Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/355 E. 2022/616 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI / KARŞI DAVALI:
VEKİLİ :
DAVALI / KARŞI DAVACI: … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
KARŞI DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARŞI DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, ayrıca karşı davacı vekili tarafından açılan davada mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … Torna şirketinin yetkilisi … ün, davalı … ile imam nikahlı olarâk evlendiğini, evliliklerinin üzerinden bir süre geçtikten sonra davalı … ın borçlarının bulunduğunu, işyerini devredeceğini, borçlarını ödemek istediğini beyan ettiğini, müvekkili şirket yetkilisi … ün imam nikahlı eşine yardımcı olmak ve işyerinin aile içinde kalmasını sağlamak için … Torna isimli şirketi kurarak elindeki tüm birikimi ve üstüne kredi çekerek davalıya ait işyerini 22.04.2019 tarihinde devraldığını, Müvekkili … Torna şirketinin ticaret hayatına … mah. … sk. No:… … /Konya adresinde devam ettiğini, İmam nikahlı eşi … ın ise şirket bünyesinde çalışmasına devam ettiğini, müvekkili şirket yetkilisi … ile davalının imam nikahlı eşi …’ın aralarının bozulması üzerine davalı … ın müvekkili şirkette bulunmadığı bir anda işyerinde bulunan bilgisayardan şirketi kendisine devrettiğini, sahte fatura düzenlediğini, davalı … ın 07.07.2020 tarihinde söz konusu faturayı düzenlediğini, söz konusu faturanın ceza dosyasında sabit olduğunu, bu durumun taraflarınca 10.07.2020 tarihinde öğrenildiğini, bunun üzerine taraflarınca savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık tarafından hukuki boyut değerlendirilmeden, tanık beyanlarıyla hareket edildiğini, müvekkili şirketin yetkililerinin bir anda suçlu duruma düştüklerini, ancak mahkemece yapılan yargılama sonunda, olayın hukuki ihtilaf olduğunun değerlendirildiğini, Konya .Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının celbini talep ettiklerini, davalı … ın Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının 1 numaralı celsesinde ‘… … da işyerindeki eşyaların faturasını kesip bana getirip verdi…. … biraz önce bahsettiğim faturayi kesip işyerinin kapısının önüne kadar araçla getirdi. Bana verdi…’ şeklinde beyanda bulunduğunu, davalı … ın faturanın bizzat şirket yetkilisi … tarafından kendisine verildiğine dair beyanda bulunmasına rağmen, mahkemece HTS kayıtlarının celp edildiğini ve bilirkişiden rapor alındığını, alınan bilirkişi raporunda şirket yetkilisi … ile davalı …’ın bir araya gelmediklerinin sabit olduğunu, dolayısıyla davalının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, faturanın müvekkili şirket yetkilileri tarafından kendisine verilmediğini, faturanın sahte olduğunun sabit olduğunu, davalı … ın aynı duruşmadaki beyanında şirketin kendisine devredilmesi karşılığında, müvekkiline captiva jip ve 20.000TL değerinde senet verildiğini iddia ettiğini, müvekkili şirkete veya yetkililerine …dan devredilmiş herhangi bir araç bulunmadığını, yine müvekkili şirkete verilen herhangi bir senetde söz konusu olmadığını, dolayısıyla davalının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davalı …’ın işyerini müvekkilinden kaçırma gayesinde olduğuna dair başka somut delillerde mevcut olduğunu, davalı … ın müvekkili şirkete ait malları kendisine 07.07.2020 tarihinde devrettiğine dair faturayı düzenledikten hemen 9 gün sonra 16.07.2020 tarihinde işyerini … adındaki arkadaşına devrettiğini, davalının işyerini hemen apar topar arkadaşına devretmesinin işyerininin … mah. … sk. No:… adresinden … mah. … sk. No:… adresine taşımasının malları kaçırma gayretinin en önemli delili olduğunu, bu nedenlerle dava değerinin tam olarak belirlenmesinin ardından harcın taraflarınca tamamlanması kaydıyla adli yardım taleplerinin kabulüne, tedbir taleplerinin kabulünü, davanın kabulünü, dava konusu 07/07/2020 tarihli, … Mühendislik Şti. nin mallarının davalı … a devredildiğine dair faturada belirtilen malların müvekkili şirkete aynen iadesini, mümkün olmaması durumunda bedelinin davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın dayanaksız ve hukuka aykırı dava dilekçesini kabul etmediklerini, dava dilekçesinin içeriğinin tamamen gerçek dışı olduğundan davanın reddinin gerektiğini, müvekkili …’ın tacir olmadığını, yapılan işin ticari iş olmadığından bahisle davanın genel mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, mahkememizde görevsizlik kararı verilerek dosyanın genel mahkemelere gönderilmesinin gerektiğini, dava dilekçesinde davacı tarafın kendi iddialarını 10.07.2020 tarihinde öğrendiğini savunduğunu, işbu dava itibariyle haksız fiile dayanan bir alacak davası olduğunu, TBK m.72 gereği iki (2) yıllık süreye tabi olduğunu, hal böyleyken zamanaşımı süresinin geçtiğini, zamanaşımı defini ileri sürdüklerini, harca esas dava değerinin belirli nitelikte olduğunu, eksik harcın ikmal edilmesi gerektiğini, kısmi dava açılmasının hukuka uygun olmadığını, dava şartlarından olan harcın ikmal edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın kimlik numarasının eksik olduğunu, bu hususun kesin usuli kural olduğunu, eksiklik halinde kesin süre verilmesi gerektiğini, müvekkilinin ilk yıllarda İstanbul’da ve devam eden yıllarda da Konya’da olmak üzere 45 yıldır tornacılık mesleği ile uğraştığını, 10 yaşındaki çıraklığından beri tornacı olduğunu, 18 yaşından beridir de yanında işçi çalıştıran iş adamı olduğunu, şu an 60 yaşında olduğunu, tek gözünü de bu tornacılık mesleği nedeniyle kaybettiğini, ayağında platin olduğunu, sakatlık raporuna rağmen halen bu yaşta ve bu kriz ortamında ekmek davasının peşinde çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin … isimli bayanla 2018 yılında bir arkadaş eğlence aleminde tanıştığını, eski eşi ile olan ihtilafları ve üzüntüsü sırasında … isimli bayanın müvekkiline yakınlık gösterdiğini, kendisiyle imam nikahlı olarak yaşamaya başladığını, müvekkilinin 2019 Yılının Nisan-Mayıs aylarında yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle alacaklılarının baskısından kurtulmak için işyerini kağıt üzerinde 22/04/2019 tarihinde üvey kızı …’a devrettiğini, bu devir nedeniyle herhangi bir bedel alamadığını, kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin işyerini ve içindeki tornaları devrettikten sonra da aynı işyerini devretmeden olduğu gibi nasıl çalıştırdıysa öyle çalıştırmaya devam ettiğini, iş bağlantılarını yaptığını, müşterileri müvekkilinin bulduğunu, işyerinde çalışanların patron olarak müvekkili tanıdığını, imam nikahlı eşi … ve üvey kızı … ın bu zaman zarfında müvekkilinin işyerine arada sırada gelip gittiklerini, müvekkilinin işyerinden para çalınması aynı evde kalırken …’ün diğer çocuklarının müvekkilin pantolonunun cebinden para almaları, …’ün bu duruma ses çıkarmaması işsiz güçsüz yetişkin çocukları haricinde uzak akraba yeğenlerinin de aynı evde kalmaları ve müvekkilinin onların bakım ve iaşesine de zorlaması nedeniyle müvekkili ile …’ün arasının bozulduğunu, ayrılmaya karar verdiklerini, işyerinin tekrar müvekkilinin üzerine devri konusunda anlaştıklarını, anlaşma gereği müvekkilinin onlara 90 bin TL karşılığı para ve mal (O zamanlar şirket yetkilisi, şimdi şirket sahibi olan …’e 50 bin TL bedelli araba ile 20 bin TL değerinde borçlusu … olan alacaklı kısmı boş olan bono senedi ile Müvekkilinin yakın iş arkadaşı olan Kutlay Kafes tarafından banka havalesi ile emaneten gönderilen 20.000,00 TL verildiğini, böylece müvekkilinin toplamda 90.000 TL ödeyerek kendi malını tekrar satın aldığını, ödemenin resmi işlemlerde kayıtlı olduğunu, …’ın da 07/07/2020 tarihinde işyerinde bulunan torna tezgahlarını müvekkiline devrettiğini, … Tornacılık olan işyerinin isminin … Tornacılık olarak değiştiğini, bu devirden öncede işyerinin kira kontratının müvekkili üzerine olduğunu, Elektriği, suyu, telefonu müvekkilinin üzerine olduğunu, (Bu konudaki delilleri Konya C. Başsavcılığının … E. Ve … E. dosyasına ve daha sonra açılan kamu davası gereği Konya . Asliye Ceza Mahkemesi … E. Sayılı dosyasına sunduklarını) bu devirden sonra … ve … ın başkalarının yönlendirmesiyle parayı az bulduklarını belirtip müvekkilinden 300 gram altın ve bir daireyi de üzerlerine yapmasını istediklerini, eğer bunları vermezse “seni kapı önüne koyarız. Hapse attırırız. Malına mülküne el koyar seni süründürürüz” diye şantaj ve tehdite tekrar başladıklarını, müvekkilinin bu şantaj ve tehdite boyun eğmeyince 12/07/2020 tarihinde saat 16:30’da müvekkilinin işyerine gizlice çilingir marifetiyle girdiklerini, yine çilingir marifetiyle işyerindeki kasayı açtırıp içinde bulunan bir miktar para, bono senedi, müvekkil adına olan tapular ile çeşitli resmi belgeler ile … adına basılı makbuzlar ile işyeri devir belgesinin aslını aldıklarını, şüphelilerin bilgisayar şifresini değiştirip güvenlik kamera kayıtlarına ulaşmaya çalıştıklarını, müvekkilinin bilgisayarcı bulup güvenlik kamera kayıtlarına ulaşıp bu kayıtları savcılığa ve Mahkemeye ibraz ettiğini, müvekkilinin geriye dönüp baktığında davalı şirketin kayden sahipleri gözüken … ile …’ün müvekkiline yakınlaşmalarının kumpas kurmaları müvekkilinin malını mülkünü hile ve desise ile ele geçirmek için olduğunu, davacının dava dilekçesinde “torna tezgahlarını muvazaalı bir biçimde …’ye kaçırdılar” iddiasında bulunmaktayken resmi merciler önünde apaçık bir şekilde “Torna tezgahları …’a ait değil, …’ye aittir.” dediğini, mahkememizce özellikle incelenmesini talep ettiklerini, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporuna göre …, …a ilgili evrakı getirmiş veya aldığını, bu rapor karşı tarafın iddialarını çürütür nitelikte olduğunu, mahkememizin bu ceza dosyası içindeki BK raporunu bizzat incelemesini talep ettiklerini, Davacı tarafın müvekkiline aynı konuda fatura borcu olduğunu, miktarları hemen hemen aynı olduğunu, öncelikle işbu davadan borçlu olmadıklarına karar verilmesini, borçlu olmadıklarına karar verilirse de takas mahsup defisini de öne sürdüklerini, bu sebeple 14.07.2022 tarihinde taraflarınca karşı dava için arabulucuya başvurulduğunu, bu nedenlerle davanın gerek asıl alacağa gerekse de bu alacağa bağlı feri hakları zamanaşımına uğradığı için haksız davanın zamanaşımı nedeniyle usülden reddini, mahkemeniz zamanaşımı yönünden aksi kanaatte ise açıkladığımız sebeplerden ötürü esastan reddini, davalı tarafın alacak miktarının %20’sinden az olmamak suretiyle kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, kötüniyetli ve gereksiz yere davacı bu davayı ikamet ettiğinden ötürü HMK m.329 gereği disiplin para cezasına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili karşı dava dilekçesi ile özetle; Daha önce davaya cevap dilekçelerinde vakıları ve maddi olayları detaylıca anlattıklarını, şimdi de alacaklı oldukları karşı davayı mahkememiz nezdinde açtıklarını, müvekkilinin faturalı olarak satışını yaptığı torna ve diğer kalemlerin parasını halen alamadığını, müvekkilinin 22.04.2019 tarihinde 95.446,00 TL bedelli fatura ile kendisine ait işyerinin içindeki malları, davalı şirkete sattığını, nitekim davalı şirketin, dava dilekçesinde “elindeki tüm birikimi ve üstüne de kredi çekerek davalıya ait işyerini 22.04.2019 tarihinde devralır.” diyerek bu satın alma olayını doğruladığını, ancak müvekkilinin bu devir karşılığı herhangi bir para almadığını, o tarihten itibaren de müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalı … Ltd. Şti. nin müvekkili …’a borçlu olduğunu, faturadaki imzanın da üste atıldığını, bu şekil ve usül fatura bedelinin alınmadığı anlamına geldiğini, karşı tarafın “ödedim.” şeklindeki hiçbir iddiasını kabul etmediklerini, tarafların muhasebe defterleri incelendiği zaman tüm gerçeğir ortaya çıkacağını, müvekkilinin 22.04.2019 tarihli fatura alacağını halen alamadığını, davalı şirketten aldığı malların bedelinin ise misliyle ödediğini, mahkememiz aksi kanaatte ise tarafları, somut olayı ve bedeli aynı olan bu olayda iki tarafın birbirleriyle takas ilişkisinde olduğu ve mahsuplaşması gerektiği yönünde karar vermesini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın kabulü ile 95.446,00 TL alacağın fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı … Ltd. Şti’den alınıp müvekkiline verilmesini, davalı tarafın alacak miktarının %20’sinden az olmamak suretiyle kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülen esas davanın; Davacı/karşı davalı şirket bünyesinde çalışan davalı/karşı davacının işyerinde bulunan ve davacıya ait olduğu iddia edilen malları gerçekte bir satış olmadığı halde şirket kayıtları üzerinden 07/07/2020 tarihli sahte fatura düzenleyerek kendisine satmış gibi gösterme suretiyle devrettiği iddiasıyla açılan alacak davası olduğu, karşı davanın ise davalı/karşı davacının 22/04/2019 tarihli faturadan kaynaklı alacaklı olduğu iddiasıyla davacı/karşı davalıya yönelttiği alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
II.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Taraflar arasındaki dava ve karşı dava, 6098 Sayılı TBK’da düzenlenen satım sözleşmesinden kaynaklı olması sebebiyle 6100 Sayılı Kanunun 5. maddesinden kaynaklanan mutlak ticari dava mahiyetinde değildir.
2.Dava dosyasının incelenmesinde Davacı/karşı davalı … Torna Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin 6100 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır.
3.Davalı/karşı davacı …’ın gerçek kişi olması ve dava konusu faturanın tanzim tarihinde davacı/karşı davalı şirketin bünyesinde çalıştığının iddia edilmesi üzerine tacir sıfatı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmıştır.
4.Dosya içerisinde yer alan T.C. SGK Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 08/06/2022 tarihli müzekkere cevabında; …’ın 03/05/2019-20/07/2020 tarihli arasında Davacı/karşı davalı … Torna Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti bünyesinde sigortalı olarak çalıştığı ve primlerinin yatırıldığı anlaşılmıştır.
5.T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 08/06/2022 Tarihli müzekkere cevabında … isimli bir tacir kaydı bulunmadığı ifade edilmiştir.
6.Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
7.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
8.Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
9.Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı/karşı davalı tüzel kişi tacir ise de davalı/karşı davacının gerçek kişi olduğu, T.C. SGK Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 08/06/2022 tarihli müzekkere cevabında; …’ın 03/05/2019-20/07/2020 tarihli arasında Davacı/karşı davalı … Torna Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti bünyesinde sigortalı olarak çalıştığı ve primlerinin yatırıldığı ve dahi tacir kaydının bulunmadığı bu sebeple esas ve birleşen davanın TTK 4.maddesi gereğince TİCARİ DAVA NİTELİĞİNDE OLMADIĞI anlaşılmakla davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın ve karşı davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip … Hakim …