Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/156 E. 2023/182 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR: 1-)
VEKİLLERİ :
: 2-)
VEKİLİ :
: 3-)
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/12/2018 tarihinde müvekkili … sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç ile … Caddesi’ni takiben … Caddesi istikametinde seyir halindeyken sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin trafik kazası nedeniyle ağır bir tedavi süreci yaşamak zorunda kaldığını ve sürekli iş göremez durumda olduğunu, bahsi geçen kaza ile ilgili olarak Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … E., … K. ( … E., … K. ) sayılı dosyası ile yapılan yargılamada …’ın ceza aldığını, Adli Tıp kusur bilirkişi raporunda dava dışı … plakalı araç sürücüsü …’ın tali, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin kaza tarihinde 30 yaşında olduğunu, bu sebeplerle trafik kazasında meydana gelen bedensel zarar nedeniyle müvekkili lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL geçici iş göremezlik, 100,00-TL sürekli iş göremezlik, 100,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri, 100,00-TL bakıcı ihtiyacı gideri ve 100,00-TL ekonomik geleceğin sarsılması olmak üzere toplam 500,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalı sigorta şirketi ile diğer davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalı … ile diğer davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrarlamıştır.
Davacı vekili 11/06/2020 tarihli beyan dilekçesinde; davalı sigorta şirketinin müvekkili …’a maddi tazminat ödemesi yaptığını bu nedenle maddi tazminat talebinin konusuz kaldığını, ayrıca maddi tazminat bakımından herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı …’na usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın maddi tazminat açısından bakanlıklarından talebinin olmaması sebebi ile bu hususta açıklama yapılmadığını, davacı tarafın müvekkilinden manevi tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu olay neticesinde tutulan kaza tespit tutanağında …’ın meydana gelen kaza neticesinde kusurunun bulunmadığını, davalı …’ın çok yüksek oranda alkollü şekilde araç kullanarak, trafik kurallarına riayet etmeyerek meydana gelen kazaya asli ve tam kusuru ile sebep olduğunu, olay sebebi ile polis memurunun şehit olduğunu, kaza neticesinde idarenin zarar gördüğünü, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunun hukuk mahkemesini bağlamayacağını, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, bu sebeplerle davalı …’ın asli ve tam kusurlu olması, olay sebebi ile idarenin mağduriyetinin doğmuş olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 23/05/2018-2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, aktüer … tarafından yapılan hesaplamaya göre başvuru sahibinin maluliyetinden kaynaklı zararının 75.360,25 TL, %25 hatır, %25 müterafik kusur indirimi düşüldükten sonra 37.680,12-TL tazminat tutarının 26/08/2019 tarihinde davacıya ödendiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, ödenecek başkaca bir tutar bulunmadığını, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatlarının mahsubunun gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya cevap vermemiş, davalı … vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halinde iken yine sürücü …’ın kullandığı … plakalı araçla çarpışması neticesi yaralanmış olup bu kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik gideri, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve bakıcı gideri ve ekonomik geleceğin sarsılması gideri talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyaları, tarafların sosyal ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, genel adli muayene raporları, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … E., … K. ( … E., … K. ) sayılı dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Mahkememizce tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. Sunulan raporda; davacı sürücü …’ın %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın ise %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Yine dosyaya celbedilen Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … E., … K. ( … E., … K. ) sayılı dosyasına sunulan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda sürücü …’ın asli kusurlu, sürücü …’ın tali kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Akabinde dosya maluliyet raporu için Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK’na gönderilmiş olup sunulan rapora göre; Davacının kalıcı sakatlığının ( Sürekli iş göremezlik ) %2,3 oranında olduğu, iyileşme süresinin 4 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca bu 4 aylık sürenin ilk 1 ayında davacının başkasının yardımına ihtiyaç duyacağı ve faturalandırılamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinin ise 3.000,00-TL olduğu belirlenmiştir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalılar belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden ve de Selçuk Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişinin maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK raporu ile davacı …’ın % 2,3 oranında MALÜL olduğu, iyileşme süresinin 4 ayı bulacağı belirlenmiştir.
Bahsi geçen zararlardan her ne kadar davalılar sorumlu bulunmasına rağmen davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu 11/06/2020 tarihli beyan dilekçesinde; davalı sigorta şirketinin müvekkili …’a maddi tazminat ödemesi yaptığını bu nedenle maddi tazminat talebinin konusuz kaldığını, ayrıca maddi tazminat bakımından herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmesi karşısında maddi tazminat talebinin konusuz kalması karşısında işbu talep hakkında karar verilmesine mahal olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacının işbu kaza nedeniyle zarar gördüğü gerçektir, kaza nedeniyle davacı manevi olarak elem ve ızdırap duymuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, dosyamızda olayın şartları, tarafların kazadaki kusur durumu, maluliyet oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, davacı için 5.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 06/07/2021 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilam ile maddi tazminatın konusu kalmadığından dolayı esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, mahkememizce verilen karar davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf edilmekle Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nin . Hukuk Dairesi’nin 24/02/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile kaldırılarak mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle; Kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilerek Karayolları Fen Heyeti ya da İTÜ’den rapor alınması, davadan sonra ödeme nedeniyle arabuluculuk giderinin davalı sigortaya tahmili ve manevi tazminat belirlenirken davacının müterafik kusur durumunun nazara alınması hususlarına vurgu yapılmıştır.
