Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/732 E. 2023/13 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı tarafın müvekkili hakkında haksız şekilde icra takibi başlattığını, müvekkilinin davalı … ile 22/04/2016 tarihinde 4 adet daire teslimatı yapmak şartıyla Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdettiğini, sözleşmenin 4. maddesinde; “Arsa sahibine … ada … parselde 2-3 ve 4 nolu daireler verilecektir zemin (dükkan) yükleniciye aittir. İnşaat tesliminde arsa sahibi 25.000 TL yükleniciye ödenecektir” hükmünün bulunduğunu, davalının işbu sözleşmede belirtilen 25.000-TL bedelin inşaatın bitiminden sonra ödenmesi için yazılı senede bağlamak istediğini, müvekkilinden bono talep ettiğini ve müvekkilinin de senet verdiğini, söz konusu senette sözleşmenin akdedildiği tarihte yüklenici davalı …’nin emri havalesine 22/04/2016 düzenleme tarihli, vadesi , ödeme günü ve içeriği ile keşideci adresinin boş bırakıldığını, 25.000 TL bedelli senedin sözleşmeye istinaden davalıya verildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve taraflarınca 09/12/2019 tarihinde ihtarname çekilerek Konya . Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarı ile sözleşmenin fesih edildiğini, fesih ile birlikte taraflarınca Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı Tapu İptali ve Tescil davası açıldığını, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesin’ce davaya konu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin geriye etkili feshi yönünde karar verildiği ve mahkeme ilamının kesinleştiğini, bu sebeple de davalının sözleşmeye istinaden almış olduğu ve müvekkili hakkında haksız şekilde başlatmış olduğu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine konu senetten kaynaklı hiçbir hak ve alacağının da bulunmadığını, söz konusu senet mukayese edildiğinde sonradan doldurulduğunun anlaşılacağını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak 14/12/2021 tarihinde bedelsiz bono ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında toplamda 37.250,85-TL(takip çıktısı) haksız icra takibi başlattığını, takibe konu senedin bedelsiz olmasına rağmen davalının haksız ve kötü niyetli bir şekilde bonoyu tahsil etmek istediğini, bu nedenlerle; öncelikle teminatsız ya da muhik bir teminat bedeli karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilerek Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasındaki takibin ve taşınırlar ile taşınmazlar üzerindeki hacizlerin ve satış işlemlerinin durdurulmasını, yine banka hesaplarına konulan blokelerin kaldırılmasını, müvekkili hakkında başlatılan Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı haksız ve mesnetsiz icra takibinin iptalini ve borçlu olmadığının tespitini, tedbiren önce sehven bir tahsilat yapılması durumunda davanın istirdat davası olarak devam etmesi ve müvekkili lehine karar verilmesini, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına çarptırılmasını, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacaklı olduğu ve bu davaya konu bono aslının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında bulunduğunu, mahkemece ara kararla konulan tedbir kararının hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, takibe konu bononun davacının iddiası gibi sözleşme eki veya sözleşmeye dayalı bir bono olmadığını, bu durumun bononun incelenmesinde anlaşılacağını, davacının kötü niyetle ve icra takibinin infaz kabiliyetini ortadan kaldırma maksadı ile iş bu davayı açtığını ve tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, müvekkili ile davacı arasında başka bono alımlarının da mevcut olduğunu, davacının diğer ödediği bonolara karşı böyle bir dava açmadığı ve tamamını ödediğini ancak iş bu bonoya karşı açtığı menfi tespit davasının kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, davacının iddiası gibi feshedilen sözleşme eki veya sözleşmeye dayalı bir bono veya senet sözkonusu olduğunda Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ve yasalara göre bonoda veya senette hangi sözleşmeye dayalı olduğuna dair ayrıca şerh olması gerektiği gibi sözleşmede de bono veya senedin tüm niteliğinin/özelliklerinin yazılı olarak yer alması gerektiğini, oysa mevcut bono bir nakden yapılan ödeme sonucu alınan bono olup, bono numarası olarak da “25 ” ibaresinin bulunduğunu, yani müvekkili ile davacı arasında başka bono alımlarının da mevcut olduğunu, bu nedenlerle; davacının bildireceği başka delillere karşı yeni delil bildirme hakları saklı kalmak kaydıyla, itirazlarının kabulü ile birlikte mahkemenin 28.12.2021 tarihli ara kararı gereğince Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyanda icra veznesine yatırılacak olan paranın taraflarına ödenmemesi tedbirinin kaldırılmasını, bildirilen delillerin değerlendirilmesi ile haksız ve kötüniyetle açılan iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu bonodan kaynaklı olarak davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespiti davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 22/04/2016 keşide tarihli, 30/01/2019 vade tarihli ve 25.000,00-TL’lik bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, kat karşılığı inşaat sözleşmesi, senet sureti, ihtarnameler, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce taraflarca imza altına alınan kat karşılığı inşaat sözleşmesi aslı kasaya alınmış ve bir sureti dosyaya ibraz edilmiştir. Bahsi geçen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılan incelemesinde; Sözleşme konusu başlığı altında 4. bendde “başkaca hükümler yanında İnşaat tesliminde arsa sahibi 25.000,00-TL yükleniciye ödeyecektir.” hükmünün yer aldığı, sözleşmenin 22/04/2016 tarihinde imza altına alındığı görülmüştür.
Davaya konu bononun keşide tarihinin de 22/04/2016 tarihli ve 30/01/2019 vade tarihli, 25.000,00-TL bedelli olduğu görülmüştür. Ancak sözleşmede davaya konu bonoya yapılmış bir atıf söz konusu olmadığı gibi, sözleşmede davaya konu bononun özellikleri de ayrıntılı olarak yer almamıştır. ( Başka bir ifade ile davaya konu bonodan sözleşmede hiç bahsedilmemiştir. )
Nitekim dava konusu olaya benzer mahiyette Yargıtay . Hukuk Dairesinin … E., … K. Sayılı ve 08.06.2016 tarihli ilamında da ifade edildiği üzere;
“Bir bononun teminat olarak verildiğinin kabulü için, o bono üzerinde teminat ibaresinin bulunması zorunluluğu yoktur. Kaldı ki, bono üzerindeki teminat ibaresi neyin teminatı olduğunun ayrıca açıklanmadığı sürece, bononun başlı başına teminat bonosu olduğunu göstermez. Diğer yandan, teminat iddiasının kabulü için bu hususun taraflarca ayrı bir sözleşmede belirtilmesi de zorunlu değildir.
Ayrıca takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih ve … E, … K. sayılı ve yine HGK’nun 20.06.2001 T. ve … sayılı kararları).
Somut olayda, takip dayanağı bononun 30.10.2013 tarihli sözleşme kapsamında düzenlendiği, borçlu ve alacaklının imzalarının bulunduğu ve alacaklının bu sözleşmedeki imzasını inkar etmediği anlaşılmaktadır. Söz konusu olan sözleşmede, bononun tahsili hayvanların teslim edilmesi koşuluna bağlanmıştır. Borçlu iddiasında, hayvan teslimatının yapılmadığını bu nedenle borcun doğmadığını ileri sürmüştür. Bu durumda takip dayanağı bononun tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı zorunlu kılmaktadır.” değerlendirmesi yapılmıştır.
Ancak davamıza konu olayda taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ya da başkaca yazılı bir belge ile söz konusu bononun teminat amacıyla davalıya verildiği hususu davacı yanca ıspatlanamamıştır.
Öte yandan bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir. Bu nedenle bonoyu düzenleyen, asıl borçlu durumundadır (T.T.K. m. 779/1). Bonoda şekil şartları T.T.K. 776.md. sayılmıştır. Bunlar; “Bono” ya da “Emre Muharrer Senet” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Bu zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlarda vardır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Buna karşılık bonoya isteğe bağlı olarak, bedelinin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir.
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında da kabul edildiği üzere, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de, temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik olan “bedel kaydı”dır. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması, senedin bono niteliğini etkilemez. Bu tür kayıtlar, bonoyu düzenleyenin, “lehdardan karşı edimi aldığını” belirtmeye yarar. Kambiyo hukuku yönünden ise önemi yoktur. Bedel kayıtları daha çok bonoyu düzenleyenle, lehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem kazanır ve kişisel defi nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır. Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehdarı, artık senedin “kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu” yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır. Borç ikrarını içeren bir belge aleyhine kanıt sunulabilir. Ancak ikrar borcun nedenini içeriyorsa, sadece bu nedenin gerçekleşmediğinin kanıtlanması gerekir. Diğer taraftan senetteki nakden kaydı bedelin keşideci tarafından alındığına da karine teşkil edecektir. Nitekim davaya konu bonoda nakden kaydı mevcuttur.
Mahkememizce yapılan yargılamada ayrıca davalı tarafın isticvabına karar verilmiş olup 06/10/2022 tarihli celsede davalı …; ” Bana sormuş olduğunuz 22/04/2016 keşide tarihli 30/01/2019 vadeli 25.000,00-TL’lik senet aramızdaki 22/04/2016 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden alınmamıştır, önceden aramızda bir ticaret yapmıştık, bu ticarete istinaden … bu senedi bana vermiştir, yoksa bahsi geçen kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden verilmiş bir senet değildir, bahsi geçen senet bedeli de ödenmiş değildir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde yemin delilinin olduğu görülmekle bu husus hatırlatılmış, ancak davacı yan yemin deliline başvurmamıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde menfi tespit ve istirdat davaları hakkında düzenleme mevcuttur.
Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
72/4 maddesi ise; ” (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” Hükmünü havidir.
Davacı vekili tarafından mahkememizden tedbir kararı alınmış ve uygulanmış olduğundan dolayı davacı aleyhine tazminata karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesi dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 22/04/2016 keşide tarihli, 30/01/2019 vade tarihli ve 25.000,00-TL’lik senetten dolayı davalıya borçlu olmadığı iddia edilmiş, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı mucibince davacının davasını ispat edememesi nedeniyle açılan davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE
2-)7.450,17 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-)Peşin alınan 636,14-TL harçtan alınması gereken 179,90-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 456,24-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davalı tarafından sarfedilen 11,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-) Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 05/01/2023

Katip … Hakim …