Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/731 E. 2022/555 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 31/01/2019 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/09/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını; davalı tarafından borcun tamamına ve faize itirazda bulunulduğunu; davalı tarafından yapılan itiraz ile ilgili olarak müvekkili davacı şirket kayıtları incelendiğinde davalıdan 63.836,29 TL. alacaklı olduklarını tespit ettiklerini; davalı tarafından bu asıl alacak miktarı yönünden yapılan itirazın haklı olmadığını, süre kazanmaya yönelik kötü niyetli bir itiraz olduğunu; davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunun davalı vekilinin itiraz dilekçesinde kabul edildiğini; sadece ödemeye ve faize ilişkin itirazda bulunulduğunu; dava dilekçesi ekinde sunulan ve takibe konu olan faturadan dolayı davacının davalı şirketten 63.836,29 TL. alacaklı olduğunu; bu alacağın ödenmediğini; tarafların ticari defterleri incelendiği takdirde bu hususun açık bir şekilde ortaya çıkacağını; davalı ile ödeme konusunda defalarca görüşen müvekkili davacının bir sonuç alamayınca icra takibi yapmak zorunda kaldığını; bu kez ise yapılan takibe haksız itiraz ile karşılaşıldığını beyanla davalı tarafından Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin 63.836,29 TL ‘lik kısmına kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptaline ve davalının bu miktar üzerinden % 40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı-alacaklı tarafın 161.186,29 TL. asıl alacak ile 3.608,71 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 164.795,00 TL. üzerinden icra takibi başlattığını, ancak itirazın iptali davası ile bu meblağı 63.936,29 TL.’ye indirdiğini; bunun da itirazlarının haklılığını, alacağın likit olmadığını, yargılamayı gerektirdiğini gösterdiğini; bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini; ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte talep olunabilecek inkar tazminatı oranının da % 40 değil % 20 olabileceğini; taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre davacıdan alınan malzemelerin müvekkili tarafından … İnşaat Adi Ortaklığı’nın … Prestij Projesi’nde taşeronluğunu yaptığı işler ve müvekkilinin … şantiyesi için kullanılmakta olduğunu; davacı-alacaklıya verilen siparişlerin kararlaştırılan tarihte teslim edilmemesi nedeniyle taşeron olan müvekkilinin de asıl işverene zamanında hizmet teslimi yapamadığını ve bu nedenle doğan zararların … adi ortaklığı tarafından müvekkiline yansıtıldığını; müvekkilinin davacı-alacaklının edimini zamanında ifa etmemesinden kaynaklanan zararları bulunduğunu; bunların icra takibine itiraz dilekçesi ile davacıya iletildiğini; müvekkilinin davacının kusuru nedeniyle uğramış olduğu zararların tespit edilmesi ile davacı tarafın müvekkilinden hiçbir alacağının bulunmadığının görüleceğini; müvekkilinin davacıya dava değeri olan 63.936,29 TL. bakımından borcu bulunmadığını; zira aralarındaki cari hesaba göre müvekkilinin uğradığı zararın mahsup edilmemiş hali ile dahi davacının dava değeri kadar alacaklı olmadığını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak taraflarına ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/05/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle, davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını; müvekkili davacı şirketin tüm edimlerini yerine getirerek malzemeleri zamanında teslim etmesine rağmen davalı şirketten alacağını alamadığını; davalının icra takibinden önce herhangi bir hukuki girişimde bulunmamış olmasının savunmasının samimi olmadığının ve zaman kazanmaya yönelik olduğunun göstergesi olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 06/06/2017 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle, davacının icra takibi ile talep ettiği alacak tutarından 100.958,71 TL. düşük bedelle dava açmasının takipte bulunurken iyiniyetle hareket etmediğinin göstergesi olduğunu; bu durumun aynı zamanda itirazlarının da haklılığını ortaya koyduğunu; bu nedenle aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini; taraflar arasındaki cari hesap incelendiğinde müvekkilinin geç teslim nedeniyle uğradığı zararlar mahsup edilmeksizin dahi davacıya borçlu olmadığının ortaya çıkacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davacı tarafından faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise takip konusu faturalar dolayısıyla davacının, davalıdan herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep etmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/09/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davalı cevap dilekçesiyle, yasal süresi içinde, davacının siparişleri geç göndermesi nedeniyle doğan zararın iş sahibi inşaat ortaklığının taraflarına yansıttığını, zarar fatura bedellerinin BK 139 maddesi gereğince takas mahsup edilmesi gerektiğini belirterek takas mahsup definde bulunduğu ve buna ilişkin dava dışı iş sahibi ortağın, davalı müvekkili şirkete kestiği … numaralı faturayı dosyaya sunduğunu belirtmiş ise de sunulan evrakların içerisinde faturaya rastlanılmadığı, davalı defterlerini inceleyen bilirkişi tarafından da bu numaralı faturanın irdelendiği ve açıklamalarda bulunarak davacı ile ilişkili kısmın 45.119,15 TL olduğu ve davalının takas mahsup talebinin yerinde olduğunu değerlendirdiği, aynı raporda … nolu 12.537,16 TL bedelli iade faturasının bulunduğu ve e-mail yazışmaları incelendiğinde haklı sebeplerle keşide edildiğini değerlendirdiği, bahsi geçen faturaların davacı defterlerine yansıtılmaması nedeniyle davacı defterlerini inceleyen bilirkişi raporunda bu hususlardan bahsedilmediği, ilk derece mahkemesince dava dışı işverenin davacının geç teslim etmesi nedeniyle davalıya kestiği faturaların bulunduğu savunmasına ilişkin süresinde yapılan takas mahsup defini hiç değerlendirmeye almadığı, 08/06/2016 tarihli 12.537,16 TL’lik faturanın ise davacı tarafından kabul edilmediği, bu iade faturasına konu malların, davacı şirkete iade edildiği hususunun davalı tarafça irsaliyeli fatura veya herhangi bir yazılı belge ile ispat edemediği, bu nedenle yemin deliline başvurdukları ve davacı şirket yetkililerinin malların teslim edilmediğine dair yemin ettiklerinin gerekçe gösterildiği, davalının defterlerini inceleyen bilirkişi raporunda ise bahsi geçen faturanın e-mail yazışmalarına konu edildiğinin bildirilmesine rağmen ilk derece mahkemesince bu yazışmaların değerlendirilmediği, bilirkişi raporlarının birbiri ile çelişik olduğu, ilk derece mahkemesince takas mahsup define ilişkin konularda daha derinlemesine araştırma yapılarak dosyadaki bilgi ve belgelerin bir bütün halinde ve çelişik bilirkişi raporlarına da atıfta bulunan denetime elverişli son bir mali müşavir bilirkişiden (veya 3 lü heyetten) rapor alınması gerektiği, bu nedenle davalının istinaf taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Davacı fatura tarihi ile takip tarihine kadar işlemiş faiz de talep edilmiş, mahkemece ”davacının davasının kabulü ile Antalya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takip edilen 53.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ve diğer alacaklar yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin devamına” denilmek suretiyle 17.661,34 TL işlemiş işlemiş faiz alacağı yönünden de dava kabul edilmiştir. Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlu temerrüde düşürülmediğinden ve kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığından temerrüt, icra takibinin başlatıldığı tarihte oluşmuştur. Mahkemece fatura tarihinin temerrüde esas alınarak ve faize başlangıç yapılarak fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır. İcra takibinden önce temerrüdün varlığı kanıtlanamadığından takip öncesine ait işlemiş faiz alacağına ilişkin itirazın iptâli talebinin reddi gerekir.O halde mahkemece, açıklanan husus gözetilmek suretiyle yapılacak hesaba göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 31/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu durumda cevap ve 2. cevap dilekçelerinde kötüniyet tazminatı talebi bulunmadığı ve daha sonraki aşamalarda özellikle ön inceleme duruşmasının yapılmasından sonra verilen dilekçe ile savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olan kötüniyet tazminatı verilmesi talebine karşı davacı yanca açıkça savunmanın genişletilmesine muvafakat edildiği şeklinde beyanda bulunulmadığından, süresinde talep bulunmaması nedeni ile kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerekirken mahkemenin davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Kötü niyet tazminatı, takibe girişmekte kötü niyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının tazminata mahkum edilebilmesi, takibin kötü niyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır ve bu hususun borçlu tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Öğreti ve Yargıtay uygulamalarına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı kötü niyetli kabul edilmelidir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre kötü niyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmadığı gibi, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu da kanıtlanabilmiş değildir. Mahkemenin gerekçesinde belirtilen “alacağın likit olduğu” yönündeki kriter, kötü niyet tazminatı için değil, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için belirlenen bir ölçüttür. Hal böyle olunca, davalının kötü niyet tazminatı talebi hakkında red kararı verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan yazılı gerekçeyle kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Davacı tarafından 14 adet faturaya dayalı olarak davalı hakkında 161.186,29 TL asıl alacak, 3.608,71 TL takip öncesi işlemiş yasal faiz olmak üzere toplamda 164.795,00 TL üzerinden takibe geçildiği anlaşılmıştır.