Mahkememizce Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nin . Hukuk Dairesi’nin 24/02/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı bozma ilamı nazara alınarak; kaza tespit tutanağı ile ceza dosyasında alınan kusur bilirkişi raporu ve ATK raporu ile mahkememiz tarafından alınan ATK kusur raporu arasında çelişki bulunduğundan dolayı çelişkileri giderir mahiyette … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dosyanın Karayolları Fen Heyetinden müteşekkil kusur konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, rapor alınması için gerekli olan 2.400,00-TL gider avansı eksikliğini tamamlaması için davacı yana 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde davacı vekili 26/09/2022 tarihli dilekçesi ile mahkememizce alınan kusur raporuna herhangi bir itirazlarının bulunmadığını bu nedenle gerekli gider avansının kusur raporuna itiraz eden davalı … tarafından karşılanmasını talep etmiş, mahkememizce davacı vekilinin talebi yerinde görülerek 10/10/2022 tarihli ara karar ile gerekli olan gider avansı eksikliği tamamlaması için davalı … vekiline 2 haftalık süre verilmiş, verilen süre içerisinde gider avansı eksikliği davalı … tarafından karşılanmamış, bu kez 15/12/2022 tarihli duruşmada davalı … vekiline gerekli olan avansı yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmiş olmasına rağmen kesin süre içerisinde davalı İç İşleri Bakanlığı vekili tarafından ücretin yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu 86/1 maddesinde; “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmü mevcuttur. Davalı … vekili de … plakalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğunu, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsü olan … asli ve tam kusurlu olduğunu iddia etmekte ve fakat bu savunması ispat sadedinde davacı vekilinin kusur raporuna herhangi bir itirazının bulunmadığını beyan etmesine rağmen çelişkileri giderir rapor alınması için delil avansını kesin süreye rağmen yatırmamıştır.
6100 Sayılı HMK’nın “Delil İkamesi İçin Avans” başlıklı 324. Maddesinde;
“(1)Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
(2)Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmü amildir.
Mahkememizce verilen karar her ne kadar Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nin . Hukuk Dairesi’nin 24/02/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile kaza tespit tutanağı ile gerek ceza dosyasında alınan kusur bilirkişi ile ATK raporu, gerekse mahkememizce alınan ATK kusur raporu arasında çelişkiler bulunması nedeniyle çelişkileri giderir rapor alınması istenilmiş ise de; kusur raporuna itirazda bulunan davalı … vekili tarafından verilen sürelerde gerekli gider avansının yatırılmadığı görülmekle; gerek Karayolları Trafik Kanunu 86/1 maddesi, gerekse 6100 Sayılı HMK’nın “Delil İkamesi İçin Avans” başlıklı 324. Maddesi uyarınca gerekli avansı yatırmadığı anlaşıldığından, kusur yönünden rapor alınmamış ve mevcut hale göre değerlendirme yapılmıştır.
Öte yandan kaldırma kararında manevi tazminata hükmedilirken davacının müterafik kusurunun da nazara alınması hususuna dikkat çekilmiş olup, manevi tazminat belirlenirken mahkememizce dosyamızdaki olayın şartları, tarafların kazadaki kusur durumu, maluliyet oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının alkollü araç kullanan sürücünün aracına binmesi ve aracına bindiği sürücünün soruşturma aşamasındaki beyanına göre emniyet kemeri takmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacı için 5.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Ayrıca maddi tazminat ödemesi sigorta şirketi tarafından yapılmış olmakla maddi tazminat yönünden davanın konusu kalmadığından dolayı kaldırma ilamında da ifade edildiği üzere arabuluculuk gideri davalı sigorta şirketine tahmil edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde kaldırma ilamında ifade edildiği şekilde kusur raporları arasındaki çelişkiyi giderir mahiyette Karayolları Fen Heyetinden teşekkül edecek üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması yönünde ara karar kurulmuş, davacı vekili kusur raporuna itirazları olmadığını ve bu hususu istinaf nedeni yapmadıklarını ifade ile delil avansını yatırmamış, davalı … vekili kusur raporuna itiraz etmiş ve bu hususu istinaf konusu yapmasına rağmen ve de Karayolları Trafik Kanunu 86/1 maddesine göre zararın zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispatlaması halinde sorumluluktan kurtulması gerekmesine ve verilen kesin süreye rağmen, delil avansını yatırmadığından dolayı rapor alınamamış, bu nedenle mevcut duruma göre karar verilmesi gerekmekle maddi tazminat talebi konusuz kaldığından dolayı maddi tazminat bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, manevi tazminat bakımından ise az yukarıda yapılan değerledirmeler mucibince kısmen kabul kararı verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının talep ettiği maddi tazminatın konusu kalmadığından konusu kalmayan maddi tazminatın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-)Davacının talep ettiği manevi tazminatın KISMEN KABULÜ İLE;
5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ile davalı …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 341,55-TL harçtan peşin olarak alınan 172,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 169,06-TL harcın davalı … ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 172,49-TL peşin harç olmak üzere toplam 216,89-TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 1.621,61-TL hastane gideri, 723,00-TL adli tıp gideri, 6,40-TL vekalet harcı, 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 596,55-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.109,66-TL’den sigorta kurumunca ödenen 390,00-TL’nin mahsubu ile kalan 2.719,66-TL’nin haklılık oranına göre (5.000/50.000) hesaplanan 271,97-TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, artan bölümün davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davalılar … ve davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ve …’a verilmesine,
9-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bölümün karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili, davalı … vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.16/03/2023

Katip Hakim