Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 19/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirkete bir takım malların temini için avans ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin davalı şirketten mallara ilişkin teklif istediğini ancak davalı tarafça müvekkilinin sipariş vermediği ve talep etmediği mallara ilişkin teklifte bulunulduğunu, müvekkilinin yanlışlık olduğunu düşünerek doğru mallara ilişkin teklif sunulmasını istediğini ancak davalı tarafça bu aşamadan sonra ne teklifte bulunulduğunu ne de alınan avansın iade edildiğini, avans ödemesi olan 119.799,49EURO avans ödemesinin iade edilmesi için Kartal . Noterliğinin 24/01/2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar çekildiğini ihtara rağmen ödenmeyen alacaklarının tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava öncesi yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, müvekkilinin zarara uğradığını ve mağdur edildiğini beyanla beyanla icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 13/06/2022 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın cevap dilekçesindeki iddiaların tamamen asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin dış ticaret şirketi olup kendisine ait herhangi bir imalathane, depo veya perakende satış noktasının bulunmadığını, taraflar arasında ticari ilişkinin; yapılan sözlü anlaşma ile müvekkilinin müşterilerinden gelen siparişlerin davalı şirkete e-mail yoluyla iletildiğini, davalı şirketin verilen siparişlere göre oluşturduğu teklifleri müvekkili şirketi yine e-mail yoluyla bildirdiğini ve gelen tekliflerin müvekkili şirket tarafından onaylanması sonucu davalının 3.taraflardan temin edeceği siparişe konu mallar için avans ödemesi yapılarak malların teminin sağlandığını, bu düzenle taraflar arasında ticari ilişkinin olduğunu ancak davaya konu edilen alacağa ilişkin müvekkili şirketin sipariş etmediği ve talep etmediği mallara yönelik gönderilen teklif sonucu müvekkili şirketin hatalı teklif sunulduğu ve siparişe ilişkin teklif sunulması yönündeki cevabına rağmen teklifin düzeltilmediğini ve yapılan avans ödemesinin iade edilmediğini, hazırladığı iddia edilen malların müvekkili tarafından sipariş edilmediğini daha önceki ticari ilişkilerinde de buna benzer mal alış verişi olmadığını, davalı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmayarak müvekkili şirketi telafisi mümkün olmayacak zararlara uğrattığını, davalı tarafın döviz kuru artışı nedeniyle zarar ettiğimiz ve bu sebeple avans ödemesini geri alma çabası içerisinde olduğumuz iddiasının hukuki dayanaktan ve iyi niyetten yoksun iddialar olduğunu, müvekkili şirketin dış ticaretle uğraşan, sürekli döviz üzerinden mal alış verişi yapan bir şirket olduğunu, TL üzerinden bir ticari alış verişinin olmadığını bu nedenle böyle bir çaba içerisinde olmalarını gerektirir bir durumun söz konusu olmadığını beyanla talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 25/05/2022 havala tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuki mesnetten ve iyi niyetten yoksun olduğunu, davacı tarafın sipariş ettiği malların müvekkili şirket tarafından kendilerine teslim edilmediğinin iddia edildiğini ancak taraflar arasındaki ticari teamüller nazara alındığında bir takım malların müvekkili şirketin Konya’da bulunan fabrikasından davacı şirket tarafından teslim alınması gerektiğini, bu durumun her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle de tespit edilebileceğini, taraflar arasında birçok kez tekrarlanan mal alış verişinde malların bu şekilde fabrikadan teslim edildiğini, davaya konu uyuşmazlıklara ilişkin sipariş edilen ve avans ödemesi yapılan malların müvekkili şirket tarafından gerek imal edilerek gerekse tedarik edilerek hazırlandığını ve fabrika binasında teslime hazır durumda olduğunu, bu durumunda davacı şirkete bildirildiğini, davacı tarafın döviz kurundaki yükselmeler nedeniyle döviz olarak yapmış olduğu avans ödemesi karşısında malların değerinin düştüğü ve kur farkı nedeniyle zarar edecekleri gerekçesiyle yapılan avans ödemesini geri alma çabası içerisinde olduğunu, davacı tarafın noter ihtarına karşı Konya . Noterliğinin 31/01/2022 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname gönderdiklerini ve malların hazır olduğunun teslim alınması gerektiğinin bildirildiğini, davacı tarafın avans ödemesine karşı herhangi bir mal teslimi yapılmadığı, talep edilen mallar dışında bir mal teslimi yapılmaya çalışıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın hazırlanan mallar dışında bir mal siparişi vermiş olduğu iddiasını yazılı delille ispat etmek durumunda olduğunu, davacı tarafın haksız bir şekilde sözleşmeden dönme çabası içerisinde olduğunu, davacı tarafın malları teslim alma çabasında olmayıp kur artışı nedeniyle akdinden dönerek avans iadesi alma çabasında olduğunu, davacı tarafın tedbir talebinin de kötü niyetli olup müvekkili şirketi köşeye sıkıştırma amacıyla yapılan bir talep olduğunu beyanla açılan davanın reddine, davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 