Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/208 E. 2022/774 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin doğadaki suların filtrasyonu ve kirli unsurlardan temizlenmesi ve böylelikle tarımsal sulamanın ihtiyaçlarına cevap vermesini sağlamak için su filtreleri imal ettiğini, imalatının da yaklaşık %90’nını dünyaya ihraç ettiğini, su filtreleri konusunda dünya devi ve sektörün tartışmasız lideri olan İsrail menşeili … şirketine müvekkilinin yoğun olarak fason mal ürettiğini, … şirketinin dünyanın değişik ülkelerindeki temsilciliklerine üretilen su filtrelerinin Konya’dan ihracat yoluyla dünyanın dört bir köşesine gönderildiğini, müvekkili şirketin ürettiği malların yurt içi ve yurt dışı taşıma işlerini değişik firmalara ve bu arada Konya Ticaret Sicili’nin … sicil numarasında kayıtlı, Mersis No: … olan ve idare merkezi adresinin … Mah. … . Sok. No:… Karatay/KONYA olan … Ltd. Şti.’ne de yaptırdığını, 06.11.2017 tarihinde toplam 12.011 kg ağırlığında 20 paket halindeki malların Konya’dan taşıyıcı şirket tarafından teslim alınarak Oakland/San Francisco/USA (Amerika Birleşik Devletlerine) yola çıktığını, malların konişmento numarasının … olduğunu, taşıma bedeli (navlun bedeli) olan 4.735,00 USD’nin taşıyıcı firmaya fazlasıyla ödendiğini, taşıyıcıya yapılan ödemelere ilişkin belgeleri dava dilekçe ekinde sunduklarını, 06.11.2017 tarihinde 1 USD=3,8718 TL olduğunu, 4.735,00 USD karşılığının 18.336,00 TL’sine isabet ettiğini, ( Taşıyıcı da bu miktar için fatura düzenlediğini ) müvekkilinin taşıyıcı şirkete bu miktarın fazlası olan 23.02.2018 keşideli 23.626,70-TL’lik çek ile ödemenin yapıldığını, ancak malların boşaltma ve teslim yeri olan Amerika Birleşik Devletlerine vardığında malların konişmentosu ibraz edilemediğinden taşıyıcı firmanın malları boşaltıp teslim edemediğini, gümrük mevzuatına takılmamak ve giden malların tekrar dönmesini önlemek için müvekkilinin arayışa girmiş ve sorunu çözmeye çalıştığını, sorunun odak ve çözüm yerinin davalı şirket olduğu bilgisine ulaşıldığını, davalı şirket ile müvekkili arasında önceye dayalı hiçbir ticari ilişki ve tanışıklık olmadığını, davalı şirketin müvekkiline “… Lojistik Ltd.Şti.’den eldeki sorunlu taşıma nedeniyle 1.475 USD nakliye veya komisyon vs. alacağının olduğunu, bu alacağının ödenmesi ve ayrıca banka havale dekontuna … nolu fatura karşılığıdır şeklinde bir şerh yazılması halinde sorunu çözeceğini” bildirdiğini, müvekkilinin zor durumda olduğunu, hiç de içine sinmediği halde hem de davalı ile hiç bir ticari ve akdi ilişkisi olmadığı halde zor ve müzayaka altında davalıya 1.475 USD karşılığını 24.01.2018 tarihinde banka yoluyla istenilen şerhi de yazarak ödediğini, davalı şirketin sorunu çözmediğini ve bu kez müvekkiline “… Lojistik Ltd.Şti.’den 1.475 USD dışında önceki başka ticari ilişkileri nedeniyle 11.710 USD daha alacağım var, bu alacağımın da ödenmesi ve banka havale dekontuna da … nolu konişmento ödemesidir şerhi yazılması halinde sorunu gerçekten çözeceğini, aksi halde veya böyle bir şerh yazmazsa sorunu çözmeyeceğini” bildirdiğini, müvekkilinin yine zor durumda olduğundan zor ve müzayaka altında davalıya 11.710 USD’yi 05.02.2018 tarihinde istenilen şerhi de yazarak banka yoluyla ödediğini, bu ödemeden sonra ihracat işlemindeki sorunun çözülerek mal yerine ulaştığını, böylelikle müvekkilinin 4.735,00 USD’lik bir taşıma işi nedeniyle hem taşıyıcı … Lojistik Ltd.Şti.’ne 6.227,00 USD ödediğini, hem de taşıyıcı … Lojistik Ltd.Şti.’nden alacaklı olan davalı … A.Ş.’nin 1.475,00+11.710,00 = 13.185,00 USD daha ödediğini, müvekkili şirketin 13.185,00-USD fazladan ve yok yere ödemede bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasında bir alacak borç ilişkisi olmadığını, taşıyıcı firmanın, davalıya bir borcunun olup olmadığından ve varsa miktarının müvekkilinin bir bilgisinin olmadığını, ama müvekkilinin zor ve müzayaka altında davalıya hiç muhatabı olmamasına rağmen yok yere 13.185,00 USD ödediğini, müvekkilinin gerek davalı gerekse taşıyıcı şirket nezdinde girişimlerde bulunduğunu, taşıyıcı şirkete ulaşamadığını, davalı şirketin de müvekkiline bugün yarın iade edeceğim diyerek hep oyaladığını, bu arada müvekkilinin 07.11.2019 tarihinden bu yana konkordato mühletleri ve tasdiki sürecine girdiğinden konu ile yakından ilgilenmediğini ve bugünlere gelindiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini, müvekkillinin de sebepsiz fakirleştiğini, hatta davalı şirketin 1.475,00-USD’lik ödeme için 22.01.2018 tarih … nolu fatura düzenlediğini ve sonradan bunu müvekkiline gönderdiğini, bu faturada geçen … nolu konişmentonun gerçek olmadığını, faturada geçen Mersin-Jeddah taşımasının da gerçek olmadığını, yine geminin kalkış tarihi 17.01.2018 tarihinin dahi gerçek olmadığını, faturadaki deniz navlun geliri şeklinde yazan bilginin de gerçek olmadığını, 1.475,00 USD ile ilgili fatura kapsamının tamamen sahte olduğunu, 11.710,00 USD ile ilgili taraflarına iletilmiş bir fatura bilgisinin olmadığını, muhtemelen bu ödemeye ilişkin bir faturanın olmadığını, taşımayı davalının yapmadığını, tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde ve tüm deliller toplandığında davalının sebepsiz zenginleştiğini ve müvekkilinden zorla aldığı paraların iadelerinin gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle mümkünse davadaki iddiaları, delilleri ve müvekkilinin uğradığı mağduriyetin nazara alınarak; takdiren teminatsız olarak değilse müvekkilinin karşılayabileceği makul bir miktar teminat karşılığı davalı tarafın her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile ekonomik değeri olan her türlü hakları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının dava konusu miktara yeter kısımları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini, yapılacak inceleme ve yargılama sonunda her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydıyla şimdilik 13.185,00 USD ‘nin ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat döviz faizi ile birlikte USD olarak aynen veya ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafın tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, huzurdaki davaya konu sebepsiz zenginleşme talebinin Türk Borçlar Kanunu gereğince zamanaşımına uğradığını, yasal süresi içinde yapılan zamanaşımı defilerinin yapılacak yargılama sırasında dikkate alınmasını, davacı şirketin konkordato sürecine girmiş olması zamanaşımını süresini kesmediğini, mahkememizde sebepsiz zenginleşme talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının 2019 yılında konkordato sürecine girdiği için huzurdaki davaya konu olayın takibini sağlayamadığını iddia ettiğini, davaya konu ödemelerin 24.01.2018 ve 05.02.2018 tarihlerinde yapıldığını, bu ödemelerin konkordato sürecine girilmeden çok önceki bir dönemde yapıldığını, ayrıca konkordato sürecine girilmesinin zamanaşımı süresinin kaçırılmasına haklılık kazandıracak bir durum olmadığını, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, basiretli bir tacirin davranması gerektiği gibi davranmadığını, müvekkiline yaptığı ödemelerin iş ilişkisinden kaynaklı olduğunu reddederek sorumluluktan kaçabileceğini ve haksız kazanç elde edebileceğini düşündüğünü, hiçbir şekilde davacı tarafın müvekkilinden bir alacağı bulunduğunu kabul manasına gelmemekle birlikte konkordato sürecine girilmiş olmasının mevcut alacağın tahsil edilmesine engel bir durum olarak gösterilemeyeceğini, davacı tarafın huzurdaki dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere, … firması ile bazı malların taşınması konusunda anlaştıklarını, … Firması’nın davacı şirketin işini tamamlayamamış olması nedeniyle müvekkili şirketin … ile iletişime geçtiğini ve yarım bırakılan işin tamamlanması için yardım istediğini, müvekkili firmanın … firması ile daha öncesinde çalıştıklarını, … Firması’nın müvekkilinden aldığı hizmetin bedelini müvekkiline ödemediğini, … Firmasının müvekkili şirkete borcunun bulunmadığını, müvekkilinin kendisine önceki çalışmalarının karşılığını ödememiş olması sebebiyle yardım ve işin tamamlanması talebini reddettiğini, çünkü … Firmasına güvenmediğini, daha sonra davacının … Sulama Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. müvekkili ile iletişime geçtiğini, sorunu çözmesi için ısrar ettiğini, müvekkiline 11.710 USD işi tamamlaması için ödediğini, müvekkilinin davacının dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere … Firmasının yarım bıraktığı işi tamamladığını, müvekkili şirketin verdiği hizmetin bedelini aldıını, … Firması’nın ayıplı hizmeti neticesinde davacı şirketin bir zarara uğramış olsa dahi bu durumun müvekkilini ilgilendirmediğini, davacı şirketin bu konuyla ilgili muhatabının müvekkili şirket olmadığını, davacı şirketin müvekkilinden aldığı hizmetten memnun kaldığını, bunu birçok kez dile getirildiğini müvekkili ile tekrar çalıştığını, davacı şirketin müvekkili ile iletişimini kesmediğini, bayramını dahi kutlayarak aralarındaki iyi ilişkinin korunması için çabaladıklarını, davacının sebepsiz zenginleşme kapsamında talep ettiğini 1.475-USD Mersin-Jeddah arasında yapılan taşımaya ilişkin konşimentonun ödemesi olduğunu, müvekkiline yapılan tüm ödemeler aradaki iş ilişkisine dayanan haklı bir alacak olduğunu, bu konişementoya dayalı faturanın davacı tarafından dosyaya sunulduğunu, müvekkilinin sebepsiz zenginleşmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkili davacıya sunduğu hizmetin karşılığını aldığını, davacının gümrük işleri ve malların akıbeti için müvekkiline başvurduğunu ve müvekkili şirketin sorununu çözdüğünü kendi dava dilekçesinde kabul ettiğini, davacının müvekkiline 1.475 USD ve 11.710 USD ödediğini ve talep ettiği işin müvekkili firma tarafından yapıldığını ikrar ettiğini, ancak şimdi bu bedelin tamamanı sebepsiz zenginleşme iddiasında bulunarak geri talep ettiğini, davacı tarafın talepleriyle kendi içerisinde çeliştiğini, davacının kendisi için yapılıp tamamlanan işler için hiçbir ücret ödememesi gerektiğini düşünmüş olsa da bu durumun müvekkili şirket tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin verdiği hizmetin bedelini aldığını, davacının bu kadar uzun zaman sonrasında alacak iddiası ile huzurdaki davayı ikame etmiş olmasının hem dürüstlük kuralına hem de basiretli tacir olmanın gereklerine aykırılık teşkil ettiğini, davacı tarafın haksız kazanç elde etme niyetinde olduğunu, huzurdaki davanın kötü niyetle ikame edildiğini, davacı tarafın faiz talebinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın müvekkilden bir alacağı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz talebinin reddinin gerektiğini, sebepsiz zenginleşme davalarında faizin talep edilebilmesi için sebepsiz zenginleşen tarafın ihtarname ile veya dava ile temerrüte düşürülmesi gerektiğini, ödeme tarihinden itibaren başlayan faiz talebinin reddinin gerektiğini, iade talebi olmadan temerrüdün gerçekleşemediğini, her halükarda davacının sebepsiz zenginleşme talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı müvekkilinden aldığı hizmetin karşılığını ödediğini, bir an için aksi düşünülse dahi 2 yıllık zamanaşımı süresinin çoktan dolduğunu, davalının kötü niyetli olarak ikame etttiği huzurdaki davanın öncelikle zamanaşımı def’i sebebiyle usulden reddini, mahkeme aksi kanaate ise esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak ödenen bedellerin iadesi davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının 24/01/2018 tarihinde 1.475 USD, 05/02/2018 tarihinde ise 11.710 USD olarak davalı yana yapmış olduğu ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine istinaden talebinin mümkün olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanılmış, arabuluculuk son tutanağı, davalıya yapılan ödemeye ilişkin dekontlar, faturalar, taşıyıcıya yapılan ödemeye ilişkin belgeler, Konya . ATM … E., … K. Sayılı konkordato projesi tasdik kararı ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 77 ve devamı maddelerinde sebepsiz zenginleşme hükümleri düzenlenmiştir.
MADDE 77-” Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.
Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı davalarda zamanaşımının düzenlendiği 82. Madde ise;
MADDE 82- Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” hükümlerini havidir.
Görüleceği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme halinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir.
Davacı yan davalı tarafa yaptığı 24/01/2018 tarihinde 1.475 USD, 05/02/2018 tarihinde ise 11.710 USD ödemeyi sebepsiz zenginleşme hükümleri dahilinde geriye istemektedir. Huzurdaki davanın açılma tarihi ise 21/03/2022 tarihidir. Davacı yan şirketin 07/11/2019 tarihinde konkordato sürecine girdiğini bu nedenle konu ile yakından ilgilenilemediğini ve bu günlere gelindiğini ifade etmiştir.
Şirketin konkordato sürecine girmiş olması davacının haklarını araması ve dava açmasına engel bir durum teşkil etmemektedir. Davacı yanın ödemeleri yapmış olduğu 24/01/2018 tarihi ve 05/02/2018 tarihinden itibaren dava tarihine kadar ( Davacı yan eğer ödemenin sebepsiz olduğunu iddia ediyorsa ki böyle iddia ediyor olup bu tarihler itibarı ile hak sahibi olarak geri isteme hakkı olduğunu bilmektedir. ) iki yıllık süre geçmiş bulunmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacının 24/01/2018 tarihinde 1.475 USD, 05/02/2018 tarihinde ise 11.710 USD olarak davalı yana yapmış olduğu ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine istinaden tahsilini talep ettiği, ancak söz konusu ödemelerin yapıldığı tarihler ile dava tarihi arasında iki yıllık sürenin geçtiği, davalı vekili tarafından da süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmakla davanın zamanaşımı yönünden reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının zaman aşımı yönünden REDDİNE,
2-)Peşin alınan 3.335,36 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 3.254,66‬ TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-)Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 30.296,01-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından sarfedilen 11,50 TL vekalet harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 15/12/2022

Katip … Hakim …