Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/102 E. 2023/208 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31.10.2021 günü saat 14:06′ da … İli … İlçesi Konya’ dan Beyşehir ilçesine seyir halinde iken, … plaka sayılı aracın sürücüsü ve maliki …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yolun solunda bulunan orta refüje su kanalına girmesi, daha sonra yola çıkmak istediği sırada sağa doğru yoldan çıkarak ağaçlık toprak alana savrularak çarpması ve takla atması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza ile birlikte araçta yolcu olarak bulunan müvekkinin ağır bedensel zarara uğradığını, kaza sonrasında tanzim edilen kaza tespit tutanağında görüldüğü üzere … plakalı aracın sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/1-A bendi uyarınca kural ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkil …’ın araçta yolcu konumunda bulunmasından dolayı kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza tarihinden itibaren çok uzun süre hastanede yattığını ve hala da tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin maddi sıkıntılar çekmesiyle kaza arasında illiyet bağının bulunduğunu, müvekkilinin yolcu konumunda olması sebebiyle kusursuz olmakla birlikte … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kaza ile birlikte müvekkilinin ağır bedensel zarara uğradığını, dava konusu uyuşmazlık için arabulucuya başvuruda bulunulduğunu ancak görüşmelerde bir sonuca varılamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00-TL sürekli iş göremezlik, 50,00-TL geçici iş göremezlik, 50,00-TL bakıcı gideri, 50,00-TL fatura edilen ve fatura edilemeyen tedavi giderleri olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın sigortaya başvuru tarihinden itibaren işleyecek faiz oranı ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza nedeniyle zarar görenin doğrudan dava açma hakkının yeni düzenleme ile ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğunun getirildiğini, ancak davacı tarafından yapılan başvuruda maluliyet oranını belirten sağlık kurulu raporunun sunulmadığını, bu nedenle müvekkili şirketçe ödeme yapılmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle yükümlü olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesin’den hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetin’den seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarının, yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhinde verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu sebeple maluliyet oranının Yargıtayca da kabul edildiği üzere Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, davacının maluliyet oranının kaza tarihinde geçerli olan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe kapsamında davacı tarafın tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş göremezliğe ve bakıcı giderlerine ilişkin tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aksi düşünülür ve dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilir ise; haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle açılacak maddi tazminat davalarında, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi ile haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini, davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafın emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için söz konusu huzurda görülen davanın haklı olduğu varsayılsa bile müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 31/10/2021 tarihinde davalıya sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü ve maliki …’ın direksiyon hakimiyetini kaybedip yaptığı kaza neticesi araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeni ile davalıdan maddi tazminat talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyaları, sosyal ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, hastane belgeleri ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Dosya Adli Trafik Bilirkişi’ne verilerek kazada tarafların kusur durumunun belirlenmesi için rapor alınmıştır. Sunulan 10/08/2022 tarihli raporda özetle; Dava konusu kazada sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir. Rapor Kaza tespit tutanağı ile de uyumludur.
Akabinde dosya maluliyet raporu için Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp A.B.D.’na gönderilmiş olup sunulan rapora göre; Davacının sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %9.0 olduğu (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Uyarınca), davacının sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %10 olduğu (Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirme Hakkında Yönetmelik Uyarınca), iyileşme süresinin 6 ayı bulacağı, bu süre zarfında iki ay süre ile bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı, 5.507,52-TL tedavi giderinin ( faturalandırılan ve faturalandırılamayan toplamda ) bulunduğu rapor edilmiştir.
Maluliyet raporu sonrası aktüerya bilirkişisinden tazminat hesap raporu alınmıştır. Sunulan 08/02/2023 tarihli raporda özetle; Davacının 31/12/2021 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle uğradığı zarar;
-Geçici İş Göremezlik Süresinde Uğradığı Maddi Zararın; 22.665,40-TL,
-Sürekli iş göremezlik maddi zararın
a-) 01/05/2022-21/09/2077 tarihleri arasında süre ile sınırlı %10 engel oranı ve TRH-2010 Kadın Mortalite Tablosuna göre; 562.792,45-TL
b-) 01/05/2022-19/11/2064 tarihleri arasında süre ile sınırlı %9 engel oranı ve PMF-1931 Yaşam Tablosuna göre; 388.555,36-TL
-31/10/2021-31/12/2021 tarihleri arası 2 aylık süre ile sınırlı iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararın; 7.155,00-TL
-Kaçınılmaz Tedavi Giderlerinden Doğan Maddi Zararın; 5.507,52-TL olduğu rapor edilmiştir.
Aktüerya raporu sonrasında davacı vekili taleplerini 10/02/2023 tarihli dilekçesinde; sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 430.000,00-TL’ye ( poliçe limiti kadar ), geçici iş göremezlik zararını 22.665,40-TL’ye, tedavi giderlerini 5.507,52-TL’ye ve geçici bakıcı gideri zararını ise 7.155,00-TL’ye artırdıklarını beyan etmiştir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalılar NEÜ Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden de sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişinin maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan Necmetttin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK raporu ile davacının sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %9.0 olduğu (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Uyarınca), davacının sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %10 olduğu (Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirme Hakkında Yönetmelik Uyarınca), iyileşme süresinin 6 ayı bulacağı belirlenmiştir.
Yargıtay . H.D.nin … E., … K. Sayılı ve 26/11/2019 tarihli ilamında da görüleceği üzere; “Kazada yaralanan kişi, maluliyetinin oluşması halinde oluşacak sürekli iş göremezlik zararını bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarını ise tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere sigorta şirketinden talep edebilir.” hükmü gereğince davacı vekilinin sürekli iş göremezlik zararı bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararları ise tedavi giderleri klozu limitinden değerlendirilmesi gerekmekte olmakla ve fakat Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve PMF 1931 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplama ve kararda hüküm altına alınan miktar poliçe limiti olan 430.000,00-TL’nin altında kaldığından dolayı böyle bir değerlendirmeye gerek kalmamıştır.
Davacı vekili davalı sigortaya başvuru tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuştur. Oysa temerrüt başvurunun tebliğ tarihi olan 03/12/2021 tarihine 8 iş günlük sürenin ilavesi sureti ile 16/12/2021 tarihinde gerçekleşmiş ve bu tarihten itibaren faize hükmetmek gerekmiştir.
Davalı vekili zamanaşımı itirazında da bulunmuştur. Zamanaşımı bir def’idir. Dolayısı ile esasa cevap süresi içerisinde ileriye sürülmesi gerekir. Oysa davalı vekili süresinde cevap vermediğinden ( süresinden sonra cevap verilmiştir. ) dolayı zamanaşımı itirazı nazara alınmamıştır. Kaldı ki süresinde olsa idi dahi ceza zamanaşımı süreleri uygulanması gerekeceğinden dolayı da zamanaşımı durumu gerçekleşmemiştir.
Davalı vekili ilk defa talep artırım dilekçesine beyan dilekçesinde hatır taşıması indiriminden bahsetmiştir. Oysa hatır taşıması da bir def’i olup esasa cevap süresi içerisinde ileriye sürülmesi gerekir. Oysa davalı vekili süresinde cevap vermediğinden ( süresinden sonra cevap verilmiştir. ) dolayı hatır taşıması indirimi yapılması talebi nazara alınmamıştır.
Emniyet kemerinin takılı olmadığı iddiası ve bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması talebine gelince; kaza tespit tutanağında bu husus belirsiz olarak işaretlenmiştir. Bu hususa yönelik olarak Konya BAM . H.D.’nin … E., … K. Sayılı ve 06/10/2022 tarihli ilamında da ifade edildiği üzere; Davalı tarafın müterafik kusur yönünden yaptığı itirazlar bakımından ise; dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağına göre, emniyet kemerinin takılı olup olmadığı “belirsiz” olarak işaretlenmiştir. Müteveffanın kemerinin takılı olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmayıp, takılı olmadığının ispatı davalı sigorta şirketinin üzerindedir. Davalı tarafça, yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından, aslolan takılması olup, bu hususun aksinin davalı tarafça da ispatlanamadığından indirim uygulanmaması kararı yerinde olup istinaflar yersizdir.” Şeklindeki ilamı mucibince huzurdaki davada da emniyet kemeri takılı olup olmadığı hususu belirsiz olduğundan ve aksi davalı yanca ispatlanamadığından dolayı müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde, davacı vekilince açılan davada 31/10/2021 tarihinde davalıya sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü ve maliki …’ın direksiyon hakimiyetini kaybedip yaptığı kaza neticesi araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeni ile davalıdan maddi tazminat talebinde bulunulduğu, alınan raporlar ve dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Konya BAM . HD’nin uygulamalarına göre sunulan ve hesaplanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve PMF 1931 yaşam tablosuna göre olan verilere göre yapılan hesaplamalar kararda baz alınmış ve bu nedenle davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)22.665,40-TL geçici iş göremezlik zararı, 388.555,36-TL sürekli iş göremezlik zararı, 7.155,00-TL bakıcı gideri ve 5.507,52-TL kaçınılmaz tedavi gideri olmak üzere toplam 423.883,28-TL’nin davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile temerrüt tarihi olan 16/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Alınması gereken 28.955,47-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harç ile tamamlama harcı olan 1.589,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 27.285,77-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına göre (423.883,28/465.327,92) hesaplanan 1.202,43-TL’sinin davalı sigortalı şirketinden, 117,57-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından sarfedilen 80,70-TL başvuru harcı, 80,70-TL peşin harç, 1.589,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.750,40-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından sarfedilen 1.900,00-TL bilirkişi ücreti, 2.385,00-TL NEÜ Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı rapor ücreti, 11,50-TL vekalet harcı ücreti ve 359,50-TL posta ve yazışma gideri olmak üzere toplam 4.656,00-TL’nin davanın haklılık oranına göre (423.883,28/465.327,92) hesaplanan 4.241,29-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından sarfedilen 11,50-TL vekalet harcı ücreti yargılama giderinin davanın haklılık oranına göre (41.444,64/465.327,92) hesaplanan 1,02-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 62.343,66-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından artan kısımların yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.23/03/2023

Katip Hakim