Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/81 E. 2022/449 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı müvekkili şirketin … Toptancılar Sitesinde toptan gıda ticareti ile iştigal eden tacir olduğunu, davalı … (… Gıda) ise … ilinde gıda ticareti ile iştigal ettiğini, davacı müvekkili şirketin davalı … ‘a 03/04/2019 tarihli ve … sıra numaralı numaralı fatura ile toplam 56.296,29 TL değerinde gıda maddesini sattığını ve teslim ettiğini, davacı şirket tarafından davalıya satılan … Marka, Domates ve Acı Biber Salçası ürünleri müvekkili şirket tarafından … ilinde faaliyet gösteren üretici … San.A.Ş. den temin edilerek direk olarak davalının bildirdiği … ‘daki adrese teslim edildiğini, davalıya satılan ürünlerin 7 palet halinde 02/04/2019 tarihinde … Konservecilik tarafından … plakalı kamyona yüklenmiş ve sürücü … tarafından bizzat davalıya teslim edildiğini, davaya konu ürünlerin davalıya teslim edildiğine dair 02/04/2019 tarih, … ve … numaralı sevk irsaliyelerinin sağ alt kısmında teslim alan olarak … ‘ın imzasının bulunduğunu, davalının sözleşmede kararlaştırılan gıda maddesini teslim almasına rağmen faturadan kaynaklanan borcunu müvekkili şirkete ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının 04/03/2020 tarihli itiraz dilekçesiyle böyle bir borcu olmadığını beyan ederek borca ve takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının itirazın iptaline, icra takibinin ilk takip tarihinden itibaren aynı takip miktarı ve takip şartları üzerinden devamını, davalı borçlunun asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; Davanın haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olarak davacı tarafından açıldığını, işbu davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi herhangi borcu bulunmadığını, kaldı ki iddia edilen tarihlerde (02/04/2019-03/04/2019) ne bir vergi numarası ne de bir ticari kaydının bulunmadığını, tensip tutanağındaki 8/b açıklamasına istinaden görev incelemesinin bu durum gözetilerek yapılması gerektiğini, bu hususun davacının kötü niyetli olduğunun bir göstergesi olduğunu, bununla beraber usul yönünden de yanlış açılmış bir dava söz konusu olduğunu, usul yönünden de davanın reddini talep ettiğini, ayrıca kabul etmemekle birlikte davacının dosyaya herhangi bir borç dayanağı belge sunmadığını, soyut iddialar nedeniyle haksız ve kötü niyetli olarak borçlu olduğunun ileri sürüldüğünü, bu hususu kabul etmesinin mümkün olmadığını, davacının dilekçesinde belirttiği faturayı kabul etmediğini, bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli olarak tarafına yöneltilen hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, davacı tarafından haksız olarak başlatılan icra takibinin kötüniyetli olması sebebiyle %20’den az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine. karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine dayanak faturadan dolayı davalının herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise borç miktarının ne olduğu hususunda olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.
Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava rücuen alacak davası olup, davacı tacirdir. TTK’nın 19/2 maddesinde düzenlenen “Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü uyarınca davacının ticari faiz isteme hakkına sahip olduğu, bununla birlikte davacı dava dilekçesinde tahsil talebinde bulunurken talep ettiği üzere talebiyle bağlı kalınarak avans faiz oranından daha az oranda olan reeskont oranında faiz istemekte haklı olduğuna göre, mahkemece kabul edilen alacağa ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanması gerekirken, yasal faiz uygulanması isabetli olmamıştır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi kararının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün faiz türüne yönelik olarak değiştirilmek suretiyle HMK’nın 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/09/2013 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında;
“Taraflar arasında borcun vade tarihinin kesin olarak belirlenmediği ve icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda, vade tarihi belirsiz olan para alacağı için davalı borçlu icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden temerrüt faizi ancak icra takibinden sonraki dönem için talep edilebilir.
Hal böyle olunca, icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olan davalı borçludan “işlemiş” temerrüt faizi talep edilmesi mümkün olmadığından, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Mahkemece fatura tarihinin temerrüde esas alınarak ve faize başlangıç yapılarak fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır. İcra takibinden önce temerrüdün varlığı kanıtlanamadığından takip öncesine ait işlemiş faiz alacağına ilişkin itirazın iptâli talebinin reddi gerekir.O halde mahkemece, açıklanan husus gözetilmek suretiyle yapılacak hesaba göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı … gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/10/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, faturanın davalının BA-BS formlarında kayıtlı olduğu, davalının fatura bedelini ödediğini yazılı belge ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle uyuşmazlık konusu faturanın davalı ticari kayıtlarında yer almasının malın teslimine karine teşkil etmesine göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davalı cevap dilekçesinde tacir olmadığını ve ticaret mahkemesinin eldeki davanın görülmesinde görevli olmadığı yönünde savunmada bulunmuştur. Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı çerçevesinde araştırma yapılmış, dosya içerisinde yer alan T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 09/03/2021 tarihli müzekkere cevabında davalının tacir kaydı bulunduğu ve yine Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 02/04/2021 Tarih ve 10301 Sayılı Gazetesinin 228-229. Sayfalarında davalının tacir kaydının 25/03/2021 tarihi itibariyle resen terkin edildiği anlaşılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunumuzun 12/1-2 ve 36/4 maddesi çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde davalının ticari işletmeyi kendi adına işletmesi sebebiyle tacir sıfatına haiz olduğu, bu durumun ticaret sicil gazetesi ile ilan edildiği, eldeki davaya dayanak fatura tarihlerinin 03/04/2019 tarihleri olduğu, davalının tacir kaydının terkininin ise 25/03/2021 tarihinde ilan edildiği, ticaret terkin tarihinin fatura tanzim tarihinden sonra olduğu anlaşılmakla dava konusu faturaNIN tanzim tarihi itibariyle davalının gerçek kişi tacir olarak kabulünün 6102 Sayılı Kanunun 12/1-2 ve 36/4 maddeleri gereğince zorunlu olup, davalının da adı geçen kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olması sebebiyle eldeki davanın nispi ticari davaya vücut verdiği ve Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
2.HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde takibe dayanak faturanın 56.296,29 TL olduğu, bu tutar esas alınarak davacı tarafından takibe başlanıldığı, işlemiş faiz alacağı talebinin 6.977,66 TL olmak üzere takip çıktısının toplam 63.273,95 TL olduğu, davacının alacağın ödenmesine süresine kadar geçen zaman zarfı için reeskont faizi talep ettiği, davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği ve eldeki davanın yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
3.Mahkememizce bilirkişi incelemesine esas olmak üzere taraflara ticari defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/3 maddesi gereğince karşı tarafın kanuna uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgelerindeki kayıtların aleyhine delil olabileceğinin ihtar edilmiş, davacı tarafından ticari defter ve belgeler ibraz edilmesine rağmen davalı tarafça usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defter ve belgeler ibraz edilmiştir.
4.Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde Ticari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi tarafından tanzim edilen 10/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 6100 Sayılı Kanunun 222/2 maddesi gereğince, davacının ticari defterlerini eksiksiz ve usulüne uygun olarak tuttuğu, açılış ve kapanış onaylarını yaptırdığı, sahibi lehine delil mahiyetinde olduğu, dava konusu faturanın davacının ticari defterlerinde yer aldığı, faturaya konu ürünlerin 02/04/2019 tarih ve … seri numaralı sevk irsaliyesi ile davalıya sevk edildiği, irsaliye altında davalının adı ve parafının olduğu, söz konusu faturaya ilişkin davacı tarafından ilgili vergi dairesine BS formunun verildiği, davacının KDV dahil 56.296,29 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
5.Davalının hem ticari defter ve belgelerini ibrazdan kaçınması hem de fatura içeriğine itiraz etmesine rağmen davcının takibe dayanak faturaya ilişkin sevk irsaliyesi ibraz etmesi, sevk irsaliyesinde davalının adı ve parafının olması karşısında Mahkememizin 10/03/2022 tarihli duruşmasının 5 ve 6 nolu ara kararları gereğince davalının bilirkişi incelemesine esas olmak üzere imza ve yazı örneklerinin alınması için 2 haftalık kesin süre içerisinde imza ve yazı örneklerini vermek üzere hazır olması için davetiye çıkarılmış, kararın gereğinin yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve malın teslim edilmediğine ilişkin (irsaliye aksine) iddiaları karşısında ispat yükünün davalı üzerinde olması sebebiyle dosyanın mevcut delil durumuna göre karara çıkarılacağına ilişkin ihtar yapılmış ancak davalı tarafından imza ve yazı örneklerinin verilmesinden kaçınılmıştır.
