Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 08/07/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın reddine ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 01/03/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 23/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; 20/12/2017 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinde sigortalı olan … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası sonrasında müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketinin oluşan değer kaybı zararını ödemediğini, kaza tarihinde … şirketine ait aracın daha sonra satış yoluyla müvekkiline geçtiğini ve ilgili şirketten temlik edildiğini beyanla davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1.000,00TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 07/12/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle açılan davanın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, esasa ilişkin beyanlarında arabuluculuk görüşmeleri öncesinde müvekkili şirkete değer kaybı yönünden herhangi bir başvuru yapılmadığını, kaza tarihi itibariyle davacının araç maliki olmadığını, temliknamenin geçerli olup olmadığının mahkememizce araştırılmasını, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere kaza taraflarının kusur oranları ile olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 14/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Davalı Sigorta Şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın 20.12.2017 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı … marka araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaza neticesi davacıya ait … plakalı araçta hasar meydana geldiğini ve bununla birlikte değer kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketi tarafından araçta meydana gelen değer kaybı ödenmediğini, kaza tarihinde … Ltd Şti.ne ait araç daha sonra davacıya satış yolu ile geçtiğini ve değer kaybına ilişkin olarak, değer kaybı alacağının müvekkili davacıya ilgili şirket tarafından temlik edildiğini, bilirkişi raporunda değer kaybının kaza tarihi itibari ile 10.000TL olduğunun değerlendirildiğini, bu nedenlerle fazlaya dair hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 20/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının aracında meydana geldiği iddia edilen değer kaybı zararının tahsili amacıyla açılan tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise 20/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranının ne olduğu, davacının aracında herhangi bir değer kaybı meydana gelip gelmediği, meydana gelmiş ise miktarı ve davalıların bu zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın, kaza tarihinden sonra 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre hesaplandığı anlaşılmıştır. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kaza tarihinden sonra yürürlüğe giren genel şartlara göre belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir.(Benzer yönde bkz. T.C. Konya Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/02/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı)
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesinin 01/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Anlatılan yasal düzenleme ve ilkeler ışığında somut olayda; davacının temlik aldığı tarafın, davalı sigorta şirketine karşı dava açmadan önce KTK’nın 97.maddesi gereğince başvurusunun bulunduğu hatta bu kapsamda sigorta tarafından hasar dosyası da oluşturularak ödeme yapıldığı, sigortanın davacının tam hasar ve zararı kapsamda araç değer kaybını belirleyip ödemesi gerekirken bunu yapmadığı, dolayısıyla araç değer kaybının da zararın bir parçası olarak değerlendirilip ödeme yapılması gerekirken bu yönde bir hesap yapılmadığından ve davacının davadan önce zararın ödenmesi için başvurusu bulunduğundan, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken maddi olayda hataya düşülerek davanın usulden reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, davacının istinaf talebinin kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/02/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacının kısmi dava mı yoksa tam dava mı açtığı, dava dilekçesinden (talep neticesinden) anlaşılır. Davacı, dava sebebi olarak gösterdiği vakıalardan doğan alacağının tümünü mü, yoksa yalnız bir kesimini mi istediğini açıkça bildirmelidir. (m.119, 1/ğ). Aksi halde, yani davacı alacağının yalnız bir kesimi için dava açtığını bildirmemiş ise, dava, kısmi dava değil tam dava sayılır.Davacının davasını açıkça kısmi dava olarak nitelendirmesi zorunlu değildir. Dava dilekçesindeki açıklamalardan, davacının alacağının dava edilenden daha fazla olduğunun ve bunun yalnız bir bölümünün dava edildiğinin açıkça anlaşılması gerekli ve yeterlidir.
Bu ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesinde “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere” şeklinde beyanda bulunarak maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığına dair bir beyan bulunmamaktadır. Belirsiz alacak davası niteliği gereği istisnai bir dava türü olmakla davasını belirsiz alacak davası olarak açan kişi bunu açıkça dilekçesinde belirtmelidir. Sonuç itibariyle davanın kısmi dava şeklinde açıldığı sabittir. Davaya konu edilmeyen alacak kısmı için zamanaşımının işlemeye devam edecektir.” denilmiştir.
