Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/329 E. 2023/650 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine T.C. Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/03/2022 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesindeki iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin … isimli işletmenin sahibi olduğunu, uyuşmazlığa ilişkin kitapların … Ltd. Şti.’den 9.541,45 TL karşılığında alındığını, söz konusu kitapların iadesi için davalı şirkete teslim edildiğini, mahkemede açılan davanın ticari nitelikte olduğunu, … Ltd. Şti. yetkilisinin müvekkilini arayarak bahse konu kitapların ellerine ulaştığını, lakin ıslanmış, yıpranmış ve çuvallara doldurulmuş bir halde geldiğini, kitapların kullanılmaz olduğunu ve bu hali ile kitapların alınmasının mümkün olmayacağının bildirildiğini, bu nedenle kitapların müvekkilinin elinde kalarak maddi zarara uğradığını, davalı şirket ile durum hakkında defaten görüşme gerçekleştirilmesine rağmen netice alınamadığını, kitapların müvekkiline iade edilmediği gibi akıbeti konusunda da net bilgi verilmediğini, kitapların davalı şirketin haksız, tam ve ağır kusurlu eylemleri nedeni ile ıslandığını ve kullanılmaz hale geldiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydı ile müvekkil lehine 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, bu tazminatın 06/05/2021 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak en yüksek faiz oranının işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Taşıma sözleşmesinin taşımayı taahhüt eden taşıyıcı ile taşıma ücretini ödemeyi taahhüt eden gönderici arasında akdedilen sözleşme olup taşıyıcının taşıma işini göndericinin verdiği bilgi ve talimat uyarınca yerine getirdiğini, parça detay ekran görüntüsü ile sabit olduğu üzere davaya konu kargonun müvekkili şirket tarafından taşınmış ve teslim edilmek üzere hazır hale getirildiğini, 6 adet paketten oluşan kargonun 3 adeti teslim alındığını, 3 adeti ise hasarlı olduğu gerekçesiyle alıcısı tarafından teslim alınmadığını, teslim alınmayan kargoların göndericisine iade edilmek istenmiş ancak göndericinin iade alınmadığı kargolar müvekkili şirketin deposuna çekildiğini, müvekkili şirketinin kargonun zayi olmasından kaynaklanan kusuru bulunmadığından davacı taleplerinin reddinin gerektiğini, zararın müvekkili şirketin davranışlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti için öncelikle söz konusu kargonun gönderen tarafından yeterli ambalajlandığının irdelenmesi gerektiğini, taşıma için kullanan aracın karayolları mevcut durumu ve diğer doğal koşullar nedeniyle titreşime, sekmeye ve sarsıntılara maruz kalacağının ortada olduğunu, bu nedenle gönderen tarafından ambalajın cihazın kalibrasyonu bozulmayacak ve bir hasar görmeyecek şekilde yapılması gerektiğini, ambalajın ürünün depolama, nakliye, teşhir ve kullanımı içeren tüm yaşam süresi boyunca, ekonomik ve çevreye duyarlı olarak, korur, barındırır, sunar, tanıtır ve ürüne uygunluk/kolaylık sağlama amacına hizmet etmesi gerektiğinden ambalajın cihazın kendisine ait ambalaj malzemeleri, cihaza uygun karton kutu, köpük malzemesi( strafor) bant, hassas cihazların taşınması için tahta kasa, diğer destek malzemeleri kullanılarak ambalajlanması gerektiğini, ambalaj nakliyesi sırasında oluşabilecek yolculuk esnasında oluşabilecek titreşim, yolculuk esnasında oluşabilecek sıçrama ve zıplama, sıcaklık değişiklikleri, istifleme sırasında yırtılma delinme, yükleme sırasında yanlış istifleme, yanlış yükleme sonucu ezilme, kırılma ve sürtünme ulaşım sırasında çarpmalar ( araca, araca diğer malzemelere çarpma) vb. gibi etkileri bertaraf etmeye elverişli nitelikte olması, ürünün ebatları, şekli, ağırlığı, kullanılan malzeme ve yükleme miktarı dikkate alınarak ürünün kırılabilirliği (fragile) veya mukavemet gücü göz önüne alınarak yapılması gerektiğini, davacının her ne kadar gönderinin ahşap sandık içinde teslim edildiğini iddia etmiş ise de dava dosyasında yukarıda belirtilen iki adet belge dışında belge mevcut olmadığını, bu belgelerde ahşap sandık içerisinde teslim edilmiş veya alınmış bir malzeme olduğuna dair bir ibare mevcut olmadığını, yine; Taşıma Kanunu ve