Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/15 E. 2023/682 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacılar vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … LTD ŞTİ ile davalı arasında, müvekkili şirketin taahhüdü altında yapılmakta olan Konya … … Mahallesi Düğün Salonu inşaatında mekanik işleri işçiliği işinin yüklenici firma tarafından yapılması konulu 20.02.2021 tarihinde Konya ‘ da taraflar arasında sözleşme imzalandığını, bu sözleşme hükümlerine göre, avans ödemesi yapılmayacağını ancak hakedişler ödendikçe mayıs – haziran – ağustos -eylül ayları içinde toplam iş bedeli olarak toplamda 132.000 TL ödeneceği hususunda anlaşıldığını, sözleşmeye göre işin bitirilme süresi 180 gün olmasına rağmen davalı, işi savsaklayarak iş programına göre işi yürütmemesi karşısında, müvekkili şirketten işbu bedellerin ödeneceğine dair teminat talebinde bulunduğunu, müvekkili şirket de idareye karşı işi geciktirme tehlikesi karşısında dava konusu teminat senetlerini düzenleyerek davalıya verdiğini, davalının teminat senetlerini almasına karşılık işi yine de yapmadığı gibi işi savsaklamaya devam ettiğini, müvekkili şirketin işveren idareye karşı işin gecikmesinden dolayı cezalar ödemeye başladığını, bu mahalde davalının müvekkili şirketin kendisine vermiş teminat olarak vermiş olduğu 40.000 TL bedelli senetle ilgili ihtiyadi haciz kararı alarak Konya . İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasından takip başlatarak müvekkili şirketin bütün banka hesaplarına ve hakedişlerine haciz işlemi uyguladığını, icra takibi incelendiğinde müvekkillerinden davacı … davalıya karşı herhangi bir şahsı borcu olmamasına karşın uygulamada senetlere atılan iki imzadan kaynaklı olması nedeniyle senedin boş olan kefil kısmına müvekkili davacı … ‘ın isim, soyisim ve tc si sonradan davalı tarafından sonradan yazılarak şahsi olarak borçlandırma yoluna gidildiğini, senet fotokopilerinden de bu durumun açıkça ortada olduğunu, çünkü taraflarında bulunan borçluya teslim edilen icra ve davaya konu olan senet suretlerinde açıkça görüldüğü üzere davacı müvekkili … ‘ın senedin kefil kısmında ismi ve TC si bulunmadığını, bu nedenle davacılardan müvekkili …’ın davalıya dava konusu senetler dahil herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine konu 09.10.2021 tanzim 02.12.2021 vadeli 40.000 TL aynı tanzim tarihli 02.01.2022 vadeli 20.000 TL 02.02.2022 15.000 TL bedelli suretleri dilekçe ekinde sunulan senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini, öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasını, icra takibi yönünden suiyinetli davalının %20 icra inkar tazminatına mahkumunu, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın müvekkiline borcunun bulunmadığından davaya konu senetlerin teminat olarak verildiğinden, …’ın şahsi borcu olmadığından bahisle müvekkili aleyhine menfi tespit davası açtığını, davacının tüm iddia ve beyanlarının gerçek dışı olduğunu, müvekkiline doğmuş ve hak ettiği alacağı karşılığında davaya konu bonoların verildiğini, davacı tarafın hem şirket yetkilisi olarak şirket adına hem de şahsi olarak kendi adına bonoları iki imza ile imzalayarak müvekkiline verdiğini ve bu ödemeleri zamanında yapacağını hem imzaları ile hem de sözlü olarak kabul ve taahhüt ettiğini, davacı tarafın borçlu olmadığı iddiası yersiz, mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın kıymetli evrak hükmünde bulunan ve Ticaret Kanunu’nda sebebinden bağımsız borç ikrarı içeren bono ile müvekkiline borçlandığını, bononun tüm vasıflarını içeren davaya konu senetlerden dolayı davacı tarafın ödeme belgesi ya da imza inkarı söz konusu değilse dinlenemeyeceğini, davacı borçluların dava konusu bonoları ödediği iddiasında olmadığı gibi bonolardaki imzaları da kabul ettiklerini, davacı borçlularca müvekkiline karşı açılan bu dava haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi kötü niyetli şekilde ve hakkın kötüye kullanımı niteliğinde açıldığını, davacı borçlular tarafından müvekkilinin alacağına karşılık verilen bonolar zamanında ödenmediğini davacı tarafça dava dilekçeleri ile mahkemeye sunulan bonolardan 02.11.2021 vade tarihli ve 20.000.00.TL bedelli bononun müvekkiline ödenerek müvekkilinden teslim alındığını, davacı tarafın müvekkiline bu bonoları hem teminat karşılığı verdiğini söylemekte hem de bu bonoyu ödediğini, dava değerini 75.000.00.TL olarak bildiren davacı tarafın mahkemeye toplam 95.000.00.TL bedelli 4 adet bono sureti sunması ancak üç adet bononun menfi tespitini dava etmesi de davacıların kötü niyetini ve haksızlığını ortaya koyduğunu, bunun yanında davacı gerçek kişi tarafından dosyaya sunulan 26.09.2021 tanzim tarihli 02.02.2022 vade tarihli 15.000.00.TL bedelli bononun sahte olduğunu, böyle bir bononun müvekkiline hiç verilmediğini, müvekkiline verilen bu tanzim ve vade tarihli yine 15.000.00.TL bedelli bono aslının müvekkilinin elinde olmakla taraflarınca yapılan incelemede müvekkilinin elinde böyle bir bono bulunmadığını, davacı gerçek kişi tarafından sahte olarak üretilen bu bonodan dolayı müvekkili ile davacı gerçek kişi arasında hiçbir bağ bulunmadığını, bu hususta da suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafça sunulan bu bonodan dolayı davacı ile herhangi bir illiyet bağı müvekkilinin bulunmadığından bu belge münasebetsiz evrak niteliğinde ve sahte olduğunu, davanın reddini talep ettiklerini, davacının 2008 yılındaki borcunu bilmekte ve araç alımından doğan borcundan kurtulmak için 2008 yılındaki borcuna karşılık verilen ibranameyi araç borcundan kurtulmak için kullanmaya çalıştığını, bu nedenlerle davacılar tarafından açılmış bulunan haksız,yersiz ve mesnetsiz davanın reddini, davanın hukuki bir yarar taşımadığından ve müvekkiline karşı kötü niyetli bir şekilde açıldığından dava bedelinin %20’sindan az olmamak kaydı ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 09/10/2021 düzenleme, 02/12/2021 vade ve 40.000,00 TL bedelli, aynı düzenleme tarihli 02/01/2022 vade tarihli ve 20.000,00 TL bedelli, yine aynı düzenleme tarihli ve 02/02/2022 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli bonolar yönüyle teminat senedi olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu bonolardan dolayı davacının herhangi bir borcu olup olmadığı, borcu var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
(1).T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Yargıtay .Hukuk Dairesinin 14/09/2021 tarih … esas … karar sayılı ilamında da belirtiltiği gibi TTK’nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “senedi düzenleyenin imzasını” ihtiva etmesi zorunlu olduğu, TTK’nun 372. maddesi hükmüne göre ise şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atacakları, anılan maddelerde “sorumluluk” için şirket kaşesi üzerinde imzanın bulunmasının koşul olarak öngörülmediği, davacıların davalı İlyas Arslan’ın lehtar olarak gözüktüğü takibe konu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, Yargıtay .Hukuk Dairesinin 16/12/2013 tarih … esas … Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi davacıların ihtiyari dava arkadaşı olup davaları birbirinden bağımsız iki ayrı dava olduğu, bu durumda mahkemece, Harçlar Kanununun 30 ve 32’inci maddeleri resen gözönünde bulundurulup her iki davacıdan ayrı ayrı başvuru harcı ve peşin harç alınarak davaya devam edilmesi gerekirken davacılar tarafından yatırılan tek başvuru ve peşin harçla yetinilip davanın sonuçlandırılmasının da doğru olmadığı …” denilmiştir.
