Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/8 E. 2022/74 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosya kapsamında 22.000,00-TL tutarlı kıymetli evrağa istinaden icra takibinde bulunulduğunu, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin hakkında başlatılan icra takibini iş yerine yapılan haciz işlemi ile öğrendiğini, 21/10/2019 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, ancak söz konusu davanın süre aşımı nedeniyle reddedildiğini, davalı tarafından 30/03/2018 ve 30/04/2018 vade tarihli ve müvekkili tarafından ödenmiş senetlere dayanarak, icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkilinin söz konusu borcun tamamını ifa ettiğini, bu ödemelere ilişkin o dönem davalı şirket yetkilisi ve muhasebecisi … tarafından müvekkiline tahsilatlara ilişkin ıslak imzalı belgeler verildiğini, bu belgelerde de görüleceği üzere müvekkilinin 30/03/2018 ve 30/04/2018 tarihli senetlere binaen ödeme yaptığının şirket yetkilisi muhasebecinin el yazısı ile ikrar edildiğini, davalı firma tarafından tahsilat makbuzu kesildiğini, Konya . İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası kapsamında, müvekkili … ve babası … karşı tutanakta gösterilmiş olan adrese icra memurları ile gelindiğini ve ödenmiş senet borçları için, fiili haciz yapılmak istendiğini, ancak bu haczin mahkemeye sunulan dekontların ibrazı nedeniyle işlem yapılmadan mahallin terkiyle sonuçlandığını, bu olay neticesinde müvekkilinin ticari itibarının sarsıldığını, bu durumun hem iş hayatını hem de sosyal hayatını kötü yönde etkilediğini, müvekkilinin icra takibine konu olan 10.000,00-TL ve 12.000,00-TL ‘lik borcunun tamamını ödemesine ve buna ilişkin makbuz ve alındı belgeleri bulunmasına rağmen davalı tarafından başlatılan icra takibi ile mükerrer tahsilat yapılmaya çalışıldığını, ihtiyati tedbir kararı verilerek davalı aleyhine açılan davanın kabulüyle müvekkilinin takibe konu senetler nedeniyle davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının, haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile söz konusu takibe konu asıl miktar olan 22.000,00-TL’nin en az % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davacıya ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, ancak yapılan takibe süresi içerisinde davacı tarafından itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, kötü niyetle hareket eden davacı yanın yapılan takibi sürüncemede bırakmak adına işbu davayı ikame ettiğini, davacı tarafından yalnızca 10.000,00-TL miktarlı 30/03/2018 vade tarihli senede istinaden 7.500,00-TL tahsil edildiğini, tahsil edilen bu rakam gözetilerek 2.500,00-TL asıl alacak üzerinden takibe girişildiğini, borçlu tarafından alınan ödemelerin mahsup edildiğini ancak bunun dışında davacının iddia ettiği gibi bahse konu borca dair herhangi bir ödeme bulunmadığını, davacının müvekkiline borçlu olup takibe konu senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini, davacının iddialarını kesin delillerden olan senet ile ispatlamasının gerektiğini, haksız olarak müvekkili aleyhine işbu davayı ikame eden davacının dava dilekçesinde yer alan iddialarını yazılı belge ile ispat edememesi durumunda davacının davasının reddi ile aleyhine %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, senede dayalı icra takibine ilişkin yapılan menfi tespit istemlerinde yer alan iddiasını ispat yükünün davacı borçluda kaldığını, davacı dava dilekçesinde iddiasını ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığını, farazi olarak sözde borçlarının olmadığını belirttiğini, davacı davasını ispatla yükümlü olmakla, davasını ispat edemediğini, hukuki dayanaktan yoksun olarak açılmış iş bu davanın reddinin gerektiğini, davacının davalı müvekkiline %20 icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile aleyhine yapılan takipten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası, davacı yanca ödemeye ilişkin belgeler ve tüm deliller dosya arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine 2017-2018 yılı defterlerini ibraz etmek veya bulundukları yeri bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilerek taraf ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 11/09/2021 tarihli raporda özetle; Davacı defterlerinin, 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK. M 182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2017 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin ve yevmiye defterinin kapanış tasdiki yasal süresinde yaptırdığı, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırdığı, 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, yevmiye defteri kapanış tasdiki bulunmadığından davacı lehine delil olamayacağı kanaatine varıldığı, davalı defterlerinin, 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK. M 182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2017 ve 2018 yılı ticari defterleri ile ilgili olarak, e-defter beratlarının yasal süresi içerisinde verilmiş olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik ettirildiği kanaatine varıldığı,
Davacı yanın, dava konusu senetleri ödediğini ve dosyaya ödeme belgelerini sunduğunun görüldüğü, bu belgelerde;
13.03.2018 tarih ve 1347 seri nolu Tahsilat Makbuzu ile 10.000,00-TL ödendiği, tahsilat makbuzunda açıklama olarak “28.02.2018 vade tarihli senet….” açıklaması olduğu, bu açıklamaya göre dava konusu senetlerin vadeleri ile aynı olmadığının görüldüğü,
Yine dosyaya sunulu el yazısı ile iki adet belgede;
“30.03.2018 vade tarihli senede istinaden 4.000,00-TL aldım.”