2.Dava dilekçesinin incelenmesinde özetle; Her ne kadar takip talebinde asıl alacak miktarı 161.186,29 TL olarak gösterilmiş ise de davacı tarafından eldeki davanın 63.836,29 TL üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
3.Davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde ilişkin 12/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında 2014 yılından itibaren devam eden ticari ilişki bulunduğu, 2016 yılı sonu itibariyle davalının 161.186,29 TL borçlu göründüğü lakin davalının ticari defterlerinde yer alan 30/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 56.640,00 TL, 31/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 40.710,00 TL ile 08/06/2016 Tarih, … Seri nolu ve 12.537,16 TL tutarlı iade faturaların davacının ticari defterlerinde bulunmadığı, bunların tamamının mahsubu halinde davacının alacağının 51.299,13 TL olabileceği rapor edilmiştir. Her ne kadar davacının ticari defterlerinde 30/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 56.640,00 TL, 31/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 40.710,00 TL tutarlı iade faturaları kayıtlı değil ise de her iki iade faturası toplamının 97.350,00 TL olduğu, davacının icra takibine 161.186,29 TL üzerinden başlamasına rağmen davayı açarken bu iki iade faturasının bedelini mahsup etmek suretiyle 63.836,29 TL üzerinden başlatmak suretiyle davacı tarafından benimsendiği anlaşılmıştır.
4.Davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde ilişkin 16/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında 2014 yılından itibaren devam eden ticari ilişki bulunduğu, 2016 yılı sonu itibariyle davalının 161.186,29 TL borçlu göründüğü lakin davalının ticari defterlerinde yer alan 30/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 56.640,00 TL, 31/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 40.710,00 TL ile 08/06/2016 Tarih, … Seri nolu ve 12.537,16 TL tutarlı iade faturaların mahsubu neticesinde davacının alacağının 51.299,14 TL olduğu, yine bu tutardan takas mahsubuna ilişkin dava dışı firma tarafından kesinlen 13/04/2016 Tarih ve … Seri numaralı faturanın 38.236,57 TL + KDV kısmı olan toplamda 45.119,15 TL’sinin davalıya yansıtıldığı, bu tutarın da mahsubu neticesinde davacının alacağının 6.179,99 TL olduğu rapor edilmiştir.
5. 3 ve 4 nolu bent altında yapılan açıklamalar nazara alındığında bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın 08/06/2016 Tarih, … Seri nolu ve 12.537,16 TL tutarlı iade fatura ile dava dışı firma tarafından kesinlen 13/04/2016 Tarih ve … Seri numaralı faturanın 38.236,57 TL + KDV olmak üzere toplamda 45.119,15 TL yansıtma faturasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
6.Dosya içerisinde yer alan ve davacı ile davalı firma yetkililerinin konuşmalarına ilişkin mail dökümleri incelendiğinde; Davacının kabulünde olan 30/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 56.640,00 TL, 31/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 40.710,00 TL’lik faturalar da dahil olmak üzere 08/06/2016 Tarih, … Seri nolu ve 12.537,16 TL tutarlı iade faturalarına konu bir kısım ürünlerin iadesine ilişkin şirket temsilcileri arasında yazışmaların mevcut olduğu, daha önce davalıya fatura edilen bir kısım camların ölçülerinde değişiklik yapılmasına rağmen eski ölçülerde hazırlanan camların gönderilmesi sebebiyle ürünlerin iade edildiği, bir kısım camların nakliye esnasında kırıldığı, cam sevkiyat listelerinin alt kısmında açıkça ifade edildiği üzere camların sandıklı olarak sevk edildiği, yazışma içeriklerinde ürünlerin kabul edilmeyen teslim edilmek üzere getirilen nakliye ile geri gönderildiği ve bunlara ilişkin iade faturasının kesileceğinin bildirildiği anlaşılmakla kırık camlar, revize edilmeyen ölçülerde üretilen camların iadesi ve sandıkların iadesine ilişkin fatura yönüyle de 16/05/2018 tarihli raporda da ifade edildiği üzere mahsup işleminin yapılması gerektiği kanaati Mahkememizde hasıl olmuştur.
7.Mahkememizce kaldırma ilamında ifade edilen ve dava dışı … İnşaat tarafından davalıya fatura edilen 38.236,57 + KDV’ye ilişkin 13/04/2016 tarihli fatura dosyamız arasına alınmıştır. Yine dava dışı firma tarafından davalıya keşide edilen 01/04/2016 tarihli ihtarname de dosyamız arasına alınmış olup incelenmesinde bir kısım imalatların taahhüt edilenden farklı olarak yapılması, bir kısım işlerin yapılmaması sebebiyle yaşanan gecikme dolayısıyla yukarıda belirtilen tutarda kesinti yapıldığı ifade edilmiştir. Dosya içerisinde yer alan ve 6 nolu madde başlığı altında ifade edildiği üzere davacı tarafından revize edilen ölçülerde ürünler yerine eski ürünlerin gönderilmesi sebebiyle montajının yapılamaması, davacının taahhüt edilenden farklı ölçülerde ürünleri davalıya göndermesi, ve dahi yazışma içeriklerinde ifade edildiği üzere davacının bir kısım sevkiyatları hiç bir bilgi vermeden ertelemesi sebebiyle yaşanan gecikme de nazara alındığında davalının, dava dışı firma tarafından kendisine yansıtılan 38.236,57 + KDV’ye ilişkin 13/04/2016 tarihli fatura dolayısıyla takas hakkının doğduğu anlaşılmıştır.
8.Mahkememizin kabulü çerçevesinde BAM Kaldırma ilamı çerçevesinde bilirkişi heyetinden yeniden rapor aldırılmış, 20/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasındaki uyuşmazlığın 08/06/2016 Tarih, … Seri nolu ve 12.537,16 TL tutarlı iade fatura ile dava dışı firma tarafından kesinlen 13/04/2016 Tarih ve … Seri numaralı faturanın 38.236,57 TL + KDV olmak üzere toplamda 45.119,15 TL yansıtma faturasından kaynaklandığı, davacının dava değeri ve kabulünde olan diğer iade faturaları ile bu tutarlar mahsup edildiğinde alacağının 6.179,98 TL olduğu rapor edilmiştir.
9.Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 2014 yılından itibaren devam eden ticari ilişki bulunduğu, 2016 yılı sonu itibariyle davalının, davacıya 161.186,29 TL borçlu göründüğü, davacı tarafından 14 adet faturaya dayalı olarak davalı hakkında T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden 161.186,29 TL asıl alacak, 3.608,71 TL takip öncesi işlemiş yasal faiz olmak üzere toplamda 164.795,00 TL üzerinden takibe geçtiği, davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davacının icra takibine 161.186,29 TL üzerinden başlamasına rağmen davayı açarken 30/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 56.640,00 TL, 31/05/2016 Tarih, … Seri nolu ve 40.710,00 TL tutarlı iade faturaları toplamı olan 97.350,00 TL’yi mahsup etmek suretiyle 63.836,29 TL üzerinden eldeki davayı açtığı, bu iade faturalarını benimsediği, 08/06/2016 Tarih, … Seri nolu ve 12.537,16 TL tutarlı iade faturalarına konu bir kısım ürünlerin iadesine ilişkin şirket temsilcileri arasında yazışmaların mevcut olduğu, daha önce davalıya fatura edilen bir kısım camların ölçülerinde değişiklik yapılmasına rağmen eski ölçülerde hazırlanan camların gönderilmesi sebebiyle ürünlerin iade edildiği, bir kısım camların nakliye esnasında kırıldığı, cam sevkiyat listelerinin alt kısmında açıkça ifade edildiği üzere camların sandıklı olarak sevk edildiği, yazışma içeriklerinde ürünlerin kabul edilmeyen teslim edilmek üzere getirilen nakliye ile geri gönderildiği ve bunlara ilişkin iade faturasının kesileceğinin bildirildiği anlaşılmakla bu fatura yönüyle de davacının alacağından mahsubun gerektiği, yine davacı tarafından revize edilen ölçülerde ürünler yerine eski ürünlerin gönderilmesi sebebiyle montajının yapılamaması, davacının taahhüt edilenden farklı ölçülerde ürünleri davalıya göndermesi ve dahi yazışma içeriklerinde ifade edildiği üzere davacının bir kısım sevkiyatları hiç bir bilgi vermeden ertelemesi sebebiyle yaşanan gecikme de nazara alındığında davalının, dava dışı firma tarafından kendisine yansıtılan 38.236,57 + KDV’ olmak üzere toplam 45.119,15 TL dolayısıyla takas hakkının doğduğu, tüm bunların mahsubu neticesinde 20/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere davacının 6.179,98 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davasının bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, her ne kadar davacı tarafından takibe konu alacak hakkında takip öncesi faiz talep etmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında da ifade edildiği üzere icra takibinden önce temerrüt olgusu davası tarafından kanıtlanamadığından Mahkememizce kabul edilen asıl alacak tutarı olan 6.179,98 TL’ye takip tarihi olan 28/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
10.Her ne kadar davacı tarafından icra-inkar tazminatı talep edilmiş ise de taraflar arasındaki cari ilişkinin 2014 yılından itibaren girift şekilde devam ediyor olması, dava konusu faturalara ilişkin iade faturaları olması ve bu faturalar dolayısıyla taraflar arasında ihtilaf bulunması ve dahi dava dışı 3. Kişi tarafından yansıtılan fatura bedelinin takasının da gündeme gelmesi karşısında alacağın davalı açısından belirlenebilir ve likit olarak kabulü mümkün olmadığından davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
11.Her ne kadar davalı vekili tarafından 18/06/2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiş ise de davacının basit yargılama usulüne tabi olması, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 31/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında talebin yasal süre içerisinde olmaması ve dahi T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı da emsal alındığında davacının takibinde kötüniyetli olduğuna ilişkin dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması da nazara alınarak yasal şartları oluşmadığından bu yöndeki talebin de reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a-T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 6.179,98 TL üzerinden DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
b-Mahkememizce kabul edilen asıl alacak tutarı olan 6.179,98 TL’ye takip tarihi olan 28/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz UYGULANMASINA,
2-Yasal şartları oluşmadığından davacının icra-inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Yasal şartları olmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Peşin olarak alınan 266,19 TL harç ve icra dairesine yatırılan 823,98TL harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 422,15 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazladan alınan 765,04TL harcın karamızı kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, ( iade edilen harç miktari itibariyle 765,04TL’nin icra dairesince davacıya iadesine)
5-Davacı tarafından karşılanan 31,40 TL başvuru harcı, 266,19 TL peşin harç, icra dairesine yatırılan harçtan 58,94TL ( fazla alınan 765,04TL’nin iadesine karar verilmiştir.) ve 4,60TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬‬361,13TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından karşılanan 240,30 TL posta ve tebligat gideri, 380,00 TL talimat gideri, 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 2.650,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 3.391,60 TL’den davanın haklılık oranına göre (6.179,98/63.836,29) hesaplanan 328,34 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 6.179,98TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 10.025,01TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip … Hakim …