Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/734 E. 2021/696 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Alacak
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca fabrikanın ihtiyacı olan linyit kömür alımına ilişkin … ihale kayıt numaralı ile ihale yapıldığı, davacının söz konusu ihale ilanını, ihaleye ilişkin Teknik ve İdari Şartnameyi inceleyerek ihaleye katılmış, ekonomik açıdan en uygun teklifi vererek ihaleyi kazandığını, davacı şirket ile davalı arasında … kayıt numaralı ihaleye ilişkin 08/07/2020 tarihli “… Şeker Fabrikası İhtiyacı Kömür Mal Alımına Ait Sözleşmeler ” imzalandığını, söz konusu sözleşmeler ile davacı şirket davalıya tane büyüklüğü 0-150 mm, baz kaloru değeri 2.300 kcal/kg 40.000 ton toz linyit kömür ile baz kolori değeri 2.6000 kcal/kg 43.000 ton toz lnyit kömürü, sözleşme ve teknk şartnameye uygun olarak temini ve teslim etmeyi üstlendiğini, davalı idare, kömür ihtiyacının yıllardır fabrikanın yakınında bulunan kömür ocağından karşıladığını, davacı da fabrikanın ihtiyacı olan kömürü ulaşık nakliye tahmil ve tahliye giderlerini de göz önüne alarak aynı kömür ocağından tedarik ederek davalıya teslimini planladığını, böylece müvekkil, davalı idarenin ihtiyacı olan ve miktarları Tane Büyüklüğü 0-150 mm, baz kalori değeri 2.600 kcal/kg ile tane büyüklüğü 0-150 mm, baz kalori değeri 2.300 kcal/kg olan ve teknik şartnamelerde teknik özellikleri belirtilen Toz Linyit Kömürün temini ve İdareye teslimine başladığını, müvekkil şirketin sözleşmenin imzalandığı 07/08/2020 tarihini takip eden hafta, 12.08.2020-19.08.2020 tarihleri arasında baz kalori değeri 2.300 Kcal/Kglık olan toz linyit kömürün ilk parti teslimatını gerçekleştirdiğini, müvekkil şirket Sözleşmeye uygun olarak yine baz kalori değeri 2.300 Kcal/Kglık olan toz linyit kömürün 2. Parti teslimatını 19.08.2020-26.08.2020 tarihleri arasında gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından, imzalanan sözleşmeye istinaden baz kalori değeri 2600 Kcal/Kglık kömürün ilk parti teslimatı, 10.08.2020-12.08.2020 tarihleri arasında ikinci parti teslimatı ise 12.08.2020-19.08.2020 tarihleri arasında gerçekleştirdiğini, davalı tarafından Sözleşmenin 4üncü ve 30uncu maddesinde atıf yapılan Mal Alımları Denetim Muayene ve Kabul İşlemlerine Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca kurulan Muayene ve Kabul Komisyonu tarafından teslim edilen kömürlerin büyük çoğunluğunun teknik şartnamede istenilen özellikleri taşımadığı, analiz raporlarının olumsuz çıktığından, parti değerlerinin uygun olmadığından bahisle reddine karar verildiğini, Davalı tarafından muhtelif tarihlerde müvekkil şirkete gönderilen yazılarla; fabrikanın 2020/2021 kampanya döneminde kullanılmak üzere teslim edilen parti değerlenin uygun olmaması nedeniyle redde girdiği, sözleşmede bildirilen teslim programında belirtilen sözleşmeye uygun kömürün ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde fabrika sahasından alınarak yerine yenisinin getirilmesi hususu müvekkile ihtar edildiğini, müvekkil fabrikanın yıllardır kömür temin ettiği şeker fabrikasının yanı başında bulunan … Maden Ocağından kömür teslim ettiğini, olmadı sözleşmede istenilenden daha yüksek kaliteli, Türkiyenin kalori değeri en yüksek kömürlerini teslim ettiği halde her seferinde analiz raporlarının olumsuz olduğundan bahisle teslim edilen kömürlerin reddedildiği yazısıyla karşı karşıya kaldığını, büyük bir hayal kırıklığına uğradığını, fabrikada yapılan analiz raporlarının nasıl olur da olumsuz çıktığını, analiz makinalarında bir arıza mı var diye düşünmeye başladığını, Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu tarafından ihaleyi yapan davalı fabrika nezdinde bir teftiş gerçekleştirildiğini, , yapılan teftiş esnasında müvekkilin teslim ettiği kömürden alınan numunelerin analiz için fabrikadaki laboratuvara teslim edilmeden önce evsafının değiştirildiği, analiz için alınan numunelerin manipüle edildiği tespiti yapılarak, Ilgın Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu öğrendiğini, davalı fabrika, müvekkil tarafından teslim edilen ve numunesi alınan kömürlerin fabrika tarafından değiştirildiğini, konunun Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettiğini, Başsavcılığın yürüttüğü soruşturma neticesinde çıkan sonuca göre hareket etmek üzere müvekkilin teslim ettiği analiz sonucu kesinleşmediğini ve halen fabrika sahasında bulunan kömürlerin kabulünü yaparak, yürütülen soruşturma sonucuna göre bedel ödemesinin yapılması yolunda müvekkil şirkete