKİLİ :
: 2-)
VEKİLİ :
DAVA İHBAR
OLUNANLAR: 1-)
2-)
3-)
4-)
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Mah. … Sk. … No:… Beyşehir/KONYA adresinde mukim … isimli silah sanayi fabrikasında çalıştığı esnada yüksek gerilim hattına kapılması neticesi hayati tehlike geçirecek biçimde yaralandığını, yaralanma neticesi öncelikle Beyşehir Devlet Hastanesine kaldırılarak tedaviye başlandığını, daha sonraki tedavilerinin ise Konya … Hastanesi’nde sürdürüldüğünü, olayla ilgili Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı ve … Soruşturma sayılı dosyalarında yapılan tahkikat neticesi tespit edilemeyen meçhul sanık başlığı adı altında kovuşturmaya yer olmadığına dair hatalı olarak olayda başka birinin etkisinin ve diğer kişilere atfı kabil kusur bulunmadığı iddiası ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğini, Savcılığın kanaatinin aksine yüksek gerilim hattının bakım ve düzeninden sorumlu olan … A.Ş.’nin ve dolaylı olarak davalı firma sigortacısı olan … A.Ş.’nin olayda sorumluluğu bulunduğunu, gerilim hattının sakıncalarıyla ilgili gerekli tedbir ve özenin gösterilmediğini, öyle ki müvekkilinin çalışma yaptığı yerle elektrik telleri arasında 3 metre mesafe olduğunu, müvekkilinin 3 metrede elektrik akımına kapılacağının bilmesinin mümkün olmadığını, böyle bir durum olacaksa binanın o mesafeye kadar yapılmasına izin vermemesi gerektiğini, gerekirse yıkımı için gerekli müracaatları yapması gerektiğini, müvekkilinin vücut bütünlüğünün zarar gördüğünü, 1 yıl yoğun ve devamında seyrek olarak tedavilerine gitmek zorunda kaldığını ve bu süreçte çalışamadığını, maddi ve manevi zorluk gördüğünü, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.000-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 1.000-TL, manevi tazminat talebi yönünden 50.000-TL, tedavi ve giderleri için 40.000 TL, Bakıcı giderleri için 1.000 TL ve belgelendirilemeyen tedavi giderleri için şimdilik 10.000 TL olmak üzere toplam 103.000-TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı sigorta vekili süresinden sonra sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada mahkememizin yetkisiz olduğunu, davanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerin’de görülmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi ile … A.Ş. arasında 31/12/2019- 31/12/2020 vadeli … No’lu … Sigorta Poliçesi akdedildiğini,
poliçede olay başı bedeni teminat limitinin 10.000.000-USD olarak belirtildiğini, beher hasarda 25.000-USD uygulanacağının poliçeye derç edildiğini, manevi tazminat taleplerinin ise teminat altına alınmadığını, meydana gelen kazanın oluşumunda sigortalı … A.Ş.’ye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı yönündeki beyanlarına itibar edilmemesi halinde; konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bir kusur raporu alınmasını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu kaza dolayısıyla davalıya atfedilebilecek bir kusur olduğu düşünülse dahi davacının olayın oluşumunda müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafça ispat edilemeyen maluliyet iddiasına itiraz ettiklerini, dava konusu kazanın iş kazası niteliğinde olduğundan sosyal sigortalar kurumu tarafından davacı lehine, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının (rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığının) sorulması gerektiğini, SGK tarafından davacılara yapılmış bir ödeme var ise bu tutarın yapılacak tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, davacılar lehine SGK tarafından herhangi bir gelir bağlanmamışsa bile ileride gelir bağlanma ihtimali doğabileceğinden davacı tarafa SGK’ya başvuruda bulunması veyahut başvurusu var ise sonuçlanması için süre verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhinde açılan davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının çalışma yapmakta olduğu alandan yüksek gerilim hattına çekildiği ve bu nedenle yaralandığı iddiasının doğru olmadığını, davacı yüksek gerilim hattı tarafından çekilmediğini, davacının reklam panosunun üstüne merdiven koyduğunu ve onun üstüne çıktığında başının elektrik iletim teline