Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/361 E. 2023/486 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememiz … esas, … karar sayılı 19/07/2019 tarih kararı ile davacı vekilince istinaf edildiği, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/02/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın mahkememiz yukarıda yazılı esasına kaydedildiği anlaşılmakla yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 17/09/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dışı … davalı kooperatifin inşaatlarının kalıp işçiliğini yaptığını, buna karşılık anahtar teslimi tercihli üye olarak adı geçene bir daire teslim edilmesinin taahhüt edildiğini, davalı kooperatif yönetim kurulunun 01/11/2008 tarihli yönetim kararı ile bu hususun karara bağlandığını, 04/03/2010 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin …’ya ait tercihli üyeliği ve daireyi borçsuz/ödemesiz bir şekilde devraldığını, bu devir nedeniyle müvekkilinin peşin ödemeli/tercihli üye olduğunu, müvekkilinin teslim aldığı çıplak daireyi giydirerek birçok masraf yaptığını, 2008 yılından 2014 yılına kadar herhangi bir şekilde kendilerinden aidat istenilmediğini, istenilmesinin de mümkün olmadığını ancak 2014 yılı Ekim ayında müvekkilinden 15.000,00TL aidat istenildiğini, itirazları üzerine bu konuda müvekkiline herhangi bir işlem yapılmadığını, 2015 yılı Eylül ayında ise yargılama gideri olarak müvekkilinden 2.500,00TL istenildiğini ve müvekkilinin makbuz karşılığı bu ödemeyi yaptığını, 26/08/2018 tarihli kooperatif genel kurul toplantısının 4. gündem maddesinde giriş kat daireler için 165.000,00 TL, orta kat daireler için 175.000,00 TL ve dubleks daireler için 231.000,00 TL miktarında ödemelerin tamamlanması için üyelere 10 gün süre verildiğini, müvekkilinin tercihli üye olması nedeniyle başkaca bir aidat ödemesinin söz konusu olmadığını, bugüne kadar müvekkilinden aidat da istenmemesi nedeniyle tercihli üyeliğin açığa çıktığını, uzun süre aidat istenmemesinin başka izahının yapılamayacağını, kazanılmış hakların çiğnenemeyeceğini, kararın yok hükmünde olduğundan bahisle 26/08/2018 tarihli genel kurulun 4. maddesindeki üyelerden aidat alınmasına ilişkin kararın iptaline veya yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 13/11/2018 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; her ne kadar 01/11/2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile kalıp işçiliği karşılığı 65.000,00 TL bedel biçilen bir dairenin … ‘ya anahtar teslimi verilmesine ve başkaca herhangi bir ödeme yaptırılmamasına karar verilmiş ise de gerek kooperatif ana sözleşmesinde hüküm bulunmaması gerekse 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 42. maddesi gereği taşınmaz devirlerinin genel kurulun tek elinde olması ve bu yönde bir genel kurul kararı olmaması nedenleri ile yönetim kurulu kararının hukuken geçersiz olduğunu, Yargıtay bozma ilamı üzerine Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilen dava dosyasında 32 üyelik ve dairelik kooperatife 47 üyenin kaydedildiğini, bunlardan 21 adedinin üyeliğinin hukuken geçerli olmadığının tespiti için açtıkları davanın halen derdest olduğunu, her ne kadar davacı o dosyada taraf değilse de böyle karmaşık bir durumda davacıdan veya benzeri diğer kişilerden aidat istenmesinin kooperatifi içinden çıkılmaz hukuki süreçlere sürükleyeceğinden üyelerden şimdilik aidat istenilmediğini, üyelik tespiti kararları bittikten sonra gerekirse ihraç işlemleri yapılmasının düşünüldüğünü, dava konusu edilen genel kurul kararının bir önceki 03/12/2017 tarihli genel kurul toplantısındaki 3 nolu kararın tekrarı mahiyetinde olduğunu, davacının genel kurul toplantısına usulüne uygun şekilde davet edildiğini ve eşi … nın genel kurula vekil olarak katıldığını, dava konusu karara davacının vekilinin muhalefet şerhinin olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER;
Mahkememizce; davalı kooperatife ait ana sözleşme kayıtları, 03/12/2017 ve 26/08/2018 tarihli genel kurul toplantı tutanakları ve hazirun cetvelleri, davalı kooperatif yönetim kurulunun 01/11/2008 ve 04/03/2010 tarihli kararı, davacının üye defterindeki sayfasının örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden ve Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden davalı kooperatife ait tüm bilgi ve belgeler celp edilip incelenmiş, muhasebe uzmanı ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali veya yokluğunun tespiti davasıdır.
Mahkememiz … esas, … karar sayılı 19/07/2019 tarih kararı ile;
“..dava konusu 26/08/2018 tarihli genel kurul toplantısının 4. gündem maddesinde; “4-Aidatlarını 03/12/2017 tarihli olağanüstü genel kurulda tespit edilen daire bitiş bedellerine tamamlamayan ve daire almak istemeyen üyelerin durumunun görüşülmesi ve karara bağlanması maddesine geçildi. Yönetim kurulu başkanı … genel kurula gündemle alakalı bilgi verdi. Divan başkanı konuyu müzakereye açtı. Müzakere sonunda; … beyin teklifi ‘Kooperatifler Kanununun 23. maddesine göre ortaklar bu kanun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler’ Kooperatifimizin farklı ortaklık tipleri olduğundan ortakların kat irtifakı tapularının alınabilmesi için giriş kat daireler 165.000,00 TL, orta kat daireler 175.000,00 TL, dubleks daireler için 231.000,00 TL ödenmesini, başvuruları için 10 gün süre tanınmasını, ödenecek meblağın Eylül-Şubat tarihlerinde senet karşılığı ödenmesini, ödemesini geciktiren ortaklara aylık %2 gecikme zammı uygulanmasını teklif etti. Başka teklif olmadığından oylamaya sunuldu, oylamada 18 kabul 7 red oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildi.” yazılıdır.
İşbu dava konusu genel kurul 4. gündem maddesinde 7 üye red yönünde oy kullanmış ise de muhalefetlerini genel kurul tutanağına şerh ettirmemişlerdir. Davacının muhalefet tutanağına şerh koymalarına engel olunduğuna ilişkin bir iddiası da yoktur. Davacının muhalif yönde oy verdiği dahi belli değildir. Muhalif yönde oy verse bile (kimlerin muhalif yönde oy kullandığı belli olmadığından davacının muhalif yönde oy kullandığının kabulü gerekmiştir) muhalefetini tutanağa şerh ettirmediğinden davacının genel kurul kararının iptali davası açmaya hak ve sıfatı yoktur. Davacının iptal ile ilgili talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir ise de yokluğun tespiti talebinin incelenmesi ve bu talebinin esas yönünden bir karara bağlanması gerekmiştir.
Davacı, tercihli üye olduğunu ve uzun süre kendilerinden aidat istenilmediğini ve bu durumun kooperatif tarafından benimsenmiş sayılması gerektiğini iddia etmektedir. Her ne kadar 2015 yılında 2.500,00 TL aidat ödemesi dışında davacının ve üyeliği devraldığı … ‘nun herhangi bir aidat ödemesi yapmadıkları anlaşılmaktadır. Kooperatifin inşaatlarının kalıp işçiliğinin … tarafından yapılıp yapılmadığı davamızda tartışma konusu değildir. Bir an için bu işlerin yapıldığı varsayımından hareket edilse bile;
Davalı kooperatif ile davacı dışındaki 21 üye arasında Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas (… Esas iken bozma ile … Esas olmuştur) sayılı dosyasında kooperatif üyeliğinin varlığı veya yokluğu noktasında dava vardır. Kooperatif bu davanın 7 yıldır sürüyor olması nedeniyle davacı ve benzeri durumda olan diğer üyelerine aidat ödemeleri hususunda ihraç prosedürünü iyi niyetli bir şekilde üyelerine uygulamamıştır. Bu yönde uygulama olmadığı tarafların kabulündedir. Zaten aksine bir iddia ve delil de yoktur. Kooperatifin davacıdan uzun süre aidat istememesi davacıya bir hak bahşetmez. Uzun süre aidat istenilmemesi tercihli üyeliğin kabul edildiği anlamına gelecek kimi Yargıtay kararları dosyamıza sunulmuş ise de dosyamızdaki gibi kooperatifi aidat istememekte haklı kılacak bir neden olmadığından o kararların dosyamızdaki olaya uygun olmadıkları anlaşıldığından örnek kararlara itibar edilmemiştir. Davalı kooperatif aidat istememekte haklıdır ve bu husus davacıya zımnen bir hak bahşetmediğinden davacının aksine iddialarına itibar edilmemiştir

Tüm dosya kapsamı ile davacı ile davalı kooperatif arasında işbu davamız dışında görülmüş veya görülen başka bir dava yoktur ve bu husus her iki tarafın da kabulündedir.