6.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporu, icra dosyası, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında gıda alışverişi sebebiyle ticari ilişki hasıl olduğu, bu çerçevede davacı tarafından domates salçası ve acıbiber salçasından ibaret KDV dahil toplam 56.296,29 TL2lik ürünlerin 02/04/2019 tarih ve … seri numaralı sevk irsaliyesi ile davalıya sevk edildiği, irsaliye altında davalının adı ve parafının olduğu, söz konusu faturaya ilişkin davacı tarafından ilgili vergi dairesine BS formunun verildiği, Mahkememizce bilirkişi incelemesine esas olmak üzere taraflara ticari defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/3 maddesi gereğince karşı tarafın kanuna uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgelerindeki kayıtların aleyhine delil olabileceğinin ihtar edildiği, davacı tarafından ticari defter ve belgeler ibraz edilmesine rağmen davalı tarafça usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defter ve belgeler ibrazdan kaçınıldığı, bu nedenle sadece davacının ticari defter ve belgeleri üzerinden inceleme yapılabildiği, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde Ticari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi tarafından tanzim edilen 10/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda 6100 Sayılı Kanunun 222/2 maddesi gereğince, davacının ticari defterlerini eksiksiz ve usulüne uygun olarak tuttuğu, açılış ve kapanış onaylarını yaptırdığı, sahibi lehine delil mahiyetinde olduğu, davacının KDV dahil 56.296,29 TL alacaklı olduğunun rapor edildiği, davalının hem ticari defter ve belgelerini ibrazdan kaçınması hem de fatura içeriğine itiraz etmesine rağmen davcının takibe dayanak faturaya ilişkin sevk irsaliyesi ibraz etmesi, sevk irsaliyesinde davalının adı ve parafının olması karşısında Mahkememizin 10/03/2022 tarihli duruşmasının 5 ve 6 nolu ara kararları gereğince davalının bilirkişi incelemesine esas olmak üzere imza ve yazı örneklerinin alınması için 2 haftalık kesin süre içerisinde imza ve yazı örneklerini vermek üzere hazır olması için davetiye çıkarıldığı, kararın gereğinin yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve malın teslim edilmediğine ilişkin (irsaliye aksine) iddiaları karşısında ispat yükünün davalı üzerinde olması sebebiyle dosyanın mevcut delil durumuna göre karara çıkarılacağına ilişkin ihtarın yapıldığı ancak davalı tarafından imza ve yazı örneklerinin verilmesinden kaçınıldığı, davacının mevcut delil durumuna göre dava konusu ürünleri teslim ettiğinin kabulü gerektiği, davalı tarafından söz konusu fatura bedelinin ödendiğinin usulüne uygun olarak ispat edilmemesi karşısında yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/09/2013 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı da emsal alınarak takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından ispat edilmemesi karşısında davacının davasının kısmen kabulü ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak olan 56.296,29 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihi olan 18/02/2020 tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, takibe konu alacağın likit olması ve davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 11.259,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 56.296,29 TL üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacağa takip tarihi olan 18/02/2020 tarihinden itibaren reeskont faizi UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 11.259,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.845,60TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 764,20TL peşin harcın ve icra dairesine yatırılan 316,37TL harç olmak üzere toplam 1.080,57TL harcın mahsubu ile bakiye 2.765,03TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına (56.296,29/63.273,95) göre hesaplanan 1.174,43TL’nin davalıdan, 145,57TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından karşılanan 59,30 TL başvuru harcı, 764,20TL peşin harç, 316,37TL icra harcı ve 8,50 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬1.148,37‬TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından karşılanan 344,25TL posta ve tebligat gideri ile 485,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 829,25TL den davanın haklılık oranına göre (56.296,29/63.273,95) hesaplanan 737,80TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 8.118,52TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Mazereti kabul edilen davacı vekili ile davalının yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip Hakim