(2).T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/03/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Klasik bir ayrım olarak ise defilerin, etkili olduğu kişiler açısından mutlak ve nispi defiler olmak üzere ikiye ayrıldığı belirtilmelidir. Geçersizlik defileri ve senet metninden anlaşılan defiler olarak karşımıza çıkan mutlak defiler, kambiyo senedini ödemekle yükümlü olan şahsın kendisinden senet bedelini talep eden her hamile karşı ileri sürebileceği defilerdir. Nispi defiler ise, aynı zamanda şahsi defi olarak da adlandırılırlar ve adından da anlaşılacağı üzere herkese değil sadece belli bir senet alacaklısına karşı ileri sürülebilirler. Türk Ticaret Kanunu’nun yukarıda değinilen ilgili hükümleri incelendiğinde şahsi defilerin, borçlu ile önceki hamiller arasında doğrudan doğruya mevcut münasebetlere dayanan defilerden oluştuğu görülmektedir. Kural, bu defilerin müracaatta bulunan hamillere karşı ileri sürülememesi ise de istisnası senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlidir.” denilmiştir.
(3).T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/05/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Sözleşmede iş bedeli toplam olarak kararlaştırıldığından götürü bedellidir. Götürü bedelli sözleşmelerde 6098 sayılı TBK’nın 480 ve devamı maddelerine göre yüklenici işi götürü bedelle yapmak zorundadır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında götürü bedelli işlerde işin tamamının yapılmamış olması halinde hakedilen bedelin; gerçekleştirilen imalâtın, işin tamamına göre fiziki oranının tespit, ve bu oranın götürü bedele oranlanmak suretiyle hesaplanacağı kabul edilmektedir.” denilmiştir.
(4).T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 24/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” 6102 sayılı TTK’nın 776/1-f maddesinde, düzenlenme tarihi, bonoda bulunması gereken unsurlar arasında sayılmıştır. Ancak, Dairemiz’in … – … , … – … ve yine … – … numaralı emsal nitelikteki ilamlarında da vurgulandığı üzere, 6102 sayılı TTK’nın 778/2-f maddesi atfıyla bonolara da uygulanan TTK’nın 680. madde hükmü uyarınca bononun kısmen doldurulmuş ya da sadece imzalanmış olarak tedavüle çıkarılması mümkün olup, bu eksiklik senedin ibrazına kadar tamamlanabilir. Bu nedenle düzenlenme tarihi yazılı olmayan bononun doldurularak, zorunlu unsurları tamamlanmak suretiyle kambiyo senedi vasfıyla işlem yapılmasında yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, mahkemenin yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
(5).T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bir kambiyo senedi olan bononun keşideci tarafından bazı unsurları eksik olarak düzenlenmesi ve bu eksikliklerin bonoyu elinde bulunduran kişi tarafından doldurulması TTK’nun 778/2-f maddesi yollamasıyla TTK’nun 680. maddesi gereğince mümkündür. Davacı keşideci olarak imzalayıp verdiği bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasını kanuni delillerle (senet,yemin) ispatlamak zorundadır. Mahkemece davanın tanık vesair delillere dayanarak davayı kabul etmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, davacının iddiasını kanuni delillerle ispatlamasına imkan verip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” denilmiştir.
(6).T.C. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 03/03/2017 Tarih ve … Esas-… Sayılı İlamında;
“Taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu davalarda yasa koyucunun taraflara hangi delilin, hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtme, yani somutlaşma külfeti getirdiği, bu düzenlemeye göre de açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde, tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı sonucuna ulaşmak gerekmektedir. Tarafın ‘sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller’ gibi ibareleri kullanmış olması yemin deliline açıkça dayanmış olduğu biçiminde yorumlanamaz.” denilmiştir.
