Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/379 E. 2023/47 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26.11.2020 tarihli LPG otogaz bayiilik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereği davalı borçlunun müvekkilinden satın aldığı LPG otogaz ürünlerin bedelini ödediğini, müvekkili şirketin davalıya keşide ettiği 17.12.2020 tarihli fatura nedeniyle 4.958 TL miktarında alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağı olan 4.958 TL’nin tahsili için davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 27.10.2021 tarihli icra takibi başlatıldığını, davalının takibi sürüncemede bırakmak amacı ile borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurduklarını anlaşma sağlanamadığını, davalının icra takibine karşı yapmış itirazında haksız olduğundan iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle davalının Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptalini, takibin devamını, karşı tarafın itirazının haksız olması sebepleriyle alacağın, %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davacının faturaya dayalı olarak başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu icra takibine dayanak faturadan dolayı davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Hal böyle olunca, davalının ticari defterlerinin de incelenmesi gerekmektedir. O nedenle HMK.220. uyarınca davalıya ticari defterlerini sunması için ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde davacının ticari defter kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edileceğinin açıkca belirtilerek sonuçları ayrıntılı olarak belirtilmek suretiyle ihtaratlı kesin süre verilmesi, davalının defterlerini ibraz etmesi veya yerini bildirmesi durumunda bilirkişi marifetiyle inceleme yapılıp sonucuna göre, ibraz etmemesi halinde dosya kapsanıma göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan incelemeye istinaden düzenlenen rapora göre davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle ve dolayısıyla eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmayıp kanun yararına bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Eldeki dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesine göre HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir.
Eş söyleyişle, mahkemece davalı tarafın yetki itirazı hadise şeklinde incelenip taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun tespiti hâlinde, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek TBK’nın 89/1. maddesi ve HMK’nın 10. maddesi hükümleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin de yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken; mahkemece yargı çevresi içinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
5.T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 29/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Sözleşmenin bu hükümleri münhasır delil sözleşmesi niteliğinde olup taraflar arasın- daki cari hesap uyuşmazlığından ve sözleşmeden kaynaklanan iş bu davada, delil sözleşmesi ile kararlaştırılan delil (davalının ticari defter kayıtları) dışında başkaca delil kabul edilmeyecektir.” denilmiştir.
6.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 02/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda taraflar tacirdir. Yine aralarındaki sözleşmelerle ticari defter ve kayıtların münhasır delil olarak belirlendiği, davaya konu kira sözleşmelerinin 15. maddesi ile “kiralayan iş bu sözleşme nedeniyle taraflar arasında çıkabilecek ihtilaflarda kiracıya ait her türlü defter ve kayıtların geçerli, bağlayıcı, kesin ve münhasır delil olacağını ve bunlara karşı her türlü itiraz ve defi haklarından ve dava halinde bunların usulüne uygun tutulduğu hususunda yemin teklif haklarından peşinen feragat ettiğini kabul eder, bu madde HMK’nın 193. maddesi uyarınca münhasır delil sözleşmesi niteliğinde olup, yukarıdakilerden başka delil ikame edilemez.” şeklindeki açık düzenleme ile belirlenmiştir. Tacir olan tarafların basiretli bir iş adamı gibi davranmaları zorunlu olup TMK’nın 2. maddesi uyarınca da sözleşme hükümleri ile bağlıdırlar.” denilmiştir.
7.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf Mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de dava konusu takip fatura ve cari hesap alacağından kaynaklandığından likit niteliktedir. Bu nedenle yasal olmayan gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının davacı … … A.Ş., takip borçlusunun davalı … … Ltd. Şti olduğu, takibin 4.958,00 TL alacak aslı üzerinden başlatıldığı, takip öncesi faiz talebi olmadığı, davalı/borçlu tarafından takibe 23/12/2021 tarihinde itiraz edildiği, borçlu itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği ve eldeki davanın yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmış, Mahkememizce işin esasına geçilmiştir.
2.İCRA DAİRESİNİN YETKİSİ YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince icra dosyasına yapılan yetki itirazında taraflar arasındaki ticari ilişkinin inkar edilmediği, borca itiraz edildiği ve davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, davaya konu faturanın davacıya ait usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerde yer aldığı, davalının ise ticari defterlerini ibraz etmekten kaçındığı, taraflar arasında akdedilen 26/11/2020 tarihli sözleşmenin 41. Maddesi de gözetilerek 6098 Sayılı TBK’nın 89/1. maddesi ve 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesi hükümleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Konya İcra Dairelerinin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
3.TİCARİ DEFTERLER YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde taraflardan ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için 23/05/2022 ve 16/06/2022 tarihli zabıtlar ile taraflara şirkete ait ticari defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/3 maddesi gereğince karşı tarafın kanuna uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgelerindeki kayıtların aleyhine delil olabileceğinin ihtar edilmiş, usulüne uygun yapılan tebliğlere rağmen davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılmıştır. Nitekim taraflar arasında akdedilen 26/11/2020 Tarihli Bayilik Sözleşmesinin “Kayıtlar” başlıklı 26 maddesinde taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıkların çözümünde davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının esas alınacağının kararlaştırıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 29/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 02/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında söz konusu şartın 6100 sayılı HMK’nın 193. maddesi uyarınca münhasır delil sözleşmesi niteliğinde olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 18/2 maddesi gereğince tacir olan tarafların basiretli bir iş adamı gibi davranmaları zorunlu olup 4721 Sayılı TMK’nın 2. maddesi uyarınca da sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu anlaşılmakla Mahkememizce davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Kaldı ki davalıya ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi veya bulunduğu yerin bildirilmesi için çıkarılan usulüne uygun davetiyeye rağmen davalı tarafından da incelenmek üzerine ticari defterler ibraz edilmediği gibi ticari defter ve belgelerin bulunduğu yer de bildirilmemiştir.
4.BİLİRKİŞİ RAPORU; Mahkememizce taraflarca bildirilen delillerin toplanması akabinde icari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi tarafından davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmış, 22/09/2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelene kayıtlarda davacının 29.958,00 TL tutarında davalıdan alacaklı göründüğü, icra takibinde ise asıl alacak tutarı olarak 4.958,00 TL talep ettiği rapor edilmiştir. Söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı değerlendirilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
5.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, icra dosyası, bilirkişi raporu ve Yüksek Mahkeme içtihatları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında icra takibine konu faturalardan kaynakla ticari ilişki hasıl olduğu, davalı tarafından faturaya konu borçların ödenmemesi üzerine davacı tarafından T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiği, davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde taraflardan ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için 23/05/2022 ve 16/06/2022 tarihli zabıtlar ile usulüne uygun olarak davetiye çıkarıldığı ancak davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, davacı tarafından ibraz edilen ticari defter ve belgelerin incelenmesinde davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelene kayıtlarda davacının 4.958,00 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalının defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiği nitekim tüm bu hususların yanı sıra taraflar arasında akdedilen 26/11/2020 Tarihli Bayilik Sözleşmesinin “Kayıtlar” başlıklı 26 maddesinde taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıkların çözümünde davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının esas alınacağının kararlaştırıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 29/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 02/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında söz konusu şartın 6100 sayılı HMK’nın 193. maddesi uyarınca münhasır delil sözleşmesi niteliğinde olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 18/2 maddesi gereğince tacir olan tarafların basiretli bir iş adamı gibi davranmaları zorunlu olup 4721 Sayılı TMK’nın 2. maddesi uyarınca da sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında dava konusu alacağın likit olması ve davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 991,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin kaldığı yerden AYNEN DEVAMINA,
b) Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 991,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 338,68 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 80,70TL peşin harcın ve icra dairesine yatırılan 24,79TL harç olmak üzere toplam 105,49TL’nin mahsubu ile bakiye 233,19TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.560,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 80,70TL peşin harç, 11,50TL vekalet suret harcı, 24,79TL icra harcı, 300,50TL posta ve tebligat gideri, 700,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.198,190 ‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.958,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/01/2023

Katip Hakim