Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/134 E. 2022/795 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2- … – … …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 22/02/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin karı koca olup oto alım satım işiyle uğraştıklarını, müvekkillerinden …’ün kendisine ait şahıs şirketi olduğunu, diğer müvekkilinin eşinin şirketinin işlerini vekalet yoluyla takip ettiğini, davalı … …’nun Konya Barosu avukatlarından olup diğer davalı şirketin de %99 hissesi ile ortağı olduğunu aynı zamanda davalı şirketinde avukatı olduğunu, müvekkillerinin davalı şahıstan ve sonrasında davalı şirketten yaklaşık 15 adet araç satın aldığını, taraflar arasında bu şekilde birçok ticari ilişki oluştuğunu, sonrasında müvekkillerinin davalı taraftan … plakalı aracın alımı için yazılı sözleşme yapıldığını, bu araç dışında da … plakalı araç alımı içinde sözlü olarak anlaşma sağlandığını, iki adet araç alımına ilişkin olarak toplamda 875.000,00TL banka havalesi yoluyla davalı tarafa ödeme yapıldığını, ödemesi yapılan bu iki aracın noter satış devrinin talep edildiğini ancak davalı tarafça çeşitli bahanelerle devir işleminin yapılmadığını, defalarca karşı tarafla görüşülmesine rağmen araç devir işleminin yapılmadığını araçların da teslim edilmediğini, davalı şirketin %99 hissesinin diğer davalıya ait olduğunu kalan %1 hissesinin de davalının annesi olan … …’ya ait olduğunu, şirket müdürünün … … olduğunu, davalının avukat olması sebebiyle kendi adına iş yeri açamayacağını, şirket kuramayacağını, davalının müvekkilleri ile birlikte birçok kişiyi dolandırma kastı ile hareket ettiğini, davalının her ne kadar taraflar arasında düzenlenen sözleşmeleri şirket vekili olarak imzalamış ise de davalı şirketin %99 oranında ortağı olduğunu, konuya ilişkin şikayet üzerine Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkillerinin araç alımına ilişkin davalı tarafa göndermiş oldukları bedellerin tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi dosyasında davalı tarafın kötü niyetli olarak itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, dava öncesi yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkiller lehine %20’den icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili her iki davalının cevap dilekçesine karşı mahkememize vermiş olduğu 07/04/2022 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde bahsettikleri üzere davalı tarafla birçok araç alım satım işi yapılarak taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, son olarak iki araç bedeli olarak 875.000,00TL banka havalesi yoluyla ödeme yapıldığını, anlaşma sağlanan araçların teslim edilmediğini, ödenen paranın da iade edilmediğini, davalı tarafların cevap dilekçelerindeki bu miktara yönelik beyanlarına karşı söyleyecek ifade bulamadıklarını, müvekkillerinin emek emek kazandıkları bu paradan küçümsenerek bahsedilmesinin bile davalıların kötü niyetli olduklarının göstergesi olduğunu, küçümseyerek bahsettikleri miktara karşı da borçlarının olmadığını beyan ederek icra takibine itiraz etmelerinin de yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı … …’nun dava tarihine kadar davalı şirketle aynı adreste avukat olarak faaliyette olduğunu, dava açıldıktan sonra adresini değiştirerek borçtan kurtulma yoluna gittiğini, davalı tarafın kendilerinin dolandırıldığı iddiasının iş bu dava konusuna etkisinin olmadığını, davalı tarafların ayrı ayrı vermiş oldukları cevap dilekçelerindeki beyanları kabul etmediklerini beyanla talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … mahkememize vermiş olduğu 25/03/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın beyanlarının iftira mahiyetinde beyanlar olduğunu, kendilerine atılı dolandırıcılık iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacılar hakkında birçok dosyada tanık olarak beyanlarının alındığını, tedarikçinin usulsüz ve hakkaniyetsiz hareketlerinden dolayı kendilerininde mağdur olduğunu, tedarikçi firma yetkililerine kendisinin yönetiminde bulunan şirkete ait 24.000.000,00TL ödeme yapılması nedeniyle davalı şirketin ödeme güçlüğü