(7).T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” İİK 72. maddesinin 4. fıkrasında “Dava, alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmüne göre dosyada ihtiyati tedbir nedeni ile davalının alacağını geç alması söz konusu olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
(8)T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/10/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Şu hâle göre, yukarıdaki açıklanan yasal düzenlemeler karşısında şirket ka-şesi dışına atılan ikinci imzanın, düzenleyen şirket lehine aval veren sıfatı ile atıldığının ve imza sahibinin de aval veren sıfatı ile borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekip, borçlunun borca itirazının reddine karar verilmelidir.” denilmiştir.
(9) T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/02/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ;
“Ancak somut olayda keşideci tüzel kişi olup bonoda şirket kaşesi üzerine atılmış iki imza bulunmaktadır. Davacı şirket yetkilisi-nin aval veren olarak şahsen sorumluluğunun bulunması için senede atılan ikinci imzanın şirket kaşesi üzerinde atılmaması gerekmektedir. Aynı kişi tarafından kaşe üzerine atılan ikinci imza aval hükmünde değildir.” denilmiştir.
(10) T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/03/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK.nun 05/10/2011 tarih ve … sayılı kararı). Ancak her iki imzanın şirket kaşesi üzerine atılması halinde bu imzaların tamamının keşideci şirketi temsilen atıldığının kabulü gerekir.” denilmiştir.
(11).T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı yemin deliline dayanmış ise de bedelsiz senedi kullanmak TCK’da suç olarak düzenlendiğinden yemin delilinin hatırlatılmadığı gerekçesiyle davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
(12).T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Senette malen veya nakten kısmında ibare olmadığı, davacının yaptığı şikayetler üzerine Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandığı, suçlamaların mahiyeti itibarıyla konusu suç teşkil eden konularda yemin teklif edilemeyeceğinden yemin deliline dayanılmasının da söz konusu olamayacağı anlaşıldığı” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
(1).GÖREV VE HARÇ İKMALİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Eldeki davanın 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinden olan bono sebebiyle açılan menfi tespit davası olması sebebiyle mutlak ticari dava olduğu, gerek çek keşidecisi şirket gerekse de kefil pozisyonunda bulunan şirket yetkilisi tarafından menfi tespit davası açıldığı, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak her bir davacı yönüyle peşin ve başvuru harcı ikmali yaptırılmış ve işin esasına geçilmiştir.
(2)DAVAYA DAYANAK İCRA TAKİPLERİNİN İNCELENMESİNDE:
(a) T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; … tarafından … ve … … Ltd. Şti. Hakkında 24/12/2021 tarihinde alacak aslı 40.000,00 TL, takip öncesi işlemiş faiz 367,12 TL ve komisyon 120,00 TL olmak üzere toplam 40.487,12 TL üzerinden Örnek-10 Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, takip dayanağının ise 09/10/2021 Tanzim, 02/12/2021 Vade ve 40.000,00 TL bedelli bono olduğu anlaşılmıştır.
(b) T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; … tarafından … ve … … Ltd. Şti. Hakkında 06/01/2022 tarihinde alacak aslı 20.000,00 TL, takip öncesi işlemiş faiz 34,52 TL ve komisyon 60,00 TL olmak üzere toplam 20.094,52 TL üzerinden Örnek-10 Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, takip dayanağının ise 09/10/2021 Tanzim, 02/01/2022 Vade ve 20.000,00 TL bedelli bono olduğu anlaşılmıştır.
(c) T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; … tarafından … ve … … Ltd. Şti. Hakkında 24/12/2021 tarihinde alacak aslı 15.000,00 TL, takip öncesi işlemiş faiz 12,95 TL ve komisyon 45,00 TL olmak üzere toplam 15.057,95 TL üzerinden Örnek-10 Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, takip dayanağının ise 09/10/2021 Tanzim, 02/02/2022 Vade ve 15.000,00 TL bedelli bono olduğu anlaşılmıştır.
