Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/131 E. 2023/44 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket hakkında Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile haksız bir şekilde icra takibi yapıldığını, söz konusu icra takibine konu alacak ile ilgili müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki söz konusu olmadığını, sadece şirket yetkilisi … ile makina satışına ilişkin ticaret olduğunu, söz konusu senedin de bu ticaret kapsamında peşinat olarak verildiğini, bu senedin makina satışı için peşinat olarak verilmesine ve müvekkili şirket ile aile şirketi olan Tüya metal tarafından … plakalı aracın davalı şirket yetkilisine devredilmesine rağmen davalı şirket yetkilisi tarafından makinaların ( kauçuk kesme makinası) teslim edilmediğini, daha sonra müvekkili şirket tarafından da yine makina bedeli olarak davalı şirket yetkilisi …’ün hesabına 35.000,00 TL ödeme yapıldığını, buna rağmen davalı şirket yetkilisi tarafından makinaların verilmediğini, bu sebeplerle müvekkili şirket hakkında Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile haksız bir şekilde icra takibi yapıldığını, bu nedenlerle taleplerinin kabulü ile davalı şirket ile müvekkili arasında mevcut ve geçerli bir alacağın bulunmadığının tespitini, ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesini, neticeten Konya . İcra Müdürlüğünün … E Sayılı haksız icra takibinin durdurulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış oldukları zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvvekiline verilmesini, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davanın haksız ve mesnetsiz, kötüniyetli olarak açıldığından davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın icra takibinden kendisine yapılan tebligata rağmen süresi içerisinde bir itiraz yoluna da başvurmadığını, ne zaman ki davacı adresine menkul haczine gidilmesine müteakip sırf hacizden kurtulmak, haksız ve kötüniyetli olarak müvekkilinin alacağına kavuşmasını kötüniyetli olarak engellemek adına işbu davayı açtığını, davacının iddialarının hiçbir hukuki ve ticari dayanağı bulunmadığını, müvekkilil şirketin makine üretimi ve makine alım satımı yapan bir şirket olduğunu, davacının talebi doğrultusunda müvekkili tarafından davacıya 200 Tonluk Kauçuk Kesme Makinesi ürettiğini, bu makinenin fiyatının 500.000,00TL olduğunu, davacı ile yapılan maliyet hesabının ise 289.250,00TL olarak görüşüldüğünü, bu maliyet hesabına istinaden davacı tarafından … plakalı … marka aracın 75.000,00TL’ye sayıldığını, davacı tarafından satışı verileceği iddiası ile verilen … plakalı … marka araç verildiğini ve 60.000,00TL’na sayıldığını, akabinde toplamda 69.000,00TL’lik üç adet senet verildiğini, bunların verilmesi neticesinde kalan alacak olarak 85.250,00TL olarak hesap görüldüğünü, neticede, 05.10.2021 tarihinde görülen hesap neticesinde ödenmeyen evraklar ile birlikte toplam 192.250,00TL alacağı bulunduğunu, ancak davacının satışını vereceğini iddia ettiği … plakalı aracı iki ay boyunca veremediğini, neticede aracın gerçek malikinin aracını istemesi neticesi müvekkili aracı maliki olan şirket yetkilisi …’a teslim etmek zorunda kaldığını, dolayısıyla davacının … marka … plakalı aracı veremediğini, davacının hem borçlu hem de kötüniyetli olduğunu çok iyi bildiğinden dava dilekçesinde söz konusu araçtan hiç bahsetmediğini, bu aracın teslimine ilişkin araç maliki şirket yetkilisi …’ın tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini, davacıya makinenin teslim edildiğini, buna ilişkin fotoğrafların sunulduğunu, ayrıca tanıklar ile makinenin davacıya teslim edildiğinin anlaşılacağını, sonuç olarak davacıya bizzat dava dilekçesi ile takibe konu olan senedi imza ettiğini ve dolayısı ile müvekkili şirkete olan borcunu ikrar ettiğini, davacının davaya konu olan makinenin satışına ilişkin ödeme yaptığını, müvekkili şirkete borcunun bulunmadığını iddia ederek işbu davayı ikame ettiğini, ancak izah olunduğu üzere davacının işbu iddialarını ispat edecek nitelikte herhangi bir somut delil ibraz edemediğini, bilakis sunmuş oldukları delillerden de anlaşılacağı üzere, makinenin davacıya teslim edildiği, makine bedeli ve davaya oknu edilen senedin müvekkiline ödenmediğini, bu nedenlerle tüm dava ve hakları saklı kalmak kaydı ile davacının haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak ikame ettiği davanın reddini, haksız ve kötüniyetli olarak açılan dava nedeniyle alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davaya konu icra takibine dayanak 07/07/2021 Tanzim, 30/11/2021 vade ve 30.000,00 TL bedelli senet dolayısıyla davacının borçlu olmadığı iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise bononun tanzimine dayanak 200 Tonluk Kauçuk Kesme Makinesinin davacıya teslim edilip edilmediği, bu makine dolayısıyla davacının herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/12/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Esasen kambiyo senetlerinin tacir olan tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmaması sonuca etkili olmayıp, kambiyo senedini hükümden düşürmez.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/03/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu maddeler birlikte dikkate alındığında defi kavramının; senedin hükümsüzlüğüne ilişkin defiler, senet metninden anlaşılan defiler ve senedin önceki hamillerinden biriyle mevcut ilişkiden doğan defiler şeklinde üçlü bir ayırıma tabi tutulduğu söylenebilir.
