Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/743 E. 2021/713 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacılar vekilinin davalı aleyhine açtığı işbu dava üzerine T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/12/2021 tarih … Esas … Karar sayılı üzerine dava dosyası mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden verilen karar gereğince,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait; … ili … ilçesi … Köyü … ada … (Eski parsel No:… ) parselde kayıtlı tarla önceki malik … tarafından, davalı lehine … AŞ, … Ltd Şti, … Ltd Şti, … Ltd Şti ile … Ltd Şti’nin davalı bankaya, ipotek senedi ile doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak 12.06.2017 tarihinde 202.500TL bedelli ve 1. derece 1. sıra ile ipotek verildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan üst limit ipoteğinin kalkması için üst limit ipoteğinden fazla miktarda 403.000TL Hakkı Azman adına davalı banka hesabına yatırıldığını, ipotek senedinde belirtilen borçluların bankaya olan borçlarından düşüldüğünü, konulan ipoteğin azami bir miktarı garanti ettiğinden, alacak miktarına ilişkin kesin bir belirleme söz konusu olmadığını ve taşınmazın sağlayacağı azami güvence miktarı tapu kütüğünde gösterildiğinden kesinleşmediği, gerçek miktarı zamanla ortaya çıkacak alacak için konulduğundan tapuya konulan ipotek üst sınır ipoteği olduğunu, üst sınır ipoteklerinde ipoteğin başkasının borcu için kurulması durumunda malik tarafından borcun ödenmiş olması ipoteğin sona ermesine yol açmayacağını, önceki malik belirtilen miktarı yatırdığından ipoteğin kaldırılmasını talep etme hakkına haiz olduğunu, … ili … ilçesi … Köyü … ada … parselde (eski parsel no: … ) kayıtlı tarla üzerinde davalı adına olan ipotek şerhlerinin kaldırılmasını ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Dava, müteveffanın dava dışı şirketler ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinden doğmuş/doğacak borçların teminatı amacıyla verilen ipoteğin fekki davasıdır.
II.DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
5411 Sayılı Kanunumuzun “Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 142. Maddesinde; “Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması hâlinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür.” amir kanun hükmü yer almaktadır.
Anılan amir kanun hükmü gereğince faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiyesi idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına birden fazla asliye ticaret mahkemesinin bulunduğu yerlerde 1 ve 2 nolu asliye ticaret mahkemeleri tarafından görülmesi hükme bağlanmıştır. Nitekim; T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/01/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“5411 sayılı yasanın 142. Maddesindeki düzenleme ” fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılır. O yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde de 1. ve 2. Numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ” yönündedir. Burada dikkat edilmesi gereken kanun metnine göre tüketici tarafından açılan değil fon tarafından açılacak davalar yönünden Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiştir. Açılan davanın menfi tespit davası olması ve fona karşı açılması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlık bu haliyle Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Mahkemenin tüketici işlemi değerlendirmesi yaparak vermiş olduğu görevsizlik kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.” denilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, Bölge Adliye Mahkemesi ilamı ve somut olayımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Her ne kadar Sayın T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı ilamıyla davalı bankanın faaliyet izninin kaldırılması ve TMSF kapsamında olması sebebiyle 5411 Sayılı Kanunun 142/1 maddesi gereğince dosyanın mahkememizce gönderilmesine karar verilmiş ise de ilgili kanun hükmünde faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına birden fazla asliye ticaret mahkemesinin bulunduğu yerlerde 1 ve 2 nolu asliye ticaret mahkemeleri tarafından bakılmasının öngörüldüğü, somut olayda bankacılık faaliyet izni kaldırılan müflis bankanın “iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılan bir hukuk davası olmadığı” gibi söz konusu davada müflis bankanın davalı olduğu dolayısıyla 5411 Sayılı Kanunun 142/1 maddesinde aranan şartların somut olayda gerçekleşmediği, ilgili davanın ilk tevzi yapılan Sayın T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebileceği anlaşıldığından dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmek üzere aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Mahkememizin … Esas sırasındaki işbu kayıt hakkında BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İşbu kararın tebliğine ve bir talebe gerek dahi olmaksızın dosyanın derhal T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Esas defterimizin ilgili sütununun bu şekilde kapatılmasına,
4-Dosyanın T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna müzekkere yazılmasına,
5-Sair iş ve işlemlerin sözü geçen mahkemece yapılmasına,
6-İşbu kararın resen taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu KESİN olarak karar verildi. 27/12/2021

Katip Hakim