“30.03.2018 vade tarihli senede istinaden 6.000,00-TL aldım.” yazılı olduğu ve bu belgelerin … ismi ile imzalandığı, davalı defterlerinde 4.000,00-TL ve 6.000,00-TL’lik tahsilatların kayıtlı olmadığı, 13.03.2018 tarihli 10.000,00-TL tutarlı tahsilat makbuzunun davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak söz konusu tahsilat makbuzundaki açıklamanın dava konusu senede ait olmadığının görüldüğü, 30.09.2018 vadeli 10.800,00-TL’lik çek fotokopisinde ise “30.04.2018 vade tarihli 12.000,00-TL senede istinaden alınmıştır yazılı olduğu ve … ismi ile imzalandığının görüldüğü, sayın mahkemece, 30.09.2018 vadeli 10.800,00 TL’lık çekin dava konusu senetlerden 30.04.2018 vadeli 12.000,00-TL’lık senedin yerine verildiğinin ve elden ödenen 4.000,00-TL ve 6.000,00-TL tutarlı ödeme belgelerinin kabulü halinde (22.000,00 – 10.800,00-10.000,00 ) 1.200-TL davalının alacaklı olabileceği ifade edilmiştir.
Davacı yanca dosyaya ibraz edilen ödemeye ilişkin belgeler incelendiğinde; 30.09.2018 vadeli 10.800,00-TL’lik çek fotokopisinde “30.04.2018 vade tarihli 12.000,00-TL’lik senede istinaden alınmıştır yazılı olduğu ve … ismi ile imzalandığının görüldüğü, öte yandan 30.03.2018 vade tarihli senede istinaden 4.000,00-TL aldım ve 30.03.2018 vade tarihli senede istinaden 6.000,00-TL aldım yazılı olduğu ve bu belgelerin de … ismi ile imzalandığının görüldüğü, dolayısı davacının davalıya vermiş olduğu 30/03/2018 vade tarihli ve 10.000,00-TL bedelli ve yine 30/04/2018 vade tarihli ve 12.000,00-TL bedelli olmak üzere toplam 22.000,00-TL’lik senetlerdeki borçtan dolayı davalıya az yukarıda ifade edildiği üzere toplam 20.800,00-TL ödemede bulunduğu bu haliyle bahsi geçen senetlerden sebep 1.200,00-TL borçlu olduğu anlaşılmıştır. Dolayısı ile defterlere göre bu durum ortaya çıkmamış olsa da davacı defterlerin aksini az yukarıda bahsi geçen yazılı belgelerle ispatlamış bulunmaktadır.
Öte yandan davalı vekiline davacının bildirmiş olduğu ödemelerle ilgili beyanda bulunmak ve belgelerdeki imzası bulunan … ile ilgili açıklamalarda bulunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş, davalı vekili 07/10/2021 tarihli beyan dilekçesi ile ödeme belgelerindeki imzası bulunan … ‘un müvekkili şirket çalışanı olduğunu ifade etmiştir.
Davalı vekiline cevap dilekçesindeki yemin delili hatırlatılmış, ancak bu delile başvurulmayacağı ifade edilmiştir.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak tazminat talebinde bulunmuşlar ancak İİK 72/4 maddesi gereğince tedbir kararı verilmediğinden davacının tazminat talebi ( reddedilen kısım bakımından ) ve yine İİK 72/5 maddesi gereğince davalının kötüniyeti ispatlanamadığından ( Haksızlığı kabul edilecek olsa da ) davacının tazminat talebinin şartları oluşmadığından dolayı reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kül olarak değerlendirildiğinde; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davacı yanca Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takibe konulan 30/03/2018 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli ve 30/04/2018 vade tarihli 12.000,00-TL bedelli olmak üzere toplam 22.000,00 TL tutarlı bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadığı iddia edilmiş, toplanan deliller, ödeme belgeleri, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı mucibince davacının davalıya 22.000,00-TL tutarlı 2 adet senetten dolayı 20.800,00-TL borçlu olmadığı anlaşılmış olmakla bu miktar tutarında borçlu olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davacının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/03/2018 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli ve 30/04/2018 vade tarihli 12.000,00-TL bedelli olmak üzere toplam 22.000,00-TL tutarlı bonolardan dolayı davalıya 20.800,00-TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Şartları oluşmadığından dolayı tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin reddine,
3-)Alınması gereken 1.420,85-TL harçtan peşin alınan 375,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.045,14-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, (20.800,00/22.000,00) oranına tekabül eden 1.248,00-TL’sinin davalıdan, 72,00-TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet suret harcı, 375,71-TL peşin nispi harç gideri olmak üzere toplam 443,51-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı tarafından sarfedilen 71,00-TL posta – tebligat gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.271,00-TL yargılama giderinden haklılık oranına (20.800,00/22.000,00) göre hesaplanan 1.201,67-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 27/01/2022

Katip … Hakim …