Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/213 E. 2022/691 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ:
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – …
VEKİLlERİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 28/03/2019 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kabulüne ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 08/12/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 22/03/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı şirketten plazma makinesi ve havalandırma boru makinesi satın aldığını; buna karşılık lehtarı olduğu 30/10/2015 keşide, 02/03/2016 vade tarihli 12.000,00 TL bedelli bonoyu davalı şirket yetkilisi diğer davalı …’a ciro ederek verdiğini; müvekkilinin davalı … Tic. Ltd. Şti. ‘nin hesabına EFT yoluyla açıklamalı olarak ödeme yaptığını; bu ödeme ile müvekkilinin borcunun kalmadığını; ödeme yapılmasına rağmen davalı … tarafından Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını; yapılan takibin açıkça hukuka aykırı olduğunu beyanla öncelikle başlatılan takibin teminatsız olarak aksi halde mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına; davanın kabulü ile müvekkilinin söz konusu icra takibine konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine; haksız takipten dolayı davalının % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; katıldığı duruşmalarda da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize vermiş olduğu 11/04/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, davaya konu senette alacaklının müvekkili … olduğunu; bono bedeli olarak ödendiği iddia edilen meblağın ise diğer müvekkili olan davalı şirket hesabına gönderildiğini; davalı şirketin ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğunu; davacı ile davalı şirket arasında da ticari ilişki bulunduğunu; yapılan EFT açıklamasında söz konusu para transferinin “12/03/2016 tarihli … senedine istinaden” yapıldığının belirtildiğini; davalı … adına takibe konulan bononun ödeme tarihinin 02/03/2016 olduğunu ve davalı şirket ile bir ilgisi olmadığını; davacının ödeme yaptığı 12/03/2016 tarihli … Ltd. Şti.’ndeki bononun ise davacıya teslim edildiğini; takibe konu bononun davalı … ile davacı arasındaki borç ilişkisine dayandığını ve bu bono için herhangi bir ödeme yapılmadığını; davacının davalı şirkete olan bono borcuna karşılık yaptığı ödemeyi davalı … adına takibe konulan senede istinaden yaptığını iddia ettiğini; takibe konu 02/03/2016 ödeme tarihli senede ilişkin ödeme yapılmadığını beyanla davanın reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş; katıldığı duruşmalarda da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 04/05/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı tarafın iddia ettiği gibi hem davalı şirkete hem de davalı …’a ayrı ayrı borcunun olmadığını; müvekkilinin takip konusu 02/03/2016 tarihli bon için yaptığı EFT’nin açıklama bölümüne vade tarihini sehven 12/03/2016 olarak yazdığını; davalı tarafın bu yazım yanlışını mükerrer tahsilat yapmak için hakkaniyete aykırı bir şekilde kullandığını; 12/03/2016 vade tarihli ayrı bir bono varsa ve yapılan ödeme üzerine davacıya teslim edilmişse davalı tarafın buna ilişkin teslim evraklarını mahkemeye ibraz etmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize vermiş olduğu 16/08/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle, TTK’nın 18. maddesinde belirtildiği üzere tacirlerin basiretle hareket etmesi gerektiğini; bu nedenle davacının “bononun vadesini tam hatırlayamadığı için” ödeme tarihini yanlış yazdığı iddiasının kabul edilemez olduğunu; bono için ödeme yapan tarafın buna karşılık karşı taraftan makbuz veya bono aslını isteyebileceğini; davalı şirketin de 12/03/2016 tarihli bono aslını davacıya teslim ettiğini, ayrıca teslim belgesi düzenlenmesi şeklinde bir teamül olmadığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine dayanak Keşidecisinin …, keşide tarihinin 30/10/2015, ödeme tarihinin 02/03/2016, bedelinin 12.000,00 TL, lehdarının ve 1. Cirantasının Asli Kurt, hamilinin ise … olan bono bedelinin ödenmesi sebebiyle bedelsiz kaldığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu takip ve senet sebebiyle davalı tüzel kişiye husumet yöneltilip yönetilmeyeceği, davacının bu