Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/685 E. 2023/419 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari alışveriş gerçekleştiğini, bu alışveriş neticesinde müvekkili tarafından 20.12.2019 tarihli … numaralı 2.455,01 TL bedelli, 19.12.2019 tarihli … numaralı 2.756,16 TL bedelli ve 20.12.2019 tarihli … numaralı 5.862,60 USD bedelli faturalar kesildiğini, davalının bir kısım ödemeler yaptığını ancak kalan bakiyeyi ödemediğini, 20.12.2019 tarihli … numaralı 5.862,60 USD bedelli faturalardaki ürünler ihraç kayıtlı olarak satıldığını, bu ürünlere ilişkin ihracat belgelerinin ekli olduğunu, ödenmeyen kısımlar için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas numaralı dosyaları ile icra takibi yapıldığını, 20.12.2019 tarihli … numaralı 2.455,01 TL bedelli, 19.12.2019 tarihli … numaralı 2.756,16 TL bedelli faturalar için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi, 20.12.2019 tarihli … numaralı 5.862,60 USD bedelli faturalar için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının icra takiplerinden sonra müvekkiline … numaralı 2.756,16TL bedelli, … numaralı 2.445,01 TL bedelli ve … numaralı 3.892,60 USD bedelli iade faturaları kestiğini, müvekkilinin de Konya . Naterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturaları iade ettiğini, davalı müvekkili tarafından yapılan takiplere kötüniyetli olarak itiraz ettiğini bu nedenlerle Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas numaralı dosyalarına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, kötüniyetli olarak yapılan itirazlar sebebi ile davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle huzurdaki davanın usulden reddi gerekmektedir. nitekim, davacı yan iki farklı takip olan Konya . İcra Müdürlüğü … E. Ve Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyalarda gerçekleştirilen itirazların tek bir dava ile iptalini talep etmiş olmakla her bir icra dosyasının kendi içerisinde bütünlüğü ilkesine aykırı hareket ettiğini, davacı yanın dava dilekçesi incelendiğinde müvekkili firma aleyhine başlatılan iki farklı icra dosyasına istinaden tek bir itirazın iptali davası ikame edildiği anlaşıldığını, oysaki hukukumuzda dava taleplerinin ve icra dosyalarının kendi içinde bütünlüğü ilkesinin esas olduğunu, nitekim huzurdaki davada da dava konusu icra takiplerinin ayrı olup farklı icra takiplerine istinaden ayrı itirazın iptali davası ikame edilmesi gerektiğini, gerçekten de usulen ve hukuken bakıldığında, her bir icra dosyasına karşı gerçekleştirilen itirazların ayrı ayrı değerlendirilmesi ve ayrı ayrı yapılacak değerlendirmeler neticesinde sonuca gidilmesi gerekeceğini, anılan nedenle farklı icra takiplerini içeren huzurdaki davanın usule, hukuka ve yasaya aykırı ikame edilmiş olduğunu, davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, davaya konu ilamsız icra takip dosyalarına dayanak olarak gösterilen faturaların, davacı yanın salt kusuru nedeni ile ayıplı olarak satıma konu edilen ürünlere ilişkin olduğunu, bu hususun müvekkili firmaca davacı yana bildirilmiş ve tarafların ürünlerin ayıplı olduğu ve neticede davalı müvekkili firmanın kalan bakiye bakımından ödeme yapmasına gerek olmadığı yönünde mutabık kaldıklarını hal böyle olmasına ve taraflar arasında bu ürünlerin ücretlendirilmeyeceği yönünde anlaşma bulunmasına rağmen, davacı yanca haksız olarak anılan faturalardan bahisle önce ilamsız icra takipleri başlatıldığını akabinde de huzurdaki davanın ikame edildiğini, müvekkili firma aleyhine başlatılan Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı ilamsız takibe dayanak 20.12.2019 tarih … numaralı fatura, imalatçısı ve üreticisinin davacı firma olduğu davalı müvekkili firmanın ise ABD’de faaliyet gösteren şirketler nezdinde ihracat işlemlerini gerçekleştireceği ürünlere ilişkin olduğunu, dolayısıyla esasen taraflar arasındaki anlaşmada davacı firmaya yüklenilen edim faturaya konu ürünlerin ihracata ve ihracatın gerçekleştirileceği ülke olan ABD şartlarına uygun olarak ürün imalatı ve ambalajlama işlemlerini gerçekleştirerek ürünlerin aynı şartlarda tesliminin sağlanması olduğunu, nitekim ihracat kayıtlı ürün satışında, imalatçı firma tarafından