Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/249 E. 2022/386 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 04/11/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/03/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine” kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 02/11/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 31/12/2017 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki diğer davalı … makili olduğu … plakalı aracın dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında … aracında yolcu konumunda bulunan müvekkillerinin kızı olan … vefat ettiğini, yaşı küçük müvekkillerinin de müteveffa … çocukları olduğunu, kazada davalı … asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, diğer davalılarında araç maliki ve sigortalayan olarak sorumluluklarının bulunduğunu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yapmış oldukları müracaat sonucunda müvekkillerine bir kısım ödeme yapıldığını, küçükler içinde vesayet kararı veren Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemelerin yeterli olmadığını beyanla davanın kabulüne, öncelikli davalılar … ve … üzerine kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir kararı verilerek dava sonuna kadar ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şerhi konulmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 100,00TL cenaze ve defin gideri ile müvekkillerinin her biri için 100,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 16/08/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçelerindeki taleplerini bilirkişi hesap raporu doğrultusunda arttırarak, destekten yoksun kalma tazminat taleplerini müvekkillerinden yaşı küçük … için 32.182,63TL’ye, yaşı küçük … için 44.718,60TL’ye, diğer müvekkilleri … için 34.437,24TL’ye ve … için 68.588,356TL’ye yükselttiklerini ve bu miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAPLAR:
Davalı … mahkememize vermiş olduğu 23/11/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kendisinin araç maliki olarak kusurunun bulunmadığını, aracını diğer davalının ihtiyacı olduğu için kısa süreliğine kendisine emanet verdiğini, kazanın da bu sırada meydana geldiğini, kaza nedeniyle vefat eden … ve mirasçıları olan davacıları tanımadığını, araç sürücüsü … tanıdıkları olduğunu bu nedenle davaya konu olayın hatır taşımacılığı kapsamında olup kendisinin kusurlu olmadığını, kaza nedeniyle diğer davalı sigorta şirketinin sorumluğunun bulunduğunu, davacılardan … ve … destekten yoksun kalma tazminat talep etme haklarının bulunmadığını, davacılar tarafından talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin de reddine karar verilmesini beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili mahkememize vermiş olduğu 05/12/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı taraflara ödeme yapıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını bu nedenle reddine karar verilmesini, davacı tarafın destekten yoksun kalma iddialarını kanıtlaması gerektiğini, müteveffanın davacılara sürekli ve düzenli yardım ettiğinin kanıtlanması gerektiğini, dosya üzerinde usul ve esaslara uygun olarak aktüerya hesap raporu alınmasını, açılan davanın yetkili mahkemeye açılmadığını dosyaya bakmaya yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının da mahkememizce tespit edilmesini, davacı tarafın dava açılmada önce müvekkili şirkete davaya konu olmak üzere herhangi bir başvurularının olmadığını beyanla talepleri gibi dosyanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … usulüne uygun yapılan tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmış, katıldığı duruşmalardaki beyanlarında; davacıların murisini kendi talebi üzerine aracına alıp hatır taşıması yaptığını, kendisinin de kazada yaralandığını, 20 günü yatılı olmak üzere 3 ay süre ile çalışmadığını, kendisinin de mağdur olduğunu bu nedenle aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, 31/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını kaybeden … anne, baba ve çocukları tarafından açılan destekten yoksun kalma maddi tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olup olmadığı, kaza neticesinde vefat eden dolayısıyla davacıların herhangi bir maddi zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu halde mahkemece AYM verilen iptal kararı doğrultusunda belirlenen esaslara göre inceleme ve araştırma yapılarak, daha önce rapor tanzim eden ve hükme esas alınan aktüerya bilirkişisinden yukarıdaki esaslara uygun PMF 1931 e göre ek rapor tanziminin istenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Davalı sigıortanın ve davalı mehmet’in %20 indirim yapılan Müterafik kusur indirimi dışında ayrıca Hatır taşıması içinde % 20 indirim yapılması gerektiği istinafı
Mahkemenin hatır taşımacılığı ve müterafik kusurun birlikte olduğu hallerde en fazla %20 indirim yapılabileceğine yönelik değerlendirmesi yanlıştır.
. HD nin yerleşik uygulamasına göre hatır taşıması indirim oranı %20’yi, müterafik kusuru indirimi oranı %20’yi geçemeyecektir.Birden fazla müterafik kusur sebebi olsa da bu oran %20 yi geçemeyecektir.Müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Ne varki
Dava 6100 sayılı HMK döneminde açılmış olup davalı sigorta davaya cevap vermiş ancak bu dilekçede hatır taşıması savunmasında bulunmamıştır. Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; hatır taşıması savunmasının itiraz değil def’i olduğu ve alacağın talep edilebilirliğini engelleyici işlev gören def’ilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği; alacağı ortadan kaldıran ve her aşamada ileri sürülebilen itirazlardan olmadığı için de her aşamada ileri sürülemeyeceği hususları dikkate alınmak suretiyle; davalı tarafça süresinde ileri sürülmeyen hatır taşıması indirimi yapılmaması doğru olup sonuç olarak davalı sigorta yönünden verilen karara yönelik itiraz yersizdir.
Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar sayılı ilamı
Ancak davalı mehmet açıkça cevap dilekçesinde hatır iddiasında bulunduğu ve iddiasının da sabit olduğu anlaşılmakla bu davalı yönünden ayrıca %20 oranında hatır indirimi yapılması gerekirken fazla tazminata hükmedilmesi yanlış olup davalı mehmet açısından itiraz yerindir.