değdiğini, bu şekilde yaralandığını, yapılan incelemeler sonucu teller üzerinde saçların tespit edildiğini, yine ATK tarafından yapılan incelemede teller üzerindeki saç tellerinin davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, savcılık dosyasında davacı ile görgü tanığının ifadelerinden kendi kusurlarıyla ve hiç bir önlem alınmadan davacının elektrik tellerine yaklaştığı ve sonunda elektrik tellerine baş bölgesinden temas etmesi ve bunun neticesinde davacının yaralandığını, davacının yüksek gerilim hattının bakım ve düzeninden müvekkili şirktin ve dolayısıyla … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğunun iddia ettiğini, hatta binanın yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini yahut yıkım müracaatının yapılması gerektiğinin iddia edildiğini, bu iddiaların hiçbir gerçeklikle bağlantısının bulunmadığını, öncelikle meydana gelen kazada müvekkilin hiç bir kusurunun bulunmadığını, binanın üstünden geçen elektrik tellerinin iddia edildiği gibi yüksek gerilim hattı olmadığını, insanlar için tehlike arz etmediğini, kazada temas edilen elektrik hattının orta gerilim (31.500 V) seviyesinde bir hat olduğunu, bu hatların havanın durumuna göre değişkenlik gösterseler de 30-40 cm’den fazla mesafede atlama başka bir ifade ile çekim ya da tutulma yapamadığını, müvekkilinin söz konusu kazada kusurunun bulunmadığını, kazanın meydana geldiği elektrik tellerinin o bölgeye 2006 yılında çekildiğini, kazanın meydana geldiği silah fabrikasının ise çatı kısmının tamamen kaçak yapı olduğunu, 2016-2017 yıllarında yapıldığını, davacının elektrik tellerinin alçak olduğundan bahisle müvekkiline kusur atfı yapmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacının müvekkilinin bu yapıya izin vermesi veya yıktırmak için başvuru yapmaması nedeniyle de kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de; müvekkilinin elektrik dağıtım şirketi olup mevzuattan kaynaklanan tüm sorumluluk ve görevlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu nedenle müvekkilinin elektrik tellerinin yüksekliği ya da binanın denetiminden kaynaklanan herhangi bir kusurunun bulunmadığını, meydana gelen kaza/çarpılma kaynaklı olarak bölgede enerji kesintisi yaşandığını, müvekkili şirketin maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, taraflarınca kaçak yapı hakkında ilgili kurum ve kuruluşlarca denetim yapılıp yapılmadığı ya da izinlerin alınıp alınmadığının bilinmediğini, ancak kazaya ilişkin olarak kazanın meydana gelme sebebinin müvekkilinden kaynaklanmadığının ortada olduğunu, dava konusu kazanın davacının ve davacıyı çalıştıran alt ve üst işveren olan firmaların dikkat ve özen yükümlülüklerine uymadan gerekli tedbir ve önlemleri almadan iş yapmaları nedeniyle ve elektrik hatlarına doğru kaçak kat, sondurma çıkılması nedeniyle meydana geldiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin kusuru bulunması halinde dahi davacının müterafık kusurunun ve davanın ihbar edilerek dahi davalı olarak eklenmesini talep ettikleri kişi ve kurumların da olayda kusurlarının bulunması olasılığının bulunduğunu, bu nedenlerle; davaya konu olay nedeniyle müvekkilinin her hangi bir kusurunun ya da sorumluluğunun olmaması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesini, mahkemece kusur tespiti yapılacak ise meydana gelen olayda hem elektrik tellerine doğru kaçak yapı yapılmasını, hem de davacının çalışma koşulları açısından, güvenlik önlemlerinin alınıp alınmaması noktasında kusurlarının olma olasılığının yüksek olması nedeniyle, Mehmet Süslü’nün, Mehmet Süslü’nün sahibi olduğu Hedef Arms Savunma Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin, Muhammet Homak’ın, Muhammet Homak’ın sahibi bulunduğu Özbey Metal Firması’nın, Beyşehir Belediyesinin davaya dahili davalı olarak eklenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; davacının uğramış olduğu kazadan sebep maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 08/09/2020 tarihinde davacının Hedef Arms isimli silah fabrikasında çalışma yaparken yüksek gerilim hattına kapılması ve yaralanması nedeniyle davalılardan maddi ve manevi tazminat talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyası, Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyası, Konya … Hastanesi ve Konya Beyşehir Devlet Hastanesi hastane evrakları, SGK cevabi yazısı, SED araştırma sonucu, davalı sigorta şirketine yazılan yazı cevabı ve poliçe sureti ile tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya iki elektrik elektronik mühendisi öğretim üyesi bilirkişi ile bir iş güvenliği uzmanı bilirkişine tevdi edilerek dava konusu kaza yönünden kusur yönünden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/01/2023 tarihli raporda özetle; 09.08.2020 tarihinde meydana gelen ve … isimli işçinin yaralanması ile sonuçlanan kaza olayında kusur incelemesi yönünden; Olayın 5510 sayılı kanunun 13. maddesine göre bir iş kazası olduğunu, alt işveren … Şti.’nin davacı … kazaya maruz kalmasında % 40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, asıl işveren … Ltd. Şti.’nin davacı … kazaya maruz kalmasında % 40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, davacı/kazalı işçi … ’nin, kendisinin kazaya maruz kalmasında % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, davalılar … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’nin ise dava konusu kaza olayının meydan gelmesinde kusurlarının bulunmadığı rapor edilmiştir.
Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyası ve Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; Soruşturma neticesi kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Söz konusu soruşturma dosyalarında; Meydana gelen olayın tamamen mağdurunun kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliğinden kaynaklandığı, olayda başka bir kişinin etkisinin veya diğer kişilere atfı kabil bir kusurun bulunmadığı, mağdurun kimseden şikayetçi ve davacı olmadığını beyan ettiği ifade edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili yetki itirazında bulunmuş ise de; Yapılan yetki itirazının da reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de zarar gören davacının yerleşim yeri ile olayın meydana geldiği yer Konya’dır. Öte yandan HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalarda, Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin düzenleme gereğince de bahsi geçen tarihten sonra ilçelerde açılacak ticari mahiyetteki davalarda artık mahkememiz görevli ve yetkili hale gelmiştir. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dİğer taraftan davalı … vekilinin davanın ihbarını istediği kişi ve kurumlara da dava ihbar edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde; Davacı vekilinin 08/09/2020 tarihinde davacının … isimli silah fabrikasında çalışma yaparken yüksek gerilim hattına kapılması ve yaralanması nedeniyle davalılardan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, soruşturma dosyalarındaki tespit ve davacı ifadeleri, dosyamızda alınan üç kişilik bilirkişi kurulu kusur raporu ve dosyadaki tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen olayda davalılara atfı kabil bir kusur olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Peşin alınan 351,80-TL harçtan alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 171,90-TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.600,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-)Davalı … Anonim Şirketi tarafından sarf edilen 11,50-TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Anonim Şirketi’ne verilmesine,
6-)Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından sarf edilen 11,50-TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne verilmesine,
7-)Davalı … Anonim Şirketi ile … Sigorta Anonim Şirketi vekili yararına reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Anonim Şirketi ve … Sigorta Anonim Şirketi’ne verilmesine,
8-)Davalı … Anonim Şirketi ile … Sigorta Anonim Şirketi vekili yararına reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10/3 maddesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Anonim Şirketi ile … Sigorta Anonim Şirketine verilmesine,
9-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.16/03/2023

Katip Hakim