04/07/2022 havala tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yapmış olduğu avans ödemesine ilişkin hangi malları sipariş ettiği hususunda yazılı veyahut sözlü bir açıklama yapamadığını, teklifi iletilen ve hazır edilen malların sipariş edildiğinin açık olduğunu, avans iadesi alma çabasında olduğunun da açık olduğunu, müvekkili şirketin hazırladığı ve tedarik ettiği mallar dışında sipariş edilmiş bir mal olmadığını, aksini iddia eden davacı tarafın bu iddiasını yazılı delille ispat etmek durumunda olduğunu, cevabi noter ihtarımızın icra takibinden sonra yapıldığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, yapılan ihtarın icra takibinden önce yapıldığının açık olduğunu beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, Konya . Noterliğinin 31/01/2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Kartal . Noterliğinin 24/01/2022 tarih ve … yevmiye numaralı ve 06/04/2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerinin muhataplarına tebliğlerine ilişkin bilgi ve belgeler celp edilip incelenmiş, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde mahkememizce, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde Bakırköy . Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyası aracılığıyla muhasebe uzmanı bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının mahkememiz dosyası davacısı olduğu, borçlusunun mahkememiz dosyası davalısı olduğu, 119.799,43 Euro alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünce 17/02/2022 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı şirket tarafından davacı şirket yetkilisi aleyhinde yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda 04/05/2023 tarihli karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, verilen kararın Sulh Ceza Hakimliği incelemesinden geçerek 15/06/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak muhasebe uzmanı bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 05/01/2023 tarihli raporda özetle; davacı şirketin avans ödemesi olarak fazla göndermiş olduğu paralardan dolayı davacı şirketin 952.459,89TL alacaklı olduğu kanaatleri bildirilmiştir.
Davacı şirket defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak talimat mahkemesi aracılığıyla muhasebe uzmanı bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 04/02/2023 tarihli raporda özetle; davacı şirketin davalı ile yapmış olduğu işlemlerden dolayı 23/08/2021 tarihi itibariyle 952.460,02TL alacaklı olduğu bu tarih itibariyle … Bankası tarafından gönderilen alış faturaları ve avans ödemelerine karşılık göndermiş olduğu ödeme tutarına göre 119.814,81 Euro alacaklı olduğu kanaatleri bildirilmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesi kapsamında davacı iş sahibi tarafından yapılan avans ödemesinin iadesi için başlatılmış icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarafları arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte, davacının, sinai amaçlı bir makine veya makinelerin imal edilerek tedariği için davalıya sipariş verdiği, avans olarak, davalıya 119.799,43 EURO ödeme yapıldığı, her iki tarafın kabulünde olup; uyuşmazlık, sipariş edilen makinelerin tam olarak ne olduğu, hangi tarafın temerrüde düştüğü, avans ödemesinin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1.)
6098 sayılı TBK’nın “Bedelin muacceliyeti” başlıklı 479. maddesi “İş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.
Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur.” hükmünü içermektedir.
Eser sözleşmelerinde yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için, eseri sözleşme ve ekleri fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim ettiği, ya da iş sahibinin teslim almaktan kaçındığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır (Yargıtay . HD.’nin 12/01/2015 tarih ve … sayılı ilamı).
Uyuşmazlığın çözümü için alacaklının temerrüdünün gerçekleşip gerçekleşmediği sorununun çözümlenmesi gerekmektedir. Alacaklının temerrüdü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 106. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 106. Maddesinde yer alan “Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur” düzenlemesi gereğince alıcının temerrüde düşmesi için mal tesliminin önerilmiş olması ve alıcının haklı bir sebep olmaksızın teslimden kaçınmış olması gerekir. Öğretide alacaklının temerrüdü, borca uygun şekilde borçlu tarafından teklif edilen edimin haklı bir nedene dayanmaksızın alacaklı tarafından kabul edilmemesi olarak, bir başka anlatımla; yapılacak veya verilecek şey usulüne uygun kendisine arzedildiği halde alacaklının haklı bir nedeni olmaksızın onu reddetmesi veya borçlunun borcunu ifa edebilmesinin daha önce alacaklı tarafından yapılması gereken işlemlere bağlı olması halinde, alacaklının gereken işlemleri yapmaktan kaçınması olarak tanımlanmakta, koşulları; a)Borç muaccel olmalı, b)Borçlu ifayı borca uygun şekilde teklif etmiş olmalı, c)Alacaklının ifayı haklı bir nedene dayanmaksızın reddetmiş olmalı, şeklinde sayılmaktadır.
Emsal alınan Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar Sayılı kararı; “….Somut olayda, davacı yüklenici yapmış olduğu işlerin karşılığını talep etmiş ise de, davalı taraf akdî ilişkiyi inkâr ettiğinden, akdî ilişkinin kurulduğunu ispat külfeti davacı yüklenici üzerinde kalmaktadır. Bir başka deyişle davacı yüklenici eser meydana getirdiğini ve iş bedelini hak ettiğini usulüne uygun yasal delillerle kanıtlama yükümlülüğü altındadır. O halde, davacı akdî ilişkiyi kanıtlamak zorundadır. Davacı taraf, davalının yaptığı taşınmazın mutfak dolabı, mermer tezgahı, donanım işi, kombi, radyatör, kapılar, yer döşeme, su tesisatı, banyo donanımı ve bunlara ait işçilik işlemlerini yaptığını ve bedelin ödenmediğini iddia etmekte olduğundan iddiasını, 6100 sayılı HMK’nın “Senetle ispat zorunluluğu” başlıklı 200. maddesi “(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. (2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.” hükmü gereği müddeabihin miktarı ve davalı tarafın tanık dinlenilmesi hususunda açık muvafakati olmadığına göre senetle ispat etmek zorundadır.
Bu kapsamda, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu iddia olunmuşsa da sözleşme ilişkisi davacı tarafça kanıtlanamadığından ve dava konusu miktar itibariyle de sözleşme ilişkisinin kurulduğu hususuna dair davalı tarafın tanık dinlenilmesine açık muvafakatinin bulunmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın akdi ilişkinin kanıtlanamaması sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olmuş, hükmün bu sebeple bozulması uygun bulunmuştur…” şeklindedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayımız değerlendirildiğinde; davacı iş sahibi, avans ödemesine konu makinelerin davacı tarafından teslime hazır hale getirilmediğini, kendilerine teslim edilmek istenen makineler için bir siparişlerinin bulunmadığını ileri sürmüş, davalı yüklenici ise davacının siparişine uygun ürettiği malları deposunda hazır bekletmesine rağmen davacı tarafından teslim alınmadığı savunmasında bulunmuştur. Bu noktada davalı, imal ettiği makineler konusunda taraflar arasında bir eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu veya kendisinin imal ettiği makineler için sipariş verildiğini yazılı delille ispat yükü altındadır. Dosyaya bu nitelikte bir delil sunulmadığından ve hatırlatılmasına rağmen davacıya yemin teklifinde bulunulmadığından iş sahibi alacaklının temerrüte düştüğünden söz edilemeyeceği neticesine varılmıştır. Diğer taraftan, davalı yüklenicinin usulüne uygun olarak teslim etmediği malın bedeline hak kazanmasının da hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varılmıştır.
Tüm bunlarla birlikte; dava tarafları tacir olup 6100 Sayılı HMK’nun 222. Maddesi gereği belirli koşullar dahilinde ticari defter kayıtlarının davada delil değerinin olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Bu kapsamda taraf defterleri üzerinde muhasebe uzmanı bilirkişiler eliyle inceleme yaptırılması lüzumu doğmuştur. Ehil bilirkişiler tarafından düzenlenip dosyaya sunulan hükme ve denetime elverişli raporlarda, her iki tarafın ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu, dava konusu avans ödemesinin, davacının ticari defterlerinde davalıdan alacak olarak, davalının ticari defterlerinde ise davacıya borç olarak kayıtlı olduğu, tespit edilmiştir. Vergi mevzuatı ve muhasebe usulü gereği her ne kadar ticari defterlerdeki kayıtlar TL para cinsiyle yer almakta ise de, davacının ödemeyi banka havalesi ve EURO para cinsiyle yapmış olması ve takibin EURO para cinsiyle başlatılmış olması nazara alınarak alacağın söz konusu para cinsiyle hüküm altına alınması gerekli görülmüştür.
Diğer taraftan dava ve takip konusu alacak likit nitelikte olup yapılan yargılama sonucunda davalının itirazının haksız olduğu kanısına varıldığından davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibe 119.799,43 EURO asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarının bir yıl vadeli ve EURO cinsiyle açılmış mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden devam olunmasına,
2-Asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %20’sine isabet eden 372.152,14TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.560,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 129.734,65TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 21.786,54TL, icra müdürlüğüne yatırılan 9.303,80TL ve yargılama sırasında alınan 1.395,62TL tamamlama harçları toplamı olan 32.485,96TL harcın mahsubu ile bakiye 97.248,69TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Harçlar Kanunun 29. maddesi gereğince davacı alacaklının icra müdürlüğüne yatırdığı binde beş tahsil harcı mahkeme harçlarına mahsup edildiğinden bu hususun icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet suret harcı, 21.786,54TL peşin harç, 9.303,80TL icra müdürlüğüne yatırılan harç, 1.395,62TL tamamlama harçları, 2.000,00TL bilirkişi ücreti ve 544,58TL posta-tebliğat gideri olmak üzere toplam 35.122,74TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 223.936,35TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2023
Başkan Üye Üye Katip