Klasik bir ayrım olarak ise defilerin, etkili olduğu kişiler açısından mutlak ve nispi defiler olmak üzere ikiye ayrıldığı belirtilmelidir. Geçersizlik defileri ve senet metninden anlaşılan defiler olarak karşımıza çıkan mutlak defiler, kambiyo senedini ödemekle yükümlü olan şahsın kendisinden senet bedelini talep eden her hamile karşı ileri sürebileceği defilerdir. Nispi defiler ise, aynı zamanda şahsi defi olarak da adlandırılırlar ve adından da anlaşılacağı üzere herkese değil sadece belli bir senet alacaklısına karşı ileri sürülebilirler. Türk Ticaret Kanunu’nun yukarıda değinilen ilgili hükümleri incelendiğinde şahsi defilerin, borçlu ile önceki hamiller arasında doğrudan doğruya mevcut münasebetlere dayanan defilerden oluştuğu görülmektedir. Kural, bu defilerin müracaatta bulunan hamillere karşı ileri sürülememesi ise de istisnası senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlidir (TTK. 571/II, 599/I, 737/II).” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/07/2011 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu noktada satılanın tesliminin ispatı önem arz etmekte; bu bağlamda eldeki uyuşmazlık yönüyle tesliminin tanıkla kanıtlanıp kanıtlanamayacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Hemen belirtmelidir ki, satılanın tesliminin “hukuki işlem” niteliğinde olup, buna ilişkin savunmanın hangi delillerle kanıtlanabileceğinin belirlenmesinde, hukuki işlemlerin varlığının kanıtlanmasına ilişkin genel usul hukuku kurallarının (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288 ve devamındaki hükümler) göz önünde tutulması gerekir.
Bunun sonucu olarak ta; herhangi bir hukuki işlem gibi, teslim de anılan hükümdeki senetle (yazılı delille) ispat kuralı çerçevesinde, ilişkin bulunduğu malın miktar ve değerine göre belirlenmelidir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Nihayet, “malen” ibaresi bulunan bir bonoda malın teslim alındığı, borçlu tarafından ikrar edilmiştir. Alacaklının teslim ettiğini kanıtlamak yükümlülüğü yoktur. Yazılı ikrarın aksini diğer bir deyişle, malın teslim edilmediğini borçlu kanıtlamak yükümlülüğündedir.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacının davaya konu çeklerin avans verildiği iddiasını ispatlayamadığı, davacı yemin deliline dayanmış ise de bedelsiz senedi kullanmak TCK’da suç olarak düzenlendiğinden yemin delilinin hatırlatılmadığı gerekçesiyle davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

Davacının, dava konusu çeklerin ticari ilişki kapsamında mal alımı için verildiğini, mal teslim edilmediğini bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığını yazılı delille ispatlayamadığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. ” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece davalı yararına asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İİK.nun 72/4. maddesinde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü bulunmaktadır. Anılan yasa hükmü dikkate alındığında somut olayda işbu dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibi durdurulmadığına göre alacaklının alacağını geç almış bulunduğu ve bu nedenle zarara uğradığından söz edilemez. Öyle olunca mahkemece, koşulları oluşmayan davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davalı yararına tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.DAVAYA DAYANAK İCRA DOSYASININ İNCELENMESİNDE; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde takibin kambiyo senetlerine mahsus icra takibi olduğu, takip alacaklısının ı … Ltd. Şti, takip borçlusunun … . Ltd. Şti, takip dayanağının 07/07/2021 Tanzim, 30/11/2021 vade ve 30.000,00 TL bedelli bono olduğu, takibin alacak aslı 30.000,00 TL, protesto gideri 258,48 TL, takip öncesi işlemiş faiz 373,30 TL, komisyon 90,00 TL olmak üzere toplam 30.721,78 TL üzerinden başlatıldığı anlaşılmıştır.
2.TAKİBE DAYANAK BONONUN İNCELENMESİNDE; Takip ve dava dayanağı bononun incelenmesinde keşidecisinin … Ltd. Şti, lehtarının … Ltd. Şti, keşide tarihinin 07/07/2021, ödeme tarihinin 30/11/2021, bedelinin 30.000,00 TL, keşide yerinin Karatay/Konya, ihdas nedeninin “malen” olduğu, 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve devam maddeleri gereğince bononun şeklen kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır.
3.TİCARİ DEFTERLERİN İNCELENMESİNDE; Mahkememizce her iki tarafın da 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir olması sebebiyle ticari defter ve belgeleri üzerinde Ticari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, 21/10/2022 Tarihli Bilirkişi raporunda her iki tarafın da ticari defterlerinde dava konusu bono ve bu bononun tanzimine dayanak ticari ilişki sebebiyle herhangi bir kaydın bulunmadığı rapor edilmiştir. Her ne kadar tarafların incelenen ticari defterlerinde dava konusu bono kayıtlı değil ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/12/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak bu durumun bononun kambiyo vasfına herhangi bir etkisi olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
4.UYUŞMAZLIĞIN TOPLANDIĞI HUSUS: Gerek davacının aşamalardaki anlatımları gerekse de davalının aşamalardaki savunmalarından anlaşıldığı üzere dava konusu bono, 200 Tonluk Kauçuk Kesme Makinesinin avans bedeli olarak tanzim edilmiş olup bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf ise bononun tanzimine dayanak makinenin davacıya teslim edilip edilmediği hususunda toplanmaktadır. Tarafların bononun tanzimine dayanak temel ilişkiyi kabul etmesi sebebiyle yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/03/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak sözleşme konusu makinenin teslim edilip edilmediği hususu mahkememizce araştırılmıştır.
5.DAVALININ MALIN TESLİM EDİLDİĞİNE İLİŞKİN TANIK DİNLETME TALEBİNİN DEĞERLENDİRMESİNDE; Her ne kadar davalı aşamalarda alınan beyanlarında malın davacıya teslim edildiği hususunda tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/07/2011 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak “Satılanın tesliminin hukuki işlem niteliğinde olması sebebiyle malın miktar ve değeri nazara alınarak” bu yöndeki iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorunda olduğundan ve davacının tanık dinlenmesine açıkça muvafakat etmediği anlaşılmakla davalının malın teslimi hususunda tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
6.DAVA KONUSU BONONUN “MALEN” AÇIKLAMALI İHDAS NEDENİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizin 17/01/2023 tarihli duruşmasında davacı/keşideci şirket yetkilisinin isticvabına karar verilmiş ve dava konusu bono altında bulunan imzanın kendisine ait olup olmadığı hususu sorulmuş, keşideci şirket yetkilisi alınan beyanında bono altında bulunan imzanın kendisine ait olduğunu ifade etmiştir. Yukarıda detaylandırıldığı üzere dava konusu bono üzerinden ihdas nedeni “malen” olarak ifade edilmiştir. Bu sebeple yine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında senedin kayıtta belirtilen sebep ile düzenlendiğine ve edimin yerine getirildiğine karinedir. Buradan hareketle davalının, dava konusu bononun tanzimine dayanak makinenin teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiş, dolayısıyla malın teslim edilmiş olması sebebiyle davacının bononun mal teslimi gerçekleşmediği iddiasıyla bedelsiz kaldığı yönündeki iddialarına itibar edilmemiş ve davasının reddine karar verilmiştir.
7.DAVACIYA YEMİN HAKKININ HATIRLATILIP HATIRLATILMAYACAĞI HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davacı dava dilekçesinde bildirdiği hukuki delillerinde yemin deliline dayanmış ise de davasındaki iddiasının malın teslim edilmemesi sebebiyle senedin bedelsiz kaldığına yönelik olduğu, yukarıda detayı verilen .T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında bedelsiz senedin icra takibine konu edilmesinin 5237 Sayılı TCK’nın 156/1 maddesi gereğince suç teşkil ettiği, 6100 Sayılı Kanunun 226/1-c maddesi gereğince yemin edecek kimseyi ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar hakkında yemin teklif olunamayacağından davacıya yemin hakkı hatırlatılmadan hüküm tesis edilmiştir.
8.KÖTÜNİYET TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında Mahkememizin 23/02/2022 tarihli kararı ile tedbir kararı verildiği ve tedbir kararın infaz edildiği dolayısıyla davalı/alacaklının alacağını geç almış bulunduğu ve bu nedenle zarara uğradığı anlaşılmakla yasal şartların oluştuğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı Kanunun 72/4. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki borç miktarı olan 39.519,87 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 7.903,97 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı davasının REDDİNE,
2-Dava alacaklı/davalı lehine neticelendiğinden 2004 Sayılı Kanunun 72/4-1. cümlesi gereğince Mahkememizin 23/03/2021 Tarihli İhtiyati Tedbir kararının KALDIRILMASINA, bu hususta ilgili icra dairesine müzekkere yazılmasına,
3-Yasal şartların oluştuğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı Kanunun 72/4. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki borç miktarı olan 39.519,87 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 7.903,97 TL kötüniyet tazminatının DAVACIDAN alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Karar Kesinleştiğinde; İmza incelemesi için temin edilen evrak asıllarının talebe gerek kalmadan ilgili kurumlara İADESİNE,
5-Dava açılırken peşin olarak alınan 524,66 TL harçtan alınması gereken 179,90 TL maktu harcın mahsubu ile fazla alınan 344,76‬TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı asilin ve vekilinin, davalı asilin ve vekilinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip … Hakim …