yaşadığını, şirketin ve şahsının menkul ve gayrimenkullerinin şirket borcunun ödenmesine karşın tedarikçi firma yetkililerince kendilerine iade edilmediğini bu nedenle ekonomik olarak zor durumda kalındığını, hem kar edilebilecek maddi zararlarının hem de manevi zararlarının olduğunu, davalının icra takibi başlattığı borcun muaccel olmadığını, muaccel borç olması için gerekli şartların oluşmadığını, alacaklı tarafından usulüne uygun ihtarname çekilmediğini, muaccel olmayan borcun temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, ifa yükümlülüğünün de olamayacağını, müvekkil şirketin icra takibine konu edilen bir borcunun olmadığını, usulünce kurulan şirketlerde kanunen şirketin mevcut borçlarının şirketin kendine ait malvarlıgıyla sorumlu olduğunu, şirket borcu için şirket ortağına başvurulamayacağını bu nedenle kendinin şahıs olarak şirket borcundan sorumlu tutulamayacağını, taraflar arasındaki ticari ilişkide birçok defa araç alım satımı yapıldığını, talep üzerine para iadeleri yapıldığını bu durumun banka hesaplarının incelenmesi ile ortaya çıkacağını, avukat olmasının şirket ortağı olmasına engel bir durum olmadığını bu husustaki davacı beyanlarını kabul etmediğini, davacı tarafın şahsının güvenilirliğini sorgulamayacağını, şahsına yönelik suçlamaları kabul etmediğini, davacı tarafın sunmuş olduğu tanığın kendisiyle husumeti olduğunu, tanık olarak dinlenmesine muvafakatının olmadığını, şikayetçi oldukları tedarikçi firma hakkındaki soruşturmanın devam ettiğini, tedarikçilerden ana tedarikçi firma yetkilisi olan …’nun cezaevinde olduğunu, diğer yetkilisi …’nun kaçak olduğunu, para transferi yapılan tedarikçi firma yetkilisi …’ın da vefat ettiğini, bu firmadan alacaklarına ilişkin arabuluculuk sürecinin tamamlandığını ve dava sürecinin başlatıldığını beyanla şahsına yönelik açılan davanın reddine, ilgili soruşturma dosyalarının dosyaya celbine, davacılar hakkında %40’tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili mahkememize vermiş olduğu 24/03/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili şirkete yönelik başlatmış oldukları icra takibine konu borcun muaccel olmadığını, borcun ne zaman ödeneceği hususunda herhangi bir tarih belirlenmediğini, borcun temerrüde düşmesi içinde herhangi bir ihtarat yapılmadığını, Borçlar Kanunu’nun 118 maddesi uyarınca borcun geç ifasının ispat edilemediğini, müvekkili şirket hakkında Konya ve İstanbul C. Başsavcılıklarında başlatılan soruşturmalarda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, yine TTK’nun 18. maddesi uyarınca her tacirin basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini ancak davacı tarafın usulünce ihtar yapmayarak basiretli bir tacir gibi davranmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre borcun muaccel olması için gerekli şartlardan olan ihtarnamenin gönderilmediğini bu nedenle borcun muaccel olmadığını, henüz vadesi gelmemiş borç hakkında icra takibi yapılamayacağını, dava açılamayacağını, davacılardan …’ün şirket ortağına karşı başlatmış olduğu icra takibinin de usulsüz olduğunu, müvekkili firmanın tedarikçileri tarafından zarara uğratıldığı ve müvekkilinin bu nedenle zor durumda kaldığını beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … hem kendi adına hemde davalı şirket vekili olarak mahkememize vermiş olduğu 08/05/2022 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının dosya kapsamında sunmuş olduğu arabuluculuk tutanağının usulüne uygun olmadığını, öncelikle arabuluculuk dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafın kendi şahsı hakkındaki ithamları kabul etmediğini, şirket olarak iki müşterilerinin zararlarının giderilemediğini, bunlardan birininde davacılar olduğunu, şirket ve şahıs olarak zararların giderilmesi noktasında çaba sarfettiklerini, tüm mal varlıklarını zararların giderilmesi için kullanıldığını, şahsi olarak adresinin dava sonrası değiştirildiği iddiasını kabul etmediğini, daha önce satın aldıkları ofisin tapu kaydının alındıktan sonra bu ofise taşındıklarını, hesap hareketlerinin incelenmesi ile davacı tarafa yapılan ödeme ve iadelerin ortaya çıkacağını bu durumun kötü niyetli olmadıklarının ifadesi olduğunu, hesap hareketlerine ilişkin 81 sayfalık hesap hareketlerini gösterir beyanlarını dosyaya sunacaklarını, şirket adına araç alım satım, araç bedellerini almaya, sözleşme feshine, sözleşme düzenlemeye ilişkin vekaletnamesinin olduğunu, davacı tarafın iftira mahiyetindeki beyanlarını kabul etmediklerini, tedarikçi firma tarafından dolandırıldıklarına ilişkin birçok delilin mevcut olduğunu, tedarikçi firma hakkında soruşturma aşamasında ve ceza yargılaması devam eden birçok dosyanın mevcut olduğunu beyanla önceki cevap dilekçelerindeki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … hem kendi adına hemde davalı şirket vekili olarak mahkememize vermiş olduğu 30/11/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davacıların davaya konu araçlar yönünden şirketlerine ödemiş oldukları bir bedel olmadığını buna ilişkin hesap hareketlerinin dosyaya sunulabileceğini, davacıların araçların piyasa rayiç bedellerini ödemediğini, kendilerinin alacaklı durumunda olduğunu, defter ibrazına ilişkin olarak limited şirketlerde tacirlik vasfının olup olmadığının araştırılması gerektiğini, bu haliyle defter ibrazı ve hasretme kurumunun dava konusu uyuşmazlıklarda uygulanmasına olanak ve yer olmadığını, TBK’na göre sözleşmeden dönme haklarının olduğunu davacıların ticari hayatlarını mahvına sebep olduğunu bu nedenle yapılan tüm sözleşmeleri geriye etkili olarak feshettiklerini, davaya konu araçların rayiç bedellerinin tespit edilmesi gerektiğini, taraflar arasında araç alım satımına ilişkin süre gelen bir ticari alış veriş olduğunu, davacıların sunmuş olduğu satış sözleşmelerindeki imzaların da davacılara ait olduğunun şüpheli olduğunu, imzaların tam teşekkül etmediği kanaatinde olduklarını, dosya kapsamında sunulan hesap hareketlerinin incelenmesinde bedellerin eksik ödendiğinin ortaya çıkacağını, dekontların hukuk sisteminde kesin delil sayılamayacağı, yan delil olarak değerlendirilebileceğini, davacı tarafın satışı yapılan araçlara yönelik kesilen fatura bedellerine süresinde itiraz etmeyerek fatura bedelini kabul etmiş sayılacağını, davacı tarafın kendilerine karşı açmış oldukları davada hukuki yararlarının olmadığını ayrıca kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın elinde alacaklarına yönelik kesin bir delil bulunmadığını, talepleri doğrultusunda noterlik satış belgelerinin celbine, maliyeden fatura bilgilerinin celbine ve yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER
Mahkememizce, Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Konya C. Başsavcılığının … soruşturma dosyası ve Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, Noterler Birliğinden davaya konu edilen araçların ilk tescil tarihinden tüm tescil ve satış sözleşmeleri celp edilmiş, Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin ticari sicil kayıtları celp edilmiş, davacılar ve davalı şahısların tacir ve esnaf kayıtları ile vergi mükellefiyetlerine ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş, muhasebe uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklılarının mahkememiz dosyası davacıları, borçlularının mahkememiz dosyası davalıları olduğu, 875.000,00TL alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine borçlular tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Muhasebe uzmanı bilirkişisi … tarafından mahkememize sunulan 15/09/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalılardan herhangi bir alacağının bulunmadığı ancak tüm dosya kapsamında kazandırılan dekontlar doğrultusunda takdiri mahkememize ait olmak üzere davacı …’in davalı … …’dan takip tarihi itibariyle 875.000,00TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından davalılar aleyhinde Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davaların icra dosyasına süresinde sundukları itiraz dilekçeleri ile asıl borç miktarına ve ferilerine itiraz ettikleri, davacılar vekilinin yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde söz konusu icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ettiği anlaşılmıştır. Davalı taraf ise, yukarıda özetlendiği gibi davanın reddini savunmuştur.
Dava tarafları arasında davacıların aktif husumet ehliyetine sahip olup olmadıkları, davalıların pasif husumet ehliyetine sahip olup olmadıkları, dava ve takip konusu borcun muaccel olup olmadığı, varlığı ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
Davacı … ile davalı … Otomotiv Ltd. Şti. arasında düzenlenen 15/11/2020 tarihli taahhütname ile, … plakalı … 3008 Gt Line markalı aracın 420.000,00TL karşılığında davalı şirket tarafından davacı …’e devrinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Davacı … lehine başlatılan takibin, bu aracın taahhütnamede yazan bedeli davalı şirkete gönderilmesine rağmen aracın adı geçen davacıya devrinin yapılmaması sebebiyle, gönderilen paraların iadesi amacıyla başlatıldığı davacı vekili tarafından ifade edilmiştir.
Diğer taraftan, … plakalı … marka aracın davacı … ile davalı şirket arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca davalı şirket tarafından davacıya devrinin taahhüt edildiği, devir bedeli olarak kararlaştırılan 455.000,00TL’nin EFT yoluyla davalı şirkete gönderildiği, buna karşılık araçların devredilmemesi sebebiyle ödenen paraların tahsili amacıyla davacı … lehine dava konusu takibin başlatıldığı yine davacı vekili tarafından ifade edilmiştir.
Söz konusu icra takibinde borcun aynı sebepten doğması ve borçluların aynı olması sebebiyle davacılar tarafından ihtiyari takip arkadaşı olarak davalılar hakkında aynı icra dosyasından takibe girişilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Türkiye Noterler Birliğinden dosyaya celp olunan tescil kayıtları incelendiğinde dava ve takip konusu araçların ilgili davacılara devrinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte dosyaya sunulan banka makbuzları ve bu makbuzlara ilişkin hesap ekstreleri incelendiğinde araçların devir bedellerinin davalı şirket yararına davalı … … hesabına gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde, ilk başta davacılar ile davalı … … arasında şahsi olarak araç alım satım ilişkisinin başladığı ve bu ilişkinin bir süre devam ettiği ancak sonrasında davalı … …’nun hakim ortak olduğu davalı … Otomotiv Ltd. Şti.’nin kurulması üzerine alım satım ilişkisinin davacılar ve davalı şirket arasında devam ettirildiği ifade edilmiştir. Kaldı ki dosyaya sunulan taahhütnamede de sözleşmenin tarafının davalı şirket olduğu açıkça görülmektedir. Hal böyle olmakla davacılara taahhütte bulunan davalı şirket olduğundan ve taahhütnameler gereği devir bedelleri davalı şirket yararına gönderildiğinden davacılar alacak talebini yalnızca davalı şirkete yöneltebilir. Bu sebeple davalı … … hakkında takip başlatılması haksız olup davalı … …’nun icra takibine itirazının yerinde olduğu tespit edilmekle Fatmanur … yönünden davanın reddi gerekmiştir.
Dava tarafları arasında uyuşmazlık öncesinde de süre gelen araç alım satım ilişkisinin olduğu, bu ilişkinin başta davalı … … ile başladığı, sonrasında ise dava konusu uyuşmazlıkta olduğu gibi araç satım ilişkisinin davacılar ve davalı şirket arasında devam ettiği, devir bedelinin davacılar tarafından davalı … … hesabına gönderildiği dosyaya sunulan önceki araç satış sözleşmelerinden ve banka hesap dökümlerinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı şirket tarafından borcun muaccel olmadığına yönelik itirazda bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki süre gelen ilişkide devir bedelinin gönderilmesine müteakip en geç bir ay içerisinde araç devirlerinin yapıldığı, araç satış sözleşmelerinde yazan araçların plakaları belirtilmek suretiyle banka havalesinin yapıldığı görüldüğünden muacceliyet itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce, davalı şirkete ticari defterlerinin ibrazı konusunda kesin süreli ihtaratta bulunulmasına rağmen süresinde bildirimde bulunulmaması sebebiyle davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bir inceleme yapılamamıştır. Her ne kadar davacı …’ün ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede defter kayıtlarına göre bir alacak kaydının tespit edilemediği bilirkişi tarafından dosyaya rapor edilmiş ise de, davalının defter ibrazından kaçınması, dosyaya sunulan banka hesap ekstreleri, taraflar arasında uyuşmazlık öncesindeki süre gelen fiili alım satım ilişkisi dikkate alındığında davacının defter kayıtlarının aleyhine delil olamayacağı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan banka hesap ekstrelerine göre dava dilekçesinde sözü edilen araç devir bedelleri davacılar tarafından davalı şirket yararına olacak şekilde gönderilmesine rağmen araç devirlerinin yapılmaması sebebiyle davacıların ödeme emrinde belirtilen miktar kadar davalı şirketten alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davalı şirket yönünden ise davanın kabulü gerekmiştir.
Dava ve takip konusu alacak likit nitelikte olup yapılan yargılama sonucunda davalı şirketin itirazının haksız olduğu kanısına varıldığından davacılar yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davalı … … aleyhinde başlatılan takibin kötü niyetli başlatıldığı sübut bulmadığından adı geçen davalı yararına haksız takip tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-DAVANIN DAVALI … … YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
B) 1-DAVANIN DAVALI … OTOMOTİV …. LTD. ŞTİ. YÖNÜNDEN KABULÜ İLE; adı geçen davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın tümden iptali ile takibe aynen devam olunmasına,
2-Takip bedelinin %20’si olan 175.000,00TL icra inkar tazminatının davalı … Otomotiv şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
C)1-Hazine tarafından karşılanan 1.600,00TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (1/2 oranında) 800,00TL’sinin davalı … Otomotiv …. Ltd. Şti.’den, 800,00TL’sinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59.771,25TL karar ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 10.567,82TL harcın ve icra dairesine yatırılan 4.375,00TL harcın toplamı olan 14.942,82TL harcın mahsubu ile bakiye 44.828,43TL harcın davalı … Otomotiv …. Ltd. Şti.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
-Harçlar Kanunun 29. maddesi gereğince davacı alacaklının icra müdürlüğüne yatırdığı binde beş tahsil harcı mahkeme harçlarına mahsup edildiğinden bu hususun icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasına,
3-Davacılar tarafından yapılan 260,60TL başvuru harçları, 10.567,82TL peşin harç ve 4.375,00TL icra dairesine yatırılan harç olmak üzere toplam 15.203,42TL harcın davalı … Otomotiv …. Ltd. Şti.’den alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından sarfedilen 11,50TL vekalet suret harcı, 700,00TL bilirkişi ücreti ve 399,25TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.110,75TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (1/2 oranında) 555,38TL’lik kısmının davalı … Otomotiv …. Ltd. Şti.’den alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 114.250,00TL vekalet ücretinin davalı … Otomotiv …. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacılar vekili ile davalı … … ve aynı zamanda … Otomotiv vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/12/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …