Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/82 E. 2022/168 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR: 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerinin oğlu …’ın 25/03/2018 tarihinde … ili, … ilçesi, … Caddesi üzerinde seyir halindeyken …’ın sevk ve idaresinde ki davalıca sigortalanan … plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, Meram Tıp Fakültesi Hastenesin’de tedavi altına alındığını, ancak 10 günlük tedaviye rağmen 04/04/2018 tarihinde vefat ettiğini, olayla ilgili olarak Konya . Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, yapılan yargılamada kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alındığını, alınan raporda sürücü …’ın tali kusurlu, müteveffa … ‘in ise asli kusurlu olduğu yönünde rapor verildiğini, yargılama sonucunda sürücü …’ın mahkumiyetine karar verildiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatının tahsili amacı ile davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, … nolu hasar dosyası açıldığını, bu başvuru neticesinde müvekkili … ‘ye 9.426,00-TL, … i’ye ise 8.309.00-TL ödeme yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik herbir davacı için 50,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı …’a ve davacı …’a ayrı ayrı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalel ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların belirsiz alacak olarak dava açmada hukuki yararı bulunmadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/H Maddesi gereğince dava şartı yokluğundan başvurunun reddi gerektiğini, HMK Madde 107 uyarınca davacıların belirsiz alacak davasını, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle ikame etmesi gerektiğini, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, TTK 1420’nci maddesinde göre; “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar”. Dava konusu kazanın 25.03.2018 tarihinde meydana geldiğini, ZMSS sözleşmesinden kaynaklanan davaların, 6102 sayılı TTK.nun 1420’nci.maddesi gereğince 2 – 6 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, ZMMS Genel Şartlarının C.8 maddesinde de zamanaşımı süresinin iki yıl olarak düzenlendiğini, kaza tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağını, başvurunun zamanaşımına uğraması sebebiyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davacılar tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuruda talep edilen tazminat kalemlerine ilişkin gerekli evrakların sunulmadığını, davanın HMK 114-115 maddeleri gereği dava şartı noksanlığından usulden reddini talep ettiklerini, davacılar tarafından müvekkili sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile başvuruda bulunulduğunu, buna istinaden … nolu hasar dosyası açılarak derhal gerekli incelemeler yapıldığını, hasar dosyası kapsamında alınan rapor doğrultusunda davacı …’a 9.426,00-TL, …’a ise 8.309,00- TL ödeme yapıldığını, davacılara destekten yoksun kalma tazminatının ödenmiş olup işbu davayı ikamede etmede hukuki yarar bulunmadığını, davanın HMK MADDE 114/H hükmü gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müteveffanın kusurlu olması halinde destekten yoksun kalma tazminatının teminat dışı olduğundan davacıların fazlaya dair taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, ölüm tazminatlarından, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini tüm bu nedenlerle açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava, müteveffa …’ın trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle davacıların uğradıkları maddi ( Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ) zararların davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıların oğlu …’ın 25/03/2018 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki davalı yanca sigortalanan … plakalı aracın çarpması sonucu vefatı nedeniyle davacıların davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … K. sayılı dosyası, hastane evrakları, SGK kayıtları, tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları, araç tescil belgeleri, poliçe ve hasar dosyaları ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Mahkememizce alınan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi kusur raporuna göre müteveffa …’ın %85 oranında kusurlu, dava dışı sürücü …’ın %15 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ifade edilmiştir.
Sunulan kusur raporunun kesinleşen ceza dosyasında alınan raporlarla da uyumlu olduğu görülmüştür.
Kusur raporu sonrası dosya aktüerya bilirkişisine verilerek rapor alınmıştır. Aktüerya raporunda özetle;
Davacı Anne … için PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre 14.768,44-TL, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre ise 28.720,94-TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı,
Davacı Baba … için ise PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre 13.358,89-TL, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre ise 18.326,923-TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır.
Davacılar vekili aktüerya raporu sonrasında 08/01/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talebini hesap raporundaki TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenen miktarlar mucibince artırmıştır. Fakat Konya BAM . H.D.’nin uygulamalarına göre tazminat hesabının PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre yapılması ve talep artırımın da bu tabloya göre yapılan hesaba istinaden artırılması icap ettiğinden dolayı, talep artımındaki taleplerdeki değerlerin PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre belirlenen miktarlar nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş00tir.
Davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, … , … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacıların oğlu …’ın öldüğü görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 15 yıldır. Davaya konu trafik kazası 25.03.2018 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 09/02/2021 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle ölümlü trafik kazasından sebep ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan dolayı bu itirazın reddi gerekmiştir.
Davacılar vekili başvuru tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunmuştur. Davalı sigorta şirketince davacılara 15/05/2018 tarihinde kısmi ödeme yapıldığından dolayı bu tarih itibarı ile davalının temerrüdünün gerçekleştiği kabul edilmiştir. Yine sigortalı araç taksi olup bu nedenle avans faizi yerine yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
T.B.K. 53/3. Maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınanlardan oluşan zarardır. Destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Ölen ile destekten yoksun kalanlar arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı yeterlidir. Dolayısı ile davacılar anne ve babanın müteveffanın desteğine ihtiyaç duyduğu hususu aşikardır.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı yanlarca davalıdan ölen oğlu …’tan sebep destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulmuş olup dosyada alınan kusur raporu, aktüerya raporu, ceza dosyasındaki raporlar ve tüm dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacılar vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre belirlenen değerlere göre davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-) Anne … için 14.768,44-TL, baba … için 13.358,89-TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 28.127,33-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile temerrüt tarihi olan 15/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Alınması gereken 1.921,38-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harç ile 170,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 229,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.692,08-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk giderinin (28.127,33/47.047,86) oranında hesaplanan 813,07-TL’sinin davalıdan, 546,93-TL’sinin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet suret harcı, 59,30-TL peşin nispi harç ve 170,00-TL ıslah harcı gideri olmak üzere toplam 297,10-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-)Davacılar tarafından sarfedilen 145,25-TL posta – tebligat gideri ve 600,00-TL bilirkişi ücreti, 723,00-TL ATK ücreti olmak üzere toplam 1.468,25-TL yargılama giderinden haklılık oranına (28.127,33/47.047,86) göre hesaplanan 877,79-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
7-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
8-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
9-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.968,03-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
10-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, mazereti kabul edilen davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 03/03/2022

Katip Hakim