5.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/03/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava açılmakla, belirsiz alacak davasında, alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken, kısmi davada, talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Belirsiz alacak davasında, davalı tarafça dava açıldıktan sonra ileri sürülen zamanaşımı def’i sadece ilk talebi değil bedel artırım talebini de kapsar ve süresinde zamanaşımı def’in de bulunmaması halinde arttırılan bedel için sonradan zamanaşımı def’inde bulunulamaz.” denilmiştir.
6.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin 24/03/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Islah tarihi olan 30/06/2021 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Davalı Güvence hesabına tebliğ 05/07/2021 tarihinde yapılmış olup iş bu davalı 14/07/2021 tarihli dilekçesi ile ıslah edilen miktar yönünden süresinde zamanaşımı definde bulunmuş olup Kısmi davada ilk dava açarken dava konusu edilmeyen miktar yönünden zamanaşımı süresi işlemeye devam edeceğinden süresinde yapılan zamanaşımı defi kabul edilmesi gerekir. Bu sebeple buna yönelik itiraz yerindedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.BAŞVURU DAVA ŞARTI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizin 08/07/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının kaldırılmasına dair T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesinin 01/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde 2918 Sayılı Kanunun 97. Maddesi gereğince getirilen başvuru dava şartının davacı tarafından dava öncesinde getirildiği kabul edilerek işin esasına geçilmiştir.
2.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dosya içerisinde yer alan 20/12/2017 tarihli kaza tespit tutanağının kazanın taraflar arasında tutulduğu, Mahkememizce T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 14/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde adli trafik bilirkişisinden kusur raporu aldırıldığı, 20/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı Kanunun 53/1-A maddesinde yer alan kusurları ihlal etmesi sebebiyle %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun, … plakalı araç sürücüsüne atfı mümkün bir kusur olmadığının rapor edildiği, söz konusu raporun kaza anını gösterinin kamera kayıtlarının incelenmesi neticesinde tanzim edildiği, her ne kadar davalı sigorta vekili tarafından kusur raporuna itiraz edilmiş ise de dosya içerisinde yer alan davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda da davalı sigorta tarafından sigortalanan araç sürücüsünün tam kusurlu, davacı araç sürücüsünün ise kusursuz olarak kabulü neticesinde kısmi ödeme yapıldığı, eldeki kusur raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yönetime uygun olarak alınması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.DEĞER KAYBI TESPİTİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce dava konusu araca ilişkin olarak sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası ile Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine müzekkere yazılarak davaya konu kaza tarihinde, davacının maliki olduğu aracın değerine ait bilgi ve belgelerin ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacıya ait aracın tüm tramer kayıtlarının onaylı suretleri dosyamız arasına kazandırılmış, akabinde yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde davacının var ise değer kaybı maddi zararının hesaplanması hususunda Motorlu Araç Değer Kaybı, Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti alanında uzman bilirkişiden kazanın oluş şekli, çarpma noktaları gözönünde bulundurularak dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, daha önce karışmış olduğu kazalar, bu kazalara ilişkin hasar kayıtları, kaza sebebiyle yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) var ise araç değer kaybına yönelik bilirkişi raporu aldırılmış, 23/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda kaza tarihinde aracın hasar uğramadan önceki rayiç değerinin 100.000,00 TL, hasara uğradıktan sonraki rayiç değerinin 90.000,00 TL, davacının uğradığı değer kaybı maddi zararının ise 10.000,00 TL olduğu rapor edilmiş, ilgili raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yönetime uygun olarak alınması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, hasar dosyası, kusur raporu, hesap raporu, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 20/12/2017 tarihinde davacıya ait araç ile davalıya ait ve diğer davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı Kanunun 53/1-A maddesinde yer alan kusurları ihlal etmesi sebebiyle %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun, … plakalı araç sürücüsüne atfı mümkün bir kusur olmadığının rapor edildiği, yukarıda detayı izah edildiği üzere 23/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda kaza tarihinde aracın hasar uğramadan önceki rayiç değerinin 100.000,00 TL, hasara uğradıktan sonraki rayiç değerinin 90.000,00 TL, davacının uğradığı değer kaybı maddi zararının ise 10.000,00 TL olduğu anlaşılmakla davacının davasının bu tutar üzerinden kabulüne karar verilmiş, her ne kadar davacı tarafından kaza tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, davacının davasının kabulü ile 20/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının uğramış olduğu 10.000,00 TL değer kaybı maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 03/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
5.DAVALININ ZAMANAŞIMI DEFİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
a.Davanın Türü Açısından Yapılan Değerlendirmede; Davacının dava dilekçesinde davasının belirsiz alacak davası olarak açıkça nitelendirilmediği gibi netice ve talep kısmında “fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaysıyla şimdilik 1.000,00 TL” alacak talep ettiği, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/02/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki davanın 6100 Sayılı Kanunun 109. Maddesinde düzenlenen kısmi dava olduğu anlaşılmıştır.
b.Dava Dilekçesinde Belirtilen 1.000,00 TL’lik Kısım Yönüyle Zamanaşımı Definin Değerlendirilmesi; Eldeki dosyada kaza tarihi 20/12/2017 tarihidir. 2918 Sayılı Kanunun 109/1 maddesi gereğince dava 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımının bir defi olması sebebiyle Mahkeme hakimince resen dikkate alınması mümkün değildir. Lakin yukarıda detayı verilen ve Mahkememizin 8/07/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının kaldırılmasına dair T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesinin 01/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında davalı sigorta şirketine karşı dava açmadan önce KTK’nın 97.maddesi gereğince başvurusunun bulunduğu hatta bu kapsamda sigorta tarafından hasar dosyası da oluşturularak ödeme yapıldığı kabul edilmiş olup 6098 Sayılı Kanunun 154/1 maddesi gereğince kısmi ödemenin zamanaşımını kestiği, davacının başvurusunun ise davalı … Sigortanın 01/12/2020 tarihli müzekkere cevabından 20/08/2020 tarihi olduğu görülmekle davacının 1.000,00 TL’lik dava dilekçesinde talep edilen miktar yönüyle zamanaşımı definin yerinde olmadığına kanaat edilmiştir.
c.Islah Dilekçesinde Belirtilen ve Artırılan 9.000,00 TL’lik Kısım Yönüyle Zamanaşımı Definin Değerlendirilmesi; Yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/03/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince belirsiz alacak davasında alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken kısmi davada talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği, yine belirsiz alacak davasında, davalı tarafça dava açıldıktan sonra ileri sürülen zamanaşımı def’i sadece ilk talebi değil bedel artırım talebini de kapsadığı LAKİN yine yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/03/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere kısmi davada ıslah edilen miktar için ayrıca zamanaşımı definin ileri sürülmesi gerektiği, eldeki dava dosyamızda davacının 14/02/2023 tarihli ıslah dilekçesinin 20/02/2023 tarihinde davalı vekiline usulüne uygun olarak UETS adresinden tebliğ edilmesine rağmen yasal süre içerisinde ıslah edilen miktar yönüyle usulüne uygun olarak yapılmış bir zamanaşımı definde bulunulmadığı ve ilk definin sadece 1.000,00 TL’lik dava edilen kısım için geçerli olduğu, 6098 Sayılı Kanunun 161/1 maddesi gereğince talep edilmeyen kısım yönünden zamanaşımı definin resen değerlendirilemeyeceği anlaşılmış ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; 20/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının uğramış olduğu 10.000,00 TL değer kaybı maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 03/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 54,40TL peşin harcın ve 153,70TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 475,00TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 54,40TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80TL vekalet suret harcı, 344,00TL posta ve tebligat gideri, 1.400,00TL bilirkişi ücreti gideri, 571,90TL keşif harcı gideri, 162,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı gideri, 300,00TL keşif yol gideri olmak üzere toplam 2.894,60TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/04/2023
Katip Hakim