Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/145 E. 2023/46 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin 22.07.2011 tarihinden bu yana ( eski ticaret ünvanı: … Limited Şirketi olan) yeni adılya … nin ortağı olduğunu, müvekkilinin ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığını, kar dağıtımı yapılmamakta olduğunu, şirket bilançolarının gösterilmediğini, şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını tespit ettiğini, ortağı olan … a da hiçbir şekilde ulaşamadığını, bu nedenlerle şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini, öncelikle Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 6102 Sayılı TTK’nın 638/2. Maddesine dayalı olarak açılan haklı sebeple davalı şirket ortaklığından ayrılma davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise davacının iddia ettiği sebeplerin şirket ortaklığından ayrılma hususunda haklı sebep olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda davacının ortaklıktan çıkma ve ortaklık payının tahsili talebinde bulunduğu, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği halde, İlk Derece Mahkemesince uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle ve ayrıca yanılgılı olarak dava itirazın iptali olarak nitelendirilerek davanın usulden reddine, bölge adliye mahkemesince de aynı gerekçeyle davacı tarafın istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/02/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Hemen belirtilmelidir ki, ortak tarafından açılan haklı sebebe dayalı çıkma davasında davacının ortaklık sıfatının kararın kesinleştiği tarihe kadar devam etmesi gerekmektedir. Zira haklı sebebe dayalı çıkma davasında verilen çıkma kararı, sonuçlarını kararın kesinleştiği tarih itibariyle doğuracağından davacının bu tarihte ortak olması gerekmektedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Eldeki dava 6102 Sayılı TTK’nın 638/2 maddesine göre açılan haklı sebeple limited şirket ortaklığından ayrılma davası olduğundan mutlak ticari dava olduğu değerlendirilmiş, Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilmekle işin esasına geçilmiştir.
2.TEFRİK EDİLEN DOSYA YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dava dilekçesinin incelenmesinde davacı tarafından şirketin diğer ortağı olan …’a da husumet yönelttiği, Mahkememizin 07/03/2022 tarihli tensip zaptının 4 nolu ara kararı gereğince gerçek kişi yönünden açılan davanın iş bu davadan tefrikine karar verilerek Mahkememizin … Esasına kaydediliği ve Mahkememizin 15/03/2022 Tarih ve 2022/197 Karar sayılı ilamıyla T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak pasif husumet dava şartı yönüyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
3.TİCARET SİCİL KAYITLARININ İNCELENMESİNDE; Mahkememizce davalı şirkete ilişkin olarak T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden kuruluşundan dava tarihine kadar olan şirket ortaklarını ve yetkililerini içerir, şirket sözleşmesi ve şirkete dair tüm bilgi ve belgeler ile bunların ilanına ilişkin ticaret sicil gazete ilanları dosya arasına celp edilmiş, şirket ana sözleşmesinde şirketten çıkma/ayrılmaya ilişkin olarak herhangi bir düzenleme yapılmadığı, davacının hali hazırda 5/100 hisse oranında şirket ortağı olduğu, yukarıda detayı izah edilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/02/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacının eldeki davayı açma hususunda aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararı olduğu değerlendirilmiştir.
4.TARAF DELİLLERİNİN TOPLANMASI, KOLLUK ARAŞTIRMASI VE TANIK ANLATIMLARI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
a.Ticari Defterler Açısından Yapılan Değerlendirmede; Davacının 20/06/2022 Havale Tarihli dilekçesinde davalı şirketin ticari defter ve belgelerine dayandığı görülmekle Mahkememizin 18/10/2022 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereğince “Bilirkişi incelemesine esas olmak üzere davalı şirkete ait ticari defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/5 maddesi gereğince davacı tarafın iddialarına itibar edilerek yargılamaya devam olunacağı ihtar” edilmiş, usulüne uygun yapılan tebliğe ve verilen kesin süreye rağmen davalı şirket tarafından ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılmıştır.
b.Kolluk Araştırması Açısından Yapılan Değerlendirmede; Davacının, davalı şirketin resmi adresinde ticari faaliyette bulunmadığı yönündeki iddiaları üzerine Mahkememizce kolluk araştırması yaptırılmış, 25/03/2022 tarihli müzekkere cevabında davalı şirketin faaliyet adresinde bulunmadığı, söz konusu adreste dava dışı … Bayan Kuaförü isimli iş yerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
c.Tanık Anlatımları Açısından Yapılan Değerlendirmede; Davacının delil listesinde bildirmiş olduğu tanığın Mahkememizin 17/01/2023 tarihli duruşmasında dinlenmiş, tanık … alınan beyanında özetle; Davacı ile davalı şirketin diğer ortağı …’un birlikte dersane işlettiklerini, bu vesile ile dava konusu olayda bilgi sahibi olduğunu, mezun olduktan sonra davalı şirketin faaliyet adresine gittiklerinde kapalı olduğunu ve faaliyet göstermediğini, şirket temsilcisi ve şirketi bulamadıklarını ifade etmiştir.
5.NETİCE; Davacının davalı şirkette 5/100 hissede ortaklığı bulunduğu, davalı şirketi temsile yetkili kişinin münferiden … olduğu, davacı ortağın ortaklığı yönetim ve idare hakkı gibi şahsi hakları mevcut olmasına rağmen şirketin faaliyet alanına ilişkin olarak kendisine herhangi bir bilgi verilmediği, şirketin faaliyet adresinden taşındığı, aktif olarak faaliyette bulunmadığı, şirket ana sözleşmesinde davacıya şirketten tek yanlı irade ile çıkma hakkı veren bir hüküm bulunmadığı gibi ortaklara şirketten çıkma hakkının tanınması ya da bu hakkın kullanılmasının belirli şartlara bağlanmasını içerir bir hüküm de yer almadığı LAKİN 6102 Sayılı TTK’nın 638/2 maddesi gereğince her ortağın haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açmasının mümkün olduğu, Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere kanunda tanımı yapılmayan haklı sebep kavramının her somut olayın özelliğine göre hakim tarafından takdir edilecek olmakla birlikte haklı sebebin, şirket ortakları açısından şirketin devam etmesini çekilmez hale getiren veya şirket ilişkisini sona erdirmeyi gerektiren objektif ya da subjektif nedenler olabileceği, bu hallerin meydana gelmesinde kişinin kendi kusurunun bulunmaması gerekmekte olduğu, limited şirketlerin nitelikleri itibariyle ortaklık yapısında kişi unsurunun ağır bastığı, bu sebeple ortaklar arasında ortaklık ilişkisinin devam edebilmesi için güvene dayalı bir ilişkinin tesis edilmesi gerektiği, süreç içerisinde taraflar arasında bu anlamda bir birliktelik kalmamış ise ortaklığı yürütmenin taraflara ve şirkete herhangi bir faydasının kalmayacağı, zira limited şirketlerin nitelikleri itibariyle ortaklık yapısında kişi unsuru ağır bastığı, somut olayımızda alınan tanık anlatımları, 25/03/2022 tarihli kolluk araştırması ve 6100 Sayılı Kanunun 222/5 maddesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünde yer alan resmi adresinde faaliyette bulunmadığı, gayri faal olduğu, uzun yıllardır davacının davalı şirketin iş ve işleyişleri ile ilgili bilgi alma ya da ortaklık işlerine katılma gibi bir muhatap bulamadığı, bu hususların davacı için şirket ortaklığına devam etmesini çekilmez hale getirdiğine kanaat edilmekle davacının davasının kabulü ile 6102 Sayılı TTK’nın 638/2 maddesi gereğince davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; davacının 6102 Sayılı TTK’nın 638/2 maddesi gereğince DAVALI … ORTAKLIĞINDAN ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİNE(KARAR VERİLMESİNE),
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 80,70TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 11,50TL vekalet suret harcı, 190,75TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam ‬272,1‬0‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin ve davacı asilin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip … Hakim …