Bu durumda; maluliyet tazminatı hesabında öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşan duruma göre karar verilmesi gerekir.
Ancak düzenlenen aktüreya raporunda bu kurala uyulmadan hesap yapıldğı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; mahkemece yapılacak iş destekten yoksun kalma tazminatı hesabında öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre pmf 1931 yaşam tablosu esas alınarak hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda ve yukarıda belirtilen ilkelere göre hesaplama yaptırılarak oluşan duruma göre karar verilmesinden ibarettir.itiraz yerindedir

Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza tarihinde davacı küçük … 13 yaşında, … 5 yaşında olduğu, bilirkişinin raporunda üniversite okuyacakları esas alınarak 25 yaşın ikmaline kadar destek alacaklarının kabulü ile hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, aktüerya raporunu düzenleyen önceki bilirkişiden, davacı erkeğin 18 yaşına,davacı kızın 22 yaşına kadar ölenin desteğinden faydalanacaklarının kabulü denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte olup itiraz yerindedir.” gerekçeleriyle Mahkememizin 04/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda (BK) yer bulmayan ibra sözleşmeleri 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) açıkça düzenlenmiş olup, bu Kanun’un “İbra” başlıklı 132’nci maddesi, “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” hükmünü içermektedir.

Bu maddeye göre ibra sözleşmelerinin geçerli olması için yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibranameler kesin olarak hükümsüz olacaktır.
Gerçek anlamda ibranameden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, açık oransızlığın bulunduğu durumlarda anılan belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu yön ise, ibranamenin verildiği tarih göz önünde tutularak zarar görenin gerçek zararının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması suretiyle belirleneceği hukuksal gerçeği ortadadır.
Yeri gelmişken açık oransızlık (açık nispetsizlik- fahiş fark) kavramını da açıklamak gerekmektedir.
İsviçre Federal Mahkemesine göre açık oransızlık, karşılıklı edimler arasında “göze çarpan aşırı bir fark” anlamına gelir. Normal bir kimsenin hayat, bilgi ve görgüsüne göre, edimler arasında olağanüstü ve aşırı bir farkın bulunması durumunda açık oransızlığın oluştuğu kabul edilir.
Açık oransızlık, edimler arasında bir misline yakın, bir misli veya daha fazla fark bulunmasıdır.
Gerçek anlamda bir ibranameden söz edebilmek için tanzim edilecek tutar ile buna karşılık alınacak tutar arasında açık bir oransızlığın bulunmaması gerekir.
Açık oransızlığın bulunduğu durumda belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu nedenle sigortalı işçi veya hak sahipleri tarafından verilen ibranamenin gerçek ibra veya kısmi ödemeyi içeren makbuz niteliğinde olup olmadığının saptanması önem taşır.
Bunun için hesap bilirkişisinden alınacak raporla ibranamenin verildiği tarihteki veriler esas alınarak sigortalının gerçek zararı tespit edilmeli, böylece işverence tazmin edilmesi ( somut olayda sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmıştır) gerekli tutar ile buna karşılık ibranameyle alınan tutar arasında açık oransızlık bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Mahkememizce yukarıda detayı verilen Konya Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma gerekçesi yapılmayan kusur raporu yönüyle yeniden bir inceleme yapılmamış, bu rapor yeniden hükme esas alınmış ve kaldırma ilamı çerçevesinde aktüerya bilirkişisinden ek rapor aldırılmıştır.
2.Dosya içerisinde yer alan; Kusur oranı 24/02/2020 Tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporu, Muhtemel Yaşam Süresi; Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu ve davacı erkek çocuğun 18 yaşına, davacı kız çocuğun ise 22 yaşına kadar ölenin desteğinden faydalanacaklarının kabulü esas alınarak hazırlanan 15/04/2022 tarihli Ek-Aktüerya bilirkişi raporunda, davalı sigorta şirketi tarafından tarafından yapılan ödemelerin güncellenmesi neticesinde yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı nazara alındığında misli ya da misline yakın açık oransızlığın olmadığı ve davacıların zararlarının tamamen karşılandığı görülmekle davacıların davalarının ayrı ayrı reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacıların davalarının AYRI AYRI REDDİNE,
2-Peşin alınan 35,90 TL harç ve 611,81 TL ıslah harcının toplamı olan 647,71‬TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan ‬ 567,01TL harcın kararımız kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Sigorta tarafından sarfedilen 1.200,00TL bilirkişi ücreti, 95,30TL posta gideri olmak üzere toplam 1.295,30TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … Sigortaya verilmesine,
5-Davalı … tarafından sarfedilen 882,80TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacılardan alınarak davalı … verilmesine,
6-Davalı … Sigorta ve … vekilleri yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılara verilmesine,
7-Davalı … Sigorta ve … vekilleri yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … ‘den alınarak davalılara verilmesine,
8-Davalı … Sigorta ve … vekilleri yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılara verilmesine,
9-Davalı … Sigorta ve … vekilleri yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılara verilmesine,
10-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip Hakim