Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/205 E. 2022/212 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/205 Esas – 2022/212
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Mahkememiz … Esas sayılı dosyasından verilen tefrik kararı ile mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … ve müvekkili … ın 25/07/2020 tarihinde … ilinden … ’a doğru tatil amacı ile … plakalı aracı ile seyir etmekte iken … makası geçtiği esnada (müvekkili bu geçişten 200-250 m sonra olduğunu ifade ettiğini) arkasından gelmekte olan … komutasında ki … plakalı aracın … komutasındaki araca arkadan çarptığını, bu çarpışmanın ardından müvekkili … in aracının takla attığını, bu olay neticesinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle 25/07/2020 tarihinde müvekkillerinin ağır yaralanarak hastahaneye kaldırıldığını, kaza sonrasında çekilen fotoğraflarının da davalarının haklılığını kanıtlar nitelikte olduklarını, müvekkillerinin kazadan sonra çalışma hayatlarına geri dönemediklerini, devamlı olarak fizik tedaviye gittiklerini, bu masrafların da müvekkilleri için katlanamayacak seviyeye geldiğini, sonuç itibari ile müvekkillerinin aylardır iş hayatının sekteye uğradığını, aylardır çalışamadıklarını, Kulu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dosya numarası … olan soruşturma sonucunda … hakkında “Taksirle Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Neden Olma” suçundan Kulu Asliye Ceza Mahkemesi’nde … Esas sayılı ceza dosyası açıldığını, davalı adına kayıtlı taşınmazlar, araçlar ve üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasına karar verilmesini, müvekkillerinin Hollanda’da ikamet ettiğini, covid-19 sebebi ile son derece zor şartlar altında hastanelere gittiklerini, yaşadıkları şokun etkisinden halen çıkamadıklarını, bu sebeplerden dolayı müvekkilleri için manevi tazminat istediğini, buradaki söz konusu olan manevi tazminatın hukuki niteliğinin haksız fiil neticesinde bir kimsenin manevi dünyasında meydana gelen zarar olduğunu, kişinin şahıs varlığında, kişilik değerlerinde eksilmeler ve kayıplar manevi zararı meydana getirdiğini, manevi zararın hukuka aykırı bir fiil sonucu, duyulan fiziksel ve acı dolasıyla yaşama zevkinde bir eksilme olduğunu, yapılan tedavi masraflarını Sosyal Güvenlik Kurumu ve … Sigorta A.Ş. nin karşılamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin kısım belirlendiğinde harcı tamamlanmak üzere şimdilik belirsiz alacak davası olarak 2.000,00 TL bedelin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, ayrıca toplanacak delillere göre hesaplatılarak hesaplanan miktarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama, harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Davanın; 25/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacıların mahrum kaldığı iddia edilen cismani zararlar (geçici iş göremezlik dönemi, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi gideri, sürekli iş göremezlik zararlarının) ile manevi zararlarının tazmini istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise 25/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranının ne olduğu, herhangi bir zarara uğrayıp uğramadıkları, zararları var ise miktarları ve davalılardan tahsilinin mümkün olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“27.06.1956 gün ve 2/14 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça belirtildiği üzere; Bir tek davada aynı müddeabihin müteselsilen tahsili müteaddit davalılardan talep edilmesi ve davalılar için müşterek olan bir sebepten dolayı davanın reddolunması muvacehesinde müddeabihte ve davanın ret sebebinde vahdet bulunduğu aynı noktada toplanan müdafaanın mahkemece kabul olunduğu, şu suretle davanın reddini temin hususunda davalılar vekillerinin müşterek mesailerinin aynı neticeyi verdiği gözönünde tutularak davacıya karşı müteselsilen mesul bulunan müteaddit hakiki veya hükmi şahıslar aleyhine ikame olunan bir davanın davalılar için müşterek sebepten dolayı reddi halinde müddeabihin kıymet veya miktarı üzerinden bir vekalet ücreti tayin ve taktir edilir.
Aynı yönde hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2 maddesine göre “Müteselsil sorumluluk da dâhil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur”. hükmünün gözetilmesi de gereklidir.
Eldeki davada; yasal hasım konumunda olan ve davacıya karşı birlikte sorumlu bulunan birden çok kişi aleyhine açılan bir davanın, davalılar için müşterek bir sebepten dolayı reddedilmesi nedeniyle tek vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı Kurum ve diğer davalı işveren için ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir.
HMK’nın 323. maddesinin (ğ) bendindeki düzenlemeye göre, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderlerindendir; yine aynı Kanunun 331/3. maddesine göre ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Davanın açılmamış sayılması başlıklı” 7/1. maddesine göre; “Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta karar verilmemesi doğru görülmemiş; bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun “Vekâletnamesiz Dava Açılması Ve İşlem Yapılması” başlıklı 77/1-2. Maddesinde;
“Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
Vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen ancak haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. Bunu kötüniyetle yapan avukat aleyhine, ceza ve disiplin soruşturması açılmasını sağlamak üzere, Cumhuriyet başsavcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına durum yazıyla bildirilir.” amir kanun hükmü yer almaktadır.
Dava dilekçesinin incelenmesinde dava konusu aynı kazada yaralanan … ‘ın da eşi … ile birlikte davacı olarak gösterildiği, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında her iki davacı yönüyle taleplerin ayrıştırılmadığı ve davacı vekili tarafından davacı … yönüyle vekaletname ibraz etmediği görülmekle taleplerini ayrıştırmak ve vekaletname ibraz etmek üzere davacı vekiline usulüne uygun olarak süre verilmiş, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen bila tarihli dilekçede davacı … adının dava dilekçesinde “sehven” geçtiği, … yönüyle herhangi bir talepleri olmadığı ve UYAP kaydının silinmesi talep edilmiştir.
LAKİN; davacı vekilinin dava dilekçesinin Açıklamalar Kısmının 4 nolu bendinde yer alan ve 2. Paragraftaki açıklamalarında;
“Kazazedelerden müvekkil … durumu ise kaza sonrasında yine hayati tehlike arz etmekte ve yaşam fonksiyonları ağır derecede etkilenmektedir. Kazadan sonra bel, boyun, omuz ve bas ağrıları yaşamaktadır. Ve bu ağrılar için devamlı olarak fizik tedaviye gitmektedir. Aynı … bey gibi … hanımda psikolojik açıdan çok kritik durumdadır, kazadan sonra psikolojik destek almak zorunda kalmıştır. Ayrıca halen araba kullanırken korkular yaşamaktadır bu korkuyu aşmak amacı ile de danışman desteği ile terapi görmektedir fakat halen kazanın olumsuz etkilerini üzerinden atamadığından stresten dolayı araç kullanma esnasında güçlük yaşamaktadır.
Sayın mahkemenizce müvekkillerimin geçirmiş oldukları kaza yüzünden yukarıda da açıkladığımız mağduriyetlerinin giderilmesini ve iş görememe durumlarının alanında uzman bilirkişi tarafından tespit edilmesini talep etmekteyiz.”
5 nolu bendinin 1. Paragrafında;
“Müvekkillerim Hollanda’da ikamet etmektedir, covid-19 sebebi ile son derece zor şartlar altında hastanelere gitmektedirler, yaşadıkları şokun etkisinden halen çıkamamışlardır. Bu sebeplerden dolayı müvekkillerim için manevi tazminat istemek zarureti hasıldır. ” şeklindeki anlatımlarından açıkça anlaşıldığı üzere davacı vekilinin talebinin her iki davacı yönüyle olduğuna şüphe bulunmamaktadır. Nitekim dava öncesi zorunlu arabuluculuk müracaatları ve dava öncesi sigorta şirketin yapılan müracaatlar da her iki davacı yönüyle yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından davacı … ilişkin vekaletnamenin ibraz edilmemesi üzerine Mahkememizce 6100 Sayılı Kanunun 77/1 maddesi gereğince asil … Av. … tarafından açılan dava ve adına yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış ve gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılacağına ilişkin olarak T.C. … Başkonsolosluğu aracılığıyla usulüne uygun olarak davetiye ve ihtar çıkarılmış, usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen asil tarafından açılan davaya müsade ettiğine ilişkin yazılı bir dilekçe ibraz edilmediği gibi vekil tarafından asile ilişkin vekaletname ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce … Esas sayılı dosyanın 17/03/2022 tarihli Ön İnceleme Duruşmasında davacı vekiline … ‘nin vekaletnamesini ibraz etmesi yönüyle yeniden sorulmuş ve davacı vekili tarafından vekaletnamesini sunmadıkları … ‘nin sehven dava dilekçesinde adının gösterildiğini ve UYAP kayıtlarından silinmesini talep ettiklerini ifade etmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Sigorta şirketine yapılan müracaat, arabuluculuk tutanağı, dava dilekçesi ve dava dilekçesinin 4 ve 5. Maddeleri başlığı altında yapılan açıklamalar nazara alındığında davacı vekilinin dava dilekçesinde … yönüyle de talepte bulunduğu lakin usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir vekaletname ibraz etmediği, talep ayrıştırması için yapılan ihtar üzerine davacı vekilinin 15/10/2021 tarihli dilekçesinde … yönüyle vekaletnamelerinin olmadığı ve Sehven davacı olarak gösterdiklerini ifade ettiği lakin yukarıda detayı ile açıklandığı üzere dava dilekçesinin içeriği nazara alındığında davacı vekilinin sehven şeklindeki savunmasına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, davacı vekili tarafından vekaletname ibraz edilmemesi üzerine davacı asile usulüne uygun olarak davetiye çıkarıldığı ancak asil tarafından açılan davaya muvafakat edildiğine ilişkin yazılı dilekçe ibraz edilmediği anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 77/1 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde ret sebebinin tüm davalılar yönüyle ortak olması ve davanın açılmamış sayılmasına kararının ön inceleme aşaması tamamlamadan ilgili dosyadan tefrik ile yapılması karşısında dava değeri de nazara alınarak tek maktu vekalet ücretinin 1/2’sine hükmedilmiş ve adı geçen kanunun 77/2 maddesi gereğince yapılan yargılama giderleri ile harçların Av. … üzerinde bırakılmasına karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 77/1 maddesi gereğince; DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL başvuru harcı, 80,70TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40TL’nin DAVACI VEKİLİNDEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı adına yapılan yargılama giderlerinin DAVACI VEKİLİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-İş bu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından harcama yapılarak davanın 21/03/2022 tarihinde karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının TARAFLARA TEBLİĞİNE,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve tüm davalılar yönüyle red sebebi tek ve ortak olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1 maddesi gereğince takdir edilen 2.550,00 TL vekalet ücretinin DAVACI VEKİLİNDEN ALINARAK DAVALILARA VERİLMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar tensip tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2022

Katip Hakim