(3).TAKİPLERE DAYANAK BONOLARIN İNCELENMESİNDE:
(a) T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine dayanak bononun incelenmesinde; Keşide tarihinin 09/10/2021 tarihi olduğu, keşide yerinin Çankaya/Ankara olduğu, keşidecisinin … … Ltd. Şti olduğu, kefil olarak …’ın adının geçtiği, bono üzerinden iki adet imza bulunduğu, bedelinin 40.000,00 TL olduğu, ödeme tarihinin 02/12/2021 tarihi olduğu, lehtarının … olduğu ve ihdas nedeninin “nakten” göründüğü, şeklen yapılan incelemede bononun 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve devamı maddeleri gereğince kambiyo vasfına haiz olduğuna kanaat edilmiştir.
(b) T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine dayanak bononun incelenmesinde; Keşide tarihinin 09/10/2021 tarihi olduğu, keşide yerinin Çankaya/Ankara olduğu, keşidecisinin … … Ltd. Şti olduğu, kefil olarak …’ın adının geçtiği, bono üzerinden iki adet imza bulunduğu, bedelinin 20.000,00 TL olduğu, ödeme tarihinin 02/01/2022 tarihi olduğu, lehtarının … olduğu ve ihdas nedeninin “nakten” göründüğü, şeklen yapılan incelemede bononun 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve devamı maddeleri gereğince kambiyo vasfına haiz olduğuna kanaat edilmiştir.
(c) T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine dayanak bononun incelenmesinde; Keşide tarihinin 09/10/2021 tarihi olduğu, keşide yerinin Çankaya/Ankara olduğu, keşidecisinin … … Ltd. Şti olduğu, kefil olarak …’ın adının geçtiği, bono üzerinden iki adet imza bulunduğu, bedelinin 15.000,00 TL olduğu, ödeme tarihinin 02/02/2022 tarihi olduğu, lehtarının … olduğu ve ihdas nedeninin “nakten” göründüğü, şeklen yapılan incelemede bononun 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve devamı maddeleri gereğince kambiyo vasfına haiz olduğuna kanaat edilmiştir.
(4) BONOLARIN TANZİMİNE DAYANAK TEMEL İLİŞKİ VE ŞAHSİ DEFİLERİN İLERİ SÜRÜLMESİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacı, dava dilekçesinde dava konusu bonoların taraflar arasında akdedilen ve dosya arasında bulunan Konya Sarayönü Ladik Mahallesi Düğün Salonu İnşaatının Mekanik İşleri kapsamında teminat olarak verildiği ve davalının edimini yerine getirmediği ileri sürmüştür. Gerek dosya içerisinde yer alan 02/09/2022 tarihli dilekçe gerekse de davalı asilin mahkememizin 01/11/2022 tarihli duruşmasında alınan beyanında “dava konusu bonoların hak ediş kapsamında ödeme mahiyetinde kendisine teslim edildiği, kendisinin ise inşaatın %95’lik kısmını tamamlamış olması sebebiyle bonoların bedelsiz olmadığını” kabul etmesi karşısında yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/03/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak akdedilen taşeronluk sözleşmesi kapsamında davalının edimini yerine getirip getirmediği ve ücrete hak kazanıp kazanmadığının tespiti açısından Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
(4) BİLİRKİŞİ RAPORU: Mahkememizce taraflarca bildirilen delillerin toplanması akabinde dava dışı Konya Büyükşehir Belediyesine müzekkere yazılarak sözleşme konusu Konya … … Mahallesi Düğün Salonu İnşaatına ilişkin ihale dosyası, geçici ve kesin kabuller, sahada tutulan tutanaklar ile tüm bilgi ve belgeler dosyamız arasına celp edilmiş, mahallinde keşif icra ettirilerek sözleşme kapsamında yüklenici durumunda bulunan davalının edimini yerine getirip getirmediği, getirmiş ise hak etmiş olduğu ücretin ne olduğu(sözleşme gereğince ücret götürü bedel olarak kararlaştırışmıştır) hususunda inşaat mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dosya içerisinde yer alan gerek 02/02/2023 Tarihli Kök Bilirkişi Raporu gerekse de 31/05/2023 Tarihli EK Bilirkişi raporunda davalının tamamladığı iş oranının %84 olduğu, eksik iş oranının %16 olduğu, götürü usulü olarak anlaşılan sözleşme bedelinin 132.000,00 TL olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/05/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davalının sözleşme gereğince hak etmiş olduğu ücretin 110.880,00 TL olduğu rapor edilmiştir. Söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
(5) TİCARİ DEFTERLERİN İNCELENMESİ: Mahkememizce tacir olan davacının ticari defter ve belgeleri incelenmiş, davalının tacir olmaması sebebiyle ticari defter ve belgeleri incelenememiş, 05/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu bonolara ilişkin olarak davacının ticari defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığı gibi yine davacının incelenen ticari defterlerinde davalıya yapılan bir ödemeye de rastlanılmadığı rapor edilmiştir.