bono sebebiyle herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.Mahkememizin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının kaldırılmasına dair T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 08/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Evvelemirde, takip konusu senetten dolayı borçlu olunmadığı iddiası ile açılan işbu davada, ne takip konusu bonoda ne de takipte taraf olmayan davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bononun ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olduğu, bağımsız borç ikrarını içerdiği, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacının bononun bedelsiz olduğunu yazılı delille kanıtlaması gerektiği, davada ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının malı davalı şirketten aldığını ve buna karşılık dava konusu bonoyu davalı şirketin temsilcisi olan davalı …’e ciro ettiğini, parayı da davalı şirket hesabına ödediğini iddia etmiş ise de, davalı şirket adına ödenmek üzere senedin cirolandığına ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalı … davalı şirketin temsilcisi olsa dahi şirketin ayrı tüzel kişiliği bulunduğu, davacının bonoyu cirolarken bunu davalı şirkete olan borcu nedeniyle ciroladığını ispatlayamadığından, davalı şirket hesabına yapılan ödemenin de bonoyu bedelsiz bırakmayacağı kaldı ki ödemenin bu bonoya istinaden yapıldığının dahi ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/12/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“20.000,00 TL’lik … tarafından yapılan ödeme ile ilgili olarak alacaklı tarafından kabul edilmediği ve dekontta davalının borcuna mahsuben ödeme yapıldığı belirtilmediğinden bu dekont tek başına davalının borcuna mahsuben ödemeyi ispata elverişli değildir. Ancak davalı yanca cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmış olmasına rağmen bu ödeme yönünden kendisine yemin teklifi hakkı hatırlatılmamıştır.
Bu durumda, ispat külfeti davalıya ait olup ibraz edilen dekont 20.000,00 TL ödemenin kendi borcuna mahsuben yapıldığını kanıtlamaya yeterli olmadığından mahkemece söz konusu ödemenin takip dayanağı senetteki borcuna mahsuben … tarafından yapıldığına dair davalının davacıya yemin teklifi etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken ispat külfetinde yanılgıya düşülerek, kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Tüm dosya kapsamına göre; davaya konu icra takibinin alacaklısının … olduğu ve menfi tespit davasının da adı geçen davalı bakımından kabul edilmesi gerektiği hususuna yönelik bozma ilamı doğrultusunda verilen karar dikkate alındığında davalılar … ve … mirasçıları … , … , … , … ve … bakımından davaya konu icra takibinde alacaklı sıfatlarının bulunmadığı ve takibin de tarafı olmadıkları dikkate alınarak adı geçen davalılar bakımından davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesis edilmiş olması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece davalı yararına asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İİK.nun 72/4. maddesinde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü bulunmaktadır. Anılan yasa hükmü dikkate alındığında somut olayda işbu dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibi durdurulmadığına göre alacaklının alacağını geç almış bulunduğu ve bu nedenle zarara uğradığından söz edilemez. Öyle olunca mahkemece, koşulları oluşmayan davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davalı yararına tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
A.DAVALI … .TİC. LTD. ŞTİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının dosyamız davalısı … olduğu, takip borçlularının davamız davası … ile dava dışı … olduğu, takibine dayanak bononun ise keşidecisinin …, keşide tarihinin 30/10/2015, ödeme tarihinin 02/03/2016, bedelinin 12.000,00 TL, lehdarının ve 1. Cirantasının … , hamilinin ise … olduğu, davalı … .tic. Ltd. Şti’nin ne takip konusu bonoda ne de takipte taraf olmadığı anlaşılmakla yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 08/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında bu davalı yönüyle açılan davanın pasif husumet dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi hususunda mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
B.DAVALI … AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Mahkememizin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının kaldırılmasına dair T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 08/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında açıkça ifade edildiği üzere davalı şirket adına ödenmek üzere senedin cirolandığına ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalı … davalı şirketin temsilcisi olsa dahi şirketin ayrı tüzel kişiliği bulunduğu, davacının bonoyu cirolarken bunu davalı şirkete olan borcu nedeniyle ciroladığını ispatlayamadığından, davalı şirket hesabına yapılan ödemenin de bonoyu bedelsiz bırakmayacağı kaldı ki ödemenin bu bonoya istinaden yapıldığının dahi ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır. Bu sebeple Mahkememizce yukarıda detayı verilen kaldırma ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/12/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak Mahkememizin 28/06/2022 tarihli duruşmasında davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 225 ve devamı maddeleri gereğince “dosya içerisinde yer alan ve davalı şirketin banka hesabına EFT yapılmak suretiyle gönderilen 03/05/2016 Tarih, … Dekont Nolu, 12.006,00 TL bedelli ve 13/03/2016 … senede istinaden açıklamalı ödemenin dava konusu edilen 30/10/2015 Tanzim, 02/03/2016 vade, ihdas nedeni malen olan ve 12.000,00 TL bedelli senede istinaden yapılıp yapılmadığı” hususunda davalı …’a yönelik yemin deliline dayanıp dayanmayacakları hususunda beyanda bulunmak ve yazılı yemin metnini hazırlamak hususunda 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından yemin deliline dayanılmıştır.
Mahkememizin 06/09/2022 Tarihli duruşmasında gerek diğer davalı şirket yetkilisi gerekse de dava konusu bono hamili olan davalı …’ın usulüne uygun olarak yemini yaptırılmış, … tarafından “Davaya konu 30/10/2015 keşide tarihli ve 02/03/2016 ödeme tarihli 12.000 TL lik bonoya istinaden yapılan herhangi bir ödeme söz konusu değildir, bana göstermiş olduğunuz 03/05/2016 tarihli 12.006,00 TL lik açıklama kısmında 12/03/2016 … senede istinaden açıklamalı dekont ile yapılan ödeme …la aramızdaki ticari ilişkiden sebep yapılan başka bir ödemeye ilişkindir, bana göstermiş olduğunuz yukarıda özellikleri yazılan senede istinaden yapılmış bir ödeme mevcut değildir, bahsi geçen bonodan dolayı alacağımız hala devam etmektedir, ödenen senetler davacı tarafa iade edilmiştir, ancak yukarıda bahsi geçen senet ödenmediğinden dolayı söz konusu senet bizdedir ve senet ödenmediğinden dolayı da icra takibi devam etmektedir” şeklinde yemini eda etmiş, eda edilen yemin ve tüm dosya kapsamından davacının dava konusu senet sebebiyle borcu ödediğini ispat edemediğinden davasının reddine karar verilmiştir.
C.KÖTÜNİYET TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde davacının takibin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin Mahkememizin 28/03/2017 tarihli ara kararıyla reddine karar verildiği, bir başka ifade ile işbu dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibi durdurulmadığına göre alacaklının alacağını geç almış bulunduğu ve bu nedenle zarara uğradığından söz edilemeyeceğinden yasal şartların oluşmaması sebebiyle davalı/alacaklının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-DAVALI … .TİC. LTD. ŞTİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-d maddesi gereğince pasif husumet dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-DAVALI … AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
a-Davacının davasının REDDİNE,
b-Davalı/Alacaklının 2004 Sayılı İİK’nın 72/4 maddesine göre talep etmiş olduğu kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartların oluşmaması sebebiyle REDDİNE,
3-Peşin alınan 210,02TL harçtan alınması gereken 80,70TL’nin mahsubu ile fazla alınan 129,32TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan 269,9‬0TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 274,50TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … .TİC. LTD. ŞTİ vekili yararına AAÜT’nin 3/2 maddesine ve 7/2 maddesine göre hesaplanan 1.967,68TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … .TİC. LTD. ŞTİ’ye verilmesine,
7-Davalı … vekili yararına AAÜT’nin 3/2 maddesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip … Hakim …