taahhütnameler imzalattığını, tüm bu nedenlerle sözleşmenin haksız olarak feshedildiğine, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırtılmak suretiyle haksız fesih nedeniyle müvekkilin uğradığı zararların ve kâr kayıplarının hesaplanarak doğdukları tarihten itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte müvekkile ödenmesine, güncellenerek irat kaydedilen 1.015.680,00-TL teminat alacağının irad kaydedildiği tarihten ödeneceği tarihe kadar işletilecek en yüksek faiziyle birlikte müvekkile iadesine, haksız ve hukuka aykırı olarak verilen termin cezalarının iptaline, kaldırılmasına, her türlü yargılama giderinin ve ücreti-i vekâletin davanın açılmasına neden olan davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı olan arabuluculuk başvuru şartının yerine getirilmediğini bu nedenle öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, dava konusu değerin harcının da eksik yatırıldığını, davacı tarafından müvekkili fabrikaya getirilen kömürlerin bir kısmının sözleşme ve teknik şartnameye uygun olmadığı için redde girildiğini, iade edilen kömürlerden açılan soruşturma dosyası ile alınan numunelerin analiz ettirildiğini ve analiz sonuçlarının da şartnameye uygun olmadığının tespit edildiğini, davacının farklı ocaklardan kömür getirmesi konusunun da şartnameye uygun olmadığını, covid salgını nedeniyle ek süre talebinin de işletmedeki üretimin devam etmesi nedeniyle kabul edilmediğini, davacının termin cezalarının hatalı hesaplandığı yönündeki iddialarının da haksız olup sözleşme gereğince hesaplama yapıldığını beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sırasına kaydedilmiş, (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/09/2021 gün ve … E. … K. sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş, kesinleşme şerhi yazılarak Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Heyetimizce gereği görüşüldükten sonra varılan kanaate göre;
Öncelikle davaya bakmaya Mahkememizin görevli olup olmadığının üzerinde durmak gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesinde: Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. HMK nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. Mahkemelerce görev hususu resen nazara alınır. HMK nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
Bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da TTK’nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Dava her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olup nisbi ticari davadır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun dayanağını 5235 sayılı Kanun’un 7. maddesinden alan, 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Konya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları, Olarak belirlenmesine, İş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus, anılan HSK Genel Kurulu Kararının 01.09.2021 tarihinden önce açılmış olan davalara tahmil edilip edilemeyeceği, bu tarihten önce açılmış davalara bakan İlçe Mahkemelerince, dosyaların, görevsizlik veya gönderme kararı yoluyla Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine devredilip devredilemeyeceği meselesidir.
Konuya ilişkin emsal yüksek yargı kararlarının ilgili kısımları aşağıya aynen alınmıştır.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve … E. … K. sayılı içtihadı;
“…Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklindedir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 28/12/2021 tarih, … Esas … Karar sayılı kararı;
“…Görüldüğü gibi, mahkemelerin görev ve yetkilerine ilişkin kuralların kanunla yapılmasının öngörülmesi gerekli olmakla birlikte, bu güvence tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda bu yargılama merciinin, uyuşmazlığın ortaya çıkmasından önce kurulmuş olması gerekir. Bu yönüyle Doğal hâkim ilkesi, sırf bir olaya ya da uyuşmazlığın taraflarına özgü olağanüstü yargı mercilerinin kurulmasına engeldir.
Doğal hâkim ilkesi, hukuksal belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine hizmet ettiği için hukuk devletinin temel unsurlarından biridir. Kişilerin, bir suç işlediklerinde ya da bir hukuki uyuşmazlıkla karşılaştıklarında, söz konusu suçtan dolayı yapılacak yargılanma yerini ya da hukuki uyuşmazlığı çözecek olan yargı merciini ve hangi yargılama süreçlerinden geçileceğini bilmeleri gerekir. Aksine eğer uyuşmazlığın ortaya çıkmasından sonra sadece o uyuşmazlığın çözümü için ya da belirli bir suçun yargılanması için yargı yetkisi kullanan merciler oluşturulur ve hâkim görevlendirilirse doğal hâkim ilkesi ihlal edilmiş olur.