yeknesak uygulamalar çerçevesinde spesifik olarak hazırlanan gönderilerin profesyonel olarak ambalajının sağlanması ya da taşıyıcıdan bu konuda ambalaj için yardım istenmesi gerektiğini, böyle bir yardımın talep edildiğine dair dosyada bir bilgi ve belge de bulunmadığını, böylece davaya konu heykellerin ambalajlanmış olduğu davacı tarafından ispatlanamadığı gibi ibraz edilen ambar tesellüm fişi ve durum tespit tutanağına göre eşyanın ambalajsız olarak teslim edildiği anlaşıldığını, her ne kadar davacı vekili tarafından gönderinin hacminin 109 desi olduğu ve bununda sandıkla taşındığının göstergesi olduğu iddia edilmiş ise de bu hacmin ambar tesellüm fişine göre heykellerin hacmi olduğu anlaşıldığını, bu gerekçelerle davalı taşıyıcıya teslim edilen dekoratif heykellerin ahşap sandık içerisinde kırılma veya benzeri hasarı önleyici olarak ambalajlandığı iddia edilse de, dava dosyasında bunu kanıtlayacak bir bilgi ve belge bulunmadığı, malzemenin kendine özgü yapısını tanımlayacak etiket ve benzeri uyarıcı işaretin konulmadığı anlaşılan kolilerde yetersiz ambalaj sonucu oluşan hasardan davalı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı…” gerekçesi ile davanın reddine karar verdiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, açıklanan nedenlerle cevap, savunma ve itirazlarımızın kabulünü, taşıma hizmetinin gereği gibi ifa edildiğine dair savunmalarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 19/07/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Islah dilekçelerinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydı şartı ile 1000,00 TL olan taleplerini 8.541,45 TL artırılarak 9.541,45 TL’ ye çıkarılmasını, neticeten davanın kabulü ile 9.541,45 TL’ ye, davalı şirketin haksız eylemlerinin öğrenilmesi üzerine davalı şirkete ilk yazılı başvuru tarihi olan 06.05.2021 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak en yüksek faiz oranının işletilmesini, yargılama giderleri ve nispi ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 875/1 ve devamı maddeleri gereğince taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini davası olup,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu ürünlerin zayi olup olmadığı, taşınmasında davalıya izafe edilebilecek bir kusur olup olmadığı, davacının bir zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
(1)T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/05/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, dava konusu eşyanın hasarlanmasından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 880. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir.” denilmiştir.
(2)T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 05/10/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6102 sayılı TTK’nın 880/1 maddesi uyarınca, taşıyıcı eşyanın ziyanından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğu takdirde, bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Hesaplama bakımından eşyanın değeri, 6102 sayılı TTK’nın 880/3. maddesine göre ise, piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre belirlenir. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 882. maddesi de ödenecek tazminat miktarını sınırlamıştır. Ancak, belli bir değerin taşıma senedine geçirilmesi ve bunun taşıyıcı tarafından kabulü (6102 sayılı TTK’nın 888/2, 857. maddeleri) zararın taşıyıcının kasten veya pervasızca bir davranışından doğması (6102 sayılı TTK’nın 886. maddesi) durumunda taşıyıcının sınırlamadan yararlanamayacağı kabul edilmiştir.” denilmiştir.
(3)T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Taşıyıcı ilk yükleme ve yetersiz ambalajlamadan kaynaklanan hasardan doğrudan sorumlu tutulamaz ise de, 6102 sayılı TTK’nın 875 ve devamı maddeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda özellikle kargo taşımacılığı bakımından taşıyıcının gönderene ait iş ve işlemlerde nezaret yükümlülüğü bulunduğu, söz konusu nezaret yükümlülüğü kapsamında somut olayın özelliklerine göre ambalaj yetersizliği nedeniyle hasara uğrayabilecek yükün bu yetersiz ambalajlamayla taşımadan kaçınmayı da gerektirebileceği hususları mahkeme kararında yeterince tartışılmamıştır. ” denilmiştir.
(4) T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/12/2009 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava konusu miktarların ıslah yoluyla arttırıldığı dilkeçede işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz talep edildiği halde dosyada bulunan ihtarnameye göre talep doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, mahkemece kısmi davaya konu olan tutar yönünden temerrüt, bakiyesi içn ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi hatalı olmuştur. Hükmün bu yönden bozulması gerekirse de, sözü edilen eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi düzeltilerek onamaya dair karar verilmiştir.” denilmiştir.
(5) T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava rücuen alacak davası olup, davacı tacirdir. TTK’nın 19/2 maddesinde düzenlenen “Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü uyarınca davacının ticari faiz isteme hakkına sahip olduğu, bununla birlikte davacı dava dilekçesinde tahsil talebinde bulunurken talep ettiği üzere talebiyle bağlı kalınarak avans faiz oranından daha az oranda olan reeskont oranında faiz istemekte haklı olduğuna göre, mahkemece kabul edilen alacağa ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanması gerekirken, yasal faiz uygulanması isabetli olmamıştır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi kararının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün faiz türüne yönelik olarak değiştirilmek suretiyle HMK’nın 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.” denilmiştir.
(6) T.C. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 28/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Öte yandan davalının taşınan emtianın kaybından dolayı hiçbir izahat getirememesi karşısında eylemin pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil olduğunun kabulü gerekir. (Bkz. Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/05/2018 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı)
TTK’nın 886. Maddesi uyarınca ”Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879’uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
(1) TAŞIMA FATURASI: Davacı tarafından dava dışı … Ltd. Şti’ye 9.541,45 TL tutarında kitap satışı gerçekleşmiş, kitapların dava dışı firmaya ulaştırılması için davalı ile taşıma sözleşmesi kurulmuş, dosya içerisinde yer alan ve davalı tarafından tanzim edilen taşıma belgesi ile dava konusu ürünler muhatabına teslim edilmek üzere davacıdan alınmış lakin taşıma esnasında ürünlerin hasar gördüğünden bahisle dava dışı firma tarafından taşıma konusu ürünler iade edilmiştir.
(2) BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ: Mahkememizce taraflarca bildirilen delillerin toplanması akabinde 6102 Sayılı Kanunun 875/1 maddesi gereğince kısmen veya tamamen zayi olup olmadığı, zayi olmuş ise davacı tarafından dava dışı firma adına kesilen 08/03/2021 Tarih ve … Seri … numaralı irsaliyeli faturadaki ürünlerin sayı ve nitelikleri belirtildiğinden hangilerinin, hangi sayıda zayi olduğu, Taşımaya konu eşyalar zayi olmuş ise 6102 Sayılı Kanunun 880/3 maddesi gereğince taşımaya konu eşyaların piyasa fiyatı dosya içerisinde yer alan ve davacı tarafından dava dışı firma adına kesilen 08/03/2021 Tarih ve … Seri … numaralı irsaliyeli faturadaki ürünlerin nitelik ve kalemlerine ilişkin belirlenen fiyatlar nazara alınarak davacının zayi olduğu kabul edilen ürünlerinin bedelinin ne olduğu, Davalının sorumlu olabileceği taşıma bedelinin üst sınırının belirlenmesi adına 6102 Sayılı TTK’nın 882/4 maddesi gereğince SDR kurunun eşyanın taşıma amacıyla teslim edildiği tarih olan 08/03/2021 tarihli ve davalı tarafından sunulan HI 477840 fatura ile yine bu faturada belirtilen 215,00 KG ağırlık nazara alınarak her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutarın hesaplanması, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde davalının iş ve işlemlerde nezaret yükümlülüğünü takdir hakkı saklı kalmak kaydıyla; ürünün ambalajının yetersiz olup olmadığı, yetersiz ise hasarın yetersiz ambalajlama sebebiyle mi yerine geldiği hususlarında ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
(3) 16/06/2023 TARİHLİ BİLİRKİŞİ RAPORU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Bilirkişi heyeti tarafından dava konusu ürünlerin hali hazırda bulunmuş olduğu davalı ait kargo şirketinin … Şubesine gidilmiş, fatura ve taşıma belgesinde 6 koli malın (kitabın) teslim edilmiş olduğu ifade edilmesine rağmen davalı şirketin işyerinde dava konusu ile ilgili olarak 3 adet kargo kolisi bulunduğu tespit edilmiş, koliler mevcut haliyle fotoğraflanmış, yapılan incelemede kitapların kitapların şeklinin bozulmuş (kırışmış) ve satılamaz durumda olduğu, bozulmaların taşıma esnasında oluştuğu, taşınmaları esnasında zarar görmüş ve kullanılamaz duruma gelmiş olan kitapların aynı zamanda geçen süre içerisinde kitaplarının tamamının kullanma gününün (faydalı olması süresinin) de geçmiş olduğu dolayısıyla satış fatura içerisinde belirtilen 9.541,45 TL tutarında davacının zararı olduğu, 6102 Sayılı TTK nun 882/1 ve devamı maddeleri gereğince gönderilenin net olmayan ağırlının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutarın taşımanın gerçekleştiği tarih olan 21/06/2022 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca belirlenen ve davalının sorumlu olabileceği azami tutarın ise 19.415,50 TL olduğu rapor edilmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince bilirkişi raporuna ve bilirkişi heyetinin uzmanlık alanına yönelik itirazda bulunulmuş ise de Bilirkişi … “Genel Muhasebe ve Maliyet Muhasebesi” alanında uzman olduğu, 6102 Sayılı TTK’nın 882/4 maddesi gereğince SDR Kurunun hesaplanması hususunda yetkin olduğu, Bilirkişi Nihat Yalçın’ın Kimya Mühendisi olduğu, eldeki davada taşımaya konu ürünlerin sıvı teması sebebiyle ıslandığının iddia edilmesi karşısında bu hususun Kimya Mühendisliğinin genel disiplin alanında bulunduğu ve dahi söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle davalı vekilinin yeniden rapor aldırılması yönündeki itirazlarının reddine karar verilerek raporun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
(4) DAVALININ YETERSİZ AMBALAJLAMA İDDİASI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davalı tarafından taşımaya konu ürünlerde yeterli ambalajlama yapılmadığı iddia olunmuş ise de T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere “Nezaret yükümlülüğü kapsamında ambalaj yetersizliği nedeniyle hasara uğrayabilecek yükün bu yetersiz ambalajlamayla taşımadan kaçınmayı da gerektirebileceği” ve dahi bilirkişi raporu ekinde yer alan fotoğraflardan anlaşıldığı üzere davacı tarafından ürünlerin kargoya teslimi esnasında kolilenmek suretiyle gönderinin niteliğine göre yeterli ambalajlamanın sağlandığına kanaat edilmekle bu yöndeki iddialarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
(5)NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, taşıma senedi, bilirkişi raporu, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde Davacı tarafından dava dışı … Ltd. Şti’ye 9.541,45 TL tutarında kitap satışının gerçekleştiği, kitapların dava dışı firmaya ulaştırılması için davalı ile taşıma sözleşmesi kurulduğu, dosya içerisinde yer alan ve davalı tarafından tanzim edilen taşıma belgesi ile dava konusu ürünler muhatabına teslim edilmek üzere davacıdan alındığı lakin taşıma esnasında ürünlerin hasar gördüğünden bahisle dava dışı firma tarafından taşıma konusu ürünler iade edildiği, ürünlerin hasarlı halde davalı tarafından davacıya teslim edilmek istenildiği ancak davacı tarafından iade alınmayarak zararın tazmini için eldeki davanın açıldığı, Mahkememizce mahallinde refakate alınan bilirkişiler eşliğinde keşif icra ettirildiği, her ne kadar dava konusu ürünler 6 koli ise de yapılan incelemede davalı tarafından 3 kolinin muhafaza edildiğinin anlaşıldığı, diğer üç kolinin davacıya teslim edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, 3 kolinin kaybolmuş olduğu, 16/06/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda ifade edildiği üzere yapılan incelemede kitapların şeklinin bozulmuş (kırışmış) ve satılamaz durumda olduğu, bozulmaların taşıma esnasında oluştuğu, taşınmaları esnasında zarar görmüş ve kullanılamaz duruma gelmiş olan kitapların aynı zamanda geçen süre içerisinde kitaplarının tamamının kullanma gününün (faydalı olması süresinin) de geçmiş olduğu dolayısıyla satış fatura içerisinde belirtilen 9.541,45 TL tutarında davacının zararı olduğu, 6102 Sayılı TTK nun 882/1 ve devamı maddeleri gereğince gönderilenin net olmayan ağırlının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutarın taşımanın gerçekleştiği tarih olan 21/06/2022 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca belirlenen ve davalının sorumlu olabileceği azami tutarın ise 19.415,50 TL olduğunun rapor edildiği, 6102 Sayılı TTK’nın 880/3 maddesi de nazara alındığında raporda tespit edilen zarar miktarının gerçek zarar olduğunun Mahkememizce kabul edildiği, 6102 Sayılı TTK’nın 875/1 maddesi gereğince davalı taşıyıcının makinenin taşınmak üzere teslim alınmasından davacıya teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, zıyaından ve hasarından doğan zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmakla davacının davasının 9.541,45 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisinde yer alan ve davacı tarafından davalının Beyşehir Şubesine yapmış olduğu 10/08/2021 tarihli müracaat ile zararlarının karşılanmasını talep ettiği ve davalıyı bu tarih itibariyle temerrüde düşürdüğü, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/12/2009 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak gerek dava dilekçesinde talep edilen gerekse de ıslah ile artırılan tutarlar açısından gerekse de eldeki davanın mutlak ticari dava olması, her ne kadar davacı tacir değil ise de davalının tacir olması sebebiyle 6102 Sayılı TTK’nın 19/2 maddesi gereğince ticari iş mahiyetinde olması sebebiyle 9.541,45 TL’nin davalının temerrüde düşürüldüğü 10/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
(6) ZAMANAŞIMI DEFİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davalı tarafından zamanaşımı definde bulunulmuş ise de bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere dava konusu kitapların ve kolilerin taşıma esnasında sıvı temasına maruz kaldığı ve buradan hareketle sıvı eşyalarla birlikte taşındığı, yine davacı tarafından davalıya 6 koli ürün teslim edilmesine rağmen keşif esnasında bilirkişilerce 3 adet kolinin davalı tarafından muhafaza edildiğinin rapor edildiği, diğer 3 adet kolinin davacıya teslim edildiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği, bu 3 adet kolinin de kaybolduğu, açıklanan sebeplerle 6102 Sayılı TTK’nın 855/5 maddesi gereğince zararın davalının pervasızca davranışları neticesinde meydana geldiği Mahkememizce kabul edilmekle yukarıda detayı verilen T.C. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 28/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak zamanaşımı süresinin 6102 Sayılı TTK’nın 855/5-son maddesinde yer alan amir kanun hükmü gereğince 3 yıl olduğu, eldeki davada taşıma sözleşmesinin 08/03/2021 tarihinde kurulduğu, zamanaşımı süresinin 08/03/2024 tarihinde sona ereceği, dava tarihi ve ıslah tarihi de nazara alındığında davacı taleplerinin zamanaşımına uğramadığına kanaat edilmekle davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; 9.541,45 TL’nin davalının temerrüde düşürüldüğü 10/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 651,78TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 80,70TL peşin harcın ve 146,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 425,08TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.560,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 80,70TL peşin harç, 146,00TL ıslah harcı, 11,50TL vekalet suret harcı, 433,00TL posta ve tebligat gideri, 1.496,10TL bilirkişi ücreti gideri, 1.674,90TL talimat gideri olmak üzere toplam ‬3.922,90‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.541,45TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak 2023 yılı için belirlenen 17.830,00 TL’lik parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.31/10/2023

Katip Hakim