üretim ve paketleme işlemleri gerçekleşmesinin akabinde, ürünlere ikinci bir el değmeden ürünlerin yurt dışına, imalatçı firmanın hazırladığı şekli ile gönderilmekte olduğunu, zira üretici firmanın üstlendiği edimin de tam olarak bu olduğunu, Hal böyle iken, müvekkili firma tarafından da davacı firmadan siparişini verdiği ürünlerin yabancı firmalara ihracatını gerçekleştirmek amacı ile ürünlerin davacı/imalatçı firmanın hazırladığı şekli ile ABD’ye ulaşmasının sağlandığını, akabinde ürünlerden 24’er adet numuneleri paketli halleri ile ihracat işlemlerinin tamamlanabilmesi amacı ile FDA (U.S. Food and Drug Administration: Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanlığına bağlı; gıda, diyet eklentileri, ilaç, biyolojik medikal ürünler, kan ürünleri, medikal araçlar, radyasyon yayan aletler, veteriner aletleri ve kozmetiklerden sorumlu büro) onayına sunulduğunu, onay süreci beklendiği sırada müvekkili firma yetkilileri tarafından FDA onayına sunulan ürünlerin Detained (İmha) statüsüne alındığı anlaşıldığı bu durumun derhal davacı şirkete mail ile bildirilerek ürünlerin imha statüsüne alındığı, sebebinin müvekkili firmaca da anlaşılamadığı sürecin takipçisi olunduğu ve gerekli yazışmalara devam edildiğinin yazılı olarak bildirildiğini, gerek FDA gerekse de müşteri firmaların onayına sunulan numune ürünler ve geri kalanların tümü müvekkili firma tarafından davacı firmanın gönderdiği haliyle korunduğunu ve onay mercilerine paketli halleri ile el sürülmeden teslim edildiğini, zira ihracat kayıtlı satılan ürünler paletler üzerinde çoklu şekilde paketlendiğini ve birbirine bağlı halde gönderilmekte olduğunu, ürünlerin ihracatı yapılacağı müşteri firmalara teslimi öncesinde, birbirine bağlı ambalajlı ve paketli hallerinden çıkartılmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla ürünlerin FDA ve müşteri onayına sunulmadan evvel müvekkili firmanın toplu paketler halinde gönderilen ürünleri inceleme imkanı bulunmadığını, bu nedenlerle öncelikle iki ayrı icra takip dosyası bakımından tek bir dava ikame edilmiş olması sebebi ile davanın usulden reddini, davacı yan tarafından hukuka, yasaya ve hakkaniyete aykırı ve kötü niyetle ikame edilmiş olan davanın, davaya konu faturaların ayıplı ve bedelsiz ürünlere ilişkin olması sebebi ile esastan reddini, mahkememiz aksi bir kanaatte ise kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili firmanın masraf/zarar kalemlerinin davaya konu ürünlerin ücretlerinden çok dafa fazla olduğu ve takas/mahsup def’inde bulundukları dikkate alınarak müvekkilinin zarar/harcama giderlerinin tespiti ile neticede davanın reddini, davacı yanın %20’den aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, her halde yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davacı tarafından faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise faturaya konu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin açık ayıp mı gizli ayıp mı mahiyetinde olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının dava konusu faturalar dolayısıyla herhangi bir alacağı olup olmadığı, alacağı var ise miktarı, davalının takasa konu herhangi bir alacağı olup olmadığı, davacının talep edilebilir bir alacağı var ise davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı; kurum elemanlarınca yapılan kaçak su kontrollerinde davalı borçlu şirketin kaçak su ve atık su kullandığının tespit edilerek, kaçak su tutanakları düzenlendiğini, alacaklarının tahsili için girişilen 5 ayrı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, davalının … E. ,… E., … E., … E., … E. sayılı icra dosyaları yönünden ayrı ayrı itirazın iptaline, ayrı ayrı takiplerin devamına ve her dosya için ayrı ayrı alacağın %40 ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 05/03/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, davacı yanca düzenlenen 06.07.2006 tarihli hizmet bedeli faturasının davalı şirketin ticari kayıtlarında yer aldığı ve yasal süre geçtikten sonra tek yanlı iade faturası düzenlenmiş olmasının faturanın reddi anlamına gelmediği, davacı şirketin davalıya Rekabet Kurulun’daki sunumda hizmet verildiğinin tespit olunduğu gerekçesiyle 63.983.75 TL. alacağa yapılan itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı şirketin davalıya danışmanlık hizmeti verdiğinin ve düzenlenen hizmet bedeline ilişkin faturanın itiraz edilmeksizin davalı yanca ticari defterlerine kayıt edildiğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verildi.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı tarafından yapılan iş karşılığı düzenlenen 8.850,00 TL’lik fatura davalının ticari defterlerine kayıtlı olup fatura karşılığı 3.750,00 TL’nin ödendiği, bakiye miktarın (KDV dahil) 5.100,00 TL olduğu, bu miktarın ödendiğine dair belge bulunmadığı gibi davalı tarafından 5.100,00 TL’lik iade faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen faturadaki alacak miktarı kadar iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. Aradan uzun zaman geçtikten sonra 17.08.2012 tarihli iade faturası davacı tarafa gönderilmiş ise de, bu işlemin alacağın varlığını ortadan kaldıran bir hukuki sonuç doğurmayacağı, takip konusu miktar nedeniyle davacının alacaklı olduğunun da saptanmış olması nedeniyle bu miktar üzerinden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/10/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, faturanın davalının BA-BS formlarında kayıtlı olduğu, davalının fatura bedelini ödediğini yazılı belge ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle uyuşmazlık konusu faturanın davalı ticari kayıtlarında yer almasının malın teslimine karine teşkil etmesine göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, davacı tarafından yerine getirilen taşıma nedeniyle bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, mahkemece davacının alacağını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının iddia ettiği alacağa ilişkin faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu gibi, açık fatura niteliğindeki bu faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile sabittir. Bu durumda davacının davalıdan fatura miktarı kadar alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu borcun davalı tarafından ödenip ödenmediği tartışılmadan, alacağın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
7.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/09/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda uygulanması gereken ve uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 359-363. maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) 474- 478) ayıplı işler hakkında uygulanır.
Açık ayıp, eserin teslimini müteakip makul süre içinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilecek ayıptır.
Gizli ayıp ise, basit bir kontrol ve muayene ile tespit edilemeyen, eserin kullanılmaya başlanmasından sonra ortaya çıkan ayıptır.” denilmiştir.
8.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/04/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Sözleşme, dava ve karar tarihlerinde yürürlükte bulunan mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 359. maddesinin 1 fıkrasında bulunan “İmal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin mutat cereyanına göre imkanını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeye mecburdur.” hükmü gereğince ayıp ihbarı derhal yapılmalıdır. Yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda belirlendiği ve mahkemece doğru olarak kabul edildiği üzere eserdeki ayıp, açık ayıp niteliğinde bulunduğundan eserdeki açık ayıbın, derhal ihbar yükümlülüğü kapsamında yükleniciye bildirilmesi zorunlu bulunmaktadır. Son teslim tarihi olan 06.06.2005 tarihinden 21 gün geçtikten sonra, 28.06.2005 tarihinde ayıp ihbarının yapılmış olması nedeniyle ayıp ihbarının süresinde yapıldığından bahsedilemez. İş sahibi davalı şirketin, muayene yapmaksızın kumaşları olduğu şekli ile ihraç ettiği Beyaz Rusya’ya göndermiş olması iş sahibinin muayene yükümlülüğünü ortadan kaldırıcı nitelikte bulunmadığından sonuca etki etmeyecektir. Bu nedenlerle davalı iş sahibi şirketin süresinde ayıp ihbarı yapmamasına rağmen aksi düşüncelerle davacı yüklenicinin eserdeki ayıplardan sorumlu olduğunun kabul edilerek davanın kısmen kabulü doğru olmamış, davanın tümden kabul edilmesi gerekmekle hükmün davacı yararına bozulması uygun bulunmuştur.” denilmiştir.
9.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz.” denilmiştir.
10.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/09/2013 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında;
“Taraflar arasında borcun vade tarihinin kesin olarak belirlenmediği ve icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda, vade tarihi belirsiz olan para alacağı için davalı borçlu icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden temerrüt faizi ancak icra takibinden sonraki dönem için talep edilebilir.
Hal böyle olunca, icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olan davalı borçludan “işlemiş” temerrüt faizi talep edilmesi mümkün olmadığından, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” denilmiştir.
11.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf Mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de dava konusu takip fatura ve cari hesap alacağından kaynaklandığından likit niteliktedir. Bu nedenle yasal olmayan gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
12.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/06/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Yabancı para cinsinden yapılan icra takiplerinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmesi durumunda, yabancı paranın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı esas alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılması ve buna göre hükmolunan icra inkar tazminatı miktarının hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerekmektedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE:
1.DAVAYA DAYANAK İCRA DOSYALARININ İNCELENMESİNDE;
(a)T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı olduğu, takip dayanağının 19/12/2019 Tarih, … Seri numaralı ve 2.756,16 TL bedelli fatura ile 20/12/2019 Tarih, … Seri numaralı ve 2.445,01 TL bedelli fatura olduğu, takip tarihinin 20/04/2021 tarihi olduğu, takibin Örnek-7 ilamsız icra takibi olduğu, takibin alacak aslı 5.201,17 TL, takip öncesi işlemiş faiz 2,39 TL olmak üzere toplam 5.203,56 TL olduğu, yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, borca itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği ve dahi eldeki dava tarihi ile yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğuna kanaat edilmiştir.
(b)T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı olduğu, takip dayanağının 20/12/2019 Tarih, … Seri numaralı ve 5.682,60 USD bedelli fatura olduğu, takip tarihinin 20/04/2021 tarihi olduğu, takibin Örnek-7 ilamsız icra takibi olduğu, takibin alacak aslı 3.892,60 USD, takip öncesi işlemiş faiz 1,79 USD olmak üzere toplam 3.894,39 USD olduğu, yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, borca itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği ve dahi eldeki dava tarihi ile yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğuna kanaat edilmiştir.
2.DAVALININ TEK DAVA İLE BİRDEN ÇOK İCRA TAKİBİ AÇISINDAN İTİRAZIN İPTALİ DAVASI AÇILAMAYACAĞI YÖNÜNDEKİ İTİRAZININ DEĞERLENDİRİLMESİNDE; Her ne kadar davalı tarafından tek itirazın iptali davası ile birden çok takip açısından dava açılamayacağı yönünde itirazda bulunulmuş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve 6100 Sayılı Kanunun 30/1 maddesi gereğince usul ekonomisi de nazara alındığında davalının bu yöndeki itirazın Mahkememizce itibar edilmemiştir.
3.TARAFLAR ARASINDA AKDEDİLEN SÖZLEŞMENİN NİTELİĞİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Taraflar arasında icra takibi ve faturaya konu ürünlerin ihracat kaydıyla üretim ve paketlemesi hususunda anlaşma yapıldığı, bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 470 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmesine vücut verdiğine Mahkememizce kanaat edilmiştir.
4.TARAFLARIN TİCARİ DEFTER VE BELGELERİNİN İNCELENMESİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE:
(a)Davacının Ticari Defter ve Belgelerinin İncelenmesine İlişkin 07/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelene kayıtlarda davacı ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğu, ticari ilişkinin TL ve USD olmak üzere iki ayrı hesapta takip edildiği, dava konusu faturalara ilişkin olarak BA/BS formalarının ilgili vergi dairesine bildirildiği, davalı tarafından kesilen bir kısım iade faturalarının davacının defter ve belgelerinde yer almadığı, davacının alacak bakiyesinin TL üzerinden toplamda 55.717,39 TL olduğu rapor edilmiştir.
(b)Davalının Ticari Defter ve Belgelerinin İncelenmesine İlişkin 07/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davalının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelene kayıtlarda davacı ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğu, davalının 2019 yılı sonunda 28.323,99 TL davacıya borçlu olduğu, 2020 yılı sonunda borç miktarının yine 28.323,99 TL olduğu, 30/06/2021 tarihi itibariyle davalı tarafından düzenlenen iade faturaları neticesinde borç bakiyesinin “0” olduğu rapor edilmiştir.
5.DAVALI TARAFINDAN TANZİM EDİLEN İADE FATURALARI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davalının Ticari Defter ve Belgelerinin İncelenmesine İlişkin 07/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda davacı ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğu, davalının 2019 yılı sonunda 28.323,99 TL davacıya borçlu olduğu, 2020 yılı sonunda borç miktarının yine 28.323,99 TL olduğu, 30/06/2021 tarihi itibariyle davalı tarafından düzenlenen iade faturaları neticesinde borç bakiyesinin “0” olduğu rapor edilmiş ise de iade faturalarının davacının kayıtlarında yer almadığı ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 05/03/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere yasal süre geçtikten sonra tek yanlı iade faturası düzenlenmiş olmasının faturanın reddi anlamına gelmediği, bu işlemin alacağın varlığını ortadan kaldıran bir hukuki sonuç doğurmayacağına kanaat edilmiştir.
6.DAVA KONUSU FATURALARIN TANZİMİNE DAYANAK ÜRÜNLERİN İNCELENMESİNİ İÇERİR BİLİRKİŞİ RAPORLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNDE
(a)Ürünlerin Nerede Bulunduğu: Davalı vekilinin 20/04/2022 tarihli dilekçesinden anlaşıldığı üzere dava konusu faturaların tanzimine dayanak ürünlerin hali hazırda davalı tarafından Ankara ilinde muhafaza edildiği ifade edilmiştir. Mahkememizce üretim ve paketlemesi yapılan ürünlerin bulunduğu yerin tespit edilmesi akabinde alanında uzman bilirkişi heyeti tarafından ürünlerin ihraç kaydıyla üretildiği nazara alınarak ihraç edilecek ülke gıda kodeksine uygun üretilip üretilmediği, dava konusu ürünlerin besin değerlerinin hatalı gösterilip gösterilmediği, alüminyum emniyet kilitlerinin hiç ya da gereği gibi yerleştirilmemesi niteliğinde bir ayıp olup olmadığı, ürünlerde tespit edilen bir ayıp var ise gizli ayıp mı açık ayıp mı niteliğinde olduğu, değerlendirmelere ve kanaata dayanak bilgi, belge, fotoğraflama vs deliller eklenmek suretiyle rapor tanzim ettirilmiştir.
(b)05/05/2023 Tarihli Gıda Mühendisi Bilirkişi … ve Kimya Yüksek Mühendisi … Tarafından Hazırlanan Bilirkişi Heyet Raporunun İncelenmesinde Özetle; İşyerinde, 3 Adet … Marka Vegan Creamy Sweety Tahina (Lot No: L 18 N 19) , 2 Adet … Marka Vegan Hazelnut Cacao Cream (Lot No: L 18 N 19) ve 1 adet … Marka Vegan Pure Tahina (Lot No: L 17 N 19) olmak üzere toplam 6 adet gıda numunesinin olduğu, 1 adet … Marka Vegan Pure Tahina içerikli ürünün alüminyum emniyet kilitli (emniyet bandı folyosu) olarak tasarlanmadığından davaya konu ürünlerden olmadığı, … Marka Vegan Creamy Sweety Tahina (3 Adet) ürünü ile … Marka Vegan Hazelnut Cacao Cream (2 Adet) ürün numunelerinin etiketinde yer alan enerji ve besin öğesi değerlerinin ürünlerin porsiyon büyüklüğü (40 g) dikkate alınarak hazırlandığı ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğu, … Marka Vegan Creamy Sweety Tahina (3 Adet) ürünlerinin alüminyum emniyet kilitlerindeki hatanın üretim-ambalajlama aşamasında oluşmuş olabileceği değerlendirmekle birlikte ürün numunelerinin kapaklarının incelemeden önce açılması sebebiyle emniyet kilitlerindeki ayıpla ilgili kesin bir kanaate varılamayacağı, … Marka Vegan Hazelnut Cacao Cream (2 Adet) ürünlerinin alüminyum emniyet kilitlerinin kavanoz kapağı içerisine pürüzsüz olarak yapışmış olması sebebiyle emniyet kilitlerindeki ayıbın üretim-ambalajlama aşamasından kaynaklı bir hatadan olabileceği ve ürünler kullanılmadan önce basit bir inceleme ile anlaşılabileceği için ürünlerin açık ayıplı olduğu, Davaya konu ürünlerin kapağının altında bulunan alüminyum emniyet kilitlerinde uygunsuzlukların tespiti ve gıdanın ambalaj bütünlüğünün sağlanamaması sebebiyle gıda güvenliği açısından ürünlerin alıcı ülke kriterlerine uygun şekilde üretilmediği rapor edilmiş, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
(c) 27/09/2022 Tarihli Bilirkişi Raporu ile 06/03/2023 Tarihli Bilirkişi Ek Raporu Açısından Yapılan Değerlendirmede: Söz konusu raporların mevcut haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahkememizce istenilen hususların bilirkişi raporunda değerlendirilmediği gibi ilgili raporda dava konusu ürünlere ilişkin NUMUNELER incelenmeden rapor tanzim edildiği anlaşılmakla hükme esas alınmamıştır.
7.AYIP İHBARI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davalı cevap dilekçesinde fatura ve davaya konu ürünlerin ayıplı olduğu definde bulunmuş ise de davacı ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ileri sürmüştür. Tüm dosya kapsamında yer alan deliller değerlendirildiğinde üretim ve paketlemesi yapılan ihraç kayıtlı ürünlerin davacı/yüklenici tarafından davalı/iş sahibine teslim edildiği, söz konusu ürünlerin ABD ülkesine ihraç edildiği ve ihraç ülkesinde yapılan gümrük muayenesinde ürün ambalajlama standartlarının ihraç ülkesi mevzuatına aykırı olması sebebiyle kabulünün yapılmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda detayı izah edilen 05/05/2023 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda ifade edildiği üzere dava konusu ürünlerin etiketinde yer alan enerji ve besin öğesi değerlerinin ürünlerin porsiyon büyüklüğü (40 g) dikkate alınarak hazırlandığı ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğu ANCAK alüminyum emniyet kilitlerinde uygunsuzlukların tespiti ve gıdanın ambalaj bütünlüğünün sağlanamaması sebebiyle gıda güvenliği açısından ürünlerin alıcı ülke kriterlerine uygun şekilde üretilmediği, bu durumun ise niteliği itibariyle basit bir muayene ile tespit edilebilecek nitelikte açık ayıp olduğu rapor edilmiş olup yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/09/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/04/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında tacir olan davalı şirketin muayene yapmaksızın dava konusu ürünleri olduğu şekli ile ihraç ettiği ABD ülkesine göndermiş olmasının iş sahibinin muayene yükümlülüğünü ortadan kaldırıcı nitelikte bulunmadığından davalının ayıp define Mahkememizce itibar edilmemiştir.
8.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında icra takibi ve faturaya konu ürünlerin ihracat kaydıyla üretim ve paketlemesi hususunda anlaşma yapıldığı, bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 470 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmesine vücut verdiğine, davacı/yüklenici tarafından üretim ve ambalajlaması yapılan ürün bedellerinin ödenmediği iddiasıyla davalı/iş sahibi hakkında ilamsız icra takibine geçildiği, davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davacının Ticari Defter ve Belgelerinin İncelenmesine İlişkin 07/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda davacı ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğu, ticari ilişkinin TL ve USD olmak üzere iki ayrı hesapta takip edildiği, dava konusu faturalara ilişkin olarak BA/BS formalarının ilgili vergi dairesine bildirildiği, davalı tarafından kesilen bir kısım iade faturalarının davacının defter ve belgelerinde yer almadığı, davacının alacak bakiyesinin TL üzerinden toplamda 55.717,39 TL olduğunun rapor edildiği, davalının Ticari Defter ve Belgelerinin İncelenmesine İlişkin 07/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda davacı ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğu, davalının 2019 yılı sonunda 28.323,99 TL davacıya borçlu olduğu, 2020 yılı sonunda borç miktarının yine 28.323,99 TL olduğu, 30/06/2021 tarihi itibariyle davalı tarafından düzenlenen iade faturaları neticesinde borç bakiyesinin “0” olduğunun rapor edildiği, davalı tarafından tanzim edilen iade faturalarının davacının kayıtlarında yer almadığı ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 05/03/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere yasal süre geçtikten sonra tek yanlı iade faturası düzenlenmiş olmasının faturanın reddi anlamına gelmediği, bu işlemin alacağın varlığını ortadan kaldıran bir hukuki sonuç doğurmayacağı, ticari kayıtlara göre davacının davalıdan alacaklı olduğu, her ne kadar davalı cevap dilekçesinde fatura ve davaya konu ürünlerin ayıplı olduğu definde bulunmuş ise de üretim ve paketlemesi yapılan ihraç kayıtlı ürünlerin davacı/yüklenici tarafından davalı/iş sahibine teslim edildiği, söz konusu ürünlerin ABD ülkesine ihraç edildiği ve ihraç ülkesinde yapılan gümrük muayenesinde ürün ambalajlama standartlarının ihraç ülkesi mevzuatına aykırı olması sebebiyle kabulünün yapılmadığı LAKİN yukarıda detayı izah edilen 05/05/2023 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda ifade edildiği üzere dava konusu ürünlerin etiketinde yer alan enerji ve besin öğesi değerlerinin ürünlerin porsiyon büyüklüğü (40 g) dikkate alınarak hazırlandığı ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğu ANCAK alüminyum emniyet kilitlerinde uygunsuzlukların tespiti ve gıdanın ambalaj bütünlüğünün sağlanamaması sebebiyle gıda güvenliği açısından ürünlerin alıcı ülke kriterlerine uygun şekilde üretilmediği, bu durumun ise niteliği itibariyle basit bir muayene ile tespit edilebilecek nitelikte açık ayıp olduğu rapor edilmiş olup yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/09/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/04/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında tacir olan davalı şirketin muayene yapmaksızın dava konusu ürünleri olduğu şekli ile ihraç ettiği ABD ülkesine göndermiş olmasının iş sahibinin muayene yükümlülüğünü ortadan kaldırıcı nitelikte bulunmadığından davalının ayıp definin süresinde olmadığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında faturaya konu bedellerin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği ve ödemeye ilişkin bir savunmasının da olmadığı görülmekle T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline karar verilmiş FAKAT yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/09/2013 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamıı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davalı/borçlunun icra takibinden önce 6098 Sayılı TBK’nın 117. Maddesi çerçevesinde temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından dosyadaki mevcut delil durumuna göre ispat olunamadığı görülmekle her iki icra dosyasında da takip öncesi işlemiş faiz açısından davacı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
9.DAVALININ TAKAS DEFİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davalı cevap dilekçesinde ürünlerin ayıplı olması sebebiyle bir çok masraf yaptığını ve bu zararlarının takas/mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de yukarıda detayıyla izah edildiği üzere ürünlerdeki ayıbın açık ayıp mahiyetinde olduğu ve ayıp ihbarının yasal süresinde yapılmadığı dolayısıyla ürünlerin ayıplı olmasından doğan zarardan davacının sorumlu tutulamayacağına kanaat edilmekle davalının takas/mahsup talebi dikkate alınmamıştır.
10.İCRA-İNKAR TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/06/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak tarafların tacir olması, dava konusu alacağın likit olması ve davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.040,23 TL icra inkar tazminatının, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 6.291,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası açısından davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 5.201,17 TL üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacağa 20/04/2021 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak şartıyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
c)Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.040,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası açısından davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 3.892,60 USD üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacağa 20/04/2021 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak şartıyla fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet banklarının Amerikan Doları Cinsinde açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizi oranında faiz UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
c)Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 6.291,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.504,86 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 600,20TL peşin harcın ve 26,02TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.878,64TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 600,20TL peşin harç, 26,02TL tamamlama harcı, 8,50TL vekalet suret harcı, 359,10TL posta ve tebligat gideri, 650,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬1.703,12‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/06/2023

Katip Hakim