(6) DAVACININ ÖDEME İDDİALARI: Her ne kadar davacı tarafından 14/11/2022 havale tarihli dilekçe ile 07/10/2021 Tarihinde 10.000,00 TL (Banka Havalesi- Dava dışı … ), 07/10/2021 Tarihinde 10.000,00 TL (Banka Havalesi- Dava dışı … ), 08/10/2021 Tarihinde 10.000,00 TL (Banka Havalesi- Dava Dışı … ), 03/03/2021 Tarihinde 10.000,00 TL (Banka Havalesi) 29/03/2021 Tarihinde 10.000,00 TL (Banka Havalesi) ödeme iddiasında bulunulmuş ise de söz konusu ödeme iddialarına konu banka dekontlarının incelenmesinde ödemelerin dava konusu işe istinaden yapıldığına dair herhangi bir açıklama bulunmadığı, davacının incelenen ticari defterlerinde de davalıya yapmış olduğu ödemeye dair bir kayıt bulunmadığı, davalının 16/05/2023 tarihli dilekçesinde bu ödemelerin davacı ile davalı arasında akdedilen Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün ihale işine ilişkin olduğunun ifade edildiği nitekim söz konusu ödeme dekontlarının tarihlerinin incelenmesinde dava konusu bonoların vade tarihlerinden önce olduğu ve bir kısmının ise bonoların keşide tarihlerinden dahi önce olduğu anlaşılmakla davacının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
(7) İHTİYATİ TEDBİR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacıların talebi üzerine Mahkememizin 08/08/2022 tarihli ara kararı ile tedbir talebi kabul edilerek icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verildiği, davacı tarafından teminatın yatırılması akabinde tedbirin infaz edildiği anlaşılmıştır.
(8) DEĞERLENDİRME VE NETİCE:
(a) Bedelsizlik İddiaları Açısından Yapılan Değerlendirmede: Her ne kadar davacılar tarafından dava konusu bonoların taraflar arasında akdedilen sözleşmenin teminatı olarak verildiği ve davalı tarafından işin eksik yapılması sebebiyle bedelsiz kaldığı iddia edilmiş ise de yukarıda detayıyla izah edildiği üzere gerek 02/02/2023 Tarihli Kök Bilirkişi Raporu gerekse de 31/05/2023 Tarihli EK Bilirkişi raporunda davalının tamamladığı iş oranının %84 olduğu, eksik iş oranının %16 olduğu, götürü usulü olarak anlaşılan sözleşme bedelinin 132.000,00 TL olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/05/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davalının sözleşme gereğince hak etmiş olduğu ücretin 110.880,00 TL olduğu, yine yukarıda detayıyla izah edildiği üzere davacı tarafından bu sözleşme kapsamında davalıya yapılan bir ödemenin ispat olunamadığı bu sebeple bono bedellerinin davalının hak etmiş olduğu ücret kapsamında yer aldığı anlaşılmakla davacıların bu yöndeki iddialarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
(b) Bononun Davacı … Açısından Sonradan Doldurulduğu İddiası Açısından Yapılan Değerlendirmede: Her ne kadar davacı bononun taraflar arasında yer alan sözleşmeye aykırı olarak davacı …’ın ismi sonradan kefil hanesine yazılmak suretiyle doldurulduğu ve bu suretle tahrifat yapıldığı iddia edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/10/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/03/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere sorumluluk doğması için şirket adına şirket yetkilisinin atacağı tek imzanın yeterli olduğu, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imzanın muhatabını şahsen sorumlu hale getireceği, davacı …’ın diğer davacı … … Ltd. Şti’nin yetkili müdürü olduğu, dava konusu bonolar üzerinde şirket kaşesinin dışında iki imza bulunduğu, şirket kaşesi dışında bulunan ilk imzanın keşideci şirketi borç altına soktuğu, şirket kaşesi dışında bulunan ikinci imzanın ise şirket müdürü olan davacı …’ın şahsen sorumluluğunu doğurduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 24/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında 6102 sayılı TTK’nın 778/2-f maddesi atfıyla bonolara da uygulanan TTK’nın 680. madde hükmü uyarınca bononun kısmen doldurulmuş ya da sadece imzalanmış olarak tedavüle çıkarılmasının mümkün olduğu, bu eksikliğin senedin ibrazı anına kadar tamamlanabileceği, davacının şirket kaşesi dışına iki imza atmak suretiyle davalıya verdiği bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasını kanuni delillerle (senet,yemin) ispatlamak zorunda olduğu lakin dosya kapsamından davacının bu iddialarını kesin nitelikte delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla davacıların bu yöndeki iddialarına da itibar edilmeyecek açmış oldukları davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
(9) YEMİN DELİLİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Dava dilekçesinin incelenmesinde davacıların açıkça yemin deliline dayanmadığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 03/03/2017 Tarih ve … Esas-… Sayılı İlamında ifade edildiği üzere “diğer yasal deliller” ibaresini kullanmış olmasının yemin deliline açıkça dayanmış olduğu biçiminde yorumlanamayacağı, bu sebeple davacının ödeme iddialarına ilişkin olarak davalıya yemin yöneltme hakkı hatırlatılmamış, bonolar yönüyle ise yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve dahi 6100 Sayılı Kanunun 226/1-c maddesindeki amir kanun hükmü de nazara alındığında davacıya yemin hakkının hatırlatılmasının mümkün olmadığına kanaat edilmiştir.
(10) KÖTÜNİYET TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacıların talebi üzerine Mahkememizin 08/08/2022 tarihli ara kararı ile tedbir talebi kabul edilerek icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verildiği, davacı tarafından teminatın yatırılması akabinde tedbirin infaz edildiği, davalının alacağına tedbir kararı sebebiyle geç kavuşması sebebiyle yasal şartların oluştuğuna kanaat edilmekle dava konusu borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 15.000,00 TL kötüniyet tazminatının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacıların davalarının AYRI AYRI REDDİNE,
2-Davanın alacaklı lehine neticelendiğinden 2004 Sayılı Kanunun 72/4-1. Cümle maddesi gereğince Mahkememizin 08/08/2022 tarihli ara kararı ile verilen İHTİYATİ TEDBİR KARARININ KALDIRILMASINA, bu hususta ilgili icra dairelerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
3-Yasal şartları oluştuğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı Kanunun 72/4. Maddesi gereğince; Dava konusu borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 15.000,00 TL kötüniyet tazminatının DAVACILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınan 2.462,44‬ TL harçtan ve alınması gereken 269,8’er TL’den toplam 539,70TL maktu harcın mahsubu ile fazla alınan 1.922,74TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre ayrı ayrı hesaplanan 17.900,00’er TL vekalet ücretinin davacılardan ayrı ayrı tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 11,50TL vekalet harcı giderinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2023

Katip … Hakim …