Gerek davacının gerekse davacıya üyelik ve tüm haklarını devreden … ‘nun (B) tipi (tercihli, peşin ödemeli) kooperatif üyesi olduklarına ilişkin genel kurul tarafından verilmiş bir yetkilendirmeye dayanmayan ve bu nedenle hukuken geçersiz olan 01/11/2008 ve 04/03/2010 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararlarına itibar edilemez. Ana sözleşmede ve genel kurul toplantılarında üyeler arasında eşitlikten sapmayı uygun gören bir karar ve hüküm yoktur. Yönetim kurulu eşitliği bozacak ve taşınmaz devri niteliğinde tercihli üyeliği geçerli kılacak bir karar alamaz. Ne zaman ki genel kurul sınırları belirlenmiş bir çerçevede yönetim kuruluna yetki verir ve bu yetkiye dayalı olarak yönetim kurulu işlem yapar, o zaman tercihli üyelik hukuken geçerli olabilir. Davacının, yönetim kurulu kararlarının çerçevesi çizilmiş genel kurul kararlarına dayalı olduğuna ilişkin bir iddia ve delil olmadığı gibi ana sözleşmede ve tüm genel kurul kararlarında yönetim kuruluna tercihli üyelik ve taşınmaz devri konusunda verilmiş bir yetki de yoktur. Davacının tercihli üyelik iddiasına da hukuken itibar edilmemiştir. Davacı tercihli üye olmadığından diğer normal üyeler gibi aidatlarını ödemelidir. Dava konusu genel kurul kararının yokluğunu gerektirir bir başka durum da olmadığından davacının yokluğun hüküm altına alınması ile ilgili talebinin de esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Dava konusu genel kurul kararında geçen 03/12/2017 tarihli genel kurul toplantısına davacı veya bir vekili katılmamış ise de davacıya davetiye gönderilmiş olup sözü geçen 03/12/2017 tarihli önceki genel kurul toplantısında alınan kararlara karşı iptal davası açma hakkı yoktur. Bu genel kurul kararları yokluğunu gerektiren bir neden yoksa davacıyı ve tüm üyeleri bağlar. 03/12/2017 tarihli genel kurul toplantısındaki kararlara karşı ne davacı ne de başka bir kimse tarafından iptal veya yokluk davası açılmamış olup bu husus tarafların da kabulündedir.
Dava konusu genel kurul kararının 4. maddesinde geçen 03/12/2017 tarihli genel kurul toplantısının 3. maddesinde; “……a)…….b)Daireler için hesaplanan bitiş maliyetini (normal daireler için 165.000,00 TL, dubleks daireler için 231.000,00 TL) ödeyen üyelere dairelerin kat irtifakı tapularının verilmesi, c)…….d)……..ödenmesi, genel kurul oylaması neticesinde 21 kabul, 1 red, 3 çekimser oyu ile oy çokluğu ile kabul edildi.” yazılıdır.
Dava konusu genel kurul toplantısının 4. maddesi, bir önceki genel kurul olan 03/12/2017 tarihli genel kurulun 3. maddesine atıf yapmaktadır. Davacı 03/12/2017 tarihli genel kurul kararına tabidir ve toplamda 165.000,00 TL miktarında aidat ödemelidir. Dava konusu genel kurul önceki genel kurulun pekiştirilmiş şeklidir. Davacının yokluk talebi kabul edilecek olsaydı dahi 03/12/2017 tarihli genel kurul toplantısının 3. gündem maddesi iptal ettirilmeden veya yokluğu hüküm altına aldırılmadan bir sonraki dava konusu 26/08/2018 tarihli genel kurul toplantısının yokluğu hüküm altına alınamaz. Kaldı ki yukarıda anlatıldığı gibi davacı tercihli üye olmadığından gerek 03/12/2017 gerekse 26/08/2018 tarihli genel kurul kararlarının yokluğunu gerektirir bir durum olmadığından davacının her yönden redde mahkum 26/08/2018 tarihli genel kurul toplantısındaki aidatlarla ilgili 4. gündem maddesinin yokluğunun tespiti ile ilgili talep ve davasının esastan reddine…” şeklinde karar verilmiştir.

Davacı vekilin istinaf başvurusu üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/02/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile:
“….Dava, davalı Kooperatifin 26.08.2018 tarihli genel kurul toplantısında tüm üyelerden aidat alınmasına ilişkin kararın iptali ya da yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Öncelikle, davacı tarafça, dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararın iptali de talep edilmiş ise de, davacının muhalefetini toplantı tutanağına geçirmediği oysa, bu hususun iptal davası açılabilmesi için dava şartı olduğu ve bu itibarla, davacının iptal davası açmakta aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemenin bu yöne ilişkin tespit ve değerlendirmesi yerindedir.
Her ne kadar davalı tarafça, dava dilekçesinin tebliğinden sonra süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmemiş ise de, mahkemece ihtarlı ara kararlara verilen beyan dilekçeleri ve ibraz edilen delillerle açıklamalarda bulunulduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, somut uyuşmazlıkta tüm kooperatif kayıtları getirtilerek, davacının ve davacının üyeliği devraldığı kişinin peşin ödemeli üye olup olmadığı hususunda kooperatif defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına …” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 19/07/2019 tarihli kararı kaldıran Konya BAM . Hukuk Dairesinin yukarıda yer verilen kaldırma kararı uyarınca dosya muhasebe uzmanı bilirkişi ile kooperatifler hukuku konusunda uzman nitelikli hesap bilirkişisine tevdi edilerek davacının ve davacının üyeliği devraldığı dava dışı … kooperatifteki üyelik statüsünün ne olduğu, üyelikten doğan yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, dava konusu olan aidat istenmesi yönündeki genel kurul kararının davacı açısından kooperatif defter ve kayıtlarına, kooperatif ana sözleşmesine, iyi niyet kurallarına uygun olup olmadığı konusunda rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya kendisine tevdi edilen bilirkişi heyeti gerekçeli ve denetlenebilir olduğundan hükme esas alınan 17/05/2023 havale tarihli raporunda;
“Davalı Kooperatife ait üye kayıt defteri, karar defteri, dosyaya ekli genel kurultutanakları ve hazirun listeleri birlikte değerlendirildiğinde davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğu, üye kaydı ile beraber bütün genel kurul hazirun listelerinde isminin bulunduğu, buna göre davacının, davalı kooperatife üye olduğu hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı,
Davacının veya üyeliğini devraldığı … üyeliğe kabulünde yapılan 2008-2009-2010 yılları genel kurullarında peşin bedelli üyelik hususunda alınmış herhangi bir karar tespit edilemediği,
Davalı kooperatif karar defterinde, davacının üyeliğini devraldığı … kooperatife yaptığı hizmet karşılığında peşin bedelli üyelik kazandığı ve bu üyeliğin davacı …’ya devrolduğu,
Yargıtay kararlarına göre, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 23. Madde hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlüklerde eşit konumda olduklarından, yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde bu hususu genel kurul gündemine alarak genel kurulun tartışmasına açıkça sunmak zorundadır. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam ettiği,
Yönetim kurulunun görev ve yetkileri Ana Sözleşmelerde sayılmıştır. (A.m.54) Bu görev ve yetkiler arasında yönetim kurulunun ortaklar arasındaki eşitlik ilkesinin dışına çıkarak “sabit ve peşin ödemeyle” ortak kaydedilebileceğine dair hiçbir hüküm bulunmadığı,
Yöneticilerin geçmiş faaliyet dönemlerinin ibra edilmiş olması, geçmişteki kararların da genel kurulca zımmen onandığı şeklinde yorumlanamaz. Sabit ve peşin ödemeyle ortak alma yetkisi sadece kooperatiflerin en yetkili ı olan “genel kurula” aittir. Eğer ki sabit ve peşin ödemeyle ortak ahnmakyıi olka konu mutlaka genel kurul gündemine konulmalı ve genel kurulda karara bağlanmalıdır. Yönetim kurulu kararıyla sabit fiyat garantisiyle kooperatife ortak alınması Kooperatifler Kanununa aykırıdır. (K.K.m.23) Buna rağmen ortak alınmış ise eksik kalan tutarın ilgili kişiden istenmesi gerekeceği,…” şeklinde tespitte bulunmuştur.
Dava taraflarının iddia ve savunmaları ile dosya kapsamındaki deliller ve özellikle kaldırma kararı sonrasında aldırılan 17/05/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının davalı kooperatifteki üyeliğinin peşin ödemeli sabit üyelik niteliğinde değil, normal üyelik niteliğinde olduğu, dava konusu genel kurulda alınan üyelerden aidat alınmasına yönelik genel kurul kararının kooperatif ana sözleşmesine, kooperatif defter ve kayıtlarına ve kooperatifin mali durumuna uyumlu olduğu, üyeler arasında bulunması gereken eşitlik ilkesine aykırı bir niteliğinin bulunmadığı, kaldırma kararında da işaret edildiği üzere davacının genel kurul kararına muhalif kaldığını gösterir şerhinin toplantı tutanağında yer almadığı, dolayısıyla iptal talebi yönünden davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, yokluğun tespiti talebi yönünden de yukarıda ifade edilen gerekçeye göre davacının talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,95TL karar ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 230,35TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı kooperatif yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/07/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …