Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 E. 2023/693 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 02…..2018 tarihinde davalı sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile sürücü … idaresindeki … plaka sayılı motosikletin sol yan kısımlarına çarpması neticesi yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını, davalının kaza anında kırmızı ışıkta geçtiği ve drift tabir edilen aracı etrafında döndürdüğünü, Konya …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında bilirkişi raporu alındığını ve alınan bilirkişi raporunda karışmış olduğu kazada davalının asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin ise kusursuz olarak tespit edildiğini, müvekkilinin yaralanmasına, maluliyetine sebebiyet veren işbu kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, müvekkilinin dava konusu kaza neticesinde uzun süre tedavi gördüğünü ve malul kaldığını ve kaza sebebiyle uzun süre çalışmadığını, başkasının bakım ve yardımına muhtaç hale geldiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu fakat taraflarla anlaşılamadığını, davalının … plakalı aracının davalı … Sigorta’ya (… Sigorta A.Ş.’ye) … poline numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu sebeplerle, davaya konu kaza neticesinde müvekkilinin uğramış olduğu manevi zararın tazmini için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sürücü …’dan tahsiline, Müvekkilinin uzman bilirkişiler vasıtası ile belirlenecek iş göremezlik tazminatı olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere 200,00 TL (100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik) ve uzman bilirkişilerce belirlenecek tüm tedavi masrafları olarak (faturalandırılmış – faturalandırılmamış; bakıcı, yol, vs.) fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplamda 300,00 TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen, kaza tarihi olan 02…..2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı gerçek şahıs süresi içerisinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış, davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … adına kayıtlı … plakalı araçın müvekkili şirket nezdinde … poliçe no ile 12.07.2018 – 12.07.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile teminat altına alındığını, davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, başvuru konusu olay sebebiyle müvekkili şirkete başvuru aşamasında sunulması gereken evrakların sunulmadığını, rapor düzenlemeye tek yetkili mercinin İstanbul Adli Tıp 2.İhtisas Kurulu olduğunu, somut olaya daha uygun veriler içeren TRH 2010 tablosu ile hesaplama yapılması gerektiğini, mevzuata göre sgk tarafından karşılanması gereken giderlerin trafik sigortalarının teminat kapsamına girmediğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olduğunu ve SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının-geçici bakıcı-tedavi giderlerinin teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığını bu sebeple bu kalemlere ilişkin taleplerin reddinin gerektiğini, başvuru konusu kaza nedeniyle gerek müvekkili şirketten gerekse de başkaca sorumlulardan alınmış tazminat tutarlarının hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, gerçek tutarı teminat altına aldıklarını, müvekkili şirketin sorumluluğunun başvuru tarihinden itibaren yasal faiz olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz başvurunun öncelikle usulden reddini, usulden ret sebepleri kabul görmeyecek ise yapılacak yargılama sonucunda başvurunun esastan reddini, başvuru giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazminine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 02/…/2018 tarihli kazada davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğrayıp uğramadığı, kazadaki tarafların kusur durumuna göre davacının davalı gerçek şahıs ve sigorta şirketinden maddi tazminat talep edip edemeyeceği , edebilecek ise talep edebileceği maddi zarar miktarının ne kadar olduğu, ayrıca davalı gerçek şahıstan manevi zararının tazminini talep edip edemeyeceği, edebilecek ise ne miktarda talep edebileceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davacıya ait hasta takip dosyası ve belgeler, davalıya yapılan başvuruya ilişkin belgeler ve hasar dosyaları, tarafların sosyal ekonomik durumları, SGK kayıtları, kesinleşen Konya …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası, kazaya karışan araçlara ilişkin belgeler ve tüm belgeler dosya arasında celp edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın adli trafik bilirkişisine tevdi edilerek tarafların kazadaki kusurlarının oransal olarak rapor edilmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 09…..2022 tarihli raporda … plakalı Otomobil Sürücüsü …’ bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun Asli kusurlardan Madde-4’7 [ l1-b (Kırmızı ışıklı trafik ışıgında geçmek.) Asli kural ihlali olup %100 (yüzde yüz) oranında kural ihlalinin olduğu; … Plakalı Motosiklet Sürücüsü …’ün ise karıştığı bu kazada herhangi bir kural ihlali yapmadığının bildirildiği görülmektedir.
Dosya maluliyet oranlarının belirlenmesi amacıyla Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığına gönderilerek rapor alınmış olup sunulan 26.01.2023 tarihli raporda;
Davacının sürekli iş göremezlik niteliğinde arızasının bulunmadığının , mevcut arızasının iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesinin gerektiği, bu sürenin 4 ayında bakıcıya ihtiyaç duyulacağı, faturalandırılamayan tedavi giderinin ise 6.000,00-TL olacağı rapor edilmiştir.
Akabinde aktüerya bilirkişisinden rapor alınmış olup 24/04/2023 tarihli aktüerya bilirkişisi raporunda özetle;
Davacının Sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararın 17.381,78 TL olduğu, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararının 9.212,83 TL olduğu, fatura edilemeyen ve belgeye bağlanılamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan zararının 6.000,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
İşbu rapor sonrası davacı vekili 02/08/2023 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini; Geçici iş göremezlik talebini 17.381,78 TL, Bakıcı Gideri talebini ve Kaçınılmaz faturasız tedavi gideri taleplerini 15.212,83 TL olmak üzere toplam 32.594,61 TL’ye artırmıştır.
Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dosya arasında mevcut 26.01.2023 tarihli Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığının maluliyete ilişkin heyet raporuna göre davacının yaşanılan kaza nedeni ile sürekli iş göremezlik niteliğinde bir arızasının bulunmadığının belirtildiği görülmekle bu talep yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dosya arasında mevcut 26.01.2023 tarihli Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığının maluliyete ilişkin heyet raporuna göre davacının yaşanılan kaza nedeni ile davacının uğradığı mevcut arızasının iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesinin gerektiğinin belirtildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 24/04/2023 tarihli raporun denetime uygun, ayrıntılı , gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı değerlendirilmekle hükme esas alındığı, söz konusu raporda davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 17.381,78 TL olduğunun rapor edildiği görülmekle davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi de dikkate alınmak sureti ile 7.381,78 TL tutarında geçici iş göremezlik tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bakıcı gideri tazminatı yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dosya arasında mevcut 26.01.2023 tarihli Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığının maluliyete ilişkin heyet raporuna göre davacının iyileşme süresinin 4 aylık kısmında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağının belirtildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 24/04/2023 tarihli raporun denetime uygun, ayrıntılı , gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı değerlendirilmekle hükme esas alındığı, söz konusu raporda davacının uğradığı bakıcı giderinden doğan maddi zararının 9.212,83 TL olduğunun rapor edildiği görülmekle davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi de dikkate alınmak sureti ile 9.212,83 TL tutarında bakıcı gideri tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tedavi gideri tazminatı yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalılar belgelendirilemeyen tedavi giderlerinden sorumlu olacaktır. Dosya arasında mevcut 26.01.2023 tarihli Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığının maluliyete ilişkin heyet raporuna göre davacının fatura edilemeyen ve belgeye bağlanılamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan zararının 6.000,00 TL olduğunun belirtildiği, davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak sureti ile 6.000,00 TL tedavi giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili 06.04.2023 tarihli dilekçesinde ve talep arttırım dilekçesinde davalı sigorta şirketinden talep ettikleri maddi tazminat miktarının temerrüt tarihi olan 16/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunmuştur. Ancak davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Davalı sigorta şirketine davadan önce davacı tarafından hazırlanan sigorta başvuru dilekçesinin kendilerine ulaşma tarihinin bildirilmesi için yazılan müzekkereye verilen ….04.2023 tarihli yazı cevabında davacı tarafından sigorta şirketine başvurunun yapılmadığının bildirildiği görülmektedir. Davacı vekili tarafından 06.04.2023 tarihli dilekçe ekinde yer alan davalı sigorta şirketinin e pota adresine gönderimine dair ekran çıktıları nazara alınarak Mahkememizce davacı tarafından dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvurunun yapıldığının kabul edildiği, ancak başvurunun davalı sigorta şirketine ne zaman tebliğ edildiğinin dosya arasındaki mevcur bilgi ve belgeler değerlendirilmekle tespit edilemediğinden davalı sigorta şirketinin dava açılış tarih itibari ile temerrüde düşmüş olduğu kabul edilmiş, bu nedenle dava tarihinden itibaren sigortalı araç da hususi olduğundan dolayı yasal faize hükmedilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, … , … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacı … yaralandığı görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası 02/…/2018 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 01/03/2022 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile ne normal ne de uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle yaralanmalı trafik kazasından sebep ne normal zamanaşımı süresi ne de ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan dolayı bu itirazın reddi gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 56/1 maddesinde; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ” amir hükmü yer almaktadır.
Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 Sayılı TBK’nın 56/1. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 Sayılı TMK’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, bilirkişi raporları ve Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde; 02/…/2018 tarihinde meydana gelen kazada kaza tarihi itibariyle davacının yaşı, kazanın meydana gelmesinde zararın artmasında kusur oranı, 9 aylık uzun tedavi süreci, geçirmiş olduğu tıbbi müdahaleler, bu sürecin davacı üzerinde yaratacağı travma ve psikolojik etki, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile paranın satın alma gücü ve emsal yüksek yargı içtihatları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı lehine takdir edilecek 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı için zenginleşme ve davalı için de yıkım olmayacağına kanaat edilmekle davacının manevi tazminat davasının tamamen kabulüne karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Açılan davanın sürekli iş göremezlik tazminatı talebi yönünden reddine,
2-)Açılan davanın diğer maddi tazminat davasının konuları yönünden talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
A-)17.381,78 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
B-)9.212 ,83 TL bakıcı gideri tazminatı,
C-)6.000,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 32.594,61 TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 02…..2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-)Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ İLE; 15.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02…..2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ‬3.251,19TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 80,70TL peşin harç, 112,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 192,70TL harcın mahsubu ile bakiye 3.058,49TL nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin (32.594,61/47.594,61) oranında 2.094,57TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olduğuna,)
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına (32.594,61/32.694,61) göre 1.355,84-TL’sinin davalı sigortadan, 4,16-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 261,29TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 112,00TL ıslah harcı toplamı olan 453,99-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin (32.594,61/47.594,61) oranında 310,91 TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olduğuna,)
6-)Davacı tarafından sarfedilen 734,25-TL posta ve tebligat gideri, …,50TL vekalet harcı, 2.000,00TL bilirkişi ücreti, 1.935,00TL hastane gideri olmak üzere toplam 4.680,75-TL yargılama giderinden davanın haklılık oranına (47.574,61/47.694,61) göre hesaplanan 4.670,94-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı sigorta şirketinin (32.594,61/47.594,61) oranında 3.205,56TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olduğuna,)
7-)Davalı sigorta tarafından sarfedilen …,50TL vekalet harcı giderinden davanın haklılık oranına (100/32.694,61) göre hesaplanan 0,04-TL’nin davacıdan alınarak davalı sigortaya verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 15.000,00TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-)Davalı sigorta vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigortaya verilmesine,
11-) Taraflarca yatırılan gider avansından artan bölümün karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davalı vekili ve davalı …’ın yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.16/…/2023

Katip Hakim