Doğal hâkim ilkesi, Anayasa ve AİHS ile garanti altına alınmış bağımsız ve tarafsız mahkemece yargılanma anlamında adil yargılanma hakkı ile de doğrudan bağlantılıdır. Eğer suçun işlenmesinden ya da hukuki uyuşmazlığın ortaya çıkmasından sonra, kişiye veya olaya göre mahkemeler kurulur ve hâkimler görevlendirilirse orada yargı bağımsızlığından da söz edilemez.
Bununla birlikte mahkeme kurulmuş olmakla birlikte mahkeme üyelerinin zaman içinde değişmesi mümkündür. Olağan usuller içerisinde görülmekte olan davaların hâkimlerinin değişmesi doğal hâkim ilkesine aykırılık oluşturmaz.
( … , Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 2002, s.118; … , 2015, s. 405. … , 2002, s. 118. … , 2021, s.709. … , 2021, s.710. … , 2021, s.719)
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde Mutlak Ticari dava niteliğindeki davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı kapsamında kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık ilke kararının yürürlüğü tarihinden önce açılmış olan Ticari davada yetkili mahkemenin belirlenmesinden ibarettir. Yukarıda açıklamalarımız ve Anayasal Hak olan Doğal hakimlik gereğince, doğal hâkim ilkesine uygunluğunun sağlanabilmesi için, bu alana ilişkin belirlemenin kanunla yapılmış olması tek başına yetmez. Ayrıca sözü edilen belirlemenin, yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması da gerekir. Bu nedenle, doğal hâkim ilkesinin bünyesinde, “kanuniliğin” yanı sıra “önceden belirlenmiş” olmaya da yer verilmiştir.
Hülasa Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararının taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu ticari davada DOĞAL HAKİMLİK İLKESİ GEREĞİNCE uygulama yeri yoktur. Hattı zatında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun ilgili kararında da açıkça İş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına denilmek suretiyle bu tarihten önce açılmış ticari davaların bu belirleme kapsamı dışında tutulduğu ve ilgili kararda DOĞAL HAKİMLİK İLKESİNİN gözetildiği de çok açıktır.
Davacı tarafından 27/11/2020 tarihinde açılan bu ticari davada yetkili ve görevli olan Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerekmiştir.” şeklindedir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 27.12.2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı MERCİ TAYİNİ kararı;
“Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.(T.C.Anayasası madde.37 )
Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir..(T.C.Anayasası madde.142 )
Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde.6)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(6100 sayılı HMK madde.1)
Kanuni hâkim, görev ve yetkisi kanunla belli edilmiş olan mahkemenin hâkimidir. Dolayısıyla mahkemenin görev ve yetkisinin tayin edilmesi işleminin kanun ile yapılmış bulunmasıdır.
Yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan mahkemenin hâkimine, tabii hâkim denir. Bu çerçevede, tabii hâkim ilkesine uygunluğun sağlanması için, kanunla mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesi işleminin yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması şarttır.
Tabii hâkim ilkesi, kişilerin, hangi mahkeme önünde yargılanacaklarını kesin olarak bilmelerini mümkün kılmak, bağımsız ve tarafsız mahkemeler önünde yargılanma haklarını güvence altına almak, yargıya güveni sağlamak ve yürütmenin yargıya müdahalesini olabildiğince önlemek amaçlarına yönelmiştir. Bu ilke uyarınca herkes işlem veya eylem tarihinde tabi olduğu mahkeme ve hakim huzurunda yargılanma hakkına sahiptir.
(… Adalet MYO Yargı Örgütleri )
Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ve 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlemesi gereğince uyuşmazlığın Konya (Ereğli) . Asliye Mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bu nedenlerle Konya (Ereğli) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir” şeklindedir.
Yukarıda işaret edilen emsal içtihatlardan ve yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların, Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların gönderme kararı ile Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı içtihatlarda belirtilen tabii hakim ilkesine aykırıdır. Sözün özü iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli değildir.
Bu itibarla Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın görevsizlik kararı mahiyetinde olması nedeniyle Mahkememizce karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Daha önceden görevsizlik kararı veren ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan iş bu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA RESEN GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç ve yargılama giderleri hususunun